Türkiye
'Asgari ücret üç çocuğa yetmiyor'
Ayhan Topal, Türkiye’deki milyonlarca asgari ücretliden biri. Bugün yaklaşık 45 TL zamlı maaşını alacak. Taşeron bir şirkette işçi olarak çalışan Topal, üçüz bebeklerinin masrafını karşılayamıyor.

ayhan topal, türkiye’deki asgari ücretle çalışan milyonlarca kişiden biri. taşeron bir şirkette işçi olan topal yıllar sonra dünyaya gelen üçüz bebeklerinin sevincini yaşıyor. ama bu buruk bir sevinç. aklında sürekli geçim sıkıntısı var. asgari ücrete bugünden (1 temmuz) itibaren yapılan zam da bu kaygıyı giderecek oranda değil. asgari ücret yetişkin bekar işçilerde 846 liradan 891 liraya, evli ve iki çocuklu işçilerde ise 886 liradan 931 liraya çıkıyor.
38 yaşındaki ayhan topal 15 yıl önce iş bulmak için memleketi erzurum’dan izmir’e göç etmiş. topal günlük yevmiyeli işlerin ardından inşaat işiyle uğraşan taşeron bir şirkete girip, asgari ücret karşılığında sigortalı çalışmaya başlamış. 10 yıllık eşi zeynep polat’la yıllarca çocuk hayali kuran ve maaşının çoğunu hastane ve doktor giderlerine ayıran ayhan topal ve eşi altı ay önce, tüp bebek yöntemiyle üçüz kız çocuk sahibi oldu. bir bebek isterken, adlarını derin su, irem su ve hira nur koyduğu üçüzleriyle yeni bir hayata başlayan topal masrafların altında ezilmeye başladı.
“idare etmeye çalışıyorum”
“kendimizi unuttuk” diyen topal asgari ücretle hem de üçüz babası olunca geçinmenin ne denli zor olduğunu şu sözlerle anlattı:
“bebekler doğmadan önce de geçinemiyorduk. o zaman da maaşımın çoğu doktora, hastanelere gidiyordu. demek ki çok istemişiz, allah bize üçüz verdi. ilk aylarda, sağolsun kaymakamlık mama ve bez yardımında bulundu. ama şimdi kesildi.
aylık 350, 400 lira mama ve bez masrafları var. kıyafetlerini komşular hediye ediyor. ama tabii bununla bitmiyor. 160 lira elektrik, suya gidiyor. kredi kartıma 150 lira, 150 - 200 lira da mutfak ve pazar masrafı, 460 lira da kredi borcu deyince elde bir şey kalmıyor. kredi borcumu ödemede ailem yardımcı oluyor. allahtan evim kira değil de bir şekilde idare etmeye çalışıyorum.”
“eşyaları mı satsak, ne yapsak”
kentte genellikle gelir seviyesi düşük kişilerin yaşadığı yamanlar semtinde oturan topal, yol masrafı olmasın diye işe yürüyerek gitmek zorunda kaldığını söylüyor. topal “bu ücretle yaşamak gerçekten zor. zammın da hiçbir faydası olmaz. neye yetecek? biz kendi üzerimize başımıza bir şey almıyoruz, gezmeye filan gitmeyi de bırakmış durumdayız. zaman zaman eşyaları bile satmayı düşünüyorum sırf geçinmek için. hayat pahalı, hele büyükşehirde daha zor” diye konuştu.
“yeri gelir, kuru ekmek yeriz”
bebekleri nedeniyle çalışamayınca ev bütçesine katkıda bulunamayan zeynep polat ise, “daha bebek arabaları bile yok. bir tane bile alamayacak durumdayken, her şeyden üç tane almak ne demek? ne yapıyoruz, evden dışarı çıkmıyor, kucağımızda dolaştırıyoruz. yeri geliyor kuru ekmekle idare ediyoruz. kendimiz için bir şey yapamıyoruz. ama yine de mutluyuz. allah bir şekilde rızkımızı veriyor” dedi.
kaynak: al jazeera
Yorumlar