Haber

'Yeni yetmeler' 'ağabey'lere karşı

AK Parti’nin iki ağır topu Arınç ve Akdoğan medya üzerinden bir tartışma sürdürüyor. ‘Yeni yetme’, ‘ağabeylik’, gibi ifadelerin geçtiği tartışma AK Parti’de, Fazilet Partisi’nde bir dönem olduğu gibi ak saçlılar/gençler ayrışması mı yaşanıyor sorusunu gündeme getirdi.

erdogan akdogan
Akdoğan, tüm kritik toplantılarda Erdoğan'ın yanından ayırmadığı bir isim [Fotoğraf: AA Arşiv]

başbakan yardımcısı bülent arınç,  kongre tarihinin 27 ağustos olarak belirlendiği, bunun partiye döneceğini açıklayan abdullah gül’e karşı bir hamle olarak yorumlandığı ve erdoğan’ın da başbakan adayları için ilk nabzı tuttuğu mkyk toplantısının ertesi gününde, mevcut ve seçilmiş cumhurbaşkanlarının yakın çevresini  “yeni yetmeler” diyerek uyardı. kendisi ile birlikte 3 dönem kuralına takılan 70’e yakın isime “ayıplı malzeme” diye bakılmamasını istedi.

gözler hemen arınç’ın daha önce ‘üç dönem kuralı’yla ilgili karşı karşıya kaldığı başbakan’ın başdanışmanı yalçın akdoğan’ın ne söyleyeceğine çevrildi. akdoğan, yeni şafak gazetesi’nde yasin doğan mahlasıyla yazdığı köşe yazısında şunları yazdı:

“bizimle ilgili ‘şuna karşı, buna karşı’ gibi tezviratlar son derece yersizdir. biz ‘yeni türkiye’ idealinin ve erdoğan’ın yanındayız. erdoğan’a ve bu ideale karşı olan kimse biz ona karşı oluruz. bu hareketin kimseye bir diyet borcu veya açık hesabı bulunmamaktadır”

akdoğan: ister genç, ister yaşlı…

akdoğan daha sonra katıldığı televizyon programında ise arınç’ın açıklamalarıyla ilgili şunları söyledi:

“ben burada hiçbir problem görmüyorum. parti büyüğüdür, burada birtakım sözcükler, çoluk çocuk dedi, bunlar genç arkadaşlarımızı üzmüştür. ama polemik konusu yapmamak gerektiğini düşünüyorum(…) ister genç, ister yaşlı, kurullarda herkesin konuşma hakkı vardır, kimsenin birbirini üzmeden, kırıp dökmeden nezaket içinde bu süreci geçmemiz gerekiyor.”

tartışma yeni değil

arınç konuşunca gözlerin akdoğan’a çevrilmesinin nedeni rastlantı değil. bir geçmişi var. ak parti’de cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde başlayan tartışma şimdi başbakanın belirlenme sürecinde devam ediyor.

yalçın akdoğan, yasin doğan mahlasıyla yeni şafak gazetesi’nde 30 nisan 2014’de “partiler yeni döneme hazırlanıyor” başlıklı bir yazı yazdı. bu yazı 3 dönem kuralının kaldırılıp kaldırılmamasına karar verilecek kritik mkyk toplantısından 3 gün önce kaleme alındı. 

“siyasi kadroyu yenilemek ve gençleştirmek, erdoğan’ın önem verdiği bir proje oldu. her seçimde kadrolar yenilendi ve en son myk’daki görevlendirmelerde olduğu gibi ‘açılım ve genleşme’ manasını taşıyan değişimler yapıldı. bugün büyük ak parti grubu içinde üçüncü dönemi olan 71 milletvekili kalmış durumda. milletvekili ve belediye başkanı kadrolarının çoğu değişti, yani üç dönem engeline takılmadan doğal süreçlerle bir seleksiyon yaşandı. erdoğan’ın başlangıçtaki amaç ve hedefinin önemli ölçüde karşılık bulduğu söylenebilir. üç dönem kısıtlaması kalksa bile fiili yenilenmenin devam edeceğinden şüphe yok”

bu yazıdan üç gün sonra  toplanan mkyk'da, 3 dönem kuralının korunmasına karar verildi. 

arınç, ‘çoluk çocukla’ başladı

bülent arınç uzun süre önce 3 dönem kuralını savunduğunu,  bu kural olmasa bile siyasete ara vereceği açıkladı. 14 haziran 2014’de gazetecilerle buluştuğunda, ak parti, cumhurbaşkanı adayının abdullah gül mü, tayyip erdoğan mı olacağını tartışıyordu.  arınç o gün “başbakan olma niyetim yok” dedikten sonra akdoğan’a yönelik olduğu düşünülen şu sözleri sarf etti:

