Canlı Yayın

AKP'nin seçim beyannamesi açıklanıyor

AK Parti'nin seçim beyannamesi ve adaylarının tanıtılacağı toplantı başladı.

ak parti genel başkanı ve başbakan ahmet davutoğlu seçim beyannamesini ve partisinin milletvekili adaylarını tanıtacağı toplantı için ankara arena spor salonu'na geldi. davutoğlu salon içinde yapacağı konuşma öncesi dışardakilere de hitap etti. ak parti'nin "yeni bir yola çıktığını, kutlu bir yürüyüşün eşiğinde" olduğunu belirten davutoğlu partililerden 7 haziran seçimleri için söz istedi: 

"2002'den bu yana yürüyen milli irade kervanını durdurmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. şimdi içerde programımız başlayacak ancak sizden bir kez daha söz istiyorum. 7 haziran'da inşallah tekrar ak parti iktidarına yürüyecek miyiz, anayasa'yı değiştirecek çoğunluğa ulaşacak mıyız? sadece millete hesap verecek bir kadroyu işbaşına getirecek miyiz? allah yar ve yardımcımız olsun." 

davutoğlu dışarda yaptığı bu konuşmanın ardından salona girdi. davutoğlu'nu salon içinde bekleyenler sık sık "dik dur, eğilme bu millet seninle" sloganları atıyor. salonda davutoğlu'yla birlikte "yeni türkiye yolunda ikinci atılım dönemi" başlıklı posterler de yer alıyor. davutoğlu beklenirken salonda ayna grubunun davutoğlu için yaptığı "davutoğlu ahmet hoca" şarkısı çalındı. yine ayna grubunun seslendirdiği "biz türkiyeyiz yeni türkiye" şarkısı ile ak parti adaylarından uğur işılak'ın seslendirdiği "var mısın?" isimli şarkılar da ilk kez tanıtıldı. salona eşi sare davutoğlu ile birlikte giren ahmet davutoğlu salondakilere kırmızı karanfiller atarak konuşma yapacağı kürsüye doğru ilerledi. davutoğlu'nun kürsü konuşması öncesinde gazi mustafa kemal atatürk ve şehitler için saygı duruşunda bulunuldu, istiklâl marşı okundu.
ak parti genel başkan yardımcısı mustafa şentop, milletvekili aday listelerinin nasıl hazırlandığına dair çalışmaları anlatan bir konuşma yaptı. şentop, "süreklilik ve değişim" kriterlerini bir arada değerlendirdiklerini söyledi. şentop 7 haziran'ın ülkenin kaderinin belirleneceği bir seçime dönüştüğünü belirtti, "sadece milletvekillerini seçmekle kalmayacak, 2023'ü, 2053'ü belirleyecek kadroları seçmiş olacağız, bu seçim önümüzdeki çeyrek asrın istikametini belirleyecek" dedi.
'bütün seçimlerden zaferle çıktık'
şentop'un ardından davutoğlu kürsüye çıktı: 
"ak parti kadroları milletin sesi olmaya var mısın? selam olsun davamızın, anadolu’nun trakya’nın her bir köşesinden gelen gönül erlerine selam olsun. selam olsun milletimizin gönül fedailerine, insanlığın merhamet, adalet ve vicdan sözcülerine selam olsun.
değerli dava arkadaşlarım, bugün sizlerin huzurunda sadece bir genel başkan olarak değil sıradan bir nefer gibi, beyaz kefenini giymiş alparslan gibi çıkıyorum. başbakan ama daha önemlisi ak parti davasının bir neferi olarak huzurunuzdayım ve 7 haziran’a kadar hiçbir unvan farkı gözetmeden, sizlerle birlikte omuz omuza yürümenin şerefini onurunu hayatımın en büyük onuru olarak görüyorum. değerli arkadaşlarım, biz 13 yıl bir çok kez milletimizin huzuruna vardık, kıyama kalktım ama hiçbir baskıya boyun eğmeden yolumuza devam ettik."
davutoğlu, cumhurbaşkanı erdoğan'la salı günü akşam bir telefon görüşmesi yaptığını söyledi: 
"dün gece kendisiyle bir telefon görüşmesi yaptık, sizlere onun da selamını iletiyorum. bu şanlı mirasın arkasında yeni bir seçime ve zafere yürüyoruz. yeni zaferimiz şimdiden hayırlı ve mübarek olsun. bu dava bize onun emanetidir, bu salonda yaptığımız olağanüstü kongrede söyledim. bizim davamız bir vefa, erdem, ahlak davasıdır. siyasi rant davası değildir. önce seçim beyannamemizden önce sizlerle bir kez daha ak parti’nin anlamı üzerinde istişarelerde bulunmak istiyorum. ak parti sıradan bir konjonktürde çıkmış bir parti hareketi değildir. tarihi bir yürüyüşün bugün tecessüm etmiş halidir. sizlere hitap ederken, sadece 21.yy’ın ilk çeyreğinde yaşayan bir milleti değil, bütün ecdada hitap ederek konuşuyorum. karşımda ve zihnimde medine’ye doğru yürüyen insanlık öncülerini görüyorum. sadece sizleri değil horasan’dan anadolu’ya yürüyenleri görüyorum.
