Türkiye - Rusya ilişkileri
Gözler Petersburg'da
Türkiye ile Rusya pek çok konuda farklı düşünen iki ülke. Ancak uçak vak’asından sonra ilişkiler tam anlamıyla dibe vurmuştu. İki ülke son dönemde karşılıklı mesajlarla durumu toparlamış gibi görünüyor. St Petersburg görüşmesi, Türkiye’nin Amerika kaynaklı olduğundan kuvvetli şüphe duyduğu 15 Temmuz darbe girişiminin ertesinde gerçekleşiyor. Dolasıyla bu zirve başta Washington olmak üzere Batı başkentlerinde de çok yakından izlenecek.

türkiye ile rusya, 24 kasım’da büyük yara alan ilişkilerin yeniden tamiri için en üst düzey adımı atıyor. erdoğan ile putin, 29 haziran’da yaptığı telefon görüşmesinden sonra bu kez ikili görüşme için st petersburg’da bir araya geliyor.
bu konuşmanın ardından iki ülke dışişleri bakanları soçi’de bir araya gelmiş, sorunlu olan konularda birlikte çalışma kararı vermiş, ardından rusya’nın türkiye’ye uyguladığı yaptırımlar birbiri peşi sıra kalkmaya başlamıştı.
yıllardır ticaret hacmini hızla artıran, siyasi alandaki sorunların ekonomik ilişkileri etkilemesine izin vermeyen iki ülkeyi 24 kasım’a götüren süreç, suriye krizinin büyümesiyle gelişti. diplomasi alanındaki derin farklılıklar, artık üstü kapatılamayacak noktaya geldi. 24 kasım’da türk hava sahasının, daha önce pek çok kez olduğu gibi yeniden ihlâl edilmesi üzerine rus savaş uçağı türk jetleri tarafından düşürülmüştü.
24 kasım sonrası karşılıklı sert açıklamalar geldi, birçok proje durduruldu.
karadeniz’e kıyısı olan iki büyük ülkenin bu gerginliği, yedi ay aranın ardından ortadan kalkıyor. 24 kasım sonrası ankara-moskova hattında yaşananları ve putin ile erdoğan’ın ikili görüşme yapacağı bugüne nasıl gelindiğini derledik.
‘çok ciddi sonuçları olacak’
30 eylül’de hava operasyonlarıyla suriye’deki savaşa müdahil olan rusya’ya ait savaş uçakları, türk hava sahasını ihlâl ettikleri için birkaç kez uyarıldı. ekim ayının başında yapılan ihlâller, uyarılara rağmen sona ermedi. 24 kasım 2015’te türk jetleri, hatay sınırında bir rus uçağını düşürdü. genelkurmay’ın açıklamasına göre türk hava sahasını ihlâl eden rus uçağı ‘beş dakika içinde on kez’ uyarılmıştı.
rus savaş uçağının düşürülmesinin ardından putin ilk açıklamasında şunları söyledi:
“uçağımız suriye toprakları üzerinde türk f16 uçağıyla 'hava-hava' roketiyle vuruldu. türkiye ile sınırdan 4 kilometre uzaklıkta suriye topraklarına düştü. uçağa ateş açıldığında 6 bin metre yükseklikte türk sınırında 1 kilometre uzaklıktaydı. her halükarda, rus pilotlar ve rus uçağı türkiye cumhuriyeti için hiçbir şekilde tehdit oluşturmuyordu. bu olay sırtından bıçaklamak gibi… rusya türkiye'ye sadece komşusu gibi değil dost bir ülke gibi davranıyordu. bugün yapılan şeye kimin ihtiyacı olduğunu bilmiyorum ama bizim böyle bir şeye ihtiyacımız yoktu"
putin, olayın "rusya ve türkiye ilişkileri açısından çok ciddi sonuçları olacağını" da söyledi.
