Çözüm süreci
Çözüm süreci Kobani'ye takıldı
Devlet ile Öcalan arasında yürütülen çözüm süreci, Kobani'nin IŞİD tarafından kuşatılması sonrası zor günler geçiriyor. Kürt tarafı, Rojava'nın çözüm sürecinin bir parçası olduğunu öne sürüyor.
Haberin Öne Çıkanları
Çözüm süreci
KCK'den açıklama
Öcalan ile görüşme

1 eylül dünya barış günü'nde imralı ile devlet arasında müzakere sürecine geçileceğine dair öcalan'ın çağrısı bekleniyordu. ancak hem imralı ile ankara arasında anlaşmanın sağlanmamış olması, hem de yeni hükümetin kurulma aşamasında olması nedeniyle beklenen çağrı gelmedi. ankara ile imralı arasındaki anlaşmazlığın temel nedeni; hükümetin pkk'nın silahlı güçlerinin sınır dışına çıkmasını istemesi, öcalan'ın talebi ise müzakere geçiş süreciyle igili somut yol haritasının belirlenmesi idi.
30 eylül kandil'in isteği
ağustos ayında o zamanki görevi başbakan yardımcılığı olan, ak parti genel başkan yardımcısı beşir atalay, “devlet kendine düşeni büyük oranda yaptı. bundan sonrası iyi çizilmiş bir yol haritası” demiş, son adımların belirlenmesi safhasında olunduğunu duyurmuştu.
eylül ayı içerisinde somut adımların atılması gerektiğini atalay ilk olarak şu sözlerle gündeme getirmişti. "sonbahar, eylül sonu dediğimiz genel belirlemedir. parlamento açılmadan bu yaz dönemini değerlendirelim, eylem planının somutluğunu ortaya koyalım. kimin ne yapacağı belirlensin."
atalay, eylül sonunu genel bir belirleme olarak ifade etse de, kandil ile görüşen hdp heyetinden grup başkanvekili pervin buldan, 19 eylül’deki açıklamasında, “beklenti, 30 eylül tarihine kadar yol haritasının kamuoyuna açıklanmasıdır. bizim de beklentimiz budur ama aynı zamanda bu tarihe kadar sayın öcalan'ın koşullarının acilen değişmesi gerekiyor" açıklaması yaparak, 30 eylül’ü işaret etti.
kobani, süreci etkiliyor
eylül ayının başından beri işid’in, ağırlıklı olarak kürtlerin yaşadığı suriye’nin kuzeyindeki rojava bölgesine yönelik saldırılarını artırması barış süreciyle ilgili tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. türkiye’yi, işid'in rojava'da ilerlemesi karşısında 'net tutum’ almamakla suçlayan kürt tarafı, çözüm sürecini bu bölgedeki gelişmelerle ilişkilendiriyor. hükümet ise bu iki konunun birbirleriyle doğrudan ilintili olmadığını ifade ediyor.
'silahlı unsurlar çekilsin' şartı
çözüm sürecinde tarafları karşı karşıya getiren başka bir konuda kış başlamadan silahlı unsurların tamamının türkiye dışına çıkması.
içişleri bakanı efkan âlâ 5 eylül’de yaptığı açıklamada silahlı güçlerin ülke dışına çekilmesinin tamamlanmasının önemine dikkat çekmişti. âlâ’nın altını çizdiği çekilme konusuna kandil sıcak bakmıyor.
öcalan müzakere istiyor
22 eylül’de öcalan ile görüşen avukatı ve vasisi mazlum dinç’in anlatımlarına göre öcalan, 'kürt sorununun demokratik çözümü için her türlü adımı atmaya hazır olduğunu ancak hükümetin ve devletin bir türlü müzakere sürecini başlatmadığını, başlatmaya yanaşmadığını' söyledi.
müzakereden kasıt; hükümetin somut adımlar atması, müzakerelerin takibi için bir sekreterya oluşturulması, öcalan’ın koşullarının düzeltilmesi, pkk yöneticileriyle doğrudan iletişim kurabilmesi, sivil toplum örgüt temsilcilerinin yanı sıra gazetecilerin de imralı’ya gidebilmesi. ikinci konu ise, sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için bir izleme kurulunun oluşturulması.
kck'dan 'süreç tıkandı' açıklaması
bütün bu gelişmeler yaşanırken, pkk’nın çatı örgütü kck 24 eylül'de çatışmasızlığın bittiğini duyurdu. kck, işid'in kobani'ye saldırmasından dolayı hükümeti suçladı. açıklamada, "türk devleti ve akp hükümeti işid’i saldırtıp kürdistan'ı insansızlaştırmak istediği gibi, sınırı geçerek akrabalarının yanına gelen insanları bahane edip tampon bölge oluşturmayı hedeflemektedir" denildi.
kck’nın bu açıklamasından sonra, öcalan ile görüşmeleri sürdüren hdp’li milletvekilleri idris baluken, pervin buldan ve sırrı süreyya önder, 25 eylül’de yazılı açıklama yaparak, son bir haftadan beri hükümet ve devlet yetkilileri ile de görüşmeler yaptıklarını hatırlattı.
heyet açıklamasında, “rojava’daki katliam girişimleri etkisiz kılınmazsa, bu durum, başta ülkemiz olmak üzere bütün bölgeyi yıllarca sürecek bir felaketin eşiğine getirecektir” uyarısında bulundu.
kaynak: al jazeera
Yorumlar