Avrupa

'Faşizme karşı birlikte'

Almanya’nın Köln kenti, Neonazilerin Türkiyeli göçmenleri hedef alan bombalı saldırıyı 10. yıldönümünde "#birlikte- Zusammenstehen" sloganıyla anıyor. "Küçük Türkiye" olarak bilinen Keupstrasse’de Neonazilerin saldırısında 22 kişi yaralanmıştı.

Konular: Almanya
Keupstrasse, Almanya'da 'Küçük Türkiye' olarak hafızalarda yer etmiş, tüm dükkanların Türkiye'den göçenlere ait olduğu bir cadde. [Fotoğraf: AA - Arşiv]

almanya'nın köln kentinin ‘küçük türkiye’ olarak görülen caddesi keupstrasse’de, 2004 yılında bir türk'e ait dükkânın önüne bırakılan bisiklet ülkeye intibak etmeye çalışan göçmenlerin tam ortasında havaya uçuruldu. 

22 kişi yaralandı. bisikletin arkasına bağlanmış 5 kiloluk bombaya karşın mucize eseri can kaybı olmadı.  

saldırıdan 10 yıl sonra türkler ve almanlar ortak bir acıyı, ortak bir sloganla anıyor: #birlikte.

törenlere katılan herkes köln’deki acıyı bu ifadeyle hatırlamak istiyor. 

almanya cumhurbaşkanı joachim gauck ve adalet bakanı heiko maas da bombalı saldırının 10. yıldönümünde anma etkinliklerine katılıyor.

olağan şüpheliler: pkk, mafya, iç hesaplaşma...

saldırı yedi yıl aydınlatılamadı. pkk’dan ülkücülere, mafyaya uzanan her türlü unsur ‘olağan şüpheli ilan edilirken’ yükselişteki alman aşırı sağına hiç dönüp bakılmadı. 10 yıl boyunca almanya’da 8’i türk 10 kişiyi öldüren neonazi örgüt nasyonel sosyalist yeraltı (nsu) 2011’de bir karavandaki yangınlar ortaya çıkarılınca her şey anlaşıldı. karavanda keupstrasse bombardımanının nasıl yapıldığını ve saldırı sonrası görüntüleri de içeren bir dvd bulundu. ‘devlet büyükleri’ türkiye kökenlilerden özür diledi.
oysa saldırının hemen ertesinde dönemin sosyal demokrat partili (spd) içişleri bakanı otto schily failler konusunda emin konuşmuştu. bombanın tozları daha yere çökmeden yaptığı açıklamada “saldırının arkasında herhangi bir ırkçı sebep bulunamamıştır, faillerin göçmen kökenli oldukları tahmin edilmektedir” açıklamasını yaptı.
ve can sıkıcı, yıpratıcı süreç bu açıklamadan sonra başladı.

'bir dükkandan 175 çivi çıkarıldı'

keupstrasse esnafı mithat özdemir olayı dükkana giderken arabada öğrenmiş. o günü “inanamadım, bir kenara çektim. haberi sonuna kadar dinledim. dükkana geldiğimde eşimin yüzü buz kesmişti. deprem olduğunu sanmışlar” sözleriyle anlatıyor. 

bazıları da patlamanın şokunu atlatamamış. 5 kilodan fazla çivili bombadan fırlayan çiviler dükkânların içine mermi gibi yağarken özdemir olay sonrasında bazı mekanlardan 175 çivi çıkarıldığını söylüyor. “bazıları domuz kuyruğu şeklinde bükülmüştü. çiviler insan vücuduna en ağır zararı verecek şekilde hazırlanmıştı” diyor.
özdemir, içişleri bakanı schily’nin olayın arkasında aşırı sağcı bir grup olmadığı yönündeki açıklamasını “bizim için felaketin başlangıcı o açıklamaydı” diye yorumluyor.
özdemir, “içimize esnaf kılığında gizli ajan soktular. yıllarca onlar bizden bilgi almaya çalıştı. bazı arkadaşlarımızı altı ayda bir çağırıp ‘bize bir isim ver yeter’ diyerek zorladılar. bazı arkadaşlarımız yedi yıl sokağa hiç uğramadı. genç olmalarına rağmen psikolojik sorunlar yüzünden erken emekliye ayrılanlar oldu.” 

Bombalı saldırının 10. yıldönümünde Keupstrasse'de güvercinler uçuruldu. [Fotoğraf: @birlikte2014]
[[Fotoğraf: Twitter/Zabaione5]]

'ilk tokadı medyadan yedik'

özdemir’e göre medya da saldırının keupstrasse esnafı için daha travmatik hale gelmesinde büyük rol oynadı. keupstrasseli esnaf medyanın olay sonrası haberciliğini “bize ilk tokadı basın vurdu. çivili bombalama olmuşken, mafya tarzı bir şey yokken kendi yerel türkçe basınımız hiç araştırmadan ‘pkk yaptı, mafya işi, hesaplaşma’ gibi başlıklar attı. sanki türkiye’den gelenler almanya’da doğru dürüst ticaret yapamazmış gibi” sözleriyle eleştiriyor.

yeşiller milletvekili ve meclis uyum komisyonu başkanı arif ünal’a göreyse, schily’nin açıklaması soruşturmaların tek taraflı yapılmasına yol açtı. ünal gelinen durumu, “tam yedi yıl boyunca olayın mağdurları suçlu olarak görüldü. yaralananlar sorguya çekildi. telefonları dinlendi” diyor.

