Kürt sorunu

'Süreç' Cizre hendeğinde

Cizre 5-6 gündür sakin ancak Öcalan ve KCK'nın uyarısına rağmen hendekler hâlâ kapatılmadı. Hendekleri açanlar, devletin ölümlerin sorumlularını bulmasını istiyor. Sürece yönelik güven sorunu hendeklerden daha büyük.

cizre'de yaşananları yerinde görmek için ilçeye gittiğimizde son 20 günde ölen dördü çocuk beş kişi (biri hüda-par'lı altı kişi öldü) için cudi mahallesi'nde mevlit okutuluyordu. mahalleye girmek kolay değil; birçok giriş hendeklerle kapalı, neyse ki açık yolu bilen biri var yanımızda ve zorlanmadan buluyoruz taziyeevini. aileler kapıda taziyeleri kabul ederken bir yandan da meleler (bölgede halkın güvenini kazanmış sivil din adamları) kürtçe mevlit okuyordu. hdp'li faysal sarıyıldız ve cizre belediye başkanı leyla imret de mevlitte.

mevlit biterken duyulan zılgıtlar dikkatleri sokağa yöneltiyor; nusaybin'den, şırnak’tan, silopi'den gelen, çeşitli çatışmalarda ölen pkklıların anneleri (kendilerine barış anneleri diyorlar) beyaz başörtüleriyle yürüyorlar. aralarında gözü yaşlılar dikkat çekiyor. çünkü cizre'de son bir ayda 20'den fazla cenaze kaldırıldı. irak ve suriye'deki çatışmalarda ölen pkklıların cenazeleriydi bunlar ve ilçede yaşanan yüksek tansiyonda arka arkaya gelen bu cenazelerin yarattığı hayal kırıklığının da etkisi var. mevlit bittiğinde hdp milletvekili faysal sarıyıldız, öcalan'ın ve kck'nın 'hendekleri kapatın' mesajını yineliyor ve 'birlik olursak hendeksiz de buraya kimse giremez' diyor.

öcalan'ın hatip dicle ile geçen hafta gönderdiği mesaj aslında kısmen karşılık bulmuş ilçede. çünkü o günden bu yana hem olay yaşanmıyor, hem de yol kesme, kimlik kontrolü gibi ydg-h'nın görünür olduğu eylemler yapılmıyor. ancak hendekler de öylece duruyor.

faysal sarıyıldız bir haftaya daha ihtiyaç olduğu görüşünde:

"biz bunun yakın bir zamanda karşılık bulacağını düşünüyoruz. bu çağrı benim değildi. öcalan'ın, kck'nin mesajıydı. doğru olan da bu açımlamadır. yeni bir süreçten söz ediyorsak, bundan sonra siyasal mücadelenin demokratik yöntemlerle geliştirilmesinden söz ediyorsak, silahların susması gerekiyor. halkın sosyal yaşamını olumsuz etkileyecek girişimlerden uzak kalmak gerekiyor. bu hendekler sosyal yaşamımızı büyük oranda aksatıyordu ve olumsuzdu hem de kimi çevrelere malzeme oluyordu. saldırı gereksiz oluyordu. biz her türlü saldırı gerekçesini ortadan kaldıracağız. ben az önce dedim ki 'değerli analar siz çok acı çektiniz, bundan sonra aynı acıları yaşamak istemiyorsanız, -ki hiç birimiz istemiyoruz- sivil itaatsizliği geliştirelim. biz artık şiddet içeren eylemlerden uzak kalacağız, gençlerimize bu konuda telkinde bulunacağız, silahları bir mücadele aracı olmaktan çıkaracağız, yalnız kendimizi de koruyacağız. yarın, öbür gün bu cizre'deki katliamın faturasını halka çıkarmak istenebilir. bunun önüna geçmek için örgütleneceğiz. gözaltı için buraya gelindiğinde 'hayır gelemezsiniz' diyerek çıplak bedenimizle karşı koyacağız. biz bu bilinci, radikal sivil itaatsizliği geliştirmek istiyoruz."

yeni bir olay yaşanmazsa cizre'nin normale dönmesi ne kadar zaman alır? 

