Eğitim
'Müşteri değil öğrenciyiz'
Paralı üniversitelerde okuyan öğrenciler, ödedikleri masraflardan ve okulların 'şirket' mantığıyla yönetilmesinden yakınarak örgütlendi. Yemek ve yurt ücretlerine itiraz eden öğrenciler, "Müşteri değil öğrenciyiz" diyor.
Konular:
Türkiye
paralı üniversitelerde okuyan öğrenciler, yüksek yemekhane ve yurt ücretleri, vakıf üniversitelerinde öğrencilerin müşteri gibi algılanmasına karşı bir araya geldi. vakıf üniversiteleri iletişim ve dayanışma ağı'nı (vida) kuran gençler seslerini duyurmaya çalışıyor.
sosyal medyada aktifler
aralarında yeditepe, koç, özyeğin, bilgi, gedik ve doğuş üniversitesi öğrencilerinin de olduğu gençler, vida çatısı altında birbirlerine destek oluyor. vida’nın daha fazla duyulmasını ve türkiye genelindeki diğer vakıf üniversitelerinin de vida’dan haberdar olmalarını istiyorlar. amaçları yaşanan sorunları konuşup, paylaşımlarda bulunup, birbirlerinin deneyimlerinden faydalanmak. vida daha çok faceebook ve twitter'da faaliyet gösteriyor.
vida üyelerinden yeditepe üniversitesi’nden yeni mezun umut can öner, hazırlık sınıfı öğrencisi boğaçhan şahin, bilgi üniversitesi’nden onur arslan, umut kocagöz, özyeğin üniversitesi’nden fırat emre met ile bir araya geldik.sorunları ve vida'nın kuruluş sürecini konuştuk.
forumlardan vida'ya
öner, temel dertlerinin sayıları 70'in üzerinde olan vakıf üniversitelerinin kamu alanı olarak görülmemesi olduğunu belirterek vida'nın kuruluş sürecini şöyle anlatıyor:
"bazı vakıf üniversitelerinden asistanların, işçilerin işten çıkarılması ve gezi eylemleri sırasında bir araya gelmişti öğrenciler. daha sonra kendi üniversitelerinde forumlar düzenleyip, sorunlarını konuşmaya başladılar. farklı üniversite forumlarından gençlerin birbiriyle iletişim kurmasından da vida doğdu. "
Yeditepe'den Umut Can Öner, Bilgi'den Onur Arslan, Umut Kocagöz ve Özyeğin'den Fırat Emre Met ile VİDA'yı konuştuk. [AJT-Umay Aktaş]
yeditepe’de 6,5 tl yemek boykot ediliyor
öner, devlet üniversitelerinde elde edilmiş hakları vakıf üniversiteleri öğrencilerinin yeni elde ettiğini söylüyor. önder, mesela sağlıklı ve ucuza beslenme haklarının olduğunu anlatıyor. ancak okulda yemeklerin 6.5 tl olduğunu, yemekteki suyun bile ücretli olduğunu söylüyor. bu yüzden yeditepeli öğrencilerin bir kısmı yaklaşık iki haftadır yemekhaneyi boykot ediyor. dışarıda pişirdikleri yemekleri, yemekhane dağıtıp yiyorlar. önder şöyle konuşuyor:
"vakıf üniversiteleri özel üniversite değil. adı üstünde vakıf üniversitesi, kâr amacı gütmemeliler. farklı masrafları bize yansıtmamalılar. yurtta kalan arkadaşların mutfağı yok. okulda yemek yemeğe mecburlar. yeditepe forumunda konuştuğumuz hiçbir sorun için muhatap bulamıyoruz. müşteri olarak görülüyoruz. asistanlar burslu öğrenci statüsünde, çok fazla iş yükleri var. okulumuzdaki işçiler, başka üniversitelerdeki gibi taşeron değil. ancak bizimkileri de yazın üç ay ücretsiz izne çıkarıyorlar. vakıf üniversitelerinde geliri kısıtlı olan ailelerin, kredi çekerek, kıt kanaat okuttuğu öğrenciler de var. devlet üniversitesindeki bir arkadaşımız bize, 'o üniversitelerin paralı olduğunu biliyorlardı, tercih yaparken' diyorsa daha çok mücadele edecek yolumuz var demektir. "
bilgi üniversitesi yüksek lisans öğrencisi onur arslan, üniversitede bu kadar vakit geçirirken kararlarda kendilerinin de söz hakkı olması gerektiğinin altını çiziyor. bilgi üniversitesi’nden umut kocagöz ise vida’nın vakıf üniversitelerin de üniversite olduğunu ve üniversitenin toplumsal varlık olduğu söylemini açığa çıkardığını söylüyor.
'soruşturmalar geri çekilsin'
özyeğin üniversitesi öğrencisi fırat emre met ise, alican boynak adlı arkadaşları hakkında, üniversitenin mütvelli heyeti başkanının olduğu bir 'caps'i sosyal medyada paylaştığı için soruşturma açıldığını anlatıyor. aynı öğrenciye başbakan recep tayyip erdoğan ile oğlu bilal erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili izinsiz afiş astığı gerekçesi ile de soruşturma açıldığını söyleyen met, soruşturmaların geri çekilmesi için imza topladıklarını anlatıyor.
met, ayrıca okulda yemek ücretlerinin pahalılığının yanısıra ulaşım problemi de olduğunu anlatıyor:
"devlet üniversitelerinde yemek 2 tl olunca kıyamet kopuyor. bugün yemek 6.5 tl bizde, yarın 7 tl olsa, okuldaki herkes sorgulamadan verir. vakıf üniversitesi öğrencilerinin de okullarının kamu alanı olduğunun farkına varması, bu gözle bakması lazım. çekmeköy kampüsüne gelen bir iett aracı yok. okul yönetiminin parayla tutup kaldırdığı servislerle okula ulaşmak zorundayız. bunun için de para ödemek zorundayız. gidip geliş 4.5 tl. servis altunizade’den kalkıyor. altunizade'ye gelene kadar da ulaşıma para veriyoruz. okul 'yurt var' diyor. ancak yurtlar da çok pahalı. destek bursları her zaman yeterli değil. "
'haklılar ama burslar da var'
vakıf üniversiteleri birliği başkanı rıfat sarıcaoğlu ise öğrencilerin belirli taleplerinde haklı olduklarını belirterek, şöyle konuşuyor:
"oluşumdan haberim var. sorunlarını dile getirmekte haklılar. vakıf üniversitelerinin şirket gibi yönetiliyor yorumu için 'her işletme devlet veya kamu vakıf olsun, belirli kritreler içinde yönetilmeli ki sürdürülebilir olsun' diyebilirim. türkiye'deki vakıf üniversitelerinin kamusal alan olup olmadığı netleşmeyen bir konu. devlet tarafından bazen kamu bazen özel gibi görülüyor. sistemde tarif edilmemiş maddeler var. öğrenciler belirli taleplerinde haklılar. örneğin pahalı yemek konusunda, protestolar olduğunda üniversitedeki kafetarya işletmecisi ya da üniversite yönetimi bir sonuca varıyor, düzenleme yapıyor genelde. türkiye'deki vakıf üniversitelerinde öğrencilerin zaten yüzde 38'i burslu, destekler sağlanıyor, çalışma imkanları tanınıyor. bunu da gözardı etmemek lazım."
Yorumlar