“bu parti bir karar verecekse bunu böyle çoluk çocuk işine bırakmayız, kim layıksa o gelir, ülkeyi bir sene yönetir, ondan sonra da devam eder veya yenisi gelir..benim şahsi arzum odur ki, sayın tayyip erdoğan cumhurbaşkanımız olacaksa bu partiye güçlü bir figürün gelmesi ve ön planda hizmet etmesine ihtiyaç var. eğer kabul ederse ve uygun görürse bu iş için en iyi isimlerden birisi sayın abdullah gül’dür. ama maalesef bir takım densizlerin dedikoduları, gıybetleri onu da belki bir noktaya getirmiş olabilir ki ‘2015 sonrasına dair hesabım yoktur’ demek zorunda kaldı”

akdoğan’dan ‘gıybetli’ cevap

yalçın akdoğan’ın 3 gün sonra, star gazetesi’nde, adıyla kaleme aldığı “ak parti’nin ahlaki dokusu…” başlıklı yazısının içinde hem ‘gıybet’, hem de arınç’ın parti içindeki sıfatı olan ‘ağabey’ ifadesi geçiyordu.

"kin, hırs, ayak oyunu, yalan, gıybet ulvi amaç taşıyan bir kişinin karakterinde yer bulamaz. kardeşlik, muhabbet, samimiyet, gönül alma, tevazu, hoş görme, kendini öne çıkarmama ulvi amaç taşıyan dava adamlarının temel özelliklerindendir.(…)parti içinde kast sistemi, ağabeylik sistemi, ağalık sistemi yoktur. en son üye, ilk günkü üye kadar ak partilidir. en düşük makamdaki kişi, yüksek makamdaki kişi kadar, en genci en yaşlısı kadar değerlidir, saygındır.”

akp’nin ‘ak saçlıları’ ve gençleri

bu arada sarf edilen sözler ak parti’nin kuruluşuna yol açan tartışmayı hatırlatıyor. ak saçlılar/gençler ya da yenilikçiler/gelenekçiler tartışmasını. ak parti, fazilet partisi’nin içinden böyle bir ayrışmadan sonra çıktı.

ak parti içinden al jazeera’ye konuşan isimler kopuş değil ama ‘geçiş dönemi sancısı’ yaşandığı görüşünde. sancının nedeni de 3 dönem kuralına ve abdullah gül’ün başbakan olarak partiye dönmesi tartışmasına bağlanıyor.

parti teşkilatlarından gelerek milletvekilliği yapan ve ‘gençler’ arasında yer alan bir isim 3 dönem kuralına takılan isimlerin yerini gençlere bırakması gerektiğini söyledi. ancak burada gençlik ifadesi sadece yaş olarak genç olmayı değil, yıpranmamış ve yenilikçi olmayı da kapsıyor.

“çünkü toplumun sürekli bir değişim ve dönüşüm talebi var. bunu karşılayabilecek olanlar da gençler. bu isimlerin bir kısmı ise yıpranmış olanlar. 10 yılın verdiği mental yorgunluğu yaşayanlar da. ak parti yönetim kademelerinde şu anda partinin kendi tabanından yetişerek gelmiş yeterli isim yok. son kongrede sadece yenilenmenin sadece dışardan gelen isimlerle sınırlı tutulması bir hayal kırıklığı yarattı. öz kaynağın değerlendirilmiyor olmasından dolayı bir rahatsızlık var”

göka: 3 dönemi isteyen taşlaşmaya hizmet eder

psikiyatrist, yeni şafak yazarı erol göka da, yakından izlediği ak parti’deki tartışmanın “sürekli devingen ve toplumsal sorunları çözmek için daha istekli olan genç kesimle, 3 dönem kuralının genel olarak savunucuları olan parti büyükleri” arasında olduğu görüşünde:

“şimdiye kadarki icraatlarına hayran olan ve yeter artık biz de çok profesyonelleştik, muhalefet de yok, her şeyi istediğimiz gibi biçimlendirebiliriz, toki’ler, duble yollar  devam etsin diyen, toplumsal dinamizmi göremeyen bir kesim var. ak parti’deki toplumsal dinamizme  saygı gösteren en önemli kararlardan bir tanesi 3 dönem kuralıdır. kim ki 3 dönem kuralını kaldırmak istiyorsa o ak parti’deki taşlaşmaya hizmet ediyor demektir.”

parti 3 dönem kuralının kalkmamasına karar verdiği halde, göka tartışmanın henüz bitmediği görüşünde:

“türkiye’de şu andaki temel tartışma, buna şu anda başbakan kim olsun tartışması da dahil, paralel yapıyla mücadele dahil olmak üzere, eninde  sonunda gelip bu kritere çarpar.”

“3 dönemi isteyenler bekaalarını abdullah gül’e mi bağladılar?” sorusuna erol göka şu yanıtı verdi:   

şüphesiz. gül, 3 dönem kuralının kalkmasını isteyenlerin mesai arkadaşı, kurucu arkadaşı, akranı gibi.. çağrışımlar otomatik olarak geliyor. tayyip bey’e yaptıramadıysanız, 3 dönem kuralının kaldırılmasını kime yaptırırsınız? abdullah bey yapar mı fikrim yok.”

ak parti’de şimdilik basın üzerinden giden tartışmanın nasıl nihayetleneceğini 2015 seçimlerine gidilen süreç gösterecek.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;