Ekonomi

Divan işçileri 38 gündür eylemde

Yönetime önce dilekçe verdiler, sonra imza topladılar. Sonuç alamayınca bu defa sendikaya üye oldular. Ama taleplerine karşılık bulamadıkları gibi tazminat alamadan işlerini kaybettiler. Divan pastaneleri için çalışan 53 işçinin eylemi 38. gününde.

Konular: Türkiye
Divan işçileri 37 gündür haklarını almak için eylem yapıyor. [Fotoğraf: Sümeyye Ertekin]

“maaş artışı, ağır iş şartlarının ve mesailerin düzeltilmesi…”

bunlar koç grubu'na bağlı divan turizm işletmeleri a.ş'nin fabrikasında çalışan işçilerin talepleri. işçiler birkaç kez bu taleplerini sözlü olarak üstlerine bildirdiklerini söylüyorlar. olumlu yanıt alamayınca bu defa imza topladılar. 120 kişinin çalıştığı ümraniye taşdelen’deki pasta fabrikasında 109 işçi imza verdi. ancak bu dilekçeleri de dikkate alınmadı. işçiler bunun üzerine haklarını alabilmek için disk'e bağlı gıda-iş sendikası'na üye oldular. anlattıklarına göre bu girişimleri üç arkadaşlarının disiplinsizlik suçlamasıyla tazminat almadan işten çıkarılmaları ile sonuçlandı. bu gerekçeyle işten atıldıkları için de ne tazminat ne de işsizlik maaşı alabildiler.

arkadaşlarının işten atılmasını protesto eden diğer işçiler yemekhanede üç gün eylem yaptı. bunun üzerine eyleme katılan dokuz işçi daha bir geceyarısı telefonla aranarak işten atıldı. onlar da tazminatsız bir şekilde işlerinden oldular. dilekçeye imza atan 41 işçi bu duruma tepki gösterince onlar da işten atıldı.

işlerinden olan 53 divan işçisi şimdi ümraniye taşdelen’deki fabrikanın önüne kurdukları çadırda 38 gündür eylemde.

‘az kişiyle çok iş istediler’

22 yıldır fabrikada çalışan şehmuz tümür dondurma ustası. üç çocuk babası tümür bin 900 lira maaş aldığını söylüyor. fabrikanın kıdemli işçisi 42 yaşındaki işçi tümür’e göre sorunun kaynağı yeni yönetim:

daha önceleri taşeron olduğu zamanlarda bile bu kadar baskı yoktu. yoğun bir tempo olsa bile huzurluyduk. şimdi ağır çalışma şartları var. siparişleri bitirmek zorunda olduğumuz için fazla mesai yapmak zorunda kalıyoruz. sabah 6.30’dan akşam 8’e kadar çalıştık. o mesailer bizi yıprattı. baskılar daha da arttı. şirketi büyütmeye çalıştılar. az kişiyle daha çok iş yaptırmak istediler. maaşlarımıza düzeltme istedik, dikkate almadılar. 

fabrikanın ön kapısında eylem yapan işçiler yönetimin arkadaşlarını görmelerine dahi izin vermediğini söylüyorlar. işçilerin anlattığına göre, içeride çalışan işçiler eylem yapan arkadaşları ile konuşmasın diye giriş çıkışları artık arka kapıdan yapılıyormuş.

İşçiler yönetimin kendilerine insani muamelede bulunmamasından şikayetçi. [Fotoğraf: Al Jazeera]

‘asıl sorun yeni yönetim’

ekmek ustası hasan sarıcan fabrikanın eski emekçilerinden. 1984-1998 yılları arasında çalıştıktan sonra 15 yıl ara vermiş. 2013 yılında tekrar işbaşı yapan 45 yaşındaki sarıcan 1530 lira maaş aldığını söylüyor. sarıcan’a göre asıl sorun beş, altı yıl önce gelen yeni yönetim.

daha önce bizim bu şirkette müdürümüz kaza geçirip öldü. biz bir hafta yas ilan ettik. çok seviyorduk yöneticimizi. her sabah gelir bize “günaydın, kolay gelsin” derdi. bize, çalışanına, saygı gösterirdi. ben yeniden burada çalışmaya başlayınca şunu gördüm: insanlara ne kolay gelsin diyorlar, ne selam veriyorlar. benim sırtımdan ekmek yiyip nankörlük etmek insanlığa yakışmıyor. biz buraya gelirken bize vaatler verildi. iyileşme vaadi verildi. bu vaatler de bizi hem cesaretlendirdi hem çalışmalarımızı hızlandırdı. ama verilen sözler tutulmadı.”

oğlunun da bu fabrikada çalıştığını söyleyen sarıcan baba-oğul direnişte olduklarını, haklarını almak için sonuna kadar savaşacaklarını söylüyor.

mobbing gördük’

Ekmek Ustası Hasan Sarıcan oğlu ile birlikte işten atıldığını söylüyor. [Fotoğraf: sümeyye Ertekin]

42 yaşındaki sedef erdal ise iki buçuk yıldır fabrikada çalışıyor. 1200 lira maaş aldığını söyleyen erdal, maaşlarında düzelme istedikleri için baskı gördüklerini anlatıyor:

‘bize mobbing uygulamaya başladılar. madem memnun değilsiniz neden burada çalışıyorsunuz gibi söylemlerle bizi sindirmeye çalıştılar. 'en iyi maaşı biz veriyoruz. servisiniz var. mesaiye kalıyorsunuz kapınıza kadar götürüyor' gibi şeylerle bizi dağıtmaya, söylediklerimizi yalanlamaya çalıştılar."