ardından çok daha sert açıklamalar geldi. on gün öncesinde, g-20 zirvesi için geldiği antalya’da cumhurbaşkanı erdoğan ile ikili görüşme yapan ve iki ülke ilişkilerinin bozulmaması gerektiğini söyleyen putin, ruslara türkiye’ye gitmeme uyarısı yaptı ve “sorun sadece dün yaşadığımız trajediyle ilgili değil. sorun daha derin. sadece biz değil, tüm dünya türkiye'deki mevcut yönetiminin birkaç yıldır kasıtlı olarak ülkeyi islamlaştırma yolunda bir politika izlediğini görüyor" diye konuştu.
putin’in özür talebi
25 kasım’da istanbul’a çalışma ziyareti yapacak olan rus dışişleri bakanı lavrov da bir açıklama yaparak ziyareti iptal ettiğini duyurdu; türkiye’de terör tehdidinin olduğunu söyleyerek “ben gitmiyorum, siz de gitmeyin” dedi. türk mevkidaşı çavuşoğlu ile telefon görüşmesi yaparak görüşmeyi iptal ettiğini haber verdi. bu arada rusya savunma bakanlığı’ndan da “bu tür olaylara nasıl karşılık verileceği konusunda bir paket üzerinde çalışıyoruz” açıklaması geldi.
putin, ilişkilerin düzelmesinin tek yolunun özür ve tazminattan geçtiğini söyledi. erdoğan ise putin’e “hava sahamızı ihlâl edenler özür dilemeli. pilotlarımız ve silahlı kuvvetlerimiz görevlerini yerine getirdiler” diyerek yanıt verdi.
‘rus uçağı olduğunu bilmiyorduk’
erdoğan, bir yandan da moskova’dan gelen sert açıklamalara rağmen mevkidaşıyla temasa geçme yolunu seçti. ancak putin, erdoğan’ın telefonla görüşme taleplerini reddetti. erdoğan, türkiye’nin hava sahasını koruma hakkının olduğunu söylemekle birlikte “rus uçağı olduğunu bilsek belki daha farklı uyarırdık” diyerek daha yumuşak ifadeler kullandı.
dönemin başbakanı davutoğlu ise rus uçağın ihlâline tepki göstererek "sınırlarımızı kim ihlâl ederse ona karşı her türlü tedbiri almak hakkımız ve görevimizdir” diye konuştu. ancak davutoğlu da “rus uçağı olduğunu bilmiyorduk” açıklaması yaptı.
bu sırada rusya, suriye’de daha aktif bir varlık göstermeye başladı. doğu akdeniz’e kruvazör yollamış, suriye’ye s-400 füze sistemi yerleştirmiş ve türkiye ile askeri ilişkileri askıya almıştı.
belgrad’da ilk görüşme
rus dışişleri bakanı lavrov türkiye ziyaretini iptal etti ancak, iki ülke dışişleri bakanlarının planlanmış başka bir ikili görüşmesi daha vardı. 3 aralık’ta avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı (agit) bakanlar toplantısı için gidecekleri sırbistan’ın başkenti belgrad’da yapılacak olan görüşme, iptal edilmedi.
görüşme gergin bir ortamda yaklaşık 40 dakika sürdü. lavrov, türk mevkidaşından “yeni bir şey duymadığını’ söylerken çavuşoğlu, “rusya'nın mesnetsiz suçlamalarından vazgeçmesi ve sıcağı sıcağına alınmış kararları gözden geçirmesi temennisinde olduklarını, rusya'ya karşı alınan bir karar olmadığını” söyledi. lavrov ise “türkiye'nin yaptıklarından sonra ilişkilerimiz aynı kalmayacak" diyerek özür beklentisini tekrarladı.
bu sırada bakü’de bulunan davutoğlu ise olumlu mesajlar vermeye devam ediyordu:
“rusya ile iletişim kanallarını açık tutmaya devam edeceğiz. kafkasya'da ve balkanlar'da, karadeniz ve orta asya'da kalıcı barış ve istikrarın olması için de rusya'nın yapacağı katkının önemine de inanarak, iletişim kanallarını daima açık tutacağız.”
putin’in sert tavrı sonucu ekonomik yaptırımlar başladı
ankara’dan ilişkileri yumuşatmaya yönelik mesajlar gelse de moskova sert tutumunu sürdürdü. 30 kasım’da düzenlediği bir basın toplantısında putin, türk hükümetinin suriye'de işid kontrolü altındaki bölgelerden petrol kaçakçılığı yapılmasına göz yumduğunu, hatta bu ticarette bizzat parmağı olduğunu iddia etti.
