Blog
Karadeniz’de seçim atmosferi
Yerel seçimlere yaklaşık bir ay kala Karadeniz’in üç ilinin nabzını tutmak için kameraman arkadaşım Mustafa Değirmenci ile birlikte Trabzon, Rize ve Ordu’ya gittik. Siyasi arenada hararetli geçen seçim atmosferinin sokaktaki vatandaş için o kadar da hararetli olmadığını gördük.
trabzon havaalanından rize’ye doğru giderken yemyeşil dağlık alanda çay bahçeleri ve köy evleri karşıladı bizi. rize girişinde ise bu manzara yerini kat kat binalara bıraktı. rize’nin çehresi değişti bir anda. şehrin merkezi birbirine paralel iki sokaktan oluşuyor. bütün bankalar, ünlü markalara ait mağazalar ve dükkânlar burada. plansız kentleşme nedeniyle şehir dar bir alana sıkışmış. bu da şehir geliştikçe birçok sorunu beraberinde getirmiş. bu nedenle sokakta kime sorsak trafik sorunu olduğunu söylüyor. istanbul’dan geldiğimizden midir nedir bilinmez ama biz trafik görmedik. belki bazı zamanlarda yoğunlaşıyordur trafik. ama kentte otopark yok, kent merkezindeki meydan otopark olarak kullanılıyor. kentte miting vs. olacaksa araçlar boşaltılıyor ve burası meydan halini alıyor tekrar.
deniz kenarında ama denizle bağı yok
rize’nin bence bir başka önemli sorunu ise deniz kıyısında olmasına rağmen denizle arasında bir otoban olması. rizelilerin yürüyüş yapacağı, aileleri ile vakit geçirebileceği bir çay bahçesi bile yok sahilde.
rizeli iki başbakan
başbakan recep tayyip erdoğan’ın memleketi olması nedeniyle de öne çıkıyor rize. bu zamana kadar iki başbakan (mesut yılmaz, tayyip erdoğan) çıkarmış rizeliler bununla gurur duyuyor. kentte erdoğan sevgisi had safhada. partinin isminden çok onun ismi geçiyor, sanki yerel seçim değil genel seçim gibi “başbakana oy vereceğiz” ya da “tayyip erdoğan’a oy vereceğiz" diyorlar. erdoğan olmazsa ak parti’ye oy verir misiniz diye sorduğumda ise kimi tereddütle kimi tereddütsüz hayır cevabını veriyor. az da olsa evet diyen de var.
cemaate öfke büyük
rize esnafı cemaate çok yardım etmiş bu zamana kadar. ancak yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu, başbakan’a hükümete kumpas olarak değerlendirip gazete aboneliklerini iptal ettirmişler, bursları kesmişler, sohbetlere gitmeyi bırakmışlar. sokak röportajı yaptığım bir esnafın burada yazamayacağım cümlelerinden sonra büyük bir öfkeyle “onlara verdiğim kurbanları tekrar keseceğim” ifadesi “cemaat”in sorgulanmaya başlandığının da bir göstergesi.
trabzon'un işsizlik sorunu
trabzon yeni büyükşehir havasını yansıtıyor. aracımızı park ettiğimiz kahramanmaraş caddesi bankaların da yer aldığı merkezi bir cadde. ama trabzonluların asıl gezip dolaştığı alış-veriş yaptığı kahramanmaraş caddesinin paralelindeki uzun sokak. trafiğe kapalı olan bu sokak istanbul’daki istiklal caddesi havasında. sokağın girişindeki meydana da taksim diyor trabzonlular.
her daim kalabalık olan uzun sokakta gençlerin çokluğu dikkatimizi çekiyor. sokak röportajları yaparken sorduğumuz “sizce trabzon’un en acil çözülmesi gereken sorunları neler?” sorusuna aldığımız cevapların başında “işsizlik” olması bu kalabalığın nedenini açıklıyor.
denizle iç içe ordu
karadeniz denilince ilk akla gelen tipik karadeniz insanını trabzon ve rize’de bulmak mümkün. hem sempatik hem sert. ama ordu bir orta karadeniz ili olarak bu iki ilden çok farklı. daha sakin bir yapısı var orduluların. kente girdiğiniz andan itibaren sahil şeridinin güzelliği dikkatinizi çekiyor. rize ve trabzon’da olmayan sahilin denizle iç içe olma hali ordu’da var. sahil boyunca denize sıfır yürüyüş yapabiliyorsunuz, parklarda oturup çay bahçelerinde çay içebiliyorsunuz. bu bakımdan tam bir sahil kenti havası olan şirin bir il. ancak kentin merkezine girdiğimizde sahildeki o modernlik ve şirinlik kayboluyor. konuştuğumuz orduluların hemen hepsinin ortak şikâyeti; şehir içi yol yapımı, alt yapı sorunu. ordulular şehrin içinde yürüyememekten şikâyetçi.
arapların yeni adresi: karadeniz
rize gibi deniz kenarında çay zengini ve yaylaları ile ünlü bir coğrafyada turizme yatırım büyük önem taşıyor. yayla turizmi, heliski, rafting, kayak ve termal tesisleri gibi geliştirilmesi gereken bir çok turistik alan var. son zamanlarda arap turist akınına uğruyor bölge ama yeterince yatırım yapılmamış. turistik tesis ve turistlerin kalıp vakit geçirebileceği sosyal alanlar çok az.
bir trabzon markası trabzonspor
trabzon denilince akla ilk gelen trabzonspor. gazeteci ulaş özdemir şehrin bütün sorunlarını trabzonspor üzerinden tartıştığını anlatıyor. yemesi, içmesi, gezmesi, aşkı sevgisi… ancak bu kadar güçlü trabzonspor markası olan bir kentte o markaya yakışır bir trabzonspor anıtı vs. yok. meydandaki parka konmuş küçük ts amblemi ile yetiniliyor. şehre gelen turistler, taraftarlar bu küçük amblemin önünde fotoğraf çekiliyor.
Yorumlar