Ekonomi

Organik etin merkezi Ayvacık

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde 2009’dan bu yana organik kırmızı et üreticiliği yapılıyor. Anadolu’nun yerli hayvanı olan boz ırk, organik olarak yetiştiriliyor. Organik etin kilosu ise normal ete göre yüzde 30 daha pahalı.

Konular: Piyasalar

organik gıda, en basit anlatımıyla yetiştirilmesinde hiçbir kimyasal madde, hormon, antibiyotik, gdo kullanılmayan gıdadır. bu şekilde yetiştirilen ürünler, tarım bakanlığı’nın organik gıda sertifikasını alır.

çanakkale’nin ayvacık ilçesinde bir grup yetiştirici bir araya gelerek, yetiştirdikleri anadolu’nun yerli ırkı olan büyükbaş hayvan boz ırkı, organik olarak yetiştirmeye başladılar. ayvacık organik kırmızı et üreticileri birliği adı altında bir de dernek kuran yetiştiriciler, üretimlerinin tamamını önceden belirledikleri plan dahilinde satabiliyorlar.

organik hayvan yetiştiriciliği sanıldığı kadar kolay değil. her şeyden önce uygun bir iklimde yapılması gerekiyor. ayvacıklı üreticiler bu konuda oldukça şanslı. kaz dağları'nın eteklerinde, oksijen yoğunluğu deniz seviyesinde olan dünyanın sayılı yerlerinden birinde üretim yapıyorlar. uygun iklimde serbestçe dolaşabilen hayvanlar tamamen organik yemlerle besleniyor. doğal üreme yöntemiyle çoğalan hayvanlar için her beş dönüm meraya bir hayvan düşecek şekilde bir alan hazırlamak gerekiyor. bu organik hayvan yetiştiriciliğinin olmazsa olmaz kuralı.

organik kırmızı etin kilosu ise normal kasap ve marketlerde satılan etlere göre yüzde 30 daha pahalı. lüks marketlerde ve kasaplarda bu eti bulmak ve tatmak mümkün.

ayvacık organik kırmızı et üreticileri birliği başkanı çetin rüzgar ile organik hayvan yetiştiriciliğine nasıl başladıklarını ve hayvan yetiştiriciliğinin zorluklarını konuştuk.

organik hayvan yetiştiriciliğine nasıl başladınız?

yetiştirdiğimiz hayvanları yıllarca kasaplara ve celeplere sattık. onlardan sürekli şikâyet duyduk, ‘sizin hayvanın eti kararıyor’ şeklindeydi.  bu bahanelerle hayvanlarımız düşük değerlerde alınmaya çalışıldı. değersizmiş gibi gösterildi. ben de bir çıkış yolu aradım. araştırdım, bu hayvancılığı bu doğal ortamda nasıl daha ileriye götürebiliriz diye.

sonra sağdan soldan organik lafını duyduğumuz için, neymiş bu organik diye organik hayvancılık mevzuatını inceledik. özellikle 2007-2008 yıllarında organik adı geçiyordu. mevzuatı izlediğimizde bir de gördük ki, biz zaten organik hayvancılık yapıyormuşuz. sadece bunun kaydını yaptırmamız gerekiyormuş. evrak ve sertifikasyon kısmımız eksikmiş. bu konuda yardım almak için ilçe tarım müdürlüğüne gittik. onlara başvurduk. daha sonra birkaç tane sertifika kuruluşu geldi ve arazilerimize baktı, olabilir dediler. 2007 yılında bu maceraya başladık. 2009 yılında sertifikasyon sürecini başlattık. 2010 yılının başlarında ayvacık organik kırmızı et üreticileri birliği'ni kurduk. ilk başta üretici sayısı 10'du, şu anda bölgemizde organik et üretici sayısı 37.

sistemde toplam 1900 civarı hayvan bulunuyor. 2015 yılında yüzde 20-25 gibi büyüme öngörüyoruz.

üreticilerimizin yıllık hayvan sayılarını türkvet sisteminden ilçe tarım müdürlüğü aracılığıyla bakanlığa bildiriyoruz. üreticiler oradan aldıkları hayvan küpelerini birliğimize getiriyorlar. biz bu listeleri sertifika kuruluşuna gönderiyoruz. sertifika kuruluşu bunların arazide kontrollerini yapıp bakanlığın sistemine kaydediyor. yani sertifika kuruluşu her yıl gelip hem merayı hem de hayvanlarımızı denetleyip, organik sertifikamızı yeniliyor. böylece her yıl kaç adet hayvan üretileceği de biliniyor. kesime gidecek hayvan sayısı, anaç sığır sayısı, buzağı sayısı, arazimize denk düşen hayvan sayısı bunlar birliğimizin sisteminde kayıtlı. sisteme kaydedildiği için anında arazinin hayvan sayısına yetip yetmeyeceğini tespit edebiliyoruz.

eğer arazi yetmiyorsa ya hayvan çıkışı yapıyoruz ya da yeni arazi ekletiyoruz. bu şekilde organik hayvancılığımızı devam ettiriyoruz.

organik hayvan yetiştiriciliğinin şartları nelerdir?