4 aralık’ta rusya, uluslararası anlaşmalardan doğan hakkını kullanarak suriye’ye gidecek olan bir rus savaş gemisini istanbul boğazı’ndan geçirdi. geminin geçişi sırasında bir rus askerinin omzunda füze taşıdığını görüntülendi. çavuşoğlu, bu görüntüleri ‘provokasyon’ olarak nitelendirdi. benzer görüntüler, mayıs sonuna kadar birkaç kez tekrarlandı.
aynı hafta içerisinde rusya limanlarına yük taşıması yapan beş türk bayraklı gemi, liman denetiminde rusya denizcilik idaresi müfettişleri’nin hazırladıkları raporlar çerçevesinde novorossisk limanı'nda alıkonuldu. bunun üzerine mütekabiliyet esasları çerçevesinde, türk limanlarına seyir yapan dört rusya federasyonu bayraklı gemi de samsun limanı'nda yapılan liman denetimleri sonucunda alıkonuldu.
ardından, türkiye’ye yönelik ekonomik yaptırımlar başladı. rusya’daki tur şirketlerinin türkiye paketleri iptal edildi. türkiye vatandaşlarının rusya’ya vizesiz geçiş hakkı 1 ocak itibarıyla askıya alındı. türkiye’den yapılacak olan ithalata kısıtlama getirildi, bu durum özellikle türk sebze-meyve satıcılarını ciddi anlamda zarara soktu. rusya’da iş yapan türk iş adamlarının ruhsatları iptal etti, ülkede okuyan türk öğrencilerin öğrenci vizelerinin geçersiz olduğu duyuruldu. rusya’daki türklerin önemli bir kısmı ülkeyi terk etti.
bu sırada putin, tek çözümün özür dilenmesi olduğunu tekrarladı. bu gerginlik, haziran 2016’ya kadar sürdü.
suriye için siyasi çözüm çalışmaları
24 kasım öncesi de iki ülke suriye konusunda taban tabana zıt görüşlere sahip olsa da, bu konuların görüşüldüğü, ancak ekonomik işbirliğine odaklanıldığı vurgulanıyordu. 24 kasım sonrasında ise suriye konusunda da moskova’dan sert açıklamalar geldi.
cenevre görüşmeleri sonuçsuz kalınca uluslararası suriye destek grubu ülkeleri çabalarını artırdı. ilk aşama olarak ateşkes sağlanması ve bazı bölgelere insani yardım ulaştırılması görüşülüyordu. bu aşamada, daha önce de aynı masaya oturmuş olan iki ülkenin karşılıklı tutumu daha sert oldu.
şubat ayının başında rusya savunma bakanlığı, "türkiye’nin suriye’ye askeri işgal hazırlığında olduğu yönünde ciddi şüpheleri olduğunu" iddia etti.
bu sırada rus bombardımanı devam ediyordu. ancak rusya’nın iddia ettiği gibi sadece işid’e yönelik olmaktan çok uzaktı. operasyonların önemli bir çoğunluğu batı’nın ve türkiye’nin desteklediği muhaliflere ve sivillere yönelik olarak devam etti. ankara bu saldırıların yüzde 89 oranında sivilleri ve muhalifleri hedef aldığını duyurdu. çavuşoğlu, suriye’de siyasi geçiş sürecinin rusya’nın tavrı sebebiyle mümkün olmadığını söylerken, bu sebeple türkiye’ye gelen göçmen sayılarındaki artışla ilgili birleşmiş milletler’e çağrıda bulunuyordu.
moskova’da pyd temsilciliği açılıyor
rusya ile ilişkilerde 24 kasım öncesinde de sorun olan bir başka konu, pkk’nın suriye’deki kolu pyd’ye rusya’nın verdiği destekti. rusya, suriye krizinin siyasi çözümü için yapılan toplantılarda pyd’nin de olması için mesajlar veriyordu.
