Gazetecilere özgürlük

'Korku ve baskı havası hakim'

Bugün Al Jazeera, dünya çapında eylemlerle Mısır’da gözaltında tutulan dört gazetecisi için özgürlük istiyor. Al Jazeera Türk Mısır'da basının durumunu Uluslararası Gazetecileri Koruma Örgütü’ne sordu.

Konular: Mısır

Mısırlı gazetecilere baskı

muhammed mursi'nin 3 temmuz'da ordu tarafından görevden alınması itibariyle gazetecilere uygulanan hak ihlalleri:

3 temmuz: mursi’yi destekleyen 4 yerel televizyon kanalı kapatıldı. bunların arasında müslüman kardeşler’in özgürlük ve adalet partisi tarafından işletilen mısr 25 de bulunuyor. 

5 temmuz: mısır’ın nilesat uydusu 3 arap televizyon kanalını kapattı. bunlar hamas’la bağlantılı filistin kanalları al-quds ve al-aqsa ve ürdün’deki müslüman kardeşler bağlantılı kanal al-yarmouk

15 temmuz: al-jazeera mubaşir mısır kameramanı muhammed bedir darbe karşıtı gösterilerde çekim yaparken gözaltına alındı. şubat ayında serbest kaldı.

14 ağustos: al-jazeera mubaşir mısır muhabiri abdullah şami gözaltına alındı, hala gözaltında.

16 ağustos: trt muhabiri metin turan gözaltına alındı, 100 gün sonra serbest bırakıldı.

20 ağustos: mısır polisi ihlas haber ajansı’nın (iha) kahire bürosuna baskın yaptı ve büro şefi tahir osman hamde’yi gözaltına aldı. hamde, 4 eylül’e kadar gözaltında tutuldu. 

28 ağustos: medya iletişim ve bilgi teknolojileri bakanlığı al jazeera’nin mısır’daki kanalı al-jazeera mubaşir mısır'ı yasa dışı ilan etti ve yasakladı.

10 eylül: trt’nin kahire bürosuna baskın yaptı, ekipmanlara, bilgisayarlara ve kayıt cihazlarına el kondu. mısırlı yetkililerin artan baskısı üzerine trt geçici olarak mısır’daki çalışmalarını askıya aldı.

5 kasım: mısır emniyeti kuzey sina medya ajansı muhabiri said abu haj’ı gözaltına aldı. neyle suçlandığı ve suçlamaların yaptığı işle bağlantılı olup olmadığı bilinmiyor.  

7 kasım: iran televizyonu al-alam’ın kahire büro şefi ahmed al-sioufi evinde gözaltına alındı. gözaltına alınma nedeni bilinmiyor.

12 kasım: müslüman kardeşler yanlısı olduğu öne sürülen rassd haber ajansının genel yayın koordinatörü amro qazzaz evinde gözaltına alındı. 

28 kasım: mısr 25 televizyon kanalının genel müdürü hani salah eddine londra’ya giderken kahire havaalanında durduruldu. 1 aralık’ta savcılık tarafından “asılsız bilgi yaymak” ve “şiddete teşvik” suçlarından tutuklandı.

29 kasım: moheet adlı haber sitesinin muhabiri bassem al-sharif kahire’deki protestoları haberleştirirken gözaltına alındı.  

6 aralık: abd merkezli hristiyan uydu kanalı al-tarek tv muhabiri kıpti hristiyan bishoy armia minya bölgesinde kıpti hristiyan evlerine verilen zararla ilgili bir haber yaparken gözaltına alındı. 

29 aralık: al jazeera muhabiri peter greste, yapımcı muhammed fehmi ve yapımcı bahir muhammed kahire'de gözaltına alındı, halen gözaltındalar

kaynak: sınır tanımayan gazeteciler

mısır’da temmuz 2013’te muhammed mursi’nin devrilmesiyle başlayan şiddet ortamında altı gazeteci öldürüldü, 45 gazeteci saldırıya uğradı ve 11 basın kuruluşuna baskın düzenlendi. en az sekiz gazeteci şu anda hapiste.

bu verilere, tüm dünyada gazetecilere destek veren ve hak ihallerini belgeleyen gazetecileri koruma örgütü’nün (cpj) ülkede yaptığı araştırmalar sonrası ulaşıldı. örgüte göre en az 44 gazeteci de aynı süreçte herhangi bir suç belirtilmeden gözaltına alındı.

