Türkiye

'Otobüs yakarak nereye varabiliriz?'

HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Kobani eylemleriyle ilgili özeleştiri yaptı, 'Yakıp yıkmaları önlemeliydik' dedi. Tan'a göre, yaşananlar HDP'nin üç kesimle başlattığı yakınlaşmayı yaraladı.

hdp diyarbakır milletvekili altan tan, hürriyet gazetesi'nden ahmet hakan'a, hdp'nin çağrısıyla başlatılan kobani eylemleri hakkında konuştu. hükümet karşıtı şiddet eylemlerine dönüşen olaylarda 40’a yakın kişi ölmüş, birçok kamu binasıyla özel araçlar ve binalar da yakılmıştı. tan, kobani protestolarında şiddete başvurulmasının yanlış olduğunu söyledi. tan'a göre, hdp tabanı ile hüda-par arasındaki çatışmalarda ilk saldırı hüda-par'a yapıldı. 

“keşke biz de hdp olarak bahçeli gibi yapabilseydik”

altan tan, partisinin kobani için eylem çağrısı yapmasını doğru buluyor ama şiddeti engelleyemedikleri için özeleştiri yapıyor;

“bir siyasi parti ya da bir kuruluş destekçilerini sokağa çağırabilir. greve çağırır, oturma eylemine çağırır, sivil itaatsizliğe çağırır... demokratik açıdan bu meşrudur. ama biz bu çağrıyı yaparken çok daha dikkatli, çok daha özenli davranmalıydık. kitlemizi sokağa çağırırken bunun sonuçlarını düşünmeliydik. demokratik sınırlarda durur mu, kontrol edebilir miyiz; bunu düşünmeliydik. halkı sokağa çağırırken vurup kırmalara, yakıp yıkmalara mahal verilmesinin önüne geçecek tarzda bir dil ve üslup kullanmalıydık."

tan, doğru tavır alma konusunda da mhp genel başkanı devlet bahçeli’yi işaret ediyor;

“ben hdp yönetimindeyim. bunları kendimi de işin içine katarak söylüyorum. özeleştiri yapıyorum. maalesef öngöremedik olacakları. ben devlet bahçeli'nin siyasi fikirlerine katılmam. ama onun son olaylardaki tavrı önemlidir. 'bizim partimizin amblemlerini, sloganlarını, işaretlerini kullanarak kimse sokağa çıkmasın' dedi. 'kim bizim amblemlerimizle, sloganlarımızla sokağa çıkıyorsa provokatördür, ajandır' dedi. bizim de aynı tavrı sergilememiz gerekir. banka şubelerini yağmalayarak, kuyumcu yağmalayarak eylem mi olur? belediye otobüsü yakarak nereye varabiliriz ki?”

“ilk saldırıya uğrayan hüda-par'dır”

kobani eylemlerinde gerginlik başta diyarbakır olmak üzere güneydoğu anadolu illerinde,  pkk-hizbullah çatışmasına da dönüştü kimi zaman. altan tan’ın ölümlere de sebep olan bu çatışmaları ilk kimin başlattığı konusunda söyledikleri de parti yönetimi ve tabanından farklı;

"benim tespitlerime göre ilk olarak göstericiler, hüda-par ve hüda-par'a yakın kuruluşlara saldırmışlardır. üç hüda par'lı kendi mekânlarında öldürüldü, cesetleri sokağa atıldı. sonrasında onlar da silahla karşılık verdi."

“hdp üç kesimle ilişkisini yaralamıştır”

altan tan, cumhurbaşkanı seçiminde selahattin demirtaş’ın, partisinin çok üzerinde bir performans gösterdiğini hatırlattı ve bu olumlu havanın yaşananların ardından zedelendiğini söyledi;

“bir: kuyumcu, market, banka yağmalamaları ile hdp'nin orta sınıflar ile olan yakınlaşması yaralandı. iki: hüda-par'a yönelik saldırılar ile hdp'nin kürt islami çevreler ile olan yakınlaşması yaralandı. üç: büst ve bayrak yakmaları ile hdp'nin laik, seküler türkler ile olan yakınlaşması yaralandı.”

“kobani gibi, esad'a da tepki göstermeliydik”

tan, hükümetin, hdp'nin sadece kürtleri ilgilendiren sorunları dile getirdiğine dair eleştirilerine de katılıyor;

“suriye'de on binlerce insan öldü. gazze'de bir haftada çoğu çocuk binlerce kişi öldü. kahire'de iki bin kişi öldürüldü bir sahur gecesi... biz parti olarak tek bir miting bile yapmadık. ama bu sadece bize özgü bir durum değil. türkiye'de herkes böyle ne yazık ki... biz kürtler olarak böyle yapmamalıyız. insanlık adına böyle yapmamalıyız. ayrıca bizim kürtler olarak kaderimiz gazze'nin, kahire'nin, halepçe'nin kaderine bağlı."

tan, “suriye'de esad yönetimine karşı savaşmadı kürtler” yorumuna ise “yanlış... suriye yakıp yıkılırken; ne yaparlarsa yapsınlar, kendimizi zor koruyoruz, diyemeyiz” karşılığını verdi.

“kobani öfkesinin beş nedeni var”

altan tan, kobani protestolarında ortaya çıkan büyük öfke için de beş neden sayıyor. bunları da 'cumhurbaşkanı erdoğan ve arkadaşlarının öfkeli, ötekileştirici dili'; 'kürt sorununun çözümünün ertelenmesinden kaynaklı kandırılma ve oyalanma duygusu,' ''bebek, yaşlı 200 bin kürt'ün sefil şekilde türkiye'ye girişi', 'kobani'deki işid saldırılarının maç seyreder gibi verilirken kimsenin bir şey yapmaması' ve 'batı, rusya ve çin'in kobani'ye siyasi pazarlık içinde yaklaşması' olarak sıralıyor. 

“kobani'de savaşçı sıkıntısı yok”

altan tan, hdp kitlesine yönelik "madem ortalığı yakıp yıkacak kadar büyük bir enerjiniz var, bu enerjinizi neden işid'e karşı kullanmıyorsunuz, neden gidip işid'e karşı savaşmıyorsunuz?" eleştirisine ise şöyle yanıt verdi;

“işid'e karşı yeterince savaşan insan var. kobani'nin nüfusu, çevresiyle birlikte dört yüz bin. rojava'nın diğer bölgelerinde bir milyonun üzerinde kürt var. savaşcı sıkıntısı yok. silah yok. işid'in elinde tanklar var, toplar var, füzeler var... direnişçilerin elinde ise sadece kalaşnikof var. asimetrik bir savaş söz konusu. buradan gidecek insan orada yük olur. oranın ihtiyacı silah...”

kaynak: hürriyet
 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;