Türkiye-ABD ilişkileri

Ankara-Washington hattında Gülen çıkmazı

ABD ve Türkiye arasında son yıllarda gerginliğe yol açan Gülen’in iadesi konusu, 15 Temmuz sonrası ilişkilerin çok daha fazla karmaşıklaşmasına yol açtı. Gülen’in iadesi, ilişkilerin toparlanması için en önemli şart gibi görünüyor. Washington bu sorun üzerinden gerilen ilişkileri toparlamak için Başkan Yardımcısı Biden'ı Ankara’ya gönderiyor.

15 temmuz öncesi suriye, pyd ve gülen ile ilgili anlaşmazlıklar sebebiyle gergin olan washington-ankara ilişkileri, 15 temmuz darbe girişiminin emrinin pensilvanya’dan verildiğine dair kanıtların ortaya çıkmasından sonra daha büyük bir çıkmaza girdi.

öyle ki cumhurbaşkanı erdoğan biden’ın ziyareti öncesinde “bu dosyaları incelemeye başladıklarını söylüyorlar. fakat ben bunları tatmin edici bulmuyorum. burada da çok açık net mgk'nın, hükümetimizin terör örgütü olduğuna karar vermiş olduğu örgütün başını isteyeceğiz, belgeler sunacağız ve hâlâ burada fail bu mudur gibi yaklaşım stratejik ortaklığımıza gölge düşürmektedir” dedi.

1999’dan bu yana pensilvanya’da yaşayan fethullah gülen’in iadesi için, 2014’ten bu yana ankara’dan çağrılar yapılsa da, washington iade için gerekli somut delilleri talep etti. bu durum, 15 temmuz’dan sonra da değişmeyince, ankara’nın tepkileri sertleşti.

milli güvenlik kurulu bu yıl mayıs ayında gülen cemaati’ni ‘terör örgütü’ olarak nitelendirmiş, ancak 2 haziran tarihinde amerikan yönetimi "gülen hareketini terör örgütü olarak görmüyoruz" açıklaması yapmıştı. washington’ın gülen örgütüne ilişkin tavrı 15 temmuz sonrası değişmiş gibi görünmüyor. ancak gülen’in iadesi, ilişkilerin normale dönmesi için artık en önemli şart olarak görünüyor.

ankara’dan gelen sert tepkilerin, abd’nin darbe girişimi hakkında bilgisi olduğu ifadelerinin arttığı bir dönemde, abd’nin iki numarası, başkan yardımcısı joe biden ankara’da.

‘darbenin arkasında amerika var’

15 temmuz gece saatlerinde başlayan ve ertesi sabah itibariyle başarısızlığa uğradığı kesinlik kazanan darbe girişiminin emrini fethullah gülen’in verdiği, daha girişimin başlarında anlaşılmıştı. ardından abd’ye yönelik ilk açıklama, çalışma ve sosyal güvenlik bakanı süleyman soylu’dan geldi.

habertürk tv yayınına katılan soylu, “darbenin arkasında amerika var. oradan yayınlanan birkaç dergi, bir kaç aydır faaliyette bulunuyordu. biz abd’ye aylardır fethullah gülen konusunda bir mesaj veriyoruz. abd bize fethullah gülen’i vermek zorundadır’’ ifadelerini kullandı.

ardından başbakan binali yıldırım bir açıklama yaparak, gülen’i koruyan abd’yi “türkiye’ye karşı bir savaş içinde olmakla” suçladı:

“dün akşam yaşanan olaydan sonra bu şahsın, bu adamın arkasında, bu çete liderinin, bu terör örgütü başının arkasında duracak ülke göremiyorum. bunun arkasında duracak ülke, türkiye'ye dost değildir, türkiye'ye karşı ciddi bir savaşın içindedir.”

‘darbe girişimini sizlere söylemiştim ama dinletemedim’

cumhurbaşkanı erdoğan da 16 temmuz’da yaptığı konuşmasında, amerika’ya seslenerek uzunca bir süredir iadesi istenen gülen’in darbeye kalkıştığını, artık iade edilmesi gerektiğini söyledi:

“amerika'ya sesleniyorum. sayın başkan, pensilvanya'daki 400 dönüm arazinin içindeki zatı ya yargılayın ya da bize verin demiştim. bu zatın darbe girişiminde olduğunu sizlere söylemiştim ama dinletemedim. şimdi bu darbe girişiminden sonra tekrar sesleniyorum, pensilvanya'daki bu zatı artık türkiye'ye teslim edin.”

