Türkiye
İstanbul'da otobüslere bakım yapılmıyor
Kazaların ardından gözlerin üzerine çevrildiği belediye otobüsleri ile ilgili derneklerin ve şoförlerin korkutucu iddiaları var. Şoförler, otobüslerin bakım yapılıp yapılmadığının belediye dahil hiçbir resmi mekanizma tarafından kontrol edilmediğini söylüyor. Belediye ise iddialara yanıt vermiyor.
temmuz ayı sonunda önce istanbul kavacık’ta yanan bir belediye otobüsünde 4 kişi hayatını kaybetti. ardından kabataş’ta kontrolünü kaybeden bir otobüs ikisi ağır 19 kişinin yaralanmasına yol açtı. üst üste gelen bu kazalar dikkatleri bu şehirdeki belediye otobüslerine çekti ama aslında bu kazalar istanbul için son yıllarda sıradan bir durum halinde.
yani şoförlerden birinin tabiri ile “istanbul bomba üstünde gidip geliyor” ve şirketleşme ve kâr hırsı daha büyük facialara kucak açıyor.
bu iddiaları yazılı ve sözlü olarak ilettiğimiz istanbul büyükşehir belediyesi ise sorulara şimdiye kadar yanıt vermedi.
“bakım yapılmıyor. kontrol eden yok”
“duraktan kalkmaya hazırlanırken, ben daha gaza basmadan araç hareket etmeye başladı. 10 metre önümdeki trafik ışıklarında karşıdan karşıya geçen onlarca insan vardı. frenler taş kesmişti. tüm gücümle frenlere bastım ama araç durmuyordu.”
belediye otobüslerinin kazaları 2013 ve 2014 yılında bariz bir şekilde arttı ve ölümcül olmaya başladı. kazaların ardından yapılan açıklamalarda sebep olarak çoğunlukla teknik arızalar gösterildi. ve çoğunlukla da frenlerin tutmaması…
kazaların ardından basında sık sık yer alan erguvan şoförleri yardımlaşma derneği üyeleri bu konuda herkesi önceden uyardıklarını söylüyor. başkan yardımcısı tahsin domak’ın bu teknik sorunlarla ilgili vahim iddiaları var:
bu bakımların kim tarafından kontrol edildiğine dair iddialar ise daha vahim:
“nereden yakıt alındığı da kontrol edilmiyor”
dernek yetkilileri ibb’ye ait otobüslerin düzenli olarak kontrol edildiğini ama özel halk otobüslerinin ve özel şirketlere ya da kişilere ait istanbul otobüs aş’nin otobüslerinin her türlü kontrolden muaf olduğunu da şu sözlerle ifade ediyor:
"büyükşehir belediyesi’nin denetleme ile ilgisi yok. başka bir kurumun da yok. sadece arabanın yürür aksamına, şoförün kılık kıyafetine ve araç temizliğine bakıyorlar. belediyenin garajlarında yetkili servislerin bakım elemanları var. her gece bakım yapıyorlar. ama öho ve erguvanların garajı, bakımı yok. sokaklara, benzinliklere park ediyorlar. gaz mı alıyorlar, kirli yağ mı alıyorlar, belli değil.”
şoförlerin iddiası da aynı yönde
bu kazaların sebeplerinin ne olduğunu sorduğumuz otobüs şoförleri de dernek yöneticileri ile aynı şeyleri söylüyor. şoförler bakım denetimsizliğinin yanında insani şartlarda çalışmıyor olmalarını ve yoğunluğu da gerekçe olarak gösteriyor;
30 senelik otobüs şoförü olan ve şu an bir özel halk otobüsünde çalışan fikret yıldırım şunları söyledi;
"30 bin kilometrede bakım yapılması gerekiyor. kimse yapmıyor. belediyeden hiçbir kontrol yok. arabam vapur dumanı gibi duman atıyor. istanbul bomba üstünde gidip geliyor. 2300 tl maaş alıyoruz ama sigortamız asgariden yatırılıyor. ne haftalık iznim var, ne de bayram iznim. araç sahibim umreye gitti ve ben çift vardiya çalıştım.”
otobüs aş’de çalışan s.ö. ise şunları söyledi:
isminin yayınlanmasını istemeyen bir başka şoförün iddiaları ise şunlar:
“15-c’deyim. saat 3’ten 11’e kadar direksiyondaydım. ben de insanım diyorum, arıyorum. iett filo komutanlığı amirleri “yapacak bir şey yok, gideceksin” diyor. benim arabayı kiraya vermişler. niye? beni çıkarırsa tazminat verecek. böyle giderse bu kazalar devam edecek. haftalık izin vermezse, çift vardiya 18 saat çalıştırırsa… kaza yapınca da parasını şoförden keserse ne olacak? elbisemi bile kendim alıyorum. otobüs aş, iett, ibb hepsine göz yumuyor. denetim diye bir şey yok. sadece şoförün kıyafetine, ayakkabısına bakıyorlar.”
