Blog
'Aynı ruh, aynı hava'
"Aslan", Şampiyonlar Ligi’nde en fazla maça çıkan Türk takımı. Bu tecrübe Juventus maçının hatırasıyla birleşince, taraftarlarda da büyük bir özgüven vardı.

galatasaray’ın uefa şampiyonlar ligi’nden en taze hatırası, karlı bir aralık gününde oynanan juventus maçıydı. sarı kırmızılı taraftarlar, chelsea randevusu öncesi de karla karşılandı. metro çıkışında hazırlanan alanda yapay kar yağdıran köpük makinaları vardı. dev ekranda “aynı ruh aynı hava” sloganı eşliğinde juventus maçından fotoğraflar, hoparlörlerde sneijder’in golünü haykıran ercan taner’in sesi...
"aslan", şampiyonlar ligi’nde en fazla maça çıkan türk takımı. bu tecrübe juventus maçının hatırasıyla birleşince, taraftarlarda da büyük bir özgüven vardı. “bu akşam dünyanın gözü iki maçın üzerinde. maçlardan biri burada” dedi bir taraftar. kaybedecek bir şeyleri olmadığını söyledi.
maça özel üretilen ve iki takımın armalarının yer aldığı atkılar oldukça yaygındı. gs store’un kamyonunda, maçın başlamasından üç saat öncesinde sadece altı atkı kalmıştı.
aslında bu atkılar olmasa, stat önündeki atmosfer bir süper lig derbisi atmosferinden o kadar da farklı değildi. chelsea maçı hafife alındığı için değil tabii ki, taraftarlar şampiyonlar ligi’nde dünyanın en iyileriyle karşılaşmaya alışık olduğu için...
tek çekince mourinho'ydu
taraftarlardaki bu özgüven, “maç ne olur?” sorusuna verdikleri cevaplara da ilk etapta yansıyordu. konuştuklarımın çoğu, önce galip geleceklerini söylediler. sohbet ilerledikçe jose mourinho’nun da kulakları çınlamaya başladı. “chelsea’de en çekindiğiniz isim kim?” sorusuna, taraftarların büyük bölümü portekizli teknik adamı anarak yanıt verdi. sohbetin sonuna doğru, beraberlik de yaygın bir tahmin haline gelmeye başlıyordu.
sarı kırmızılı cephede, şampiyonlar ligi tecrübesi fazla olanlar sadece taraftarlar değil. sahadaki tecrübelilerden didier drogba’nın ismi, chelsea’nin kilidini açabilecek isim olarak defalarca zikredildi. ligdeki kötü performansından dert yansalar da, fildişili yıldızın bu maçı "ciddiye alacağından" kimsenin kuşkusu yoktu.
bir bölümü davullar zurnalar eşliğinde çektikleri halaylarla ısınan taraftarlar, ilk düdüğe doğru tribünlerdeki yerini aldı.
önce tüm stadın atkılarıyla yaptığı koreografi, ardından da şampiyonlar ligi’nin o meşhur müziğiyle atmosfer bambaşka bir seviyeye ulaştı. hakemin ilk düdüğüyle de taraftarlar, bunun bir süper lig maçı olmadığını fazlasıyla hissettiren bir desibelden takımlarını desteklemeye başladı
kaynak: al jazeera
Yorumlar