Gülen örgütü soruşturmaları

Takipsizlik kararına tepki

CHP lideri Kılıçdaroğlu, 25 Aralık yolsuzluk soruşturmasına takipsizlik kararı verilmesine tepki gösterdi. “Sayın Davutoğlu AKP Kongresi'nde, 'yolsuzluk yapanların gerekirse ellerini kırarız' demişti. Ellerin kırıldığı değil, ellerin öpüldüğü bir sürecin içine girdik" dedi.

Kılıçdaroğlu, kurultayda eski grup başkanvekili Muharrem İnce ile yarışacak. [Fotoğraf: AA / Arşiv]

star tv'ye konuşan chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu, 25 aralık tarihli yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına takipsizlik kararı verilmesiyle ilgili, "gün gelir bunun hesabı sorulur" dedi. kararı şu sözlerle eleştirdi.

"savcıların, hırsızları kovaladıkları bir süreçten, hırsızların, savcıları kovaladığı bir sürecin içine girdik. dramatik olanı budur. sayın davutoğlu, akp kongresi'nde, 'yolsuzluk yapanların gerekirse ellerini kırarız' demişti. şimdi, yolsuzluk yapanların aklandığı bir sürece girdik. ellerin kırıldığı değil, ellerin öpüldüğü bir sürecin içine girdik. acaba bu tavrı sayın davutoğlu nasıl değerlendirecek? 25 aralık dosyasını kapatan savcılar, kendi çocuklarına çok ağır bir miras bıraktılar. ileride o çocuklara, 'senin baban, yolsuzluk dosyalarını kapatan bir babaydı' diyecekler. bu kadar ağır bir mirası, bir savcı üstlenemez. ve o savcılara kimse kusura bakmasın, cumhuriyet savcısı denmez. iktidarın savcısı olmak ayrı, cumhuriyet savcısı olmak ayrı. cumhuriyet savcısı, yolsuzlukların üzerine kararlılıkla giden kişidir. kamu adına hareket eder."

chp lideri 'paralel yapı' tartışmalarında da hükümeti suçladı:

"devletin içinde paralel yapı olmaz, devletin bir yapısı vardır. çerçevesi anayasa ile belirlenmiştir. paralel yapı varsa şu soruyu sormak lazım: o paralel yapıyı devletin içine kim koydu? 12 yıldır ben yönetmiyorum bu ülkeyi. kim yönetiyordu? niye şikayet ediyorsunuz şimdi? erdoğan, şunu söylüyordu: 'siz ne istediniz de biz vermedik?' ben de şu soruyu sordum: ne istediler de sen verdin, ne istediler de vermedin de çatışma çıktı aranızda?"

"ahmet davutoğlu'nun başbakanlığa getiriliş nedeni, yolsuzluk dosyalarını kapatmaktır" diyen kılıçdaroğlu, "ilk adımını attı, dosyayı kapattı. ama ne söyledi? 'yolsuzluk yapanların gerekirse ellerini kırarız.' ellerini kırmadılar. türkiye bu gerçeği bilsin" dedi.

"daha bir nefes al"

kılıçdaroğlu, adli yıl açılış törenine cumhurbaşkanı tayyip erdoğan, başbakan ahmet davutoğlu ve hükümeti temsilen kimsenin katılmamış olmasını da doğru bulmadığını söyledi. “yargı siyasetçilerin at koşturdukları bir alan değil, olmaması da gerekir. bağımsız ve tarafsız olması gerekir yargının” dedi.

kılıçdaroğlu’na, ahmet davutoğlu’nun ilk grup toplantısında chp’yi eleştirmesi de soruldu. kılıçdaroğlu buna, "başbakanlık koltuğuna yeni oturan birisinin, ilk grup toplantısında, doğrudan doğruya ana muhalefet partisini hedef alıp, bir konuşma yapması şık değil. bakın ben şu ana kadar olumsuz bir şey söylememeye özen gösterdim. ama o daha koltuğa çıkar çıkmaz ilk hedef chp. ne oldu, daha bir nefes al" yanıtını verdi.

"elimizi sıkarsa tabii sıkarız"

erdoğan ve kılıçdaroğlu, ankara hipodrom’daki 30 ağustos törenlerinde tokalaşmamıştı. kılıçdaroğlu, “cumhurbaşkanı elini uzatsaydı, eli havada kalacak mıydı? sıkmayacak mıydınız" sorusuna, “elini uzatacak mıydı, uzatmayacak mıydı bilmem. ama ben gidip de birisinin elini illa sıkacağım diye özel bir çaba içerisinde olmam. sayın cumhurbaşkanı elimizi sıkarsa tabii sıkarız. bizim özel bir kavga alanımız yok" dedi.