24 kasım’ın ardından rusya’nın pyd ve pkk’ya verdiği destek arttı, türkiye’nin de tepkisi… bu arada, kasım ayı içerisinde hdp lideri demirtaş, moskova’ya gideceğini duyurmuştu. ankara ile moskova arasındaki kriz devam ederken demirtaş, 23 aralık’ta moskova’ya gitti. moskova’da hdp iletişim ofisi açılacağını duyurdu.
demirtaş moskova’da dışişleri bakanı lavrov ile görüştü. ikili, pyd’nin suriye’de işid’le verdiği mücadeleye destek vurgusu yaptı.
rus bakan lavrov, hdp'nin türkiye'de tüm etnik azınlıkları temsil eden bir siyasi platformu olduğunu söyleyerek bu çizgiyi her zaman desteklemeye devam edeceklerini ifade etti.
şubat ayında, moskova’da pyd’nin temsilciliği açıldı. ofisin, tek taraflı ilan edilen cezire, afrin ve kobani kantonlarının yönetimini temsilen açıldığını duyurdular. açılışta hdp milletvekilleri de vardı.
türkiye ypg hedeflerini vurdu, rusya sert bir dille eleştirdi
pyd sorunu suriye’de, pyd’nin askeri kanadı ypg’yi türkiye’nin top atışlarıyla hedef almasının ardından bir kez daha gerginliğe yol açtı.
14 şubat’ta türkiye’nin ypg’yi hedef aldığı top atışlarının ardından rus dışişleri bakanlığı’ndan bir açıklama yapıldı. açıklamada “türkiye'nin suriye'ye karşı saldırgan tutumundan ciddi şekilde endişeliyiz. türkiye cihatçı gruplar ve paralı askerlerin yasa dışı şekilde suriye'ye girmesine yardımcı olmaya devam ediyor” denildi.
mart ayında, birleşmiş milletler arabuluculuğunda yürütülen üçüncü cenevre görüşmelerinin yeniden başlaması öncesinde abd dışişleri bakanı kerry ile görüşen lavrov, pyd’nin de toplantılara katılmasını gerektiğini söyledi.
ardından birleşmiş milletler’e, görüşmelere pyd’nin de davet edilmesi çağrısında bulundu. “suriyeli kürtlerin cenevre görüşmelerine katılımını bir tek türkiye’nin bloke ettiğini söyledi.
rusya suriye’den kısmen çekildi
suriye sahasındaki krizin büyümesi, türk hava sahasını ihlâl ederek türkiye’nin desteklediği muhalif grupları vurması üzerine yaşanan olayın ardından sadece türkiye değil, rusya da ekonomik olarak zarar gördü.
mart ayında putin, "savunma bakanlığı ve topyekun silahlı kuvvetler için tayin edilen misyon tamamlandı. bu nedenle, savunma bakanlığı'na suriye arap cumhuriyeti'ndeki askeri gücün ana kısmının yarından itibaren çekilmesi talimatını veriyorum" açıklaması yaparak suriye’den kısmen çekileceklerini açıkladı.
ancak rus lider, rusya'nın hmeimim hava üssü ile tartus limanındaki birliklerin görevlerine her zaman olduğu gibi devam edeceklerini belirtti.
çekilme kısmen tamamlansa da, rusya türkiye sınırında esed rejimi güçleriyle mücadele eden türkmen birliklerini hedef almaya devam etti.
pkk, rus silahlarıyla türk helikopterini düşürdü
13 mayıs’ta genelkurmay, tsk’ya ait bir helikopterin 3 mayıs’ta kaza sonucu hakkari çukurca bölgesinde düştüğünü ve iki pilotun şehit olduğunu açıkladı. ancak birkaç gün sonra pkk’ya yakın haber sitelerinde, helikopterin pkk’lılar tarafından omuzda taşınabilen, yüksek isabet ve tahrip gücüne sahip manpads füzesiyle vurulduğunu gösteren videolar yayınlandı.
görüntülerin yayılmasının ardından 19 mayıs’ta genelkurmay bir açıklama daha yayınladı. bu açıklamada “helikopterler görevlerini icra ederken; bir helikopterin, terörist unsurların yerden açtığı ateş sonucu muhtemelen yerden havaya atılan ve cinsi henüz belirlenemeyen, füze olabileceği değerlendirilen bir hava savunma silahı ile vurularak düşürülmüş olabileceği kanaatine varılmıştır" deniliyordu.
