Türkiye
Yaşlı, yoksul ve yoksun…
Türkiye’de yaklaşık 1,5 milyon yoksul yaşlı var. Sayıları da her geçen yıl artıyor. Kadınlar çoğunlukta. Daha çok sosyal yardımlarla ayakta kalmaya çalışıyorlar. Bu kesimin en önemli gelir kaynağı 65 yaş aylığı. Ama o da yeterli değil.
eve giren paranın yetmemesi yaşlıların en önemli sorunu. sokağa çıkıp yaşlılarla oturup sohbet ettiğinizde istisnasız dile getirdikleri başlıca sorun bu.
emekliler maaşlarının düşüklüğünden dert yanıyor, hiçbir şeye yetişemediklerini söylüyor.
emekliler ellerine geçen maaşın faturalara gittiğinden şikâyet ediyorlar. elektrik, su ve doğalgaz yaşlıların canını bezdiren önemli zorunlu giderlerden. gıda fiyatlarındaki artışı da vurguluyorlar. konuştuğumuz yaşlılar, kırmızı etin evlerine çok nadir girdiğini dile getiriyor.
bir dokun bin ah işit
salih eren 1944 doğumlu. 1991 yılında ssk’dan emekli oldu. 1200 tl maaşı var. refah içinde yaşayabilmesi için en az 1500 tl maaş alması gerektiğini düşünüyor. evinde dört nüfus var, tek maaşla geçinmeye çalışıyorlar.
emekli olduktan bir süre sonra bağcılar merkez camii’nin tuvaletlerini temizleyerek cebine yama attığını ancak bu işe altı sene dayanabildiğini anlatıyor. dizlerindeki ağrı nedeniyle işi bırakmak zorunda kaldığını söylüyor.
25 yıl çalıştıktan sonra emekli olan mehmet vardar da dertli. üniversiteye giden iki kızı var, masraflarına yetişebilmek için yeniden çalışmaya mecbur kaldığını ifade ediyor. “çalışmazsam çocuklarımı okutamam” diyor...
vardar'ın 1500 tl maaşı var. bunun 800 tl’sinin faturalara gittiğini söylüyor. "çoluk çocuğun masrafı, doktor masrafı, neyi nereden keseyim" diye soruyor. “halbuki emekliliğimde bunları düşünmemeliydim. gezebilmeliydim, parayı dert edinmemeliydim. ben memleketime gidemiyorum masraf yüzünden” diyor.
konuştuğumuz bir diğer emekli, saadet rençberoğlu 77 yaşında. eşinde demans var. bacak ağrılarına karşın eşinin de ihtiyaçlarına o koşuyor. “yoruldum ama bir ömür paylaştık, buna mecburum” diyor.
rençberoğlu bağ-kur emeklisi. eline geçen maaş 800 tl. elektrik, su, doğalgaz gibi faturalarını çocukları ödüyor.
kırmızı eti maaşını çektikten sonra alıyor. bir ayda alabildiği et 1 kg. bunu genellikle üçe bölüyor. kuru fasulye, nohut gibi yemeklerde kullanıyor. sadece misafir geldiğinde et yemeği yaptığını söylüyor. "kendimiz için masaya tavada kızartılmış et getirmeyeli çok oldu, bu koşullarda mümkün değil” diye dert yanıyor.
tüik: yaşlı yoksul arttı
"istatistiklerle yaşlılar 2013" başlıklı tuik araştırmasına göre yaşlılar arasındaki yoksulluk artıyor. yaşlı nüfusta yoksulluk oranı yüzde 17’den yüzde 18,7’ye yükseldi. türkiye'de 65 yaş üstünde yaklaşık 6,5 milyon kişi var. tüik'in verdiği orana göre hesaplandığında, yoksul yaşlı nüfusu yaklaşık 1,5 milyon.
yaşlı nüfusun yoksulluğu cinsiyet bazında incelendiğinde, kadınların erkeklerden daha yoksul olduğu ortaya çıkıyor. yaşlıların yarısından fazlası iki günde bir et, tavuk ya da balık yiyemiyor.
