Recep Tayyip Erdoğan

'Müsaade edilmiyorsa kalmalıydı'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaylık için MİT'ten ayrılan Hakan Fidan'a hâlâ kırgın olduğunu söyledi. Fidan'ı kendisinin göreve getirdiğini hatırlatan Erdoğan, "Eğer müsaade edilmiyorsa orada kalması gerekirdi" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Suudi Arabistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. [Fotoğraf-AA]

cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, suudi arabistan dönüşü uçakta gazetecilerin dış politika ve türkiye'nin siyasi gündemiyle ilgili sorularını yanıtladı.

"hakan fidan’a hâlâ kırgınım"

erdoğan, ak parti'den milletvekili aday adaylığı başvurusu için milli istihbarat teşkilatı başkanlığı'ndan istifa eden hakan fidan'a tepkisini bir kez daha dile getirdi. “hakan fidan meselesinde kırgın olduğunuzu söylemiştiniz. hâlâ aynı hissiyatta mısınız?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“biz devlet yönetiyoruz. o konuya ilişkin kanaatimi daha önce de söyledim. kanaatlerimizi ifade etmiş olmamıza rağmen istifa edip, adaylık söz konusu olmuş ise elbette bir kırgınlık söz konusudur. mit sıradan bir kurum değildir. devletin en önemli kurumudur. devletin milli istihbarat teşkilatı zayıfsa, o devletin ayakta kalması mümkün değildir. şimdi biz onu böyle bir göreve getirdik. getiren de benim. madem öyle, ayrılırken de, eğer müsaade edilmiyorsa orada kalması ve ayrılmaması gerekirdi. dolayısıyla tabii ki kırgınım.”

suudi arabistan'la ilişkiler

suudi arabistan’ın yeni kralı selman bin abdüdaziz’le görüşmelerinin, ikili ilişkilerin çok daha iyi bir konuma geleceğine dair umutlarını artırdığını belirten erdoğan şunları söyledi:

“bölgesel sorunlar, bölgedeki ülkelerle olan ilişkiler noktasında hemen hemen bütün ülkelerle ilgili yaklaşımımız büyük ölçüde örtüşüyor. bu ülkelere iran, irak, suriye, filistin, libya da dahil. mısır’da biraz farklılıklar olsa da, bunlar bizim ikili ilişkilerimizi etkileyecek noktada değil. bütün derdimiz ortadoğu’da ve islam dünyasında, özellikle türkiye ve suudi arabistan ilişkilerinin çok daha güçlü bir zemine oturtulması ve bu şekilde de geleceğe yürümektir. örneğin suriye ile ilgili uçuşa yasak bölge noktasında, güvenli bölge noktasında ve eğit donat noktasında aynı şeyleri düşündüklerini ifade ettiler. buna benzer konularda işbirliği yapabileceğimize yönelik irade beyanı bizleri gerçekten umutlandırmıştı. doğrusu bunlar zaten bizim beklentilerimiz dahilindeydi. sağ olsunlar onlar da beklentilerimizi karşıladılar."

erdoğan, “yeni kral’la görüşmeniz, önceki kral döneminde yapılan görüşmelerden farklı oldu diyebilir miyiz? özellikle de islam dünyasındaki sorunlara bakış açısında bir farklı duruş söz konusu mu” sorusunu şöyle yanıtladı:

“devamlılığın olduğunu gördüğüm gibi, ilgi ve alâkada bir artış da var. ülkemize yönelik bir sempati var ve her geçen gün artıyor. rahmetli kral abdullah bin abdülaziz ile de münasebetlerimiz aslında mısır olayına kadar gayet iyiydi. hakikaten bir ağabey kardeş hukuku içerisinde hassasiyet vardı. 2013’de salman bin abdülaziz’in de türkiye’ye ziyaretleri olmuştu. biz ilk görüşmemizi orada yapmıştık. şimdi tabii cumhurbaşkanı sıfatıyla buradayız. bölge bugün o günlerden çok daha farklı bir travma yaşıyor. almamız gereken yükler çok daha fazla.”

"mısır meselesi ilişkilerimize gölge düşürmemeli"

erdoğan mısır konusundaki farklılıkları ise, “bizim mısır’a bakış açımız noktasında bu hususu ayrı bir kategoride değerlendirmemiz gerekiyor. bizim için asıl önem arz eden konu, türkiye-suudi arabistan arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşımak. mısır meselesi bizim suudi arabistan ile ilişkilerimize gölge düşürmemelidir” sözleriyle dile getirdi.

erdoğan, mısır cumhurbaşkanı sisi ile de görüşen suud kralı’nın kendisine herhangi bir mesaj iletmediğini de belirtti.

"suudiler adım atarsa devran tersine döner"

kral ile görüşmesinde “ihvan liderlerinin siyaset yapabilmeleri, idam cezalarının kaldırılması gibi hususların gündeme gelip gelmediği yönündeki sorulara erdoğan şu yanıtı verdi:

“mısır meselesi konuşulurken kendilerinin dikkatini oradaki duruma çektim. şu anda yüzde 52 oyla işbaşına gelmiş olan bir cumhurbaşkanı halen içeride. yaklaşık 18 bin siyasi tutuklu var. binlerce insan idama mahkûm edildi. tüm bunlar orada bir gaz sıkışması olduğunu gösteriyor. kontrollü bir yumuşama olmazsa, yaşananlardan dolayı sosyal patlama olabilir. öyle bir durumda da mısır’da ne istikrar kalır ne de güven! mısır 90 milyon nüfusu itibarıyla bizim o bölgede en önemli kardeş ülkemiz. mısır’ı asla yok farz edemeyiz. mısır, suudi arabistan ve türkiye; bu üçlü ayak bölgenin en önemli ülkeleri. bölgenin barışı, huzuru, refahı için hepimizin üzerimize düşen görevler var. burada her ülke üzerine düşen görevi yerine getirecek olursa, inanıyorum ki çok daha rahat bir şekilde neticeye ulaşırız. bana göre mısır konusunda en etkin olabilecek olan ülke suudi arabistan’dır. bunu kendileriyle de paylaştım. eğer burada suudi arabistan bir adım atacak olursa devran tersine dönebilir.”

"polislerin serbest kalması şaşırtıcı"

cumhurbaşkanı erdoğan, “sizin de mağduru olduğunuz bir ‘yasadışı dinleme’ soruşturmasında gözaltına alınan 54 kişi serbest bırakıldı. nasıl yorumluyorsunuz” sorusuna ise, “serbest bırakılma konusundaki haber benim açımdan da şaşırtıcı oldu. ancak konu tabii yargı sürecinde bir mesele olduğu için değerlendirmeye girmem uygun olmaz. bahsettiğiniz uzantıların o tür bir dil kullanmasından toplum da rahatsız elbet. toplum huzurunu kaçırıp, “ben bilmediklerinizi biliyor, duymadıklarınızı duyuyorum” diye adeta devletle dalga geçmeye kalkışıyorlar. devlet her türlü kanunsuzluğun, yasadışı işlerin elbette peşinde olacaktır. er ya da geç gereği yapılacaktır. daha sonra da yargı bu konunun değerlendirmesini yapacaktır” diye yanıtladı.

kaynak: hürriyet ve sabah 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;