ülkede şubat 2011’de hüsnü mübarek’in devrilmesiyle birlikte uzun yıllar baskı altında tutulan gazeteciler için de daha özgür bir dönemin başlaması umut ediliyordu. ama uluslararası basın örgütlerine göre mısır’da gazeteciler ne muhammed mursi yönetimi altında, ne de sonrasında tamamen özgür olabildi. cpj genel müdürü joel simon gazeteciler için hayli iç karartıcı bir ortamın söz konusu olduğunu belirtiyor:

"mısır her zaman için gazetecilere baskı uygulanan ve özgürlük ortamının olmadığı bir ülke oldu. gazeteciler hükümetin çıkarlarına hizmet etmeliydiler ve bağımsız gazetecilik yapmak çok zordu. ama şu anda bu neredeyse imkansız. çünkü mevcut hükümet tüm eleştirel gazeteciliği terörizm olarak değerlendiriyor. yani şu anda hükümeti eleştiren haber yapmak mümkün değil. hükümet gazetecilere ya bizim yanımızdasın ya da bize karşısın diyor." 

mısır, sınır tanımayan gazeteciler örgütünün 2014 dünya basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 159. sırada yer alıyor. 

2013 yazı gazeteciler için de kanlıydı

mısır ordusunun mursi’yi görevden almasıyla başlayan şiddet ortamında insan hakları izleme örgütü’ne göre 1300 kişi hayatını kaybetti.

bu dönemde hem mısırlı, hem de yabancı gazetecilerin çeşitli hak ihlallerine uğradıkları belgelendi. uluslararası basın örgütlerine göre hedefte çoğunlukla mursi’ye yakın gazeteciler vardı. birçok mursi yanlısı medya kuruluşu ya kapatıldı ya da sansürlendi. joel simon, müslüman kardeşler'e ve mursi'ye yakın görülen basın kuruluşlarının hedefte olduğunu ifade ediyor:

"medyanın bir kısmını hedef yapmaları çok sakıncalı. ama daha da kötü olan müslüman kardeşleri haberleştirmek isteyen bağımsız gazetecilerin direk müslüman kardeşler üyesi ya da destekçisi olarak görülmesi. ve 'bu tarz gazetecilik terörizme destektir' deniliyor. bu kabul edilemez. bu basının rolünü yanlış değerlendirmektir."

cpj’e göre yeni yönetimin askeri rejime karşı olarak gördüğü cnn ve al jazeera gibi bazı yabancı basın kuruluşlarına da baskı uygulandı. al jazeera'nin dört gazetecisi halen gözaltında tutuluyor. 

fransız gazeteci polis tarafından dövüldü

soyadını kullanmayan fransız belgesel yapımcısı ve foto muhabir mani, mısır polisi tarafından bu dönemde şiddete uğrayan gazetecilerden biri.

mani, ağustos 2013’te ingiliz channel 4 news için muhammed mursi’yi destekleyenlerin eylemlerini görüntülemek ve kısa belgeseller üretmek üzere kahire’deydi.

mani, 14 ağustos günü mısır ordusu ve polisinin rabia'tul adeviyye meydanı'nda müslüman kardeşler taraftarlarına yaptığı kanlı müdahaleyi bir ‘katliam’ olarak görüyor. mani, meydana ulaşmaya çalışırken polis tarafından durdurulduğunda yaşadıklarını şöyle anlattı:

“onlara gazeteci olduğumu ve resmi akreditasyonum olduğunu, uluslararası bir basın kuruluşu için çalıştığımı söyledim. tüm ekipmanıma, pasaportuma ve basın kartıma el koydular. sonra beni dövmeye başladılar, tutukladılar ve kendilerine ait bir minibüse götürdüler. orada başka bir polis vardı. o da bana vurmaya başladı. göğsüme yumruk attı. ona gazeteci olduğumu ve bana vurmaması gerektiğini söyledim. vurmasına daha fazla dayanamadım ve yere yığıldım. bu sefer beni tekmelemeye başladı. bilincimi kaybetmeye başladım. daha sonra beni minibüse bindirdiler. binmeden önce de kafama silahlarıyla vurdular.”

mani, diğer gözaltına alınanlarla beraber bir stadyuma götürüldü. orada biri amerikalı, diğeri fransız iki gazeteci daha vardı. onlar da dövüldüklerini ve ekipmanlarına el konulduğunu anlattı. stadyumda dört saat bekletildikten sonra serbest bırakıldılar. mani pasaport, basın kartı ve kamerasını bir daha geri alamadığını söyledi. kahire’deki fransız konsolosluğu'ndan acil pasaport alarak olaydan iki gün sonra ülkesine geri döndü.

mani, o dönemde gazetecilere uygulanan şiddetle ilgili, “gazetecilerin ajan olduğunu ve mısır devleti'ne karşı kurulmuş büyük bir komplonun bir parçası olduklarını düşünüyorlardı. bu nedenle de şiddete başvuruyorlardı” dedi. 

kaynak: al jazeera

 

Gizem Yarbil

1981 senesinde ankara’da doğdu. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;