"yeni bir provokasyon yaşanmazsa bir hafta içinde sosyal yaşam rayına oturacaktır ama bu acılar kalıcıdır."

aslında bir haftalık süre göreceli. çünkü bu sürede bir yandan hem devletin atacağı adımlara bakılacak hem de mahallede gözaltına alınma ihtimali olan ydg-h'lıların ikna edilmesi gerekiyor

"yani umarız devlet çok daha ciddi yaklaşır, çok daha samimi yaklaşır. çok basit bir şey değil beş insanın ölümünden söz ediyoruz. teker teker hepsini soruşturup, olanlar hakkında soruşturma açılır, açığa alınır, bu süreç ilerletilir. 

salt dünkü açıklamadan hareketle 'işte devlet gerçeği gördü' değil. tek başına doyurucu bir açıklama olarak görmüyoruz, çok samimi bir açıklama olarak görmüyoruz. yine hükümet cizre'deki olayda, hrant dink cinayetinde, onlardan da nemalanmak istiyor gibi algılıyoruz..

şu an öcalan ve kck'nın açıklamaları anlamlıdır. çünkü halk itibar ediyor. yakın bir zamanda hayatın normalleşeceğini düşünüyoruz. ben de bu nedenle buradayım. 

anaların yüreğinde yanan ateşi hafifletmek için biz buradayız. biz burada bu şeyi körüklemek için değil, huzuru sağlamak için, aslında halkımızın bu dönemin ruhuna denk yaklaşmasını sağlamak için burada olacağız. yani daha radikal bir sivil itaatsizlik ama tamamıyla kendini silahlardan yalıtmış bir reaksiyondan söz ediyoruz."

iki hafta önce altı hendek kapatan cizre belediye başkanı leyla imret bu kez çekingen ve hendeklerin ancak kazanların rızasıyla kapanabileceğini düşünüyor.

"eğer hendek ölüm sebebiyse oratadan kaldırılmalıdır. sabah biz kapattık ancak mahalleye polis girdi, ümit kurt öldürüldü. biz halkın önünde hedef olduk. 'belediye kapattı hendekleri, sonra ölüm oldu' dediler. üç, dört gün çok zor günler geçirdik. bu bir tesadüf değildi. tamamen oyundu, provokasyondu. halkı belediyeye karşı kışkırtmak için yaptılar ve ortadaki bağı kopartmak istediler. amaç oydu. şok olduk. belki tutuklamalar olur diyorduk ama böyle bir ölüm beklemiyorduk. hayal kırıklığı yaşadık. o günden sonra ben leyla imret olarak, belediye başkanı olarak bu hendekleri kapatma durumum yok. çünkü ben halkla karşı karşıya geliyorum. bir ölümden sorumlu tutulmak ağır bir şey. ardından hatip dicle, sayın öcalan'ın mesajını getirdi. cizre halkı için öcalan'ın dediği esastır. umutla, büyük moralle hatip dicle'yi uğurladık. yine bazı çalışmalar başlattık. iki saat sonra nihat kazanhan öldürüldü. büyük bir güven kırıklığı oldu. biz adım atıyoruz onlar katlediyor. bu halkın bu devlet güvenini kazanmalı. bu ölümlere neden olanları teşhir etmeden, bu halkın güvenini kazanamazsın. hükümet tarafından da görülüyor ki burada süreci sabote etmek isteyen bazı kişiler, bazı polisler harekete geçmiş cizre’de. bunu önlemek için parti de, devlet de bir şey yapmalı. son açıklamalar pozitif, hendeklerin yine kapatılacağına inanıyoruz."

siz belediye başkanı olarak ne zaman bütün sokaklara arabanızla girmeyi umut ediyorsunuz?