2004 yılından bu yana fabrikada çalışan 42 yaşındaki nevzat kepenek işten atılan ilk üç işçiden biri. disiplinsizlik gerekçesiyle işten atıldığını söyleyen kepenek sürekli başarı alan biri olarak bu suçlamayı kabul etmediklerini söylüyor.

"5 üzerinden 4 puanla başarı ödülü verdiler. şimdi de disiplinsiz diyorlar. disiplinsizlik dedikleri şey bizim imza toplamamız. biz kimseye zorla imza attırmadık. herkes kendi hür iradesiyle imza attı. içeride biriken sorunların sonucunda atıldı o imzalar.”

iki çocuğu olan pasta ustası kepenek yoğun iş temposu nedeniyle ailesine, çocuklarına zaman ayıramamaktan şikâyetçi:

“ben vardiyalı çalışıyorum gece gündüz. yemek molam vardı gece birde. ona bile çıkamıyordum iş yetişsin diye.  günde 8 saat ile 15 saat arasında mesai ile çalışıyorduk. akşam eve gittiğimizde yorgun olduğumuz için çocuklarımızla ilgilenemiyorduk.”

Nevzat Kepenek disiplinsizlik yapmadıkları halde bu suçtan işten atıldıklarını söylüyor. [Fotoğraf: Sümeyye Ertekin]
12 yıldır fabrikada işçi olan iki çocuk annesi selime ertürk küçük çocuğu olduğu için mesaiye kalmak istemediğini ancak buna mecbur tutulduğunu söylüyor.

“ben bebeğim küçük olduğu için mesaiye kalamam diyordum. sürekli mesai mesai... en sonunda bana 'mesaiye kalmazsan işten çıkarılacaksın' dediler. yine kalıyorduk elimizden geldiği kadar. gezi direnişine destek veren patronlarımız bizi kapının önüne koydu. biz gezi'de direnenlere sandviç hazırlayıp gönderdik. şimdi bize yapılana bakın!”

işçiler fabrikanın önüne kurdukları çadırı da kendilerine bir yaşam alanı haline getirmiş. çadırın içinde yataklar, yiyecek ve içecekler var. her gece dönüşümlü olarak sekiz işçi çadırda nöbet tutuyor. gündüzleri de diğer işçiler gelerek eylemlerine devam ediyor. işçilerin öğle yemekleri ataşehir belediyesi'nin aşevi tarafından karşılanıyor. hemen her gün kendileri ile dayanışma için gelen ziyaretçileri var. 

"25/2 maddesi işveren tarafından kötüye kullanılıyor"

divan işçileri sadece taşdelen’deki fabrikanın önünde değil zaman zaman koç grubunun bütün işletmelerinin önünde eylem yapıyor. işçiler seslerini duyurmak için basın açıklaması yapsalar da medyanın kendilerine çok ilgi göstermediğinden şikâyetçi. bunun nedeni olarak ise koç grubunun büyük bir reklam veren olmasını gösteriyorlar.

işçilerin iş kanunu'nn 25/2 maddesi gerekçe gösterilerek atılmalarına tepki gösteren disk/gıda-iş sendikası genel sekreteri seyit aslan işverenlerin bu maddeyi işçileri yıldırma politikası olarak kullandığını söylüyor. 

"bu madde iş kanunu'nda hırsızlık, ahlâksızlık, itaatsizlik, çalışma düzenini bozma şeklinde geçiyor. ama işveren bunu kötüye kullanıyor. çünkü türkiye’de iş mahkemelerinin en iyi haliyle bitmesi bir yıldır. iş mahkemeleri zaten çok yoğun. iki, üç yıl süren mahkemeler var. işveren bu maddeyi gerekçe göstererek işçiyi atıyor. sonra 'git hakkını mahkemede ara' diyor. sonra işçi bir, iki yıl mahkeme kapısında haklılığını kanıtlamak için uğraşacak.  işçi mahkemeyi çoğunlukla kazanıyor ama çok uğraşması gerekiyor. bu kanunun da değişmesi gerekiyor artık.”

işveren iddiaları reddediyor

işçilerin iddialarını işverene de sorduk. sorularımızı divan kalite müdürü ebru şehitoğlu yanıtladı:

"çalışanlarımızın iş akdine iddia edildiği gibi sendikalaşma istekleri nedeniyle değil; mesai saati içerisinde işi durdurmaları, işyerinde huzursuzluk ve kaos ortamı yaratmaları, tehditvari ve saldırgan tutumlarıyla işyeri emniyeti ile çalışan güvenliği açısından tehdit oluşturmaları sebebiyle son verilmiştir. yaratılmak istenen kaos ortamının bir parçası olduğuna inandığımız sendikanın iddiaları da yukarıda yaşanan hususlar göz önünde bulundurulduğunda gerçeği yansıtmamaktadır.

işlerini sevdiklerini ve geri dönmek istediklerini söyleyen divan işçileri ise haklarını almak için mücadelelerini sürdüreceklerini söylüyor.

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;