Organik hayvan yetiştiriciliğinin ilk kuralı hayvan refahı. 5 Dönüme 1 hayvan düşmesi gerekiyor.
merada beş dönüme bir hayvan düşmek zorunda. bu değişmez bir kural. organik hayvan yetiştiriciliğinin ilk şartı hayvan refahıdır. hayvan rahat ve stressiz bir ortamda olacak. buna göre arazi ve hayvan sayısı kontrol altında tutuluyor. buzağı bir yaşında erkekse annesinden ayrılıyor. ve ayrı yerde kesime hazırlanıyor.

önce doğa şartı. sonra hayvan gerekiyor. örneğin doğu'da bu yapılamaz çünkü hava sıcaklığı -30 derecelere düşüyor. mümkün değil arazide hayvanların o soğukta yaşaması. kapalı alana girdiği zaman ise hayvandaki asit miktarı çoğalıyor.

şu anda benim 60 hayvanım var. kesime gidecek hayvan sayım üç. bu yıl beş adet de kesime hayvan gönderdim. yılda ortalama bir üretici 10 civarı hayvan kesiyor.

hayvanların fiyatı nedir? ne kadar para kazanıyorsunuz?

hayvanın tanesini 4-5 bin lira arasında değişen fiyatlarla satıyoruz. burada kilosu önemli. ortalama 200 kilo gelen bir hayvandan söz ediyorum. organik üretimde hayvan başına ek kazancımız (ağırlığa bağlı olarak değişmektedir) 900-1000 tl arasındadır. allah bereket versin diyoruz.

bu hayvan ırkının bir özelliği var mı?

Anadolu'nun yerli ırkı boz ırk, -4 ve 50 derece sıcaklık arasında sorunsuz yaşayabiliyor.
hayvanlarımız gerçek yerli boz ırk adı verilen hayvanlar. hayvanlarımızın fiziki yapısı, kemik ve kas yapısı çok sağlam ve dayanıklı. doğanın en zor koşullarına bile dayanabiliyor. -4 derece ile 50 derece arasında sorunsuz yaşayabiliyor. zaten doğada serbest gezen hayvanlar otlarını meradan yiyorlar. kış aylarında otlar azaldığı için ek organik yem desteği veriyoruz. saman, arpa, yonca gibi. üreticilerimizin çoğu ekilebilir arazilerinde organik bitkisel üretimle hayvan yemi üretiyor. çünkü ilk başlarda organik yem bulma konusunda sıkıntılarımız vardı. kendimiz yetiştirerek bu sıkıntılarımızı aştık. yonca, arpa, yulaf, hepsi organik olarak yetiştiriliyor. ek destek olarak hayvanlarımıza bu yemleri veriyoruz.  zaten bu destek yemlerini ocak, şubat ve mart aylarında veriyoruz. diğer aylarda meralarımız sürekli yeşil olduğu için yem sıkıntısı yok.

bu ırktan bizim haricimizde bandırma’da üniversitenin yetiştirme çiftliğinde var. orada hakiki boz ırk adı altında üretim yapılıyor. anadolu’nun başka yerinde olup olmadığını bilmiyorum.

devlet organik yetiştiriciliği destekliyor mu?

konvansiyonel üretimde hayvan başına 350 lira, organik hayvan başına ise 150 lira destek var. o da bu yıl başladı. daha önceleri onu da alamıyorduk.

hayvanları nasıl satıyorsunuz?

şu anda birlik olarak üretimimizin tamamını orvital firmasına veriyoruz. her hafta orvital bize kesilecek hayvan sayısını bildiriyor. biz de üreticilerimizle birlikte kesime gidecek hayvanları sırayla teslim ediyoruz. firmasının sahibi ile 2010 yılında istanbul’daki bir fuarda tanıştık. o gelip yerimizi gezdi. hayvanlarımızı gördü. birlikte çalışmaya karar verdik. üreticilerimiz gayet memnun. planlı ve programlı üretim ve satış yapabiliyoruz. ne zaman keseceğimizi, ne zaman paramızı alacağımızı biliyoruz bu sayede. eskiden üretiyorduk ama ne zaman satacağımız ve ne zaman parasını alacağımız belli değildi. şimdi buna göre borçlanıyor, buna göre plan yapıyoruz. üreticimiz tamamen hayvancılıkla geçiniyor.

bizim hayvan üreticilerimizin ek bir geliri yok. akşam evine ekmek götürebiliyorsa hayvancılık sayesinde.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;