Srebrenitsa Katliamı
Potoçari Mezarlığı’ndaki çiçek dükkânı
Srebrenitsalı anne Fazila Efendiç katliamda eşini ve daha 20 yaşını doldurmamış oğlunu kaybetti. Onlara daha yakın olabilmek için ise Potoçari Mezarlığı’nın karşısında çiçek ve hediyelik eşya dükkânı açtı.

"en çok ziyaret edilenler benim şehitlerim sanırım" diyor 64 yaşındaki fazila efendiç. 2002 yılında döndüğü srebrenitsa’da soykırım kurbanı eşi ve oğluna daha yakın olabilmek için 6377 şehidin mezarı olan potoçari’nin karşısında çiçek ve hediyelik eşya dükkânı açmaya karar vermiş.
efendiç, "en azından her iki günde bir ziyaretlerine gidebiliyorum. yakın olduğum için buradaki şehitlerden sanırım en çok benimkiler ziyaret ediliyor. sürekli aklımdalar; evde, burada..." diyor.
temmuz 1995'te srebrenitsa’daki soykırımda eşi hamed öldürüldüğünde 46, oğlu feyzo ise daha 20 yaşını doldurmamıştı.
"yukarıdaki köprüde ayrıldık. oğlum, 'anne, bana bir şey olursa lütfen ağama' dedi. çünkü ağlamamın ona ahirette zorluk vereceğini söylemişti. her taraftan ateş ediliyordu. öldürüleceğini anlamıştı. hayatta kalanlar bir mucize. oğlum daha 20’sini doldurmamıştı."
efendiç, kocasının başsız iskeletini 1998 yılında, oğlunun sadece iki bacak kemiğini ise 2013 yılında bulup defnetti.

çiçeklerle yeni başlangıç
katliamdan kaçan efendiç yedi yıl boyunca ülkenin kuzeydoğusundaki tuzla kentinde yaşadı. o yılları zamanın çok yavaş aktığı zor bir dönem olarak hatırlıyor.
efendiç, "yedi yıl mülteci olarak yaşamak çok uzun geldi. ama kendi evime döndüğümde rahatladım. burada büyük evim var, kocamla beraber alınterimizle inşa ettiğimiz evimizi başkasına bırakamazdım. politika ve burasının sırp entitesine bağlı olması beni ilgilendirmiyor. ben kendi evime geri döndüm. kendi ülkemdeyim" diyor.
hayata tekrar tutunabilmek için ise efendiç’in bir uğraşa ihtiyacı vardı.
"mart 2006’da ütümü yaparken, ki yalnızım ütüm de çok değil, ‘illâ çiçek dükkânı açacağım’ dedim. çiceklerle uğraşmak istedim, çünkü çiçekler hayatı sembolize ediyor. yıkılmış evimi tekrar onarmak istedim. bahçeme çiçekler ekmek, evim eskisi gibi olamıyorsa en azından bahçem olsun. yirmi yılda inşa ettiklerimi iki günde kaybetmiştim.”
denenmeden başarının yakalanmayacağına inanan efendiç, altı ay süren hazırlıkların ardından oğlu ve eşinin yattığı mezarlığın karşısında küçük bir dükkân açıp çiçek satmaya başladı.
"ilk çiçeklerim için 500 km (250 euro) borç aldım, 200 km kadarını sattım, 300’ü kurudu, çöpe attım. ama devam etmeye kararlıydım. tüm başlangıçlar zor, mücadele etmeye hazırdım. sonra hediyelik eşyaları da dükkânıma ekledim.”
"srebrenitsa’ya en fazla mezarlık bıraktılar"
11 temmuz 1995'te ratko mladiç komutasındaki sırp cumhuriyeti ordusu srebrenitsa'ya girdi. 8 bin 372 erkek öldürüldü. srebrenitsa katliamı'nın üzerinden tam 20 yıl geçti. bugüne kadar toprağa verilenlerin sayısı 6377. hâlâ 1300'ün üzerinde kişi kayıp.
64 yaşındaki fazila efendiç, kendisi gibi evladını kaybetmiş annelerden büyük bir kısmının da oğullarının iskelet parçalarını bulamadan, onları defnedemeden öldüğünü hatırlıyor.
1995'te bm'ye bağlı hollanda birliğinin korumasında olan "güvenli bölge" srebrenitsa'ya en fazla mezar bırakıldığını söylüyor:
"haritaya baktığınızda en büyük tarihi anıtlarımız bunlar olacak."
Yorumlar