Avrupa yolunda Kosova şüpheciliği | Al Jazeera Turk - Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar, Türkiye ve çevresindeki bölgeden son dakika haberleri ve analizler

Görüş

Avrupa yolunda Kosova şüpheciliği

Kosova’nın Sırbistan ile ilişkileri normalleşse de, AB üyeleriyle hiç bir sorunu kalmasa da, ele alması gereken iç sorunları var.

Konular: Balkanlar
Lady Catherine Ashton, Haşim Taçi, İvitsa Daçiç
Kosova ve Sırbistan başbakanları ile AB Temsilcisi Catherine Ashton,Nisan 2013'te Brüksel Anlaşması'nı imzaladı. [AFP]

kosova avrupa birliği (ab) ile istikrar ve ortaklık anlaşması (ioa) müzakereleri 28 ekim 2013 günü resmen başladı. kosova hükümeti, her zamanki gibi, o günü de ‘tarihi gün’ ilan etti. ab komisyonu ise bu sürecin başlamasını, kosova ve vatandaşlarına avrupa perspektifini açan oldukça olumlu bir ilerleme şeklinde görüyor.

diğer taraftan, kosova vatandaşlarına avrupa yolunun açılması esasen olumlunun da ötesinde bir haber. fakat vatandaşların büyük bir çoğunluğu, tarihi günlerden ve hayatlarında çok az somut olumlu değişime yol açan süreçlerden hayli yorgun.

ayrıca kosova hükümetinin, siyasetçilerin ve hatta uluslararası toplumun yerine getirmediği birçok sözden dolayı kosova halkının sürece dair şüpheleri mevcut. ioa müzakerelerinin başlamasının, siyasi birim olarak avrupa’ya yaklaşma yolunda çıkılması gereken basamaklardan sadece küçük bir tanesinden öteye geçmediği düşünülüyor.

ve eğer olayları doğru değerlendireceksek, halk tamamen haklı.

ioa müzakerelerinin başlamasının, siyasi birim olarak avrupa’ya yaklaşma yolunda çıkılması gereken basamaklardan sadece küçük bir tanesinden öteye geçmediği düşünülüyor.

by Agron Bajrami

çünkü priştine’deki yabancı diplomatların da kabul ettiği üzere, müzakereler oldukça karmaşık ve ağır seyredecek. bundan dolayı da akılda tutmamız gereken birkaç husus var.

sırplar ve sırbistan ile ilişkiler

öncelikle ab üyesi ülkeler, kosova ile ioa müzakerelerine başlanmasını, kosova'nın sırbistan ile ilişkilerinin normalleşmesinde yeterli ilerleme sağlanması koşuluyla desteklediler. bu da kosova’nın avrupa geleceğinin, sırbistan’la kurulacak ilişkilerle geri dönülmez bir bağlantısı bulunduğu anlamına geliyor. aynı şekilde sırbistan’ın da ab geleceği, kosova ile tesis edilecek ilişkilere birebir bağlı.

pratikte bu durum, sırbistan’ın kosova’yı bağımsız devlet olarak tanımasının gerekmediği manası taşıyor. en azından ab üyeliğine bir gün kalana kadar! kosova için ise sırbistan’ın onun bağımsızlığı hakkında fikrini açıklamak zorunda kalacağı güne kadar priştine’nin, belgrad ve kosova’da yaşayan sırplar ile olabilecek her şey hakkında, ab’nin merceği altında müzakere yapması gerektiği anlamına geliyor.

ab’ye böylesi bir yaklaşım, kısa vadede etkili sonuçlar vermiştir. büyük örneklerinden biri; ülkenin kuzeyindeki sırpların, belgrad tarafından kosova'daki siyasal ve hukuki sistemle bütünleşmeye zorlanmalarıdır. 

