kürt sorununun çözümü için başlayan süreç devam ediyor. imralı'da hapis yatan pkk lideri abdullah öcalan ile yürütülen görüşmelerde yeni adımlar bekleniyor. sonuç ne olacak belli değil ama 14 aydır süren çatışmasızlık hali bölgeyi rahatlatmış durumda. doğu ve güneydoğu’da bu süre zarfında silahlı çatışmalar yaşanmadı, insanlar rahat bir nefes aldı. sürecin yarattığı normalleşmenin etkisi bölgede kendini hayatın her alanında hissettiyor. bu şehirlerden biri de çatışmalı yıllardan en çok etkilenen hakkari.

kepenk kapatılmıyor, esnaf mutlu

ateşkes sürecinden önce neredeyse her gün silah sesleri, mayın patlamaları, karakol baskınları, ölümlerin yaşandığı kentte 14 aydır yeni bir atmosfer hakim. kent artık çatışmalarla gündeme gelmiyor. pkk’lıların cenazeleri gelmediği için merkezde artık kepenkler kapanmıyor, toplumsal olaylar da neredeyse bitmiş durumda. ama 30 yıllık çatışmalı sürecin izini silmek öyle kolay değil. yine kentin bazı noktalarında devriye gezen ve sabit duran zırhlı polis araçlarını görmek mümkün. hakkarililer ise yeni sürece çoktan uyum sağlamış durumda. daha önce günbatımıyla eve kapanan halk şimdi gece geç saatlere kadar sokaklarda...  

siyaset günlük yaşamın parçası

kentte günlük yaşam siyasetle iç içe. siyaset hakkarililerin hayatlarının bir parçası adeta. mehmet emin taşçı bu durumu “kahvede oturuyoruz siyaset konuşuyoruz, evde toplanıyoruz yine siyaset konuşuyoruz. siyasilere staj verecek kadar siyaseti öğrendik” sözleriyle özetliyor. en çok konuşulan konular “süreç barışla sonuçlanacak mı?”, “siyasi mahkumlar bırakılacak mı?”, “öcalan’ın durumu ne olacak?”, “hükümet barış için gerekli adımları atacak mı?”   

süreçten umutlular

hakkarililer süreçten geri dönmenin mümkün olmadığı görüşünde. hükümete karşı bazı konularda güvensizlik olsa da umutlular. bu sürecin aktörleri olarak gördükleri başbakan erdoğan ve abdullah öcalan’a güveniyorlar. kürt yetkililerin aksi yöndeki açıklamalarına karşın "bu sorunu çözecek biri varsa o da erdoğan'dır. çözerse erdoğan çözer" diyorlar. konuştuğumuz hakkarililer, erdoğan ve öcalan'ın sorunun çözümü konusunda birbirlerini anladıklarını dile getiriyorlar.  

öcalan'a ev hapsi önerisi

hükümetten öncelikli beklentileri “anadilde eğitim, öcalan ve siyasi mahkumların bırakılması.” abdullah öcalan için ilk etapta ev hapsi formülünü dile getiriyorlar. öcalan’sız bir çözümün de çözüm olmayacağı görüşü hakim. öcalan “ben artık yokum” derse, çatışmaların yeniden başlayacağı kaygısını taşıyorlar. bazıları türkiye’nin suriye’deki duruma dönüşeceği korkusunu yaşıyor. "ayrı bir devlet istiyor musunuz" diye sorduğumuzda “biz türklerle etle tırnak gibiyiz. istesek de kopamayız” yanıtını alıyoruz. bağımsızlık değil, özerklik istediklerini belirtiyorlar. 

"karakol yerine fabrika yapsınlar”

son günlerde gündemde olan yeni karakol inşaatları yüzünden hükümete tepkililer. mesut taşçı “karakol yapacaklarına fabrika yapsınlar. biz de çalışalım. işsizlikten kurtulalım” diyerek, kentteki işsizliğe dikkat çekiyor. iş dünyasının çatışmaların yeniden başlama riskini göze almadıkları için kentte yatırım yapmaya yanaşmayacaklarının farkındalar. ne de olsa sermaye risk sevmez. ama madem çözüm sürecinden bahsediliyor, yatırımın da gelmesi gerektiğini dile getiriyorlar. sabri köçe bu durumu “çözüm yatırımsız olmaz” sözüyle özetliyor. iş dünyasının hakkari’ye gelmesini istiyor. belediyenin tek başına hakkari’nin sorunlarını çözümeyeceğini söyleyen köçe “hakkari’ye pozitif ayrımcılık yapılmalı” diyor.

“kayak merkezi yapılsın”

mehmet emin taşçı, hakkari gibi dağlık bir kentte kayak merkezinin yapılmasını öneriyor. hastane yetersizliğinden bahsediyor. bir de ekliyor: “stadyumu olmayan tek kent biziz. vardı, yıktılar. şimdi spor kompleksi yapılacağı söyleniyor. ama yok.”

vali, belediye ile birlikte çalışsın

hakkari'ye yeni atanan vali yakup canbolat'tan beklentilerini soruyoruz. eski vali necmettin kalkan'ın bdp’li belediye ile birlikte çalışmamasını eleştirerek, yeni valinin halkla iç içe olmasını, bdp’li belediye ile birlikte hakkari için hizmet etmesini istiyorlar. irak kürdistan bölgesi’ne açılan üzümlü ve derecik sınır kapılarının da bir an önce açılması da beklentileri arasında. 

Teymur Akpınar, çözüm süreciyle yaylalara çıkmaya başladıklarını söylüyor.

[[Mustafa Demirmenci Al Jazeera Türk ]]

huzur geldi, yaylalar şenlendi

hakkari’den sonra van’a doğru giderken, gürpınar ilçesi kırsalında hayvancılıkla uğraşan köylülerin çadırları göze çarpıyor. yazın gelmesiyle, belirli bir miktar karşılığında kiraladıkları yaylaya çıkmaya başlamışlar. çatışmasızlık ortamından memnunlar. son iki yıldır çok rahat ettiklerini anlatıyorlar. köylülerden ahmet akbulut’un tek isteği bu huzur ortamının bozulmaması. teymur akpınar ise süreçten dolayı öncelikli olarak erdoğan ve öcalan’a teşekkür ediyor ve şöyle diyor:

“bu iki yıldır yakalamadığımız huzur onların sayesinde. tek korkumuz yeniden çatışmaların başlaması. çatışmalar başlarsa rahat bir şekilde yaylaya yine çıkamayacağız. ricamız çatışmalar yeniden başlamasın. çözüm süreci sürsün ve bu topraklara barış gelsin.”