İşgalin ardından Irak

'Maliki hastalıklı siyasetin göstergesi'

2010 seçimlerinin galibi olmasına rağmen hükümet kuramayan İyad Allavi, o seçime ABD ve 'bölgesel ittifakın' müdahale ettiğini savundu. Al Jazeera Türk'e konuşan Allavi, Başbakan Maliki'nin varlığının 'hastalıklı siyaset'in bir göstergesi olduğunu söyledi.

Konular: Irak, Ortadoğu
İyad Allavi seçimlere Ulusal Koalisyon (Vataniye) ile girdi. [Fotoğraf: Reuters]

yedi yıldan uzun süren abd işgalinden sonra ülkede yapılan ilk genel seçimler, etnik ve mezhepsel çatışmaların yeniden şiddetlendiği bir döneme denk geldi. üçüncü kez başbakanlığa aday olan maliki'nin rakipleri, ülkedeki güvenlik sorunundan onu sorumlu tutuyor. başbakan maliki'nin en önemli siyasi rakiplerinden ve irak siyasetinin kilit isimlerinden iyad allavi salı günü gerçekleşen seçimleri al jazeera türk'e değerlendirdi. 

irak halkının seçimlere gitmesi çeşitli taktiklerle engellendi. 

2010 seçimlerinde lideri olduğu irakiye bloğu ile seçimleri kazanan ancak hükümeti kuramayan laik siyasetçi iyad allawi, önceki seçimlerin bölgesel ittifaklar ve abd'nin 'açık' yardımıyla gasp edildiğini, bu seçimlerde ise halkın korkutularak sandıktan uzak tutulduğunu söyledi. 

al jazeera: adil ve özgür bir seçim oldu mu?

iyad allavi: hayır, seçimler adil ve şeffaf değildi. seçim hazırlıklarının başladığı ilk günden itibaren hava seçimlere uygun değildi, gerilim vardı. bazı kentlerdeki askeri operasyonlarda artış vardı. bazı kentlerde halk zorla göç ettiriliyordu. seçimlerden önce zaten sağlıklı bir seçimin yapılacağı zemin yok olmuştu böylece. seçimler sırasında ise irak halkının seçimlere gitmesi çeşitli taktiklerle engellendi. tutuklamalar yapıldı ve halkı korkutmak için çeşitli adımlar atıldı. sırf bunu sağlamak için bazı bölgelere askeri operasyonlar bile yapıldı, birçok kişinin sandığa gitmesi engellendi. böyle bir ortamda yapıldı seçim.

2010’da irakiye bloğu olarak seçime girmiş ve birinci parti olmuştunuz. 2014 seçimlerinde neden parçalandınız? dağılmanıza yol açan anlaşmazlıklar neydi?

aslında irakiye bloğu çözülmedi. esas itibariyle irakiye, bir dönem etkin olmuş ulusal bir ittifaktı. ittifakı oluşturanların bir kısmı daha sonra mezhepçiliğe yöneldi. bir bölümü yönetimde kalmayı ve iktidarla işbirliği yapmayı seçti. diğer bir bölüm ise mezhepçi siyaseti ve vesayeti reddederek ulusal olma özelliğini sürdürdü. aslında olan bu. irakiye bir siyasi parti değil, bir grup siyasi hareketin biraraya gelerek oluşturduğu bir koalisyondu. daha sonra bir bölümü siyasi islamcılık yoluna yöneldi. bir bölümü irak’a çok büyük zarar veren mevcut hakim iktidarla beraber devam etti. bir bölümü de iktidarın bir parçası olmayı reddederek bizimle beraber ulusal yolda yürüdü. bazıları da elbette şii ya da sünni mezhepçilik siyaseti yolunu tuttu.

 

maliki eğer yeniden başbakan olursa, bunun irak siyasetine yansıması nasıl olur?

seçim sonuçları eğer ülkenin kurtuluşunu sağlamaz, siyasi sahne üzerindeki baskıyı, dışlamayı azaltmaz, iktidarın muhalefeti marjinalleştirmesinin önüne geçmez, irak halkının meşru talepleri doğrultusunda işletilmezse, bu seçim sadece teröristlere yarar. vatandaşlık temeli üzerinden bir devlet inşa edilmelidir. mezhepler ve ırklar temeli üzerinde değil. böyle olmazsa seçimler amacına ulaşmaz. mezhepçilik ve etnik yapı üzerine seçim inşa ederseniz seçimler birleştirmez, parçalar, ülkeyi böler. alelacele yazılmış olan irak anayasası da elbette bu mezhepçilik ve etnik yapı farklılıklarını derinleştiriyor. bu anayasa ile irak’ın bütünlüğü de sağlanamaz.

maliki ya da bir başkasının varlığı mezhep gericiliğine dayanan marazi siyasetin bir göstergesidir.