ak parti bir gönül ve tarih hareketi olduğu kadar aynı zamanda bir erdemliler hareketidir. ak parti kurulmadan önce kurucu kadrolarımız bu harekete erdemliler hareketi demişti. 14 yıl içinde ak parti kadroları her aşamada bunu ortaya koydu. bu kadrolar içinde küskünler bekleyenler oldu, yol değiştirecek ve ihtilaf çıkacak diye bekleyenler oldu. ama görüldü ki ak parti kadroları bir erdemliler hareketinin neferi olduklarını gösterdi. bu erdemliler hareketinin son erdem abidesi olan abilerimizi, dava öncülerini alkışlamanızı ve selamlamanızı istiyorum. ön sıralarda oturan erdemliler hareketinin öncüleri bir ahlak abidesi olarak türk siyasi tarihine geçtiler. ben her birine şükran ve minnetlerimi sunuyorum. onlar sadece kısa bir ara verdiler, partimizin her kademesinde çalışmaya devam edecekler. allah onlardan ve ailelerinden razı olsun.
550 adayımızı seçmeye çalıştık. bu isimlerin hepsi kıymetliydi, 6 bin 223 aday adayımıza teşekkür ediyorum. ak parti'nin ferdi olmak milletvekili olmak kadar önemlidir. bizler için onlar artık bizim neferimizdir, her biri gönlümüze yazılmıştır. 24.dönem milletvekilliği yapmış kardeşlerime sesleniyorum. liste dışı kalmak diye bir tabir var. allah şahittir hiçbir kardeşimiz liste dışı değildir, gönlümüzün içindedirler. onlar bu davayı omuzlayarak, kumpasların, sabotajların olduğu dönemlerde bu bayrağın davasını yücelttiler. bu birlik, beraberlik sadece ak parti'nin değil türkiye'nin kaderini şekillendirecek bir beraberliktir. ak parti bir milli irade hareketidir. son 13 yıl içinde önümüze çok mayınlar koydular. daha 2002 seçimlerinden önce genel başkanımızı yasakladılar. 2004'te yerel seçimlerden önce darbe söylentileriyle darbe koydular. 2007'de 367 trajedisiyle mayınlar koydular, 2008'de parti kapatma mayını koydular. gezi, 17/25 aralık sabotajları yapıldı. onlar beddua odalarında başbaşalar ama ak parti kadroları, burada, bu vatanda olacaklar.
ak parti kadroları ayaktayken kimse bize kumpas kurmaya devam edemeyecek. milli iradeye kumpas kuranların karşısında ağrı dağı gibi durmaya var mısın? biz bu ülkenin çocuğuyuz demeye var mısın? büyük türkiye, küresel güç, adalet, vicdan, erdem, ahlak demeye var mısın? siz varsanız biz de varız, biz de varız ve varolacağız. ak parti türkiye ve dünyada bir adalet hareketidir, onun için daima adalet, daima kalkınma diyoruz. bu toprakların çocukları 28 şubat’ta her türlü adaletsizliği yaşadı. dilleri, mezhepleri nedeniyle bu toprağın çocukları her türlü adaletsizliği yaşadı ama bir gün ak parti güneşi doğdu ve burada bu topraklarda yasakların sonu geldi. işkence odaları bitti, ohal bitti, yaylalar, mezralar şenlendi. ülkemizde nasıl adaleti savunmuşsak dünyanın her yerinde adaleti savunduk. gazze bombalanırken biz ayaktaydık. suriye’de biz ayaktaydık. balkanlar’da saraybosna “neredesin türkiye?” dediğinde “biz buradayız” dedik. şimdi ak parti kadroları dünyada adaleti temsil etmeye var mısın? zulme karşı çıkmaya var mısın? gazze’ye, filistin’e, suriye’ye, myanmar’a, mazlum milletlere sahip çıkmaya var mısın? herkes sussa ve hakkı söyleyecek son nefer sen olsan “ben buradayım, herkes sussa da ben konuşacağım” demeye var mısınız? sağına, soluna bakmadan adalet için ayağa kalkmaya var mısın?ak parti bir kalkınma hareketidir. türkiye alt gelir grubundan üst gelir grubuna yükseldi. kişi başına gelir 10 bin dolarlara çıktı. bütün bu niceliksel büyüme üzerinde sayın cumhurbaşkanımızdan aldığımız kalkınma hamlesini 2023’e doğru gerçek bir büyüme ve kalkınma hamlesine dönüştüreceğiz. dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girme hedefi en çok şimdi geçerlidir.
seçim beyannamemizin odağında insan onuru vardır. herkesin insan onuruna uygun yaşaması için gerekli hamleleri yapmaya kararlıyız. 2002’de birkaç yüz milyon dolara muhtaç bırakılan onurlu bir milletin imf kapısına gitmemesi için, tanklarını, toplarına başkalarından hibe alan bir milletin hibe dilenmemesi için güçlü bir türkiye inşa ediyoruz. bu bir inşa beyannamesidir. bundan sonra bu topraklar üzerinde hükmedecek olanlar örnek olanlar ak parti dönemlerini gösterecekler. uyuyan bir devin nasıl ayağa kalktığını ak parti dönemlerini göstererek anlatacaklar. bu kalkınma hamlesinin başarısı için ter dökmeye, emek vermeye hazır mısın, var mısın?

