Blog

Meydanda barış havası

Diyarbakır'daki cenaze törenine katılanlar olay çıkmaması için birbirini sakinleştiriyor, gurbetteki bir kızın acısını anlatan türkü kalabalığın hislerine tercüman oluyor.

Konular: Türkiye
Kürsüden erkeklere yönelik bir anons geliyor, kadınlara önlerde yer verilmesi isteniyor. [Sümeyye Ertekin - AJT]
diyarbakır’da sabah hava geceye oranla ılık, tıpkı iki gündür şehirde konuştuğumuz insanların ankara ve imralı arasında başlayan 'barış sürecine' yaklaşımı gibi…
 
paris’te öldürülen pkk’lı üç kadın sakine cansız, fidan doğan ve leyla şaylemez’in cenaze törenlerinin yapılacağı batıkent meydanı'na doğru ilerliyoruz. kentteki dükkanların kepenkleri kapalı, çok sayıda araç yol kenarlarına park etmiş. çevre illerden tören için gelmiş araçların sayısı gittikçe artıyor, insanlar meydana küçük gruplar halinde yürüyor.
 
polis ekiplerinin sayısı önceki mitiglere göre daha az ve görevliler alanın epey dışında bekliyor.
 
meydandan yükselen müzik uzaklardan duyuluyor, her mitingde olduğu gibi seyyar satıcılar yine faal. seyyar satıcılar, bdp’lilerin 'barış'ı simgelediği için cenaze törenine katılanlardan takmalarını istediği beyaz kaşkol satıyorlar. zaman zaman pkk renkleri olan sarı, kırmızı, yeşil bantlar satanlara da rastlıyoruz.
 
batıkent meydanı'na girer girmez, uzaklardan duyulan müziğin hangi türkü olduğunu anlıyoruz. "sen gittin geri gelmedin, ey arkadaş. peki siz nereye gidiyorsunuz? baharı, nevruz’u bekliyorduk. bahar geldi, siz nereye gidiyorsunuz" sözleriyle, gurbetteki kızın dramı alana yayılıyor. meydanda karşılaştığım diyarbakırlı bir arkadaşım, sabahtan beri çalan aynı türkünün çok anlamlı olduğunu söylüyor.
 
meydanın ortasına doğru ilerleyip başlarına beyaz örtü takan kadınlarla yeni süreci konuşuyorum. ismini vermek istemeyen 55 yaşındaki bir kadın, buraya 'şehitler' için geldiğini ve artık barış istediğini söylüyor. ağzından "bu gençlere yazık" cümlesi dökülüyor, peşinden ülkeyi 10 yıldır yöneten başbakan recep tayyip erdoğan'a güvenmediğini dile getiriyor.
 
konuştuğum kimi kadınlar ise başbakan erdoğan'ın ilk defa bu kadar cesur davrandığını ve taşın altına elini soktuğunu ifade ediyor.
 
erkeklere anonslu uyarı

kürsüden cenazelerin alana yaklaştığı duyuruluyor ve erkeklere yönelik bir anons geliyor, kadınlara önlerde yer verilmesi isteniyor.
 
cenazeler zılgıtlar ve alkışlar eşliğinde kadınların omuzlarında alana giriyor. bu sırada "şehit namiren", yani "şehitler ölmez" ve "pkk halktır, halk buradadır", "barışın elçisi imralı’dadır" sloganları atılıyor.
 
tabutların konulduğu platformların üstü mor renk örtü ile kaplanmış, kenarlarında ise kırmızı, yeşil ve sarı bezler var. alanı dolduranların ellerinde ise "hepimiz sakineyiz", "hepimiz fidan’ız", "hepimiz leyla’yız" yazıları.
 
törende cezaevlerindeki pkk’lılardan gelen mektuplar alandakilerle paylaşılıyor, beyaz güvercinler uçuruluyor ve pkk marşı okunuyor.
 
günlerdir tüm türkiye’de ‘hassasiyet ve itidal’ çağrılarına cevap olarak alanda ‘sağduyu’ hakim. herkes bir olay çıkmaması için adeta birbirini sakinleştiriyor, çıkan ufak gerginlikleri yatıştırıyor.
 
törende ortaya çıkan tablo, birkaç yıl öncesine kadar baharın gelişini simgeleyen nevruz bayramı'nda bile silahların konuştuğu bölgenin 'barış'a ne kadar hasret kaldığını gösteriyor.

kaynak: al jazeera
 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;