“yerli araçlarda mühendislik hataları var”
“bu son çıkan bazı yerli otobüslerde büyük bir mühendislik hatası var. benzer bir araç daha yandı geçende. büyümeden söndürülmüş. yeni araçlarda klima sorunu var. petekler kalın ve araçlar motoru soğutmayı başaramıyor. motor çok çalışıyor ve elektronik kablolarda ısınma oluyor ve araçlarda yangın çıkıyor. bu teknik hataları şirketlerden öğrenemezsiniz ama. bu araçları kullanan bütün arkadaşlar hata olduğunu söylüyor.”
şoförler 20 saate kadar çalışıyor
erguvan şoförleri dayanışma derneği, kabataş’ta kaza yapan eyüp er’in son üç günde çift vardiya, yani günde en az 18 saat çalıştığını iddia etmişti. ancak er daha sonra yaptığı açıklamalarda bu iddiayı reddetti. derneğe bu durumu sorduğumuzda ilk açıklamalarının doğru olduğunu ve bunu kazanın hemen ardından er ve ailesi ile yaptıkları konuşmada duyduklarını söylüyor.
domak bu konuda şoförlerin de suçlu olduğu görüşünde:
“kabataş’taki kazada yüzde yüz şoförün de hatası var. yorgun olmasaydı teknik arızaya rağmen o aracı durdurabilirdi. arkadaşım ben yorgunum çalışamam, demeliydi. zaten emekli maaşın var, çalışıyorsun ve otobüs aş’den de para alıyorsun. daha fazla para kazanma hırsı neden?”
bu şirkette çalışanlar iett şoförlerinden ve özel halk otobüsünde çalışanlardan daha az para kazanıyor. bir iett şoförü emekli olduğunda yaklaşık 2500 tl maaş alırken, aktif bir erguvan otobüsü şoförü bin bilet parası, yani 2300 tl kazanıyor. ciddi bir kısmının da sigortası asgari ücretten yatırılıyor.
istanbul otobüs aş
dernek yöneticileri ve şoförlere göre “erguvan otobüs” ismi verilen bu yeni otobüslerle hak ihlalleri, kazalar ve ihmal iyice su yüzüne çıkmaya başladı. bu üç oluşum günlük ortalama 3 milyon 163 bin yolcu taşıyor. ve otobüs, şoför ve yolcu sayısı bakımından otobüs aş, üç yılda istanbul otobüs taşımacılığının yarısına hakim oldu.
ismini vermek istemeyen iki erguvan otobüsü şoförü ve erguvan şoförleri derneği yöneticileri, büyük otobüs filolarına hükmeden bu şirketin ibb tarafından her türlü yaptırımdan muaf tutulduğunu iddia ediyor.
bugün artık göz önüne çıkan sorunlar ve kazalardan önce resmi makamlara yazılar yazan dernek, sonunda cumhurbaşkanlığı devlet denetleme kurulu’na sesini duyurmayı başarmıştı. istanbul valiliği, cumhurbaşkanı’nın talimatı ile şoför derneği, otobüs aş ve ibb yetkililerinin katıldığı bir toplantı düzenledi. haziran ayı sonunda, yani son kazalardan önce yapılan bu toplantının tutanağında birçok sorunun ele alındığı görülebiliyor:
belediye iddialara yanıt vermedi
al jazeera'nin haberi araştırmaya başladığı 06.08.2014 tarihinden bu yana telefon ve e-posta yoluyla ulaştığı istanbul büyükşehir belediyesi (ibb) başkanı kadir topbaş'tan ve istanbul büyükşehir belediyesi'nin basın danışmanlarından bir dönüş olmadı ve sorular yanıtsız bırakıldı. al jazeera, ibb'den konuyla ilgili bir yanıt gelmesi halinde bunu da yayınlayacaktır.
kaynak: al jazeera
Yorumlar