araştırmada dikkat çeken diğer başlıklar da şunlar:
bir haftalık tatil yaşlıların unuttuğu bir kavram. tamamına yakını tatil masraflarını karşılayamaz durumda.
yarısından fazlası beklenmedik bir harcama çıktığında da ödemekte zorlanıyor.
yüzde 80’i de eskimiş mobilyalarını değiştiremiyor.
en önemli gelir kaynağı sosyal yardımlar
hem devletten hem de eş-dost-komşudan aldığı yardımla hayatını idame ettirmeye çalışan yaşlıların oranı çok yüksek.
sosyal transferlerden yararlanan yaşlı nüfus oranı yüzde 76,6. bu oran, kadınlarda daha yüksek. yaşlı kadınların yüzde 86,3'ü yardımlara muhtaç.
65 yaş aylığı
kamuoyunda 65 yaş aylığı olarak da bilinen 2022 sayılı kanun kapsamında, 65 yaşını doldurmuş muhtaç, güçsüz ve kimsesizlere devlet maaş bağlıyor. türkiye’de 65 yaş aylığı alan 700 bin yaşlı var. ancak bu para 146 lira...
devlet de ödediği miktarın az olduğunun farkında. aile sosyal politikalar bakanlığı müsteşar yardımcısı gazi alataş bu rakamın en az 500 tl olması gerektiğini düşünüyor.
alataş “hanede kişi başına düşen gelir asgari ücretin üçte birinin altındaysa yani 250 tl ise biz bu kişiye 146 tl para veriyoruz. ben 65 yaş aylığının, asgari ücretin üçte ikisi kadar olmasının iyi olacağını düşünüyorum. 500 tl iyi para. ama biz bunu karşılayamayız. maliye çöker. oraya harcayacağınız parayı başka yerlere harcamak daha akıllıca, yoksa ekonominin patlamasına yol açarız. bakanlığın bütçesi 18 milyar tl ve biz bunu daha çok çocuğa, engelliye ve yaşlıya dağıtıyoruz.
bakanlık harcamalarının yüzde 87`si cari transferlere ayrılmış durumda. herhangi bir mal ve hizmet karşılığı olmayan bu kalem de engelli, çocuk, yaşlı bakımı hizmeti ücretlerini oluşturuyor.
kemerburgaz üniversitesi’nden sosyolog tuba demirci türkiye’de yaşlıların ciddi bir şekilde ihmal edildiğini düşünüyor:
“yaşlılarımız yoksul. devletin yaptığı tek şey, onları bakımevlerine yerleştirmek, bakım ve sağlık hizmeti vermek, aylık vermek. verilen aylık da çok düşük. türkiye cumhuriyeti yaşlılar konusunda sınıfta kalmış durumda. gönlümüzdeler ama hep bizden ıraktalar. yaşlıların sadece 3,5 milyonu sosyal güvenceli. geri kalanı güvencesiz. azgelişmiş bölgelerde bu oranlar daha fazla. verilere baktığınızda yaşlı kadın nüfusun cidden yoksulluk ve yoksunlukla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. bizim yoksul büyükannelerimiz var. ”
yrd. doç. demirci’ye göre, devletin yaşlılık sigortası yapması ve palyatif değil yapısal çözümleri devreye sokması gerekiyor.
türkiye’de yaşlanma ve bununla birlikte gelen sorunlar deyince ilk akla gelen isimlerden profesör ismail tufan da yaşlıların yüzde 30-35’lik kesiminin gelirsiz olduğunu ve bunun da toplumla kaynaşmada büyük sorun yarattığına dikkat çekiyor.
akdeniz üniversitesi gerontoloji ana bilim dalı başkanı profesör tufan, “hiçbir geliri olmayan yaşlılar, devletin ve ailesinin desteğine muhtaç. maddi bağımlılık yaşlılıkta topluma katılım olanaklarının kısıtlanması anlamına geliyor. bu rakam bölgeye göre değişiyor. sanayi ve ticari alanlarda geri kalmış bölgelerde daha fazla” diyor.
kaynak: al jazeera
Yorumlar