‘ilişkiler bir kez zedelendi’

bu açıklamaların ardından al jazeera’ye konuşan üst düzey türk yetkili, abd ile ilişkilerin gülen’in iadesine uzun süre kulak tıkanması ve darbe girişimine kadar bir adım atılmaması nedeniyle zedelendiğini belirttikten sonra ‘ iade olması halinde dâhi ilişkilerin bu süreçten etkileneceğini ve suriye başta olmak üzere işbirliği yapılan alanların gözden geçirileceğini’ belirtti.

bu süreçte washington’dan darbeyle ilişkilendirilmekten dolayı rahatsızlık duyulduğuna dair açıklamalar gelse de ne gülen’in yargılanmasıyla ilgili somut adım atıldı ne de ağustos ayı başına kadar bir ziyaret planlandı.

ankara'dan ise konunun ilişkilere vereceği zarar açıkça dillendiriliyordu. habertürk tv'ye konuşan dışişleri bakanı çavuşoğlu "bir terör örgütünün başı bir ülkede yaşıyorsa ve abd onu bize vermediği zaman ilişkilerimiz etkilenir. biz bu noktaya gelmek istemiyoruz" dedi.

gülen’in başka ülkelere kaçma ihtimali

19 temmuz’da abd adalet bakanlığı’na gülen’in tutuklanması talebiyle gönderilen belgeler incelemeye alındı. ancak washington’dan gelen açıklamalar, sadece incelemenin haftalar, belki de aylar alabileceğine işaret ediyordu.

abd’nin gülen’in iadesi talebiyle ilgili yaptığı incelemeler sürerken dışişleri bakanı çavuşoğlu, gülen’in başka ülkelere kaçma ihtimali olduğunu söyledi. bu sebeple iade talebi değerlendirilirken gülen için geçici tutuklama talebi yapıldığını söyledi. ancak henüz fethullah gülen’le ilgili herhangi bir gözaltı işlemi ya da yargı süreci başlatılmadı.

“obama’nın bildiğinden eminim”

ankara’dan abd’yle ilgili en sert açıklama, bizzat obama ve kerry’yi suçlayan bekir bozdağ’dan geldi. adalet bakanı bekir bozdağ, 24 temmuz günü kanal 7’ye verdiği röportajda "sayın obama kendi adını nasıl biliyorsa o kadar bildiğinden eminim. amerikan istihbaratının bildiğinden eminim. amerika dışişleri bakanı'nın bildiğinden eminim” dedi.

bozdağ bunları söylerken washington yönetimi, adalet ve dışişleri bakanlıklarından uzman ekipler göndererek darbe girişimi ve gülen’in iadesi konusunda birlikte çalışma önerisi yapmıştı. ankara teklifi kabul etti.

ilk yumuşama sinyalleri

bozdağ’dan, doğrudan obama’yı hedef alan açıklamalarından birkaç gün sonra, abd’nin darbe girişiminin arkasında gülen’in olduğunu kabul ettiğine işaret eden bir açıklama geldi:

“biz olumlu bir seyir görüyoruz. türkiye cumhuriyeti ne kadar bunların fethullah gülen’in emri ve talimatı ile olduğunu biliyorsa, abd de biliyor.”

ve temmuz sonu itibariyle, hem cumhurbaşkanı, hem başbakan hem de dışişleri bakanı, abd’den olumlu sinyaller geldiğini söylemeye başladı.

abd’ye yönelik ilk açıklamayı yapan bakan soylu da aynı dönemde gülen’in verileceğini şu sözlerle ifade etti: amerika, fethullah gülen'i türkiye'ye vermek zorundadır. bunun üzerinden söylediğimiz söz; tıpış tıpış verecekler.

son olarak dışişleri bakanı çavuşoğlu, yaklaşık bir ay sonra abd’den üst düzey bir ziyaretin planlandığı, biden’ın 24 ağustos’ta ankara’ya geleceğinin açıklandığı tarihte gülen’in iadesiyle ilgili konuşurken "abd'den bazı olumlu sinyaller almaya başladık" dedi. abd’den uzman heyetin de 22 ağustos’ta ankara’da olacağını açıkladı.

ancak bu ‘sinyallerin’ ne olduğuyla ilgili bir detay, sürecin hangi noktada olduğuna dair bir açıklama ya da gülen’in tutuklanıp tutuklanmayacağına ilişkin bir bilgi paylaşılmadı.

başbakan yıldırım'dan, biden'ın ziyaretinin ilişkilerin tamir edilmesi için yeterli olmayacağına, gülen'in iadesinin şart olduğuna yönelik bir açıklama geldi. gazetecilere konuşan yıldırım, "15 temmuz'dan sonra abd'nin tutumu daha iyi ve harekete geçtiler, abd başkan yardımcısı biden da gelecek. abd bunu geçiştiremez. gülen'in teslim edilmesinden başka abd ile bir uzlaşımız olamaz" dedi.

her ne kadar ankara’dan ‘olumlu sinyaller’ gibi çok da güçlü olmayan ifadelerle daha yumuşak açıklamalar gelse de, washington’ın konuyla ilgili ne zaman adım atacağı bilinmiyor. biden’ın ziyaretinde yapacağı tüm görüşmeler ise bu konuya odaklanacak. gülen’in iadesinin ikili ilişkilerin için önemi biden’a bir kez daha hatırlatılacak.

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;