"yalana tanıklık etmek istemedim"

cumhurbaşkanı erdoğan’ın yemin törenine katılmayan kemal kılıçdaroğlu, “savaş hali” olmadığı sürece de kendisiyle görüşmeyeceğini söylemişti. “görüşmeyecek misiniz?” sorusuna şu cevabı verdi:

"ilişkilerimizi sınırladık. bir özel görüşmemiz zaten yok. sayın gül cumhurbaşkanı olduğu zaman kaç kez görüştük? iki veya üç, daha fazla görüşmedik zaten. bir cumhurbaşkanının, cumhurbaşkanlığı koltuğunu hak etmesi için bir: anayasa'yı çiğnememesi lazım. çiğnedi mi çiğnedi. iki: temiz olması lazım. kimse kusura bakmasın, temiz değil. üç: aile boyu etik kurallara uyması lazım. aile boyu öyle bir tablo yok. dört: resmi gazete'ye ambargo uygulandı, yüksek seçim kurulu kararı yayımlanmadı. anayasa'yı açıkça çiğneyen birisine diyorlar ki 'git onu kutla.' neye gideceğim ben? eğer bu ülkede ben demokrasiyi savunacaksam, ben onu görmemezlikten gelmem. görmem lazım. o kişi anayasa'yı çiğnedi. bunu sadece ben mi söylüyorum? hayır, bütün hukukçular söylüyor. meclis'teki törene de katılmadım, gayet doğaldır katılmamam. neden? ben yalana tanıklık etmek istemedim. anayasa'ya sadakatten söz edecekti orada. 'anayasa'ya sadık kalacağıma, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.' anayasa'ya sadık kaldı mı? hayır. neyine tanıklık edeceğim ben?"

zorunlu olmadıkça, cumhurbaşkanı erdoğan'la görüşmeyeceklerini söyleyen kılıçdaroğlu, "örneğin, sayın cumhurbaşkanı kıbrıs'a gitti, bizden de milletvekili istedi. göndermedik. davutoğlu da görecek, o kadar heyecanlanmasın. o da görecek. bizim ilişkilerimizin ne olup olmadığını herkes görecek. bizim tavrımız nettir" dedi.

"bağımsız olduğunu göstermesi lazım"

kılıçdaroğlu, davutoğlu’nun yeni kabinesine önyargıyla bakmadıklarını söyledi. “belki bizim düşündüğümüzden çok daha güzel bir icraatı olacak bu kabinenin. o zaman da alkışlayacağız. ama yaptıkları yanlışsa da çıkıp onun yanlış olduğunu söyleyeceğiz" dedi.

chp lideri, davutoğlu’nun başbakanlığını da şu sözlerle değerlendirdi:

"erdoğan emekli oldu başbakanlıktan, cumhurbaşkanlığı'nda. yeri belli, konumu belli, anayasa'nın çizdiği çerçeve içinde orada görevini yapacak. elbette bizim muhatabımız hükümet, başbakan. bu başbakan'ın önce bir kişiliğini ortaya koyması lazım. erdoğan'dan bağımsız bir kişiliği olduğunu, devleti yönetebilecek güce, erke ve akla sahip olduğunu göstermesi lazım. ilk adımda bunu göstermedi. adli yıl açılış törenine katılmadı. neden katılmadı? çünkü, birisinin hâlâ talimatı altında. talimatla ülke yönetilmez, bağımsız iradeyle yönetilir. 'ben başbakanım, bu ülkeyi artık ben yönetiyorum, benim sorumluluğum var' diyeceksiniz. boynunuza davulu asacaklar, tokmağı başkası kullanacak ve siz başbakan olacaksınız. bu doğru değil. adli yılın açılışına gelmiş olsaydı, ben davutoğlu'nun gerçekten kişilikli bir politika izleyeceğine kanaat getirecektim. ama bugün gelmeyerek kendisinin dışında başka bir iradenin tutsağı olduğunu gösterdi."

"chp neden sağa kaysın?"

5-6 eylül’de olağanüstü kurultaya giden chp’de genel başkanlığa adaylığını açıklayan ilk kişi muharrem ince oldu. kılıçdaroğlu, ince’nin adaylığının kendisini şaşırtmadığını söyledi. kırgın olmadığını ve kazanması halinde ince'ye en büyük desteği kendisinin vereceğini de ekledi.

kılıçdaroğlu, "muhalif isimlerin tasfiyesi olacak mı?" sorusuna “olmayacak” diye yanıt verdi.

chp lideri, kurultaydan sonra partinin yetkili organlarının aldığı kararların aleyhine açıklamalar yapanlara acımayacağını, chp'yle yollarını ayıracaklarını ifade etti.

mehmet bekaroğlu’nun partiye davet edilmesi ve “chp sağa kayıyor” tartışmalarını da değerlendiren kılıçdaroğlu, "chp niye sağa kaysın ki? chp'nin yeri, konumu, programı, tüzüğü belli. sağdan bir kişinin chp'ye gelmesiyle chp niye sağa kaysın ki? gelen bütün arkadaşlarımız chp'nin tüzüğünü, programını okuyorlar, kabul ediyorlar, geliyorlar" dedi. ayrıca bekaroğlu’nun da sağ tandanslı bir isim olmadığını söyledi.

kılıçdaroğlu, istanbul büyükşehir belediyesi başkan adaylığı ile chp'ye dönen mustafa sarıgül’ün de yönetici kadroda olmasında sorun yaşamayacaklarını söyledi.

"her seçimde oy düşüklüğü olmadı"

kılıçdaroğlu, "anlamlı bir oy kaybı olursa istifa ederim, dediniz. siyasette anlamlı olan iktidara gelmeniz değil mi?" sorusuna ise şu karşılığı verdi:

"her siyasal partinin hedefi iktidardır. genel başkanlıktan ayrılmak için gerçekten oy kaybı olması gerekiyor. oyunuz yükseliyorsa, sizin herhalde istifa etmemeniz gerekir. benim genel başkanlığım dönemimde de girdiğimiz her seçimde oy düşüklüğü olmadı. oyunuz düşerse, sizin genel başkanlıkta kalmanızı doğru bulmam. oyunuz düşerse ayrılırsınız, yeni bir arkadaşımız gelir."

kaynak: anadolu ajansı

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;