görüntülerde kullanılan füzenin rus yapımı olduğu eski askerler ve güvenlik uzmanları tarafından açıklandı. eski binbaşı ve güvenlik uzmanı mete yarar ile güvenlik uzmanı metin gürcan da, bu silahların pkk ve pyd’ye de rusya tarafından verildiğine inandıklarını söyledi.
ilişkilerin ‘hak ettiği düzeye’ gelmesi için ilk mektup
haziran ayında iki ülke arasındaki ilişkilerde yumuşama sinyalleri belirmeye başlamıştı. ankara’dan gelen ilişkileri normalleştirmeye ve 24 kasım öncesine dönülmesi gerektiğine yönelik mesajlar, kısmen karşılığını bulmaya başladı.
cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, 12 haziran'da kutlanan 'rusya milli günü' nedeniyle rusya devlet başkanı vladimir putin'e bir mektup yazarak "rusya ve türkiye arasındaki ilişkilerin yakın gelecekte hak ettiği düzeye gelmesini diliyorum" ifadesini kullandı.
rus yetkililer ise bu adıma, eskiye göre daha olumlu bir yanıtla karşılık vererek türkiye'nin sınır ihlâli yapan rus uçağı düşürdüğü için özür dilemesi gerektiğini dile getirdi, tazminat konusu hatırlatılmadı.
yaklaşık on gün sonra bu kez rusya’dan bir adım geldi. 1 temmuz’da rusya’nın soçi kentinde yapılacak olan karadeniz ekonomik işbirliği toplantısına lavrov, çavuşoğlu’nu da davet etti. bu davet üye ülkelerin tümünün dışişleri bakanlarına gitse de, bakan yardımcısı vasiliy nebenzy, türkiye’nin katılımını beklediklerini özellikle belirtti.
1 temmuz günü soçi’de, çavuşoğlu ve lavrov bu sefer çok daha olumlu geçen bir görüşme yaptı. bu sırada erdoğan öldürülen rus pilotla ilgili üzüntülerini belirtiği bir mektup yazdığı putin’le, yedi ay sonunda telefon görüşmesi de yapmış ve ilişkilerin eski haline dönmesi için ortak irade ortaya çıkmıştı.
1 temmuz’da iki bakan ekonomik ilişkilerde eskiye dönülmesinin yanı sıra, suriye konusunda işbirliği yapmak için de çalışmalara başlanmasına karar verdi. erdoğan ve putin’in ağustos ayı içerisinde ikili görüşme yapacağı da bu görüşmenin ardından duyuruldu.
‘kusura bakmayın’
27 haziran’da erdoğan, putin’e bir mektup yazdı. mektupta, rusya’nın istediği gibi doğrudan özür ifadesi yer almasa da, öldürülen pilot için duyulan üzüntü dile getiriliyor; ‘kusura bakmayın’ deniliyordu.
cumhurbaşkanlığı sözcüsü kalın, rusya ve türkiye ilişkisiyle ilgili "iki ülke, ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla gerekli adımların atılması hususunda mutabık kaldı." dedi.
kalın, cumhurbaşkanı erdoğan'ın mektubunda rus askeri uçağının düşmesiyle ilgili derin üzüntü duyduğunu aktardığını açıkladı ve "iki ülke, ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla gerekli adımların atılması hususunda mutabık kaldı" dedi.
erdoğan'ın derin üzüntü duyduğunu ifade eden kalın, mektupta, "hayatını kaybeden rus pilotun ailesine bir kez daha acılarını paylaştığımı belirtmek ve taziyelerimi sunmak istiyorum; kusura bakmasınlar diyorum" ifadesine yer verildiğini bildirdi.
rus haber ajansları interfax ve tass’a göre mektupta ilişkilerin normale dönmesinin arzulandığı ve paraşütle atlayan rus pilotu öldüren kişiye karşı soruşturmanın devam ettiği de belirtildi.
yeniden ‘olumlu havaya’ dönüş
mektubun ardından erdoğan’ın aylar önce talep ettiği ancak karşılık alamadığı telefon görüşmesi gerçekleşti. 29 haziran’da putin erdoğan'ı arayarak ‘gönderdiği mektup sayesinde işbirliğinin devamı ve iki ülke arasındaki krizi bitirmek için gereken şartların oluştuğunu’ söyledi. türk yetkililerden alınan bilgiye göre erdoğan - putin görüşmesi 'çok olumlu bir havada' geçti. iki lider bölgedeki krizlerin çözümü için işbirliği içinde olmaya karar verdi.