lakin bu yaklaşım sırplara, savaşın (1998-99) bitiminden itibaren (özellikle de 2008'deki bağımsızlık ilanından bu yana) kosova hükümetini bloke etme olanağı ve aracı veriyor. hatta sırplar birçok kez, uluslararası heyetlerin müdahale etmesini sağlamak amacıyla, ibar nehri'nin kuzeyindeki erişilemeyen dört belediyede kosova devletinin işleyiş ve işlevselliğini dahi durdurabildiler.

yaşanan süreçle beraber kosova’nın kuzeyi sorunu, uluslararası toplumun gözünde çözülmüş ve sırbistan açısından da nokta konmuş olacak. ancak kosova’nın her halükarda (sırpların yaşadığı) kuzey bölgesine, yönetmesi gereken bir problem olarak katlanması gerekecek. üstelik sadece içişleri sorunu değil, ab ile bütünleşme yükümlülüğü, yani ioa müzakerelerinin de parçası olarak.

durumu daha da karmaşıklaştıran, kosova başbakanı haşim taçi ile sırbistan başbakanı ivitsa daçiç arasında 19 nisan 2013'te brüksel'de imzalanan anlaşmadır. brüksel anlaşması uyarınca kosova’da sırpların yoğun olduğu belediyeler, özellikle kosova'nın kuzey kısmında, 3 kasım 2013 günü yapılan yerel seçimlerin ardından sırp belediyeler topluluğu kurabilecek hale geldi. bu topluluk, resmen otonom bir sırp idaresi konumuna çıkmayacak elbette. ama kendi meclisi bulunan bu toplumun, belediye başkanları üzerinden siyasi temsil gücü kazanması söz konusu olabilir. yani belediyeler sayesinde sırplar, kosova’da siyasi temsili gücüne sahip olacaklar. kağıt üzerinde aynı şey olmasa da çoğu kişi bunu, bosna-hersek’teki sırp cumhuriyeti'ne (republica sırpska) benzetiyor.

kuzey kosova yerel seçim afişleri
Sırpların çoğunlukta olduğu Kuzey Kosova'da yerel seçim afişleri
[[GettyImages]]

avrupa ile karmaşa

ioa için kosova-ab müzakerelerinden bahsederken akılda tutulması gereken bir husus daha var. priştine, olağan ab üyelik kriterlerini yerine getirdi. ancak ab üyesi 28 ülkeden 5'inin kosova’yı bağımsız ülke olarak tanımadığı gerçeğiyle de mücadele etmesi gerekiyor. bu da ab’nin, kosova’nın devlet statüsü konusundaki çelişkisini gösteriyor.

kosova’yı tanımayan bu 5 ülkeden ispanya ve kıbrıs rum kesimi, aynı zamanda kosova ile ioa müzakerelerinin başlatılmasını da zar zor kabul etti. ayrıca madrid ile lefkoşa’nın kosova-ab anlaşması'nın sonraki müzakere aşamalarını bloke etme olasılığı da yüksek.

priştine’deki yabancı bir diplomat, kosova'nın ab ile bütünleşmesinde, 5 üye devletin engel çıkaracağına inanmak istemediğini söylüyor. fakat böylesi şeylerin de gerçekleşebileceğini ve kosova’nın ab’ye katılmayı hak ettiğine dair bu ülkeleri inandırması gerektiğini de vurguluyor.

fakat 5 ülkenin karşı çıkma sebebi, kosova’nın ab'ye katılım kapasitesine bağlı değil. kosova’nın bağımsızlığını tanımayan 5 devletin, özgün nedenleri var. bazıları kendi ülkelerindeki ayrılıkçı eğilim korkusundan, bazıları da sırbistan hatta rusya ile yakınlıklarından dolayı kosova'nın bağımsızlığının tehlikeli bir örnek olacağı konusunda ısrarcı.

diğer bir taraftan, kosova’yı bağımsız devlet olarak tanıyan 23 üye ülke de ab’ye çözülmemiş bir sorun daha eklemek istemiyor. sırbistan ile uzun vadeli bir anlaşmaya varılmadığı takdirde, kosova'nın ab ile bütünleşmesinin tam olarak sağlanamayacağı konusunda ısrarcı bir tutum sergileniyor.