şimdi alkışlamayan, konuşamayan, birilerinin aklıyla konuşan kılıçdaroğlu’na sesleniyorum. bizzat ilan edeceğim yeni toplumsal sözleşmemiz karşısında sözünüz nedir. abd’den ithal propagandalarla, kedilerle bu işi çözemezsin. senin alkışına ihtiyaç yok, 13 yıldır krize rağmen kalkınan türkiye’yi herkes alkışlıyor. şimdi o, konuşacak sözü olmadığı için alkışlıyor ama bizim sözümüz var, beyannamenin ve toplumsal sözleşmenin arkasında durmaya var mısınız? bizim sözümüz söz, onlar konuşurlar. derler ki, “şunu yapacağız bunu yapacağız”, onlar konuşur ak parti yapar. biz yapmak için inşa etmek için geldik. sayın kılıçdaroğlu bizim abd’den gelecek akıllara, ecnebi propaganda tekniklerine ihtiyacımız yok. biz milletin diliyle konuşuruz ama hakkını yemeyelim ben buradan tebrik etmek istiyorum. ilk defa bir seçim başarısına imza attı. önseçimi kazandı ve çok mutlu oldu. seçim sadece chp içinde olsa kılıçdaroğlu hep başarılı olacak ama 7 haziran chp’nin değil milletin seçimi. babayiğit olan meydana çıkar. onun babayiğitliği yüzde 35’e kadar. en büyük hedefi yüzde 35. ben ise yüzde 35’i burada telaffuz etmektense, bu zilleti burada yaşamaktansa bu görevi bırakırdım. biz yüzde 55’e-60’a yürüyoruz.

bana sordular, hedefiniz nedir diye. yüzde 55 desem yüzde 45’in gönlüne giremem anlamına gelir. hedefimiz 77 milyonun her birinin gönlüne girmek, isterse bize ezelden beri karşı olsun, bize gönlünün kapalı olduğuna inanmıyorum. var sen yüzde 35 hayalleriyle uğraş, bizim ulaştığımız gerçeğe senin hayallerin ulaşamaz. çünkü dünyan küçük, çünkü çıktığın meydanda dahi heyecanın küçük. gönlün küçük gönlün, almıyor milleti. onun için onlarca vilayette chp milletvekili çıkaramıyor. şimdi şöyle bir duysun kılıçdaroğlu, aziz kardeşlerim. türkiye’de yaşayan her bir vatandaşımızın gönlüne girmeye var mısınız, oyumuzun üst limiti yoktur. yüzde 100 vatandaşlarımızın her birine davamızı anlatmaya var mısınız? kapılarını kapatsalar dahi, en muhalif olanına dahi gitmeye ve tekrar tekrar davamızı anlatmaya var mısınız? gelelim hdp’ye. bukalemun siyasetini bırakın. ikiyüzlü, üçyüzlü beşyüzlü siyaseti bırakın. mahalle teşkilatında, şahit müşahitliği yapanla benim yerim mevkim aynıdır. hiçbir farkım yok. o ter döken kardeşimizin verdiği emekle, bizimki arasında fark yok..

