dışişleri bakanı ahmet davutoğlu, dünya ekonomik forumu’na katılmak için gittiği isviçre’nin davos kasabasında al jazeera türk'ten ayşe karabat’ın sorularını yanıtladı. davutoğlu davos’tan önce suriye’deki krize çözüm bulmak için toplanan cenevre-2 konferansının açılış oturumu için montrö’deydi.

suriye’deki insanlık krizinin ne kadar süreceği konusunda öngörüde bulunmanın çok zor olduğunu söyleyen davutoğlu, “gecemiz gündüzümüz bununla meşgul” dedi.  

türkiye'yi dinlemediler

“krizin ilk aşamalarında türkiye’nin teklif ettiği gibi önce rejim tavsiyemizi dinleyip orduyla halkı karşı karşıya getirmemiş olsaydı bunlar yaşanmazdı” diyen dışişleri bakanı uluslararası toplumu da erken harekete geçmeyerek büyük acıların yaşanmasına sebep olmakla eleştirdi.  

davutoğlu “alandaki güvenlik boşluğundan istifade eden terör gruplarının varlığı arttı. yani uluslararası toplum o kadar yavaş hareket etti, o kadar etkisiz bir şekilde hareket etti ki bugün bu yaşadığımız tablo ortaya çıktı maalesef” dedi.

birinci cenevre ile ikinci cenevre konferansları arasında neredeyse 18 ay olduğun dikkat çeken davutoğlu bu 18 ay içinde ölü sayısının 15 bin 20 binlerden, 150 – 200 binlere çıktığını, mülteci sayısının ‘olağanüstü’ arttığını vurguladı.

toparlama zaman alacak

ahmet davutoğlu, ülkenin şehirlerinin büyük ölçüde tahrip olduğuna ve şu anda barış yapılsa dahi suriye’nin yeniden toparlanıp ayağa kalkmasının ciddi zaman alacağını söyledi.

davutoğlu “suriye baştan başa büyük bir tahribat gördü ve işin acısı kendi ordusu tarafından tahrip edildi. kara çatışmalarının çok acıları vardır, göğüs göğüse neredeyse sokak sokağa sürer ama asıl şehirleri tahrip eden, ülkeyi tahrip eden havadan yapılan saldırılardır. bütün şehirler bunu yaşadı, scud füzeleriyle dövüldü, top ve tank atışlarıyla dövüldü. ortada bir insanlık trajedisi var ve bir medeniyet neredeyse heba edildi.” dedi.

suriye’de üç yıldır süren iç savaşta 130 binden fazla kişi öldü, iki buçuk milyon suriyeli yerinden oldu. bunların yaklaşık 600 bini türkiye’de kalıyor. davutoğlu bu mültecilerin geri döndükten sonra evlerini bıraktıkları yerde bir yıkıntı bulacaklarını, bunların yeniden inşa edilmesi için çok geniş bir donör kampanyası olması gerektiğini vurguladı.

suriye’nin irak’ın da aksine kendini finanse edebilecek doğal kaynaklardan yoksun olduğunu söyleyen dışişleri bakanı, herhangi bir ülkenin kendi ordusu tarafından böyle tahrip edilmesinin tarihte çok az örneği olduğunu söyldedi.

kaynak: al jazeera