"en kısa zamanda, en kısa zamanda. benim değil halkın rahatça sokaklara girmesi önemli. biz en kısa zamanda cizre’nin huzura kavuşmasını istiyoruz."

bugün belediyenin hendekleri kapatmak için çalışması  var mı? 

yok ama çalışmalara başladık, kapatacağız ama bunun içinde ben bizzat olmayacağım. hedef olmayı göze alamam, gereken ne ise yapılacak, en kısa zamanda her şey normalleşecek. 

cizre’deki hendekler 6-7 ekim'deki kobani protestoları sırasında kazıldı. ama son 25 günde olaylar tırmandı. olaylar hüda-par ile pkk arasındaki bir gerginlikle başladı, iki kişi öldü. ölümlerden sonra tepki ilçedeki güvenlik güçlerine döndü. bazı polislerin ‘kasıtlı olarak’ bu olayları çıkardığı iddası 130 bin nufuslu ilçenin büyük bölümünün inandığı bir iddia. son olarak ortada hiçbir eylem ve gerginlik yokken 12 yaşındaki nihat kazanhan'ın başına isabet eden gaz kapsülü ile ölmesi bu iddiaya inananların sayısını hızla artırmış.

nihat kazanhan'ın babası mehmet kazanhan ile evinde taziyeleri kabul ederken konuştuk. ilçedeki müfettişlerle görüşmüş, oğlunu hedef alan gaz kapsülünü ateşleyen polisin eşkâlini bile verdiklerini söylüyor. içişleri bakanlığı'nın bir an önce bu polisle ilgili adım atmasını istiyor.

"kaymakamlıkta müfettişlerle görüştüm, bildiklerimi anlattım. olayı gören dört kişi de ifade verdi. bildiğim kadarıyla görüntü var savcının elinde. karakolun kameraları var, kim olduğunu onlar benden daha iyi biliyor.  devlet bunun faillerini bulsun, devlet bulmazsa biz takipcisi olacağız sonsuza kadar. bir daha başka çocuğun başkasına gelmesini istemiyoruz, bu son olsun. umutluyuz, avukatlar da devreye girdi. hiçbir siyasi grupla, askerle başka bir şeyle bağlatımız yok. dokuz çocuğum var nihat erkeklerin en büyüğüydü. irak'a mal taşıyorum, kamyonculuk yapıyorum. 1994'te siirt eruh'ta köyümüz boşaltılınca buraya geldik. 20 yıldır cizre'deyiz."

aslında sadece kazanhan ailesi değil bütün cizre son olaylarda yaşanan ölümlerin sorumluları için atılacak adımı bekliyor. birçok kişi bu konuda devletten gelen açıklamaların somutlaştırılması gerektiği inancında.

kentteki olayların başlangıcı pkk ile hüda-par arasındaki bir anlaşmazlığa dayanıyor. hüda-par genel başkanı zekeriye yapıcı diyarbakır’da basın toplantısı düzenledi ve pkk'nın bölgede kendisi dışında kimseye yaşam alanı bırakmaması yüzünden bu olayların yaşandığını söyledi:

"olay cizre ile sınırlı değildir. sorunların üstünü örtmekle, sorunlar görmezden gelinmekle halledilmez. pkk'nin hayata geçirmeye çalıştığı kanton uygulaması sadece cizre’de yoktur. yüksekova, silopi ve hakkâri’deki uygulamalar cizre’den aşağı değil. ancak cizre’de müslümanları bölgeden uzaklaştırıp, kendilerine göre farklı unsurlardan arındırma istekleri hüda-par direnişine takıldığı için bu şekilde olaylar patlak verdi. sorun pkk’nin güçlü olduğu yerlerde aykırı hiçbir sese tahammül etmemesi, elindeki silahı kullanarak bölgede herkesi kendisine bir şekilde itaat ettirmek istemesinden kaynaklanmaktadır. ancak süreç nedeniyle yapılan görüşmelere halel gelmemesi için devlet bir yerde olay patlak vermeden sorun yokmuş gibi hareket etmektedir. bu uygulama yanlıştır. "

Cizre

yaklaşık 4 bin yıllık tarihi olan cizre, osmanlı döneminde musul’a bağlıydı. cumhuriyet döneminde cezire olan adı cizre olarak değişti ve mardin’ in ilçesi oldu. cizre tarihi ipekyolu'nun üzerinde bulunuyor ve 911 kilometrelik suriye sınırının en doğusunda yer alıyor. terör olayları nedeniyle bazı ilçelerin il yapıldığı 1990 yılında şırnak’a bağlandı. şehir merkezinin yaklaşık 130 bin nüfusu var. kürt siyasi hareketi her seçimde oyların yüzde 80'ini alıyor. ak parti ve hüda-par’ın da bölgede tabanı var. ağırlıklı olarak kürt, türk ve araplar bir arada yaşıyor. habur sınır kapısı'na sadece 50 kilometre mesafedeki cizre’de halk ağırlıklı olarak sınır ticareti ile geçiniyor. taşımacılık en büyük sektör. gemisi cudi dağı'nda olduğuna inanılan hazreti nuh'un türbesi de cizre’de.

