Türkiye
‘Bir savaşa daha dayanamayız’
Onlar kısa süre önce Kırım’dan İstanbul’a geldiler. Geride bıraktıkları çocukları, torunları için endişe ediyorlar. Kırımlı Tatar kadınlarının tek isteği barış içinde yaşamak.

istanbul'daki kırım türkleri kültür ve dayanışma derneği'nde dört anneyle buluşuyoruz. hepsi, kırım'da son yaşananlar nedeniyle endişeli. kimi aylar öncesinden çalışmak için gelmiş, kimi son gelişmeler yüzünden istanbul'da bulunan yakınlarıyla dayanışma için. türkiye'nin her koşulda arkalarında olduğunu bildiklerini belirten tatarlar, kırım'ın ukrayna yönetiminde kalması gerektiğinde hemfikir.
torununu bıraktığı kırım’dan sekiz gün önce istanbul’a gelen 63 yaşındaki ermira anafiyeva, "biz sürgün edilmiş bir neslin çocuklarıyız. bu eziyeti bir daha asla görmek istemiyoruz” diyor.
“ailemi orada bıraktım. kızım çocuk bakıyor, oğlum inşaat işinde, damadım ise oto yıkamacısı, bir de torunum var. kriz patlayınca kıpırdayamaz oldular. hem onlara maddi destek bulmak hem de buradaki soydaşlarımla dayanışma sağlamak için geldim. hepimiz tedirginiz. yarın ne olacak, bilmiyoruz. ruslar ne yapacak, kimse bilmiyor. bir kez daha savaş olursa buna dayanamayız."
kırım'daki ruslarla barış içinde yaşadıklarını söyleyen anafiyeva türkiye'den de destek bekliyor.
"ukrayna’da farklı milletlerden topluluklar var. yanukoviç yolsuzluğa bulaştı ve sonunun geldiğini anlayınca yanlısı olduğu rusya’ya kaçtı. rusya da müdahale için aradığı bahaneyi bulmuş oldu. ama biz onlara fırsat vermemeliyiz. rusya bizim üzerimizden elini çeksin. biz kırım'daki ruslar'la barış içinde yaşıyorduk. hiçbir sorunumuz yoktu. bizler barış yanlısı insanlarız, biz huzurla öz topraklarımızda yaşamaktan başka bir şey istemiyoruz. türkiye’den bize destek olmasını umuyoruz.”
‘kan akmasın’
iki ay önce istanbul’a çocuk bakıcılığı yapmak için gelen haside ziyadova da yaşananlardan çok endişeli.
"kırım’da kan aksın istemiyoruz. biz anavatanımıza gelebilmek için 50 yıl bekledik. sürgünden dönebilmek için 50 yılımız geçti. bizi rahat bıraksınlar, biz oradaki diğer milletlerden insanlarla barış içinde yaşıyoruz. allah korusun bir şey olursa burada bulunan bütün kırımlılar oraya gideriz. ancak şimdi bekliyoruz, gelişmeler nereye varacak görmek istiyoruz. oradaki kardeşlerim, diğer akrabalarım herkes endişeli.”

üç çocuk beş torun sahibi fatma radnokova ise kırım’dan iki hafta önce gelmiş. novakırımka, türkçe adıyla yeni kırım’da yaşayan kızı gülnar ile internet üzerinden haberleştiklerini söylüyor:
“kızım artık işe gitmiyor. evden çıkamıyorlarmış. geçen gün ruslar bir tatar’ı döverek hastanelik etmişler. başka tatarlar’ın başına da aynı şey gelmesin diye köyde, hastanede nöbet tutuyorlar. kızım ‘korkuyorum anne’ diye yazıyor. kırım’da her köy bu şekilde. insanlar korku içinde yaşıyor. ‘acaba bizim başımıza bir iş gelir mi’ endişesi taşıyorlar.”
bir hafta önce kırım’dan geldiğini belirten çocuk doktoru akinova elzara da anestezi doktoru olan kızı akinova leyla ile diş hekimi oğlu akimof lenur için korktuğunu söylerken gözyaşlarını tutamıyor.
“kızım ve oğlumu asker gibi zorunlu olarak sürekli hastanede çalışmaya zorluyorlar. şimdilik bir şiddet yok ama hiçbir şey eskisi gibi değil. aralık ayından beri bir şeyler olacağını seziyorduk. ekonomik gidişat da kötü olduğundan ben türkiye’ye, hem para kazanırım hem de bir şey olursa onların sesi olurum, diye geldim. çok korkuyoruz, çocuklarımız için çok korkuyoruz. biz iyi kötü bir şeyler yaşadık ama onlar ne olacak.”
‘türkiye büyük destek’
stalin zamanındaki sürgünde özbekistan’a götürüldüklerini söyleyen elzara, eski günlere dönülmesinden endişeli. elzara "türkiye elini üzerimizden çekerse perişan oluruz" diyor.
"30 yıl öncesine kadar kırım’da bir tek cami yoktu. ancak türkiye’nin destekleriyle artık her köyde bir cami var. ukrayna yönetimi de yapıcı ve toleranslı davrandı. şimdi bizim korkumuz ruslar’ın tüm bu kazanımlarımızı yok edebileceği düşüncesi. sürgünden önce 1 milyonu aşkın türk vardı kırım’da. kırım’ın yüzde 70’i türk’tü yani. ancak şimdi yaklaşık 360 bin. toplamın yüzde 13’ü civarında. yüzde 60 ise rus nüfus var. kalan yüzde 27 ise ukraynalı ve diğer milletlerden. bu yüzden türkiye’yi her zaman olduğu gibi yanımızda görmek istiyoruz. biz ruslar'la ve diğer halklarla sorunsuz yaşıyorduk. onlar bizim düğünlerimize biz onlarınkine gidiyorduk. yine böyle olsun istiyoruz.”
kırım meclisi’nin onursal başkanı mustafa cemil kırımoğlu’nun fotoğrafı önünde poz veren tatar kadınları, savaş, kan ve gözyaşı istemediklerini, bunu yıllar önce büyük acılar içinde yaşadıklarını vurguladı. hepsinin isteği ve çağrısı ortak:
"biz sadece ana toprağımızda, kırım’da huzur ve barış içinde yaşamak istiyoruz. ne olur özgür dünya, özellikle müslüman ülkeler buna sessiz kalmasın.”
Yorumlar