Türkiye
'MHP yalnız kalıyor'
MHP’nin hafta sonu yapılacak büyük kongresini ve yaklaşan seçim sürecini Al Jazeera’ye değerlendiren Prof. Dr. Recai Coşkun, partinin potansiyel seçmene ulaşmakta sorun yaşadığını söyledi. Çözüm süreci ile ilgili kaygıları dile getirmede MHP'nin yalnız kaldığını söyleyen Coşkun’a göre bu dönemde sadece MHP’nin değil milliyetçiliğin de sorunları var.

milliyetçi hareket partisi, hafta sonunda düzenlenecek büyük kurultay ile 7 haziran seçimleri için çalışmalarını da başlatmış olacak. 21 mart’ta yani nevruz’da yapılacak kongrede genel başkan devlet bahçeli’nin ağırlıkla çözüm süreci ve yaklaşan seçimlere ilişkin mesajlar vermesi bekleniyor. kongreyi ve yaklaşan seçim sürecini al jazeera’ye değerlendiren sakarya üniversitesi öğretim üyesi profesör doktor recai coşkun, çözüm süreci ile ilgili 'chp muhalefet bile yapmıyor. eskiden açıklamalar yapardı, bu aşamada artık türk silahlı kuvvetleri de yapmıyor. kaygılarını dile getiren sadece mhp var' diyen coşkun'a göre mhp potansiyel seçmene ulaşmada sorun yaşıyor. çoşkun, partinin sürdürülebilirlik açısından başarılı olduğunu 'sürdürülebilirlik konusunda türkiye gibi parti yutmakta çok mahir bir ülkede mhp’nin çok başarılı olduğunu söyleyebiliriz' sözleriyle anlattı. coşkun’a göre yüzde 13-18 aralığına sıkışan mhp, istenen sonuçların alınmaması durumunda seçim sonrasında bir değişim arayışına girebilir. ancak mhp’nin geleneklerine göre bulunduğu konum ve temsil ettiği semboller itibarıyla çok önemli bir makam olan “liderliği” tartışmak, yakışık almayan bir durum.
mhp bu hafta sonu yapılacak büyük kongresine hazırlanıyor. 21 mart tarihi de özellikle seçildi. bu kongrenin nasıl bir anlamı var?
özel bir anlam yüklenecekse türklerin ergenekon’dan çıkışıdır. türk dünyasında da büyük kutlamalara sebep olan bir gün. dolayısıyla biz belki biraz unuttuğumuz bir günü hatırlatıyoruz. yasal gereklilikleri bir kenara koyarsak teşkilatın beklentileri adına yeni bir döneme girildiğini söylemek mümkün değil. kongreye tek adaylı girilecek. sadece seçime odaklanılan bir kongreden söz ediyoruz. mesajlar da yapısal değişikliklerden çok seçim ile ilgili mesajların yoğunlaşacağı, türkiye’nin geneline ülkenin gündemiyle ilgili mesajların olacağı bir kongre bekliyoruz.
çözüm sürecinde önemli bir noktaya gelindi. verilecek mesajların özellikle bu başlık üzerinde yoğunlaşmasını mı bekliyorsunuz?
mhp’nin buradaki adlandırması daha çok akp-hdp ortaklığı. yoksa çözüm anlamında burada iki karşıt birim var, bu birimler sanki birbirleriyle çatışmışlar da bunu çözecekler gibi bir algıyı doğru bulmuyoruz. işin özü şudur ki; bu tür konularda ortalama insanın hassasiyetleri ile ideolojik bir partinin hassasiyetleri farklılık gösteriyor. mhp bu kaygılarını dile getirerek asla dağılmayan bir taban üzerinden konuşuyor.
tabii ki böylesi bir konuyu sıradan hayatını yaşarken ekonomik sıkıntılarla işsizlik ile karşılaşan insanlara bunu ideolojik bir tabana anlattığınız gibi anlatmanız mümkün değil. iktidar partisinin burada kazandığı ivme buradaki söylemlerini kolaylaştırıyor. ama bu durum bizi çoğunluğun desteklediği bir olgunun doğru olduğu sonucuna vardırmıyor. mhp hassasiyetlerini çoğunluğun ne düşündüğü üzerinden dile getiren bir parti değildir. konjonktürel cümleler kurmuyor. balıkesir’de farklı doğuda farklı cümleler kurmuyor. kaygıları neyse buna uzun dönemli perspektiften bakıyor ve bu vadede daha iyi anlaşılacak.
