Cenevre-2

Suriye cezaevinde iki yıl işkence gördü

Esed rejiminin yaptığı katliam ve işkencelerle ilgili fotoğrafların gerçeği yansıttığını, bu işkencelere maruz kalan Abdülhamit Sahari AI Jazeera'ye anlattı.

Haberin Öne Çıkanları

Çok arkadaşım yanımda öldü.

Sabah uyandığımızda arkadaşlarımızın öldüğünü görüyorduk.

Hücre içerisini kazar oraya defnederdik.

abdülhamit sahari, suriyeli bir sınıf öğretmeni.  2010 yılında üniversiteden mezun olunca idlib’e öğretmen olarak atanıyor. mart 2011’de suriye’de halk ayaklanması başlayınca gösterilere katılıyor ve tutuklanıyor. önce idlib’deki gözaltı merkezinde bir  yıl kalıyor. ardından şam’da bir cezaevine gönderiliyor. buradaki soruşturması bitince halep’deki bir cezaevine naklediliyor. ailesi de oğullarının tutuklu olduğunu o zaman öğreniyor, yani 1.5 yıl sonra. bundan sonra da ailesi sadece iki defa beşer dakika görebilmiş onu cezaevinde. “biri tutuklandığında kimse nereye götürüleceğini bilmezdi. elleri ve gözleri bağlı olur. aileler gider sorarlar onlara da nerde olduğunuzu söylemezlerdi“ diyor abdülhamit sahari.

"işkencenin her türlüsünü gördüm"

işkencenin her türlüsünü görüyor abdülhamit sahari.  aşağılama, dayak, küfür, aç bırakma, soğukta bırakma ve organlarına yönelik işkenceler, bedeninin hassas noktalarına vurma, elektrik verme... “bana işkence yaparlarken sen özgürlük mü istiyorsun?” diye sorarlardı.”özgürlüğün dövülmek aşağılanmaktadır senin. siz bir şey bilmeyen bir halksınız. siz hayvansınız. eşeksiniz. sizi öldüreceğiz” diyerek işkence gördüklerini anlatıyor. hatta bazen cesetlerin bile bıçaklandığını anlatıyor.

“ölenleri koğuşta gömerdik”

çok arkadaşı yanında ölüyor abdülhamit’in. “sabah uyandığımızda arkadaşlarımızın öldüğünü görüyorduk” diyor ve ekliyor: “hücre içerisini kazar oraya defnederdik. üzerine toprak ya da taş örterdik. kokusu çıkmaya başlayınca kokardı”

mübadele ile kurtuluyor

halep’te kaldığı hapishane özgür suriye ordusu tarafından dört ay boyunca kuşatılıyor. sonra rejim ile özgür suriye ordusu arasında bir anlaşma yapılıyor ve bu anlaşma kapsamında cezaevindeki tutuklular salıveriliyor. abdülhamit sahari  de o salıverilen tutuklular arasında özgürlüğüne ve ailesine kavuşuyor. 

"aramızdaki ilişki kin ve nefrete dönüştü"

"size işkence yapanlar kimlerdi?" diye sorduğumda “ordu ve polis teşkilatı mensuplarıydı” diye cevap veriyor. ancak uzun yıllar beraber yan yana yaşadıkları insanlarla nasıl bu hale geldiklerini sorduğumda ise  “ama olaylar başladığında bizim bir şey istememizi bir şey talep etmemizi istemiyorlardı. bir anda aramızdaki bu ilişki kin ve nefrete dönüştü. çünkü biz onlara karşı çıktık. onlar herşey üzerindeki kontollerinin devam etmesini istiyorlar. polis ve asker suriye’deki herşey üzerindeki otoritelerine devam etmek istiyorlar. halkın bir şey istemesini kesin kabul etmezler” diyor.

türkiye'ye sığındı

şimdi özgür, şanlıurfa'nın akçakale ilçesindeki kampta kalıyor. ailesinin yanında. eğer serbet kalmasaydı ve türkiye'ye sığınmasaydı pazartesi günü yayınlanan suriye'deki cezaevlerinde işkence sonu öldürülmüş 55 bin kare fotoğraftaki kurbanlardan biri olacaktı. suriyeli muhaliflerin girişimi sonucu oluşturulan özel bir komisyon, ordunun ülkede 'sistematik katliam' yaptığını fotoğraflarla kanıtlamıştı. fotoğraftaki kişilerin, sistematik işkenceye tabi tutulduğu, kurbanlara elleri ve ayakları bağlıyken işkence yapıldığı, tel, ip ve hatta araçlardaki 'triger kayışı'na benzer cisimlerle boğulduğu tespit edilmişti.

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;