tavrınız açık ve net olsun, silahlı baskıyla doğu ve güneydoğuda oy çalarız diye düşünüyorsanız, bilin ki o kardeşlerimiz türkiye’nin nereden nereye geldiğini biliyor. ağrı’da teröristler silahlı şekilde vatandaşımıza baskı yapıyorlar. demirtaş, bu silahlı teröristlere seçim sandığını sabote etmek isteyenlere hiçbir şey söylemiyor, dönüyor bizi komplo yapmakla suçluyor. işte buradan çağrıda bulunoyurum, hdp demokratik bir siyasi partiyse çıksın desin ki, seçim kampanyaları süresince ve seçim günü hiçbir silahlı baskıyı kabul etmiyoruz desin. teröristlerin yaptığı baskılara karşıyız desin. o zaman demokraside anlaşırız. izmir’de, kadıköy’de barış güvercini olmak, ağrı’da, diyarbakır’da şu partiye oy çıkmazsa diyenlerin yanında olmak iki yüzlülüktür. demirtaş daha önce de aynı hainliği yaptı, insanları isyana teşvik etti. seçim sandığının güvenliğini her ne pahasına olursa olsun sağlayacağız. güvenlik görevlilerimiz tedbirleri alacaktır. başbakan olarak da talimatları verdik. hakkari’den edirne’ye kadar seçim tam bir güvenlik içinde yapılacak. demirtaş ve ekibine sesleniyorum. çıkın demokrasiyle ilgili tavrınızı açık bir şekilde koyun. sizlerin üzerinden türkiye’nin her bir köşesinde 7 haziran’da sandık müşahitlerimizle sandık güvenliğini sağlamaya var mısınız? sandıkları teröristlere ya da gerginlik yanlılarına teslim etmemeye var mısınız? sandıkların başında nöbet tutmaya var mısınız?

son olarak bahçeli’ye sesleniyorum. hesabı hep acaba bir gerilim olur da, şehit haberi gelir de tepki oylarını toplayabilir miyim oldu. tepki oylarıyla değil vizyonla meydanlara çıkın. anadolu insanı kimin milliyetçi olduğu biliyor. orhun anıtları’na, kerkük’e sorsunlar. gerginlik psikolojisi üzerinden oy toplamasın, düşüncesini ortaya koysun. her bir il kongresinde konuştuk, tek bir dille konuştuk. iki dil kullanmadım, iki yüz kullanmadım. türk’e de, kürt’e de, sünni’ye de tek bir dille hitap ettim. bu dil, aşk, sevda, muhabbet dilidir.

katolik dünyasının engizisyon mahkemeleriyle ispanya’da yaptığı soykırımdan kaçanlar bizim adalet düzenimizde huzur buldular. tarihi olayları konuşmaya hazırız, her türlü muhasebeye hazırız ama tarih üzerinden milletimize hakaret ettirmeyiz, şantaja izin vermeyiz. dünyanın neresinde olursa olsun, bize her yer türkiye…dünyanın her yerinde türkiye’yi ve aziz milletimizi savunmaya var mısınız?

2023’e giderken yeni türkiye sözleşmesini onlara takdim ediyorum.
ya bu sözleşmeyle ilgili kanaatlerinizi bildirin, yeni katkınızı alalım. ya da kendi sözleşmenizi çıkarın., 77 milyona hitap eden ortak bir vizyonda anlaşalım. bizim yeni türkiye’miz insan onurunun hakim olduğu türkiye’dir. 100 maddeden oluşan bu sözleşmeyi okuyacağım. bismillah diyerek okuyorum. yeni nesil ve gençlere, partilere davet olarak okuyorum.

