ölümle sonuçlanan her iş kazasından sonra olduğu gibi, istanbul’da çok katlı bir inşaatta meydana gelen asansör kazasının ardından da iş kazaları, alınmayan önlemler ve bu tür kazaların nasıl engellenebileceği tartışması yeniden başladı. yeni hükümet göreve başladıktan sonra bakanlıkları ziyaret ederek brifing almaya hazırlanan başbakan ahmet davutoğlu, bu doğrultuda ilk olarak cuma günü çalışma bakanlığı’nda olacak.

çalışma bakanı faruk çelik toplantıya işçi ve işveren temsilcilerini de davet etti. bu toplantıda işçi kesimi adına masada yer alacaklardan biri de türk-iş başkanı ergun atalay. atalay başbakan davutoğlu ile buluşma öncesinde al jazeera’nin sorularını yanıtladı. 

türkiye’nin son 12 yılda en çok büyüyen sektörü inşaat, işçilerin en az örgütlü, yani sendikalı olduğu işkollarından biri. atalay, en çok iş kazalarının inşaatlarda olduğunu belirtiyor. “örgütlü işyerlerinde iş kazaları daha az oluyor. örgütlü yerlerde kontrol, denetim mekanizması daha iyi oluyor” diye konuşan atalay, “türkiye’nin her tarafı şantiye. git orada örgütlen bakalım örgütlenebiliyor musun? örgütlenemiyoruz, sistem bu. 13 milyon çalışanın olduğu yerde biz 1.2 milyon örgütlüyüz” dedi.

“örgütleneni atıyorlar”

atalay’a göre sendikalılaşmanın önündeki engellerden en önemlisi örgütlenen işçinin işten çıkarılması:

“devlette dahi örgütlenmeye kalksan şöyle bir yapı var; insan istediği partiye oy veriyor, istediği takımı tutuyor ama istediği sendikada örgütlenemiyor. ya da bakın chp belediyesi var beşiktaş’ta; eylem devam ediyor, işçileri attılar. mersin’de mhp belediyesi var, oradan işçileri attılar. konya’da demiryolları 30 senedir örgütlü, benim işyerimi oradan istifa ettiriyorlar. ben 20 senedir ankara metrosu’nda örgütlenemedim. örgütlendim, adamlarımı attılar; örgütlendim, attılar. ama bak 28 şubat’ta 4 bin kişiyi dört saatte örgütlediler.”

atalay, sendikaların özellikle son 10 senede büyüyen şirketlerin büyük bölümünde örgütlenemediğini de belirtti:

“mesela koç’ta örgütlüyüz, sabancı’da örgütlüyüz. ama bu inşaatın olduğu şirket dahil, bunlar yeni yeni türeyen şirketler. biz koç’un tamamına yakınında örgütlüyüz, bunlar son 10 senede türkiye’nin gündemine gelen firmalar. biz bunların yüzde 90’ında örgütlü değiliz.”

“önce herkes örgütlenebilsin, işveren örgütleneni işten atamasın. herkes istediği, arzu ettiği sendikaya üye olabilsin. kime güveniyorsa; ne işveren, ne hükümet, ne belediyeler; buna bir baskı unsuru olamasın. işveren de, devlet de, belediye de bazen tercih yapıyor, 'şu sendikada örgütleneceksin' diyor. siz bunları duymuyor musunuz?”

kaynak: al jazeera