1993 yılında lice'de yaşanan ve diyarbakır jandarma bölge komutanı tuğgeneral bahtiyar aydın ile birlikte 15 kişinin öldüğü olaylarla ilgili olarak o dönem yapılan yargılama sonucunda dört kişi hapis cezasına çarptırıldı. onlardan biri ömür boyu hapis cezası aldı. tam olarak aydınlatılamayan olayın yeniden soruşturulması için zaman aşımı dolmak üzereydi. diyarbakır cumhuriyet başsavcılığı’nın zaman aşımına bir gün kala açtığı dava, lice olayı ile birlikte, olayın 18 yıldır tek tutuklu sanığı olan mehmet emin özkan’ın da hatırlanmasına neden oldu. yeni davanın iddianamesinde özkan'ın söz konusu eyleme katılmadığı belirtiliyor.

lice'de bahtiyar aydın’ın öldürülmesinden sonraki günlerde de devam eden olaylarla ilgili 4 kişi hakkında dava açıldı. bunlardan biri de mehmet emin özkan’dı. adana’da yakalanarak dönemin devlet güvenlik mahkemesi'nde yargılanan özkan, ömür boyu hapis cezası aldı. diğer sanıklar ise 2000 yılında çıkan ve kamuoyunda rahşan affı olarak bilinen yasayla serbest kaldı. hakkındaki iddiaları hiçbir zaman kabul etmeyen ve olaylar sırasında adana'da olduğunu söyleyen özkan ise, pkk’dan ayrılan iki kişinin ifadeleriyle mahkûm oldu. hakimler, özkan’ın ‘örgütün sair efradı olarak vehamet arzeden eyleme katılmak’tan suçlu bulmuştu. bu durum mahkûmiyet hükmünün gerekçeli kararında da yer aldı.

karar yargıtay'a gidince, özkan’ın aslında iddianame hazırlanmadan bahtiyar aydın’ın öldürülmesinden mahkûm edildiği ortaya çıktı. dava bozularak yeniden mahkemenin önüne geldi. savcı, özkan hakkında ek iddianame hazırlayarak bir kez daha yargıladı ve ömür boyu hapse mahkum etti. eski pkk’lılar daha sonra, ifadelerinin işkenceyle alındığını söylese de durum değişmedi. karar onandı ve özkan cezasını çekmeye başladı. 

 

ancak, tam olarak aydınlatılamayan olayın zaman aşımına bir gün kala özkan için bir umut doğdu. diyarbakır cumhuriyet savcılığı'nın, yeniden açtığı soruşturma dosyasıyla birlikte, dönemin il jandarma komutanı eşref hatipoğlu ve tünay yanardağ hakkında hazırladığı iddianamede yer alan “"bu beyanlara dair tutanaklar ilgili mahkemeden celb edilerek incelenmiş ancak mehmet emin özkan'ın bu eyleme katıldığına dair herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır" ifadesi özkan için umut oldu. özkan’ın avukatı serdar çelebi, müvekilinin yeniden yargılanması için mahkemeye başvurdu. talep kabul edilirse, 75 yaşındaki özkan cezaevinden çıkabilir.

özkan 18 yıldır bir yandan cezasını çekerken, diğer yandan da iki tazminat davasıyla uğraşıyor. cezaevindeyken bir gün mahkemeye çağrıldı. hakkında lice olaylarıyla bağlantılı bir dava daha açılmıştı. ama davanın içeriği farklıydı. davayı açan içişleri bakanlığı’ydı. lice’de çıkan olaylar sırasında  zarar gören 650’e yakın ev ve işyerinden ikisinin sahipleri, bakanlıktan zararlarının karşılanmasını istemişti. bakanlık açılan davayı kaybettiği için zararları ödemişti. ancak ödediği paraları, özkan’dan talep etti. bakanlık özkan aleyhine 2003 yılında açtığı iki davayı da kazandı. özkan, bir kişiye 750 lira diğerine ise 2.795 bin lirayı, yasal faiziyle, ödemeye mahkum oldu. aileye geçen yıl yapılan tebligatta bu paranın 65 bin liraya ulaştığı belirtildi. özkan’ın kızı selma özkan, haciz tehdidiyle karşı karşıya olduklarını söyledi. özkan,”haciz gelsin, ne evimiz, ne arabamız var alacakları. bir tek ben çalışıyorum, o da asgari ücretle. cezaevindeki 3 ferdimiz var. onlara bakıyorum, ev kirası veriyorum”dedi.

özkan, türk yasalarına göre ‘terör suçlusu’ olarak hüküm giymişti. ancak türk ordusu ve pkk arasındaki çatışmaların da mağduruydu. çatışmaların yaşandığı dönemde, özkan’ın doğup büyüdüğü lice’nin yolçatı köyü askerler tarafından boşaltılmıştı. aile yıllarca köye gidemedi. ülkenin güneydoğu’sunun nmormalleşmeye başladığı 2000’li yıllarda, türkiye olaylardan zarar görenlerin zararların karşılanması için bir yasa çıkardı. özkan’ın adına eşi emine özkan da yasadan yararlanmak için diyarbakır valiliği’ne başvurdu. valilik köyde keşif yaparak özkan ailesinin malvarlığını tespit etti. verilmesi gereken tazminat da belirlendi ama verilmedi. gerekçe, mehmet emin özkan’ın ‘pkk üyeliği’nden hüküm giymesi. ailenin karara idare mahkemesinde yaptığı itiraz kabul edildi. mahkeme ailenin zararlarının ödenmesini hükmetti.

ancak tüm bunlar yaşanırken diyarbakır’ın ilçelerinde kadastro çalışması yapıldı. yani tapusuz malların sahiplerine tapuları verildi. özkan ailesi de, artık yaşlanan annelerinin yerine tapuyu kardeşlerden birinin adına yaptı. bu da tazminat taleplerinin ikinci kez rededilmesine gerekçe oldu. valilik ikinci kez yapılan başvuruyu da ‘devletin kayıtları esas alınır, kayıtlarda emine özkan adına bir şey yok’ diyerek geri çevirdi. idare mahkemesinde açılan davadan da sonuç çıkmayınca, özkan ailesi danıştay’a karar düzeltme başvurusu yaptı. ailenin tazminat davasını takip eden avukat kenan sidar, olayda kasıt olduğu görüşündü. sidar” önyargılı bir karardır. örgüt üyeliğinden ceza alması ya da suça konu olan olaylarla ilgili kasıt olduğunu düşünüyorum. bu kadar bariz olan bir konuda tazminatın reddedilmesi aklımıza başka birşey getirmiyor” diye konuştu.