her siyasal düşünce ve düzen insana hitap etmek, belli bir mekana ve zamana dayanmak zorundadır. bunu yapmayan hiçbir siyasal düzen kalıcı olamaz. yeni türkiye insana, zamana ve mekana hakkıyla hitap eden kapsayıcı bir yenilenmenin ve inşa sürecinin eseri olacaktır.
istiklal savaşımız bütün bir insanlık onuru için verilen kutsal bir mücadeleydi. bugün de türkiye cumhuriyeti devleti’nin en temel ilkesi insan onurunun korunmasıdır. insanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesini bunun esası olarak görüyoruz. insan onuruna yakışır bir kültürel ve ekonomik gelişmişlik düzeyine sahip olmak devletin asli sorumluluğudur. insan onuru, siyasi, ekonomik ve kültürel seviyemizin de dış politikamızın da temelini teşkil etmektedir. insan onuruyla taçlandırılan türkiye cumhuriyeti vatandaşlığı kimliği hiçbir şekilde tahkir edilemez. inancı, dili, dini, ırkı, hayat tarzı nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılamaz.
devletler ve milletler onları oluşturanların aidiyet bilinciyle varlığını sürdürebilir. hiçbir vatandaş grubunu dışlamayan, içselleştiren bir anlayış, devletlerin bekasını sağlar. insan onuru ilkesinin anayasal ve siyasal dayanakları aidiyet bilincimizi oluşturan tarihdaşlık, hak ve hukuk temeline dayalı eşit vatandaşlıktır. ortak vatandaşlık, ortak kadim geçmişimizi ve geleceğe dönük kader bilincimizi de yansıtmaktadır.

son 12 yıllık toparlanma döneminden sonra tam bir özgüven içinde 21.yy’ın yükselen güçleri arasına girmeye hazırlanıyoruz. hedefimiz milletimizi tarihin nesnesi değil öznesi, devletimizi de öncü kılmaktır. önceliğimiz ülkemizin katılımcı, çoğulcu, demokratik ve özgürlükçü bir anayasal sistemle yönetilmesini sağlamaktır. temeli insan onuru olacaktır. yeni anayasal düzenimizin odağında insan, hak ve özgürlükleri yer alacaktır.

millet denetimine açık olmayan hiçbir paralel yapının meşruiyeti kabul edilemez. meşruiyetini milletten almayan güçlere karşı ortak tavır alacağımızı ilan ediyoruz.

açık ve şeffaf siyaset düsturumuz olacaktır. seçme ve seçilme hakkı en temel vatandaşlık hakkıdır, sınırlandırılamaz, yok sayılamaz, iptal edilemez.

cumhuriyetimizin demokrasiyle taçlandırılması geri dönülemez bir kazanımdır. demokrasi ortak aidiyet alanlarındaki farklılıklarımızın korunmasının teminatıdır.

temsili demokrasinin bütün unsurları korunurken, katılımcı demokrasi genişletilecektir.

demokratik hukuk devleti ile denetlenmeyen hiçbir güç kalmayacaktır. millet tarafından seçimle işbaşına gelen tbmm hiçbir güç tarafından baskı altına alınamaz. tbmm’nin 7 haziran sonrasında öncelikli görevi ilk sivil anayasayı uzlaşıyla yazmaktır. ülkemizin tüm partilerini katkıda bulunmaya davet ediyoruz. tbmm bu anayasal çerçeve içinde yasama ve denetim faaliyetlerini yürütür.

demokratik hukuk devleti ilkeleri içinde yargı bağımsızlığı esastır. yargıçlar iktidarı benzeri yapılanmaların önüne geçilecektir.

hukuk düzenine her bir yargıcın objektif normlar içinde kendi vicdanına göre işletilmesi sağlanacak. darbe dönemindeki müdahaleler sonucu parlamenter sistem özünden uzaklaştırılmış, cumhurbaşkanlığı makamıyla yetkileri sınırlandırılmakla birlikte, başbakanlık makamıyla yetki çatışması yaşanmıştır. yürütme erkinin yeniden düzenlenmesine ihtiyaç vardır. yetki sorumluluk dengesinin açıklıkla ortaya konması, hesap verilebilirlik açısından bir zarurettir. 2014’te cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle birlikte idari yapının başkanlık sistemi yönünde yapılandırılması yetki karmaşasının giderilmesi için gerekli görmekteyiz.

2014’te milletimiz bundan sonra da kendi yöneticilerini hiçbir baskı olmadan seçmeye devam edecektir.
başkanlık sistemini yasama ve yürütmenin müstakil olarak etkin olduğu, denetim mekanizmalarının öngörüldüğü bir yönetim şekli olarak tasavvur ediyoruz. bütün kesimleri bu yeni yapılandırma sürecine katkı vermeye davet ediyoruz. yürütme de yasama ve yargı gibi anayasal denetime açık olacak.

kamu otoritesi yetkiyi sadece halktan almış yürütme yetkilileriyle kullanır. yatay ya da paralel örgütlenmelere izin verilemez. devlet hiyerarşisini bozan yapılara karşı gerekli tedbirler alınır. 

 

 

 
 
 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;