Türkiye
'Bağdat ve Erbil olumlu ama zorluklar da var'
Irak Enerji Enstitüsü Direktörü Luay al Hatip, Bağdat ve Erbil'in petrol gelirlerinin paylaşımı konusunda vardıkları geçici uzlaşmanın umut verici olduğunu söyledi. Al Jazeera'nin sorularını yanıtlayan Hatip'e göre, bu olumla havaya rağmen yine de nihai anlaşma müzakereleri zorlu geçecek.

irak enerji enstitüsü kurucusu ve direktörü luay al hatip, bağdat ile erbil arasında petrol gelirlerinin paylaşımı konusunda varılan geçici anlaşmanın umut verici olduğunu ama nihai anlaşma için yürütülen müzakerelerde zorlu konuların da masada olduğunu söyledi.
istanbul’da 19 kasım-21 kasım tarihleri arasında düzenlenen atlantik konseyi toplantısına katılan hatip, al jazeera’nin sorularını yanıtlarken, varılan anlaşmanın tarafları pozitif bir istikamete soktuğunu anlattı:
“bağdat’ta eylül ayındaki hükümet değişikliğinin ardından hem bağdat hem de erbil tarafında olumlu değişiklikler oldu. gelinen noktayı herkesin beklediği mutlak anlaşma olarak göremeyiz fakat bu yolda önemli adımlar atıldı. pozitif bir istikametteyiz. bir anlaşma sadece bağdat ve erbil için değil bölgedeki diğer ülkeler için de önemli."
bağdat, mevcut yasalara göre, hangi bölgeden çıkarılıyor olursa olsun, petrolün yalnızca merkezi hükümet tarafından ihraç edilmesi gerektiği fikrini savunuyor. irak kürdistan bölgesel yönetimi'yse (ikyb), bu kuralın sadece düzenlemelerin yapıldığı tarihte işletilen sahalarda üretilen petrol için geçerli olduğunda ısrar ediyor. ikby kendi bölgesinde ürettiği petrolü türkiye'ye uzanan bir boru hattıyla ihraç etmeye başlaması nedeniyle, merkezi hükümet de bütçeden ikyb'ye göndermek zorunda olduğu payı ödemeyi kesmişti. ancak kasım ortasında varılan geçici bir uzlaşmayla, kürt yönetimi günlük üretiminin yarısı olan 150 bin varil petrolü merkezi hükümet aracılığıyla ihraç etme sözü verdi, buna karşılık merkezi hükümet de kürt yönetimine ayda 500 milyon dolar verecek.
"üç başlık zorlayıcı"
bu geçici anlaşma aynı zamanda nihai bir çözüm için de tarafların yeniden masaya oturmasını öngörüyor. irak parlamentosu danışmanı da olan hatip, bundan sonraki süreci de anlattı:
“şu anda petrol ve gaz yasasına ilişkin bir tasarı parlamentoya gönderildi. önümüzdeki birkaç hafta içinde bu tasarının ilk okumasına tanıklık edeceğiz ve bir de 'petrol ve gaz konseyi' oluşturulacak. bu konseyde bakanlıklardan, düzenleyici kurumlardan, kerkük’ten, basra’dan, bağdat’tan temsilciler olacak. “
peki bu müzakerelerde en zorlayıcı başlıklar neler olur? hatip’e göre üç önemli konu var:
“bence en zorlu başlık meşruluk, anayasaya uygunluk ve üretim paylaşımının yeniden gözden geçirilmesi olacak. ikinci önemli başlık, ihracat konusu. ihracatta kim mutlak hak sahibi olacak? bence bu konuda merkezi değil, federal bir bakış açısı benimsenmeli. bütün taraflar federalizme uygun hareket etmeli. üçüncü konu da yabancı yatırımcıların gelirlerinin nasıl paylaşılacağı."
“kerkük konusu anayasal çözüme kavuşmalı”
hatip, kerkük’ün geleceğinin de müzakerelerde bir sorun olarak gündeme geleceğini düşünüyor:
“bazıları peşmergenin kerkük’ü ele geçirmesinin ardından konunun kapandığını düşünüyor ama kerkük konusu anayasal olarak çözülmeli, askeri olarak değil. ortada bir işid salgını var ama günün sonunda kötü politikalar bir kenara bırakılıp bu konu anayasal bir çözüme kavuşmalı.”
“şeytan detaylarda gizli”
hatip’e göre şu andaki gidişat olumlu, tarafların bir anlaşma umudu var. hatip müzakereler ilerledikçe de aynı havanın devam etmesini ümit ediyor, “şeytan detaylarda gizli” diyor:
“umalım ki detaylar için görüşmeler de şu andaki açıklamalar gibi olumlu olsun. iki tarafta da şüphe var. bu bir kazan-kazan anlaşmasını sekteye uğratabilir. buradaki en büyük soru, şeffaflık. bizim tam bir şeffaflığa ihtiyacımız var. bölgesel kürt yönetimi bütün hesaplarını şeffaf bir şekilde merkezi hükümetle paylaşmalı. kürt halkının da kürdistan’da ne olduğunu bilmeye hakkı var. şeffaflık iyi bir yönetim için uygulanmalı. bu görüşmeler bir kişinin öne çıktığı bir şova dönüşmemeli. burada amaç bir ülkenin yapılandırılması ve aynı zamanda kurumsallaşması olmalı. burada kürt bakan ashti hawrami irak’ta anayasal bir sorun olduğunu söyledi. buna bir de kurumsal yapıyı da ekleyebiliriz. “
“davutoğlu ziyareti çok olumlu”
hatip, türkiye’nin bağdat - erbil yakınlaşmasında çok faydalı bir oyuncu olduğunu düşünüyor ve olumlu ya da olumsuz bir sonucun türkiye’yi de aynı şekilde etkileyeceğini belirtiyor:
“irak’ın başarısı türkiye’yi de ekonomik ve politik anlamda olumlu etkiler. ben eminim ki türkiye problem yaşayan bir irak istemez çünkü bu durum türkiye’nin güneydoğusu için de sorun yaratabilir. ben davutoğlu’nun bağdat’ı ziyaretinin de çok olumlu olduğunu düşünüyorum. umarım ki, iki ülke arasındaki gerginlikler de çözülür ve ileriye dönük iyi ilişkiler gelişir."
'bağımsız kürdistan gerçekçi değil'
hatip, kürt bakan aştı hawrami’nin görüşmelere ilişkin yaptığı “temelli çözüm için son şans” ifadesine de tepkili. hatip taraflar için en iyi çözümün irak’ın bütünlüğünden geçtiğini düşünüyor. hatip bugünün şartlarında bağımsız kürdistan fikrini de gerçeklerden uzak buluyor:
“kimse son şans diye bir ültimatom vermemeli. ben hawrami’nin 'son şans' diyerek neyi kastettiğini bilmiyorum. eğer işler iyi gitmezse, kürtler yollarına tek mi devam edecek? bence jeopolitik olarak bağımsız bir kürdistan gerçeklerden uzak çünkü bunun için çok açık sebepler var. ekonomik olarak konuşursak, kürtlerin bağımsızlık için başlangıçta yıllık 15 milyar dolara ihtiyaçları var, tabii burada güvenlik ve siyasi riskleri sıfır olarak kabul edersek… şu anda petrol fiyatlarının düştüğünü de dikkate almak lazım. şu an irak için tek şans ülkenin bütünlüğü yolunda çalışmaktır. kürtler için irak’ın bütünlüğü onlara daha fazla fayda getirir”
kaynak: al jazeera
Yorumlar