Türkiye

İstanbul’u geziyorum gözlerim kapalı

‘Karanlıkta Diyalog’ sergisi ziyaretçilerini karanlıkta bir yolculuğa çıkartıyor. İstanbul’un sokaklarında, vapurlarında ve parklarında gözlerinizi kullanmadan gezme deneyimi, görme engellilerin Türkiye’de karşılaştığı zorlukları keşfetmenize yardımcı oluyor.

Konular: Türkiye
Karanlıkta Diyalog sergisinin görme engelli rehberleri minik ziyaretçileri ile hatıra fotoğrafı çektiriyor. [Fotoğraf: Kemal Soğukdere / Al Jazeera Türk]

dünyanın 130 kentinde 7 milyon insana ulaşan bu farklı deneyimi türkiye’de, bir yıl içinde 55 bin kişi yaşadı. özel olarak tasarlanmış, tamamen karartılmış alanlarda, görme engelli rehberlerin eşliğinde ilerliyorsunuz. burnunuza farklı kokular geliyor, kulağınıza farklı sesler. eliniz, dayandığı duvarın, tuttuğu tırabzanın, sürtündüğü bitkilerin dokusunu hissediyor. ilk birkaç adımınızdaki çekingenlik yerini merak ve heyecana bırakırken görme engelli rehberler sizleri kendi dünyalarında kısa bir gezintiye çıkartıyor. 

almanya’dan dünyaya

alman profesör andreas heinecke, kariyerine bir radyoda gazeteci olarak başlamıştı. trafik kazası geçirip görme yetisini kaybeden bir çalışma arkadaşı vardı. ona ne tür bir iş vereceği ve görme engellilere nasıl yaklaşılması gerektiği hakkında en ufak bir fikri yoktu. heinecke’nin görme engelli çalışma arkadaşını daha iyi anlama ve onunla aynı koşullarda hareket ederek empati kurma arayışı aslında projenin çıkış noktası oldu.

alman gazeteci, görme engelli arkadaşıyla tamamen kararttığı evinin garajında bir araya geliyordu. iki arkadaşın karanlıkta geçirdiği zaman heinecke’nin hayata farklı bir açıdan bakmasını sağladı ve giderek daha da geniş alanlara taşıdığı ‘karartılmış mekân’ deneyleri, sonunda ‘karanlıkta diyalog’ sergisine dönüştü. almanya’daki orijinal sergiyi gezen iki türk girişimci: hakan elbir ve kerem okumuş çok etkilendikleri bu sergiyi türkiye’ye getirmek için kolları sıvadı. hakan elbir, karanlıkta diyalog’un istanbul hikayesini şöyle anlatıyor:

Hakan Elbir ve ortağı Kerem Okumuş 'Karanlıkta Diyalog' sergisini Almanya'dan Türkiye'ye taşıdı
[[Fotoğraf: Kemal Soğukdere / Al Jazeera Türk]]

“ bu sergi engelleri ve önyargıları kaldırmayı amaçlıyor. aslında ilk önce benim ve kerem’in kafasındaki önyargıları kaldırdı. sergiden çıkar çıkmaz türkiye’de, almanya’dakiler kadar iyi görme engelli rehber nasıl buluruz telaşına düştük. bu konuda altı nokta körler vakfı ile temasa geçtik. derneğin yardımı ile yaklaşık 40 rehber adayı ile görüştük, birtakım eğitimlere tabi tuttuk ve 20 rehberle yola çıktık. bu görüşmeler sırasında kendimden ve daha önceki düşüncelerimden çok utandım. kendini iyi yetiştirmiş, bir kaç dil bilen, müzik aleti çalan, olimpiyatlarda spor yapan ve üniversite mezunu birçok görme engelli varmış. ama bunlar iş bulamadıkları için dışarı çıkamıyor, aramıza katılamıyor. eminim ki türkiye’de, diğer engelli gruplarından da, kendini çok iyi geliştirmiş insanlar vardır. bu insanların hayatın içerisinde olmamasının temel nedeni kafamızdaki önyargılar. bizimle çalışmaya başlayan görme engelli rehberlerimiz artık çok mutlu. daha önceleri kendilerini ailelerine yük olarak görürlerken, şimdi bir işleri var. özgüvenleri geri geldi ve karanlıkta diyalog sayesinde toplumun geri kalanı ile kaynaşma şansı buluyorlar.”

‘karanlık kafe’ de sohbet

foto muhabiri arkadaşım kemal soğukdere ile birlikte ‘karanlıkta diyalog’ sergisini deneyimledik. 