23 ülke, kıbrıs’ı örnek vererek, toprak sorunu çözülmemiş bir ülkeyi üye kabul etmekle ab'nin yanlış yaptığını savunuyor. bu da kosova’nın ab ile bütünleşmesinin sırbistan ile yapacağı müzakerelere koşullandırıldığı anlamı taşıyor.

kosovalılar, şengen ülkeleri için vize muafiyeti hakkına sahip olmak ve avrupa’da daha özgürce seyahat edebilmek için uzun yıllar süren bekleyişten yorgunlar. onlara birkaç yıl önce vize muafiyeti sözü verildi ancak zamanla ona ulaşmanın da kolay olmadığı anlaşıldı. zira ab ülkelerinde seyahat edebilmek için güneydoğu avrupa’da sadece kosova vatandaşları vize bekliyorlar. bugünlerde görülen, o sürecin daha da uzayacağıdır (bir gün gerçekleşirse tabi). bu da ab ile bütünleşme sürecine dair kuşkuları derinleştiriyor.

tüm bunlar kosova için gerçekçi avrupa perspektifinin bulanık bir resmini sunuyor. özellikle de ekonomik ve siyasi alanlarda ab’nin en iyi günlerini yaşamadığı şu dönemde.

iç sorunlar

kosova’nın avrupa yolu söz konusuyken sırbistan’la normal ilişkileri bulunsa ve ab üye ülkeleriyle hiç bir sorunu olmasa da, dikkate alması gereken iç problemleri var. nitekim ab raporları da ülkede yaygın rüşvet, yüksek işsizlik oranı, organize suçlar, siyasileşmiş yargı, gelişmemiş ekonomi, zayıf demokrasi seviyesi ve kosova toplumuna kasvetli bir görüntü veren daha birçok şeyden bahsediyor. bundan dolayı, savaş bitiminden bu yana geçen 14 yılda böylesine büyük problemleri çözmeyi başaramamış siyasi elitin kosovalıları hızlıca nasıl avrupalılaştıracağı haklı olarak sorgulanıyor.

vatandaşlara göre artık kimsenin inanmadığı avrupa perspektifi haberi, seçim öncesi süper-vaatler sandviçi arasında servis edildi.

by Agron Bajrami

kosovalılar aynı zamanda, ab katılımı sürecini oy toplamak için kullanmak isteyen yerel liderler tarafından siyasi emelleri için her gün nasıl kullanıldıklarına da tanıklar. kosova-ab müzakereleri tam da yerel seçim kampanyasına denk geldi. vatandaşlara göre artık kimsenin inanmadığı avrupa perspektifi haberi, tam da yerel seçimler öncesinde, süper-vaatler sandviçi arasında servis edildi.

tüm bunlardan dolayı kosovo ileab arasındaki ioa müzakerelerinin başlaması, hak ettiğinden fazla kuşkuyla karşılandı.

bunların sonunda nasıl şekilleneceğini gelecek gösterecek. şu anda netlik taşıyan tek konu, kosova’nın (açıkçası biraz da sessiz ve gecikmeli biçimde) avrupa yoluna çıktığıdır. tabii çok ciddi şüphelerle beraber…

ama sıkça ve uzun süre yalanlara maruz kaldıkları için inancını kaybeden insanları suçlamaya kimin hakkı var ki?

agron bajrami, kosova’nın en çok okunan gazetesi koha ditore’nin baş editörü. 1990’ların başından beri medya sektöründe çalışıyor. güneydoğu avrupa medya kuruluşu (seemo) üyesi olan bajrami, karadağ ve slovenya basını için de köşe yazıları kaleme alıyor.

agron bajrami'yi twitter'dan takip edin: @agronbajrami

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Agron Bajrami

Yazar ve editör Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;