özellikle suriye konusunda derin görüş ayrılıkları sürse de, bunun 24 kasım öncesinde olduğu gibi ortak çalışma çabalarına engel olmaması konusunda iki lider yeniden mutabık kaldı. bunun üzerine putin hükümetine, türkiye ile karşılıklı ticari anlaşmaları iyileştirmek üzere görüşmelere başlamaları talimatı verdi. medvedev de türkiye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılması, tur şirketlerinin yeniden türkiye turlarına başlaması ve sebze-meyve ithalatının yeniden başlayabilmesi için talimat verdi. vizesiz geçişler ise henüz başlamadı.
darbe girişimi sonrası açıklanan tarih: 9 ağustos
15 temmuz’da gülen örgütünün darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından türkiye, 1999’dan bu yana abd’de yaşayan fethullah gülen’in iadesi için washington’a yaptığı baskıyı artırdı. washington’dan ‘delil istiyoruz’ açıklamaları geldiğinde, ankara’dan üst düzeyde ‘gülen iade edilmezse ilişkileri etkilenir’ yanıtı geldi.
adalet bakanı bekir bozdağ, abd’nin darbe girişiminden ve gülen’in attığı her adımdan haberi olduğunu da söyledi ve bunu düzeltmenin tek yolunun iade talebinin yerine getirilmemesi olduğunu belirtti.
batı ülkelerinin darbe girişiminin ardından yapılan tutuklamalara, görevden uzaklaştırmalara yönelik eleştiride bulunması, ankara’nın tepkisini çekti. avrupa ülkelerinin darbe girişimini sert bir dille eleştirip seçilmiş hükümetin yanında olmak yerine, alınan önlemleri eleştirmeleri ve üst düzey hiçbir siyasinin ilk iki hafta boyunca ankara’ya destek ziyaretine gelmemiş olması, ab ile türkiye arasında yeni bir gerilimin oluşmasına yol açtı. cumhurbaşkanı erdoğan ve dışişleri bakanı çavuşoğlu da hem avrupalı siyasilere hem de batı medyasına tepkilerini sıklıkla dile getirdi.
bu sırada gülen’e ait kurum ve okulları çoktan yasaklamış olan rusya’dan tam tersi yönde açıklamalar geliyordu. moskova’da milletvekilleri darbede amerika’nın parmağı olduğunu dile getirdi. ‘türk halkının meşru hükümetini kurtarmak için ayağa kalktığını’ söyledi.
dışişleri bakanlığı sözcüsü maria zaharova da ‘en büyük askeri yapı olan ve güvenlik konusundaki çalışmalar için her türlü imkâna sahip olan nato, türkiye'nin ve bölgenin güvenliğiyle ilgili tehdit hakkında tek bir bilgi dahi vermedi" dedi. darbe girişiminin, erdoğan ile putin’in telefon görüşmesinden hemen sonra yapılan nato zirvesinin ardından yapıldığına dikkat çekti.
türk-rus zirvesi, türk-amerikan ilişkilerinin tarihin en buhranlı zamanlarından geçtiği bir dönemde yapılıyor. erdoğan, amerika’nın pyd adı altında pkk unsurlarına silah desteği verdiği, askeri planlamalarına bu pyd/pkk unsurlarını dahil ettiği ve türkiye’deki 15 temmuz darbesinde parmak izleri ortada bulunan fethullah gülen’i himaye ettiği bir dönemde rusya’da putin ile görüşüyor. hal böyle olunca st petersburg’dan çıkabilecek kararlar başta washington olmak üzere bütün nato başkentlerinde de yakından takip edilecek.
Yorumlar