Özden Çetin birkaç yıl önce görme yetisini yitirdi. Karanlıkta Diyalog ekibinde rehberlik öz güvenini geri getirdi.
[[Fotoğraf: Kemal Soğukdere / Al Jazeera Türk]]
zifiri karanlıktaki turun ardından biz de rehberimiz de yorulduk. bir şeyler içip, biraz sohbet etmek için bizi ‘karanlık kafe’ye davet ettiler. ismiyle müsemma bir yer. ne mekânı, ne çalışanları, ne de menüyü görebiliyorsunuz. kahvenin tadını ilk kez bu kadar yoğun aldım diyebilirim.

rehberimiz özden çetin, birkaç yıl öncesine kadar görebiliyordu. bir şirketin insan kaynakları departmanında çalışırken, genetik bir hastalık nedeniyle görme yetisini yitirdi. yani aslında görenlerin dünyasını çok iyi biliyor:

“ türkiye’de sorun farkındalık. insanımız engellilerin farkında değil. farkına varsa bile nasıl davranacağını bilmiyor. bana yol gösterecek diye elimden çocuk gibi sürükleyenler var. motorunu görme engelliler için yapılan çizgilerin üzerine park edenler var. sarı çizgileri motosiklet parkı sananlar var. işteyken tuvalete her gittiğimizde metro güvenliğinin oradan geçiyoruz. bir gün güvenlikçiyi tuttum sergiye 

Harun Sarıkaya için rehberlik işi yaşamında bir dönüm noktası oldu.
[[Fotoğraf: Kemal Soğukdere / Al Jazeera Türk]]
getirdim. turu tamamladığımızda adam çok etkilenmişti. ‘bu memlekette işiniz çok zor’ deyip durdu. artık her tuvalete gittiğimizde koşup bize kapıyı açıyor, sağ olsun.”

karanlık kafe’de sohbetimize bir diğer rehber katılıyor. harun sarıkaya projenin başından beri ‘karanlıkta diyalog’ sergisinde çalışan rehberlerden:

“görme engellilerin dünyasını anlatmamız çok zor. bu yaşıma geldim, kimseye anlatamadım. ama burada bizi yaşayarak anlayabilirler.”

karanlıktan korkmayan çocuklar

Sergiye gelen çocuklar, görme dışındaki duyularını kullanmalarını gerektiren oyunlar oynuyor.
[[Fotoğraf: Kemal Soğukdere / Al Jazeera Türk]]

karanlık özellikle de çocuklar için korkutucudur. ama sergiyi ziyaret edenlerin büyük bir çoğunluğu çocuklar. turun minik ziyaretçilerine, ücretsiz bazı çalışma grupları da düzenleniyor. gözleri bağlanan çocuklar oyun hamurları ve boyama kalemleriyle bazı deneyler yapıyor. günlük yaşantılarında kolaylıkla yaptıkları bazı el becerilerini görmeden yapmaya çalışıyorlar. bilim adamlarına göre her geçen gün biraz daha görselleşen iletişim aletleri çocuklarda zekâyı ve yaratıcılığı körleştiriyor. karanlıkta diyalog, özellikle de çocuklar için, görme dışındaki duyuları canlandırması açısından farklı bir deneyim. ilköğretim 5. sınıf öğrencisi yekta atayiğit karanlık tünelden çıkarken korkmak bir yana oldukça neşeliydi:

“bir şey görmedim ama kokuları ve sesleri çok iyi algıladım. yürüdüğümüz yerlerde çevremizdeki nesnelere dokunarak onları hissettim.”

deniz türkay büyüyünce mimar olmak istiyor:

Deniz Türkay görme engelliler ile ilgili öğrendiklerinden sonra hayata farklı bakıyor.
[[Fotoğraf: Kemal Soğukdere / Al Jazeera Türk]]

“bu sergi beni çok etkiledi ve faydalı oldu. ben görme engelli olsaydım sokaklarımızda yürüyemezdim. mimar olunca tasarlayacağım binaların asansörleri, görme engelliler için, sesli olacak. binanın girişleri ve yangın merdivenleri onları düşünerek tasarlanacak. yollarını bulmalarını sağlayacak rehber şeritleri, tasarlayacağım binalarda unutmayacağım.”

istanbul büyükşehir belediyesi’nin (i.b.b.) gayrettepe metro istasyonunda tahsis ettiği alanda kurulu olan karanlıkta diyalog sergisinin yüzde yetmişi sponsorlar, geri kalan maliyetler de yatırımcıları tarafından finanse edildi. serginin tam bileti 28, indirimli bilet ise 19 lira. proje ortaklarından hakan elbir, ulaştıkları noktadan memnun ama bununla yetinmiyor. eldir ve ortağının bir sonraki projesi işitme engellilere yönelik benzer bir sergi düzenlemek.

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;