Portre
Portre: Ömer Çelik
AKP 2001’de kurulduğundan bu yana MKYK üyeliğini sürdüren Çelik, Başbakan Erdoğan'ın son kabine revizyonuyla beraber Kültür ve Turizm Bakanı oldu.
kültür ve turizm bakanı ve adalet ve kalkınma partisi (akp / ak parti) adana milletvekili ömer çelik, kuruluşundan bu yana partide yer alan bir isim.
ak parti 2001’de kurulduğundan beri merkez karar yürütme kurulu (mkyk) üyeliği devam ediyor.
ömer çelik, yeni yüzyıl gazetesi'de köşe yazarıyken, başbakan recep tayyip erdoğan istanbul büyükşehir belediye başkanı'ydı.
çelik ile erdoğan, istanbul büyükşehir belediyesi'nin bir sempozyumunda tanıştı. birbirlerinin telefonlarını aldılar. bu tanışmayı yıllar sürecek bir dostluk ve dava arkadaşlığı izledi.
ömer çelik o dönem, lisans eğitimini aldığı ankara'daki gazi üniversitesi'nde doktora yapıyordu. erdoğan ile sık sık görüştüğü için üniversite, onun hakkında soruşturma başlatacaktı ki akademisyenlikten istifa etti.
dış politikadan kültür bakanlığı'na
ömer çelik, dış politikada uzman bir isim. 2002'den itibaren başbakan erdoğan'ın siyaset danışmanlığını yaptı. mart 2010'da da ak parti'nin dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevine getirildi.
çelik, ak parti’den üst üste üç dönem adana milletvekili seçildi. aynı zamanda nato parlamenter asamblesi türk grubu ve tbmm dışişleri komisyonu üyesi.
başbakan erdoğan'ın 24 ocak'ta gerçekleştirdiği kabine revizyonu kapsamında, ertuğrul günay'ın yerine kültür ve turizm bakanlığı'na getirildi.
ömer çelik, 27 nisan 2007’de genelkurmay başkanlığı’nın 'e-muhtıra' olarak bilinen laiklik uyarısının detaylarını da kamuoyuyla ilk paylaşan isimdi.
erdoğan ve abdullah gül ile yaptığı görüşmenin ardından bildiriye karşı yayınlanan yanıt metnine son şeklini kendisinin verdiğini açıkladı.
hükümet ertesi gün, 'genelkurmay başkanlığı'nın hükümete karşı bir ifade kullanmasının demokratik hukuk devletinde düşünülemez bir durum' olduğunu söyleyerek karşı açıklama yapmıştı. o gecenin tanığı ömer çelik, başbakan erdoğan ve cumhurbaşkanı abdullah gül'ün idamı dahi göze alarak direnme kararı aldıklarını söyledi.
27 nisan 2007 tarihinde gece saat 23.20'de, türk silahlı kuvvetleri'nin (tsk) internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada, cumhurbaşkanlığı adaylık süreci ile 23 nisan öncesi yurdun birçok yerinde lâiklik karşıtı ve din bezirganlığı olarak nitelendirilen olayların gelişiminin vahim derecede olduğu ve bunun rejime meydan okuma olarak değerlendirilmesi gerektiği yer alıyor, askerin yasalar ile kendine düşen görev ve yetkileri kullanmaktan çekinmeyeceği dile getiriliyordu.
dönemin genelkurmay başkanı yaşar büyükanıt metni kendisinin yazdığını; ancak bunun bir muhtıra olmadığını açıklamıştı.
Yorumlar