çözüm süreci ile ilgili chp muhalefet bile yapmıyor. eskiden açıklamalar yapardı, bu aşamada artık türk silahlı kuvvetleri de yapmıyor. kaygılarını dile getiren sadece mhp var. bunun toplumda bir rüzgâr oluşturamamasının sebebi ise insanların bekleyiş içerisinde olması. mhp’nin burada tek başına kaldığını görmemiz lazım.
az önce sözünü ettiğiniz ekonomik kaygıların giderilmesi, işsizlik sorunun çözülmesi gibi başka temel meselelere ilişkin politikalarını seçmene anlatabiliyor mu mhp?
aslında mhp’nin ulaşabileceği taban aldığı oyun çok daha üzerindedir. tabi ki böyle sorular sorulabilir, “bir dönem mhp’ye oy verenler bir daha niye vermiyorlar? ya da kendisini milliyetçi olarak adlandıranların akp’ye oy vermesinin anlamı nedir? ya da chp’deki milliyetçi tabana mhp niye ulaşamıyor?” zaten bu soruların cevabı bulunup, uygun siyaset üretilirse mhp’nin alternatif olmamasına, iktidar olmamasına bir neden yok. bu durum hem mhp yönetiminin hem teşkilatların hem de tabanın sadece içe dönük politikalarla benimsemesi ile açıklanabilir. potansiyel seçmene ulaşmada bir sorun yaşandığı açık.
bu sorunu kim çözecek?
bu sorunun cevabı bellidir. her partinin bu konuda yaptığı çalışmalar var. mhp genel merkezi’nde de etkili bir ekip vardır. şu anda kendisini milliyetçi olarak niteleyen insanların çoğunluğu mhp’ye oy vermiyor, esas sorun budur. daha önce yapılan araştırmalarda mhp gençlerden en çok oy alan partiydi. ama bugün öyle değil. demek ki dijital çağın gençlerine dokunmakta sorun var. sadece mhp’nin değil milliyetçiliğin de sorunları var. dijital çağda sınırların belirsizleştiği bir dönemde klasik milliyetçilik ile günümüzdeki insanların kaygıları arasında bir açıklık oluşuyor. milliyetçi aydınlar da bunun üzerinden siyaset üretemiyor. dolayısıyla bir milliyetçiliğin sorunları var bir de mhp’nin sorunları var.
seçim sonrası istenen oy oranının yakalanamaması durumunda dile getirdiğiniz tüm bu sorunlar da düşünüldüğünde bir değişim arayışı olur mu partide?
başarının iki boyutu var bence. birinci boyutu kurumsallaşma ve sürdürülebilirlik. sürdürülebilirlik konusunda türkiye gibi parti yutmakta çok mahir bir ülkede mhp’nin çok başarılı olduğunu söyleyebiliriz. hakkı teslim etmek gerekiyor. mhp, neticede türkiye’nin en uzun yaşayan ikinci partisi.
ama ikinci ölçüt nedir? her siyasi parti iktidara gelmek ister ve mhp burada sorun yaşıyor. bir aralığa sıkışmış durumda, yüzde 13-18 aralığı. bunun performans anlamında bir sorun olduğu açık. şunu dahi söyleyebiliriz. milliyetçi hareket partisi belli açmazlarından kurtulup yüzde 20’nin üzerine çıkacak bir performans gösterseydi bugün çok daha farklı bir noktada olurdu. bu sıkışmadan tabi ki herkes aydınlar da yöneticiler de sorumludur. şunu unutmamak lazım, ülkücü hareket eleştirme konusunda en canlı dinamiklerden biridir.
ama önceki seçim sonuçlarına rağmen bir değişimi beraberinde getirmedi bu dinamikler. mhp tabanı açısından gelinen nokta yeterli, partinin izlediği politikalar itibarıyla durduğu nokta daha mı önemli?
dışarıdan müdahaleler ile üretilen bir muhalefet var mhp’de. özellikle seçim zamanı ortaya çıkıp dışarıdan yönlendirilen bir muhalefet bu. ama mhp’ye mensubiyeti konusunda şüphesi ya da ülkücü gelenek konusunda şüphesi olmayan insanların sakin, yapıcı bir mantıkla hareket ederek bir eleştirisi olacaktır. ama tabii mhp’nin bir geleneği de var. lider bulunduğu konum, temsil ettiği semboller itibarıyla çok önemli bir makamdır. bunu tartışma konusu yapmak yakışmaz. ama belli bir noktada, “acaba mhp iyi yönetilmiyor mu? halka dokunamıyor mu? ”soruları sorulacaktır. belki soruluyordur ama dışarı yansıtılmıyordur. neticede alparslan türkeş liderken ona bile muhalefet edilmiştir. baktığınızda akp’de ne zaman iki adaylı yarış yapıldı? hiçbir zaman. ama mhp’de bu her zaman mümkündür. şu ayrım önemli bu noktada başka mihraklardan güdümlü bir sorgulama kesinlikle mhp’ye yakışmaz.
kaynak: al jazeera
Yorumlar