hdp'nin bu olaylarla ilgli görevlendirdiği faysal sarıyıldız ise bu iddianın doğru olmadığını 40 yıllık müdadelelerine ters olduğunu savunuyor.

"biz 40 yıldır mücadele ediyoruz, artık herkes demokratik siyaset imkânına sahip olsun diye. kendimiz için söylediğimiz, ifade edilen çevre için de geçerlidir. onların da demokratik siyaset yapma, düşüncelerini anlatma; silaha yönelmeden, farklı güçlerin oyununa gelmeden siyaset yapma gibi hakları vardır. onu engellemek bizim haddimize değil. bu ideolojik yaklaşımımız gereği de böyledir. "

iki taraf olayların hemen öncesinde bir araya gelmiş, sonrasında hiçbir temasları olmamış. bugünlerde hüda-par yanlıların yaşadığı bölgeler ilçede polis korumasında. o bölgelere hakim bir tepeden fotoğraf çekmek istediğimizde nöbet tutan özel harekât polisinin engellemesiyle karşılaştık. gerekçe olarak da bölgenin terör bölgesi olduğu ve bu nedenle çekime izin verilmediğini söylemekle yetindiler. 25 günde cizre emniyet müdürü üç kez değişti. yeni atanan müdür henüz göreve başlamadı. bir önceki müdür ercan demir'in hrant dink soruşturması kapsamında tutuklanması ilçede devlete olan güveni sarsan nedenlerden biri olarak gösteriliyor. bu kadar olay yaşanırken, böyle bir ismin buraya atanmasını ‘hata olarak görenlerin sayısı hiç de az değil...

ilçede resmi ağızdan açıklama almak nerdeyse imkânsız. herkesin gözü ankara’dan gelecek açıklamalarda. çünkü en yetkili mülki amir olan cizre kaymakamı basın önüne çıkmıyor. kaymakamlığa gittiğimizde özel kalem şırnak valiliği'ni adres gösterdi. 2014 eylül ayında ilçeye atanan kaymakam dr. mehmet şamil horasanlı ilçede çalışan gazetecilerle de görüşmeyi pek tercih etmiyor. birkaç kare fotoğrafı da resmi tören ve organizasyonlarda çekilebilmiş.. 

dört, beş gündür ilçe merkezi eski günlerine dönmüş gibi görünüyor ama mahallelerde durum çok farklı. halen cudi, nur mahallesi'nin bir bölümü, yafes ve sur mahalleleri hendeklerle çevrili. bu mahallelere tek noktadan girilip çıkılabiliyor. kale, alibey, dağkapı ve yeni çarşı yani ilçe merkezinde ise hendek yok. ilçeye ilk kez gelen ve sadece şehir merkezini görenler 20 günde yaşananlara inanmakta güçlük çekebilir.

üniversite eğitimi için üç buçuk ay önce ilçeden ayrılan ve ailesini görmek için zonguldak’tan gelen ihsan acar ise yaşadığı şoku anlatmakta zorlanıyor..

"üç buçuk ay önce zonguldak'a gittim, sosyal bilgiler öğretmenliği okuyorum. okumaya gittim, geldim, inanamadım. sokaklar hendeklerle dolu. çöpler var. her yerde insanlar gergin. ailem tedirgin. burada olaylar devam ettiği için endişeliyim. onlar için geldim, yoksa gelmezdim. zonguldak'taki hayatla buradaki arasında dağlar kadar fark var. orada insanlar hayatını yaşıyor, böyle olaylar yok. bir cizreli olarak üzgünüm."

cizre normale dönmeye çalışıyor ama herkesin içinde bir tedirginlik var. yeni bir ölüm, olayları yeniden başlatabilir.

işçi ahmet tanış ilçe psikolojinin bozulduğunu söylüyor.