özdemir bundan sonra neler yapılabileceğine dair sorumuzaysa “caddeye 10 kişilik bir sosyal dayanışma bürosu açılabilir. bu büro topluma kaynaşmakta hâlâ güçlük çeken insanlarla ilgilenebilir” önerisiyle karşılık veriyor.

daha önceki anma törenlerini ve siyasetçi ziyaretlerini ‘yapmacık ve eğlence’ olarak niteleyen özdemir, bu yıl saldırının 10. yıldönümünde iki toplumun kaynaşması için daha ümitli bir tablo gördüğünü söylerken, sokaktaki manzarayı şu sözlerle ifade ediyor:

“dün mesela bir almanla konuşuyordum, 'ne diyorsun?' diye sordum. 'ben şimdiye kadar almanya’nın hiçbir yerinde bu kadar güzel bir mozaik görmedim’ dedi.” 

'varını yoğunu kaybedenlerin üstüne maliyeciler gönderildi'

e-postayla sorularımızı yanıtlayan kuzey ren vestfalya eyaleti yeşiller partisi milletvekili arif ünal da asıl suçlulara gözünü kapatan alman kurumlarının mağdurları daha da mağdur ettiğini vurgularken, “zaten varını yoğunu kaybeden esnafın üzerine maliyeciler gönderilip, mali olarak da büyük hasar verildi” diyor.

Yeşillerden Arif Ünal devletin Keupstrasse'ni yaralarını sarmak için hâlâ yapması gerekenlerin bulunduğunu söylüyor. [Fotoğraf: AA-Arşiv]

türk vekil arif ünal, 2011 sonrasında alman devlet kurumlarının yaptıklarının olumlu olduğunu vurgularken mağdurlara sorgularla yaşatılan travmaların tam olarak tedavi edilemediği kanısında:

"2004 yılında soruşturma tek yönlü yapılmamış olsaydı, belki de nsu ırkçı çetesinin izine rastlamak mümkün olacaktı ve 2004'ten sonra işlenen cinayetler de bu şekilde önlenmiş olacaktı. bu tarihi fırsatın kaçırılmasında en önemli etken, zamanın içişleri bakanının yanlış yönlendirmesi ve soruşturma birimlerinin de işlerini doğru yapmamaları, sağ gözlerinin kör olmasına bağlıyorum. bunun da sebebinin toplumun hemen hemen her kesiminde olan, türkiye orijinli insanlara karşı önyargılar ve ırkçılık olduğunu düşünüyorum."

ölü bulunan neonazi üyeleri uwe mundlos ve uwe böhnhardt’ın karavanında ele geçirilen bir dvd, keupstrasse’yi uzun yıllar karanlığa gömecek saldırıyı bu çetenin düzenlediğini ortaya koyuyordu.

soruşturma tek yönlü yapılmamış olsaydı, belki de nsu ırkçı çetesinin izine raslamak mümkün olacaktı 

neonazilerin dvd’sinde bombalı saldırı, görüntülerle anlatılırken, türklerle de dalga geçiliyordu. herkesin sokağa bir sandalye çekip güneşli bir köln gününün tadını çıkardığı bir sokakta amaçlarının ‘mümkün olduğunca çok türk öldürmek veya mümkün olduğunca çok türk’te kalıcı hasar bırakmak’ olduğunu belirtiyorlardı. bu dvd ortaya çıkınca dönemin içişleri bakanı otto schily özür diledi. ihmal ve zaafları kabul etti.

bombalı saldırıdan hemen sonra yıkıntıların arasında pkk ya da ülkücü bir grup arayan kuzey ren vestfalya eyalet içişleri bakanı fritz behren’in yıllar sonraki ifadeleri ise daha düşündürücüydü. spd’li behrens o döneme ait hafızasının çok ‘bulanık olduğunu, olanları ‘güç bela hatırlayabildiğini’ söylüyordu.

almanya'da neonazi örgütün hayatta görünen tek üyesi beate zschaepe ile nsu'ya yardım etmekle suçlanan dört kişi bir yıldır münih yüksek eyalet mahkemesi'nde yargılanıyor.

 

Osman Kaytazoğlu

1977’de tokat’ta doğdu. izmir karşıyaka lisesi mezunu. boğaziçi üniversitesi’nde matematik eğitimi aldı.gazeteciliğe radyo boğaziçi’nde başladı. üniversiteden mezun olduktan sonra 5 yıl matematik öğretmenliği yaptı. radikal gazetesi dış haberler servisinde 3 yıl çalıştı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;