dolayısıyla mesele maliki’nin devam edip etmeyeceği değil, mesele irak’ın içinde bulunduğu karanlık tünelden çıkıp çıkmayacağıdır. acaba temiz olmayan bu seçimler mezhep gericiliğini çözme gücü olan siyasi güçleri iktidara getirecek ve bütün iraklıları içine alan yeni bir irak’ın kurulması imkanını sunacak mı? vatandaşlık temelinde, eşitlik ve adalet üzerine kurulu bir irak’ın inşasına götürecek mi bizi? büyük ve önemli soru budur. maliki ya da bir başkasının varlığı bu hastalıklı siyasetin bir göstergesidir. irak’ta sahte bir demokrasinin olduğunun göstergelerinden biridir. 2010 yılında yapılan kelimenin tam anlamıyla iktidarın gasp edilmesidir. bu gasp bölgesel ittifak ve amerika’nın yardımıyla açık bir şekilde yapıldı. bu irak’taki demokrasinin gerçek değil şekli olduğunu bize gösterdi. seçimlerin başarısı, sonrasında işleyecek siyasi sürece bağlıdır. seçimler irak'ın güvenliğini ve istikrarını sağlayacak mı? biz teröristler dışında hiçbir iraklı'yı sünni, şii, bu hııristiyan diye ayırmıyoruz. dünyadaki bütün toplumlar değişik mezhep ve ırklardan oluşur. bu kesimlerin toplumda, irak'ta olduğu gibi zayıflık değil güç kaynağı olarak görülmelidir.

2010 yılında yapılan kelimenin tam anlamıyla iktidarın gasp edilmesidir. bu gasp bölgesel ittifak ve amerika’nın yardımıyla yapıldı.

nuri maliki, mukteda sadr ve ammar hekim arasında yeniden bir şii ittifak oluşur mu?

ben bir şii'yim. islamcı şiilerin kurduğu ittifakları mı kastediyorsunuz?

evet. sayın maliki’nin diğer şii gruplarla kurduğu ve kendisine iktidar olma imkanını sağlayan ittifakı kastediyorum.

ben 'müslüman' kavramıyla 'islamcı' kavramını birbirinden ayırıyorum. bunlar ayrı şeyler. gerçek müslüman, şii - sünni diye bir ayrım yapmaz. peygamber efendimizin dediği gibi ‘insanlar tarağın dişleri gibi eşittir’. peygamberimiz mekke’yi fethettiğinde kendisi aleyhine komplo kuranları bile affetti. dinin siyasallaşmasının karşısındayız. mezhebin siyasallaştırılmasının karşısındayız.

maalesef gerek sünnilerden, gerek şiilerden olsun bazıları ülkemizde mezhepleri siyasallaştırmaya çalışıyor.  mezhebin siyasallaştırılması ülkeye yıkım ve felaketten başka bir şey kazandırmaz. dinin siyasallaştırılması siyasetten çok  dine zarar veriyor.  

kürtler veya sünniler ile koalisyon yapar mısınız? çekince koyduğunuz parti ya da gruplar var mı?

biz ulusal uzlaşı ve siyasal katılım anlamında ortaya net bir tutum koyan gruplarla beraber oluruz. sağlıklı bir siyasi yapı ve vatandaşlık temelinde bir devlet oluşturma konusunda net bir tutum ortaya koyanlarla beraber oluruz. bunu söz ve fiil olarak ortaya koyan ve geçmişinde de böyle davranan herkesle kesinlikle işbirliği yaparız. ama bu tutumda olmayanlarla işbirliği yapmayacağız. onları siyasi hasımlarımız olarak nitelendiriyoruz. biz bu düşüncedeyiz ve bu yolu tutuyoruz.

türk hükümetinin irak’la bir bütün olarak ilişki kurması gerekir. kendini irak’ın içişlerine karışmaktan uzak tutmalı.

bu seçimin türkiye - irak ilişkilerine etkisi ne olur?

türkiye - irak ilişkilerinin nasıl seyredeceği gelecek hükümetin tutumuna bağlı. istisnasız bir şekilde komşularıyla ilişkileri karşılıklı menfaatler ve içişlerine karışmama çerçevesinde geliştirmek isteyen bir hükümet gelmeli. türkiye - irak ilişkileri iktidara gelecek hükümetin önceliği olmalıdır. tarihi ve coğrafi bağlarımız var. aynı zamanda ekonomik ilişkiler de karşılıklı olarak geliştirilmelidir. türkiye ya da irak’ta kimin iktidar olduğundan bağımsız bir konu bu. işbirliği kaçınılmaz. bizim inandığımız siyasi yöntem bu. ben başbakan olduğum sırada bu siyaseti yürüttüm. birleşmiş milletler gözetiminde, sayın hüsnü mubarek’in ev sahipliğinde irak’a komşu ülkeler konferansı düzenledim. yeni kurulacak hükümetin de bunu yapması lazım. yeni hükümetin ne zaman kurulacağı elbette henüz belli değil. acaba yeni kurulacak hükümet benim olması gerektiğini söylediğim bir siyaseti mi takip edecek, yoksa eski yöntemlerle devam mı edecek? bu durum türk hükümeti için de geçerli tabii ki. türk hükümetinin de irak’la bir bütün olarak ilişki kurması gerekir. kendini irak’ın içişlerine karışmaktan uzak tutmalı ve ikili ilişkileri geliştirmelidir.

seçim sonuçlarının ne zaman açıklanacağı henüz belli değil. sizin tarafınıza iletilmiş bir bilgi var mı?

sonuçların iki hafta içinde belli olması öngörülüyor. sanıyorum bu süreçte bazı itirazlar da olacaktır.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;