"burada yaşananlardan herkes etkileniyor. sokaklar kapalı. hastası olan, işi olan giremiyor. bu ortamda psikolojimizin düzgün olması beklenmemeli. doğdum olayların içine, geldim 33 yaşına, hâlâ zulüm var, ölüm var, yaşlanıyoruz, aynı...

devlet somut adım atmalı. güvenlik güçleri sağduyulu olmalı. polisin içinde bölge insanını sevmeyen insanlar var. çarşıda panzerin kapısını açıp, biber gazının pimini çekip atan var. siz olsanız bozulmaz mısınız? devletin bir gözünün burada olmasını istiyoruz. "

halil eren'in ise tek istediği huzur.

"dört, beş gündür normaldir. ondan önce gaz bombası vardı, ölüm vardı. biz çözüm istiyoruz, barış istiyoruz. kavga, tutuklama istemiyoruz. devletimizden huzur bekliyoruz."

özellikle son 20 günde dükkânını kapatan esnaf dört, beş gündür nefes almış ama gözü kapıda ve her an yaşanabilecek yeni bir olayda kepenk indirmeye hazır.

halıcı zahir ayan günlerin siftahsız geçtiğini söylüyor.

"bu olaylar bizi çok etkiledi. çünkü beş dakika sonra ne olacağını bilmiyoruz. önceden günlük 1 milyar satış oluyordu, şimdi siftah yok. millet almak istemiyor hiçbir şey. git bankaya bak, borç ne kadar...  bu olayların durmasını istiyoruz. müfettişler gelmiş ya onun için bugünlerde sakin."

züccaciye dükkânı olan ibrahim gökmen de şikâyetçi.

"hafta içinde bazı günler hiç açmadık. izin vermiyorlar olaydan dolayı. polis gaz attığı için kadınlar, çocuklar sokağa çıkmıyor. gidecek yer de yok, burası bizim memleket. öcalan'ın açıklamasından sonra hayat normale döndü. inşallah hayırlı olur cizre için."

konfeksiyoncu abbas ergün'e göre ilçe ekonomisi çok kötü durumda.

"bu görüntü yanıltıcı. iş bakımından ekonomi çok kötü. eskiden irak'a çalışıyordu, şimdi irak'a gidemiyor çoğu kişi. esnaf borcunu ödeyemiyor, çekler geri dönüyor, olaylar yüzünden iş de yok. hendekler, gözaltılar olacaksa kapatılmasın. yeni bir olay yaşanmaması için ölümlerin aydınlatılması, hendekleri kazanların ikna edilmesi gerekiyor."

ilçedeki  hendek krizini atlatmak; devlet, hdp, pkk, hendekleri kazanlar ve tabii yakınlarını kaybedenler için kolay olmayacak. çünkü çözüm süreciyle birlikte devlete yönelik duyulan kuşku azalmış, barış umudu artmıştı. şimdi 1990'lı yılları anımsatan bir güvensizlik hali var ilçede. özellikle hendekleri kazan ydg-h üyeleri kapatmaları halinde mahallelere girecek polisin çok sayıda kişiyi gözaltına alacağından emin. sur mahallesi'nde görüştüğümüz, adını vermek istemeyen, fotoğraf çektirmeyen ama ses kaydına itiraz etmeyen bir ydg-h'linin sözleri: 

"irademize sahip çıkmak için buradayım. biz barıştan yanayız, devleti de barışa davet ediyoruz. o katiller bulunsun. biz basının dediği gibi öcalan'ı dinlemiyor değiliz. bu hendekleri en kısa sürede kapatacağız ama devlete güvenmediğimiz için bunu yapamıyoruz. "

yani üç yılda inşa edilen barış ve güven havası cizre özelinde 20 günde değişti. bu ruh halinin başka bölgelere yayılmaması biraz da cizre’de atılacak adımlara bağlı.

 

kaynak: al jazeera

Hüseyin Yılmaz

yıldız teknik üniversitesi fotoğraf programından mezun oldu. 1992 yılından bu yana televizyon habercisi. kanal 6, atv, star, cnn türk ve ntv'de çalıştı. al jazeera türk'te haber müdürü unvanıyla görev yapıyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;