trabzon'da fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüse yönelik silahlı saldırıya karıştıkları iddiasıyla gözaltına alınan, mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan emre a. ve nihat s.'nin evinde buruk bir sevinç var. iki kuzen alınlarına sürülen lekenin temizlenmesini istiyor.

fenerbahçe kafilesine saldırı olayında gözaltına alınıp serbest bırakılan iki kuzenden emre a. “bir paylaşım ömrümü yedi, suçsuz, günahsız yere bizi aldılar” diyerek olay günü neler yaşadıklarını anlattı.

Emre Altıntaş

[[Fotoğraf: Mustafa Değirmenci/Al Jazeera]]

'bunu çekip internete koymak suç mu?'

olayı görünce cep telefonuyla çekip facebook'taki hesabında paylaştığını ve sonrasında gelen yorumlara da yanıt verdiğini belirten emre a. başka hiçbir bağlantısının olmadığını savundu.

"normalde futbola pek ilgim yok. ama sonuçta trabzonluyum. trabzonspor’a da sempatim vardır, ama fanatik olmadım hiç. açık söyleyim fener’i sevmem ama sırf bunun için suçlu ilan edilir mi bir insan. polisler çeşitli sordu. hepsine de cevap verdim. benim suçum günahım yok. oturduğum yer sürmene, girişinde böyle bir şey olmuş. bunu çekip internete koymak suç mu?"

'bir anda bizi terörist ilan ettiler'

teyzesinin oğlu nihat s. ile trabzon emniyet müdürlüğü’nde emanate bıraktıkları eşyalarını almaya geldiği sırada sorularımızı yanıtlayan emre a. şöyle devam etti:

“kuzenim nihat abimle gün içinde konuşmuşum. polisler kayıtları gösterince farkettim. günde 30 kişiyle konuşurum ben. farkında bile değilim. nihat abimin dolmuşunu kullandığım için onu da almışlar. biz işinde gücünde kendi hayatını yaşayan insanlarız. bir anda bizi terörist ilan ettiler. yok biri telefonla sormuş da yok diğeri takipteymiş de. allah’tan korkun.”

'bir paylaşım ömrümü yedi'

fenerbahçe kafilesinin arkasından geliyor olmam beni suçlu mu yapar” diye soran emre a. sözlerini şöyle sürdürdü:

“polisler benim her şeyimi araştırdı, ne sabıkam, ne silah takıntım, ne fanatikliğim... hiçbir şeyimi bulamadılar. allah’a sığınıyorum, çok şükür serbest bıraktılar bizi ama yine de korkuyorum. psikolojim alt üst oldu. bir paylaşım ömrümü yedi. bu iş ömrümü yiyip bitirdi benim iki günde.”

‘sürekli bana itiraf et diye baskı yaptılar’

nihat s. ise, "gözaltında neler yaşadın?" sorusunu, "üzerimde müthiş bir baskı vardı" sözleriyle yanıtlamaya başlıyor ve devam ediyor:

“beni 24 saat sıkıştırıyorlardı. oysa ben suçsuzum. olay yerini bile görmüş değilim. suçlu öfkeli olur, benim suçum yok ki öfkeli olayım. çiğ yemedim, karnım ağrımaz. o yüzden hiç korkmadım.”

nihat s. “neden buradasın, biliyor musun?” diye sorduklarını, kendisinin de “hayır, bilmiyorum” yanıtını verdiğini belirterek, sorgucu polislerle aralarında geçen diyaloğu şöyle aktardı:

“bana ‘sen cinayetle ilgili buradasın’ dediler. ben de ‘benim cinayetle ya da başka bir şeyle alâkam yok. ne gün olmuş, kim kimi öldürmüş, ben bu işin neresindeyim söyleyin’ diye karşılık verdim. çevirip çevirip aynı şeyleri sordular, benden bir itiraf beklediler. ‘bana isim ver’ dediler. sürekli. ‘ben allah’tan korkarım, ben size kimin ismini veririm, kimi yakarım boş yere. yalan yere nasıl isim veririm size. ne benim suçum var, ne de kim, ne suç işlemiş bilemem’ dedim. evimden ne kadar montum, pantalonum, ayakkabım varsa aldılar. ruhsatlı tabancamı, tüfeğimi, ilgilerini çeken her şeyimi aldılar, ama bir şey bulamadılar. çok şükür suçsuz olduğum ortaya çıktı.”

Nihat Saka

[[Fotoğraf: Mustafa Değirmenci/Al Jazeera]]

çocuklarımın psikolojisi bozuldu

sabahın 6’sında evinin onlarca asker ve polisle basılmasına da tepki gösteren nihat s. “akşam 6’da uyuyan çocuklarım bu olay yüzünden gece yarılarına kadar uyuyamaz oldu. 8 yaşındaki büyük oğlum, ‘baba sana niye kelepçe taktılar’ diye soruyor. 3 yaşındaki küçük çocuğum, 'babam hapiste ama çıkacak' gibisinden laflar ediyor. bizi yok yere ortada delil yokken, şahit, ispat yokken basının önünde afişe ettiler” dedi.

‘bu lekeyi temizlemelerini bekliyorum’

kendisinin maçla, futbolla ilgisinin olmadığını belirten nihat s. “ben maça gitmiş adam değilim ki bunla ilgili şeyleri takip edeyim. beni alış sebepleri kuzenim emre’nin kullandığı aracın benim üzerime kayıtlı olması. benim maçla, futbolla alâkam zaten yok. her kim, üzerime bu lekeyi atmışsa temizlemesini bekliyorum” diye konuştu.

ha varil bombası, ha fener’e saldırı

nihat s.’yi kahvede bir an olsun yalnız bırakmayan ve geçmiş olsun dileklerinde bulunan sürmeneliler de bu lekenin sadece nihat s.'ye değil tüm sürmene halkına sürülmek istendiğini söyledi. sürmene mahallesi muhtarı sadetttin selim hacıhasanoğlu, olayın provokasyon olduğuna inandıklarını belirtti.

Sürmene Mahallesi Muhtarı Sadettin Selim Hacıhasanoğlu

[[Fotoğraf: Mustafa Değirmenci/Al Jazeera]]

“iddia ediyorum, emre gelsin, volkan gelsin hangi sürmeneli’nin kapısını çalsın baş tacı olur, misafir edilir, en iyi şekilde ağırlanır. tüm fenerbahçeliler için böyledir bu. fenerbahçe’de sürmeneli üst düzey yönetici var. aziz başkanın ve diğer fenerbahçe yöneticilerinin sürmenespor’a yaptıkları yardımı kim inkâr edebilir. bu işi kirli profesyonel eller tezgahladı. bir sürmeneli asla böyle bir şey yapmaz, niye yapsın. tamam biz fanatiğiz, fenerbahçe’yi trabzonspor’un tek rakibi gördüğümüzden. ama böyle bir kalkışma suriye’deki varil bombasını sürmene’ye atmakla eş değer. “

nihat s.’nin ağabeyi nevzat s. de kardeşinin serbest kalmasıyla şimdilik adaletin yerini bulduğunu savunurken, daha ortada doğru dürüst delil yokken açıklama yapıp kardeşini ve ailesini hedef gösterenlerin özür dilemelerini beklediğini söyledi.

bazı sürmeneliler de trabzon valisi’ni, olayın başından itibaren talihsiz olarak niteledikleri açıklamaları nedeniyle özür dilemeye davet etti.