her şey 18:45'te 11'lerin belli olmasıyla başladı: kartal, emenike'yi kazanma adı altında kaybetmek için sahaya sürdü adeta. biliç de necip'i öpmenin yetersiz olduğunu düşündü, bir kez daha risk aldı savunmada. 19:57'deyse sürpriz bir gelişme oldu: gökhan'ın beklenmedik sakatlığı, maçın kaderini değiştirebilecek bir başka öyküye gebeydi... ama derbinin esas kader anı, 21:12'de saklıymış. yani webo'nun girişinde.

saat 18:45
kartal'ın emenike hatası
hemen her olayda olduğu gibi bu olayda da, sanki yeryüzünde ilk kez bizim başımıza geliyormuşçasına davranıldı bence. son dönemde emenike ile fenerbahçe tribünleri arasında iplerin gerildiği malum. daha önce dünyanın çeşitli yerlerinde yüzlerce defa yaşanmış, yüzlerce defa da yaşanacak bir kriz bu. böyle hadiseler yaşandığında, evet, ilk kıvılcımı oyuncunuza fatura etmeniz doğru değil. ama kriz büyüdüyse, oyuncu da duygusalsa, onu kazanmanın tek yolunun oynatmak olmadığının da farkına varmak gerek. emenike de şu anda dünyada formsuz olan birçok iyi oyuncu gibi kulübede oturabilirdi. dinlenebilirdi. gerektiğinde, sırası geldiğinde yine oynayabilirdi. ismail kartal bu maçta emenike'nin ilk olumsuz hareketinde ıslıklanacağını, bu duygusal adamın da aşırı tepki verebileceğini öngörmeliydi. oyuncuyu kazanayım derken kaybetmenin eşiğinde artık.

saat 18:45
biliç'in necip hatası
beşiktaş'ta 5 sakat var: kaleci cenk, sağ bek opare, stoperler sivok-milosevic ve sol bek ismail... dün maçı evlerinde izleyen bu beşli, oynayan beşlinin yerinde defansı oluştursa hangisi daha iyi olurdu, tahmin etmek zor sanırım!

bunca eksiğe rağmen bir gerçek de var ki, takımın bu yıl ideal savunma ikilisi franco-ersan sağlıklılar, hazırlar. belki en iyi form durumunda değiller ama takımın genel fiziksel düşüşüyle paraleldi onların da düşüşü.

biliç'in necip sevgisini anlıyorum. yürekli oyuncu, yüzde yüzünü veren oyuncu, şüphesiz ki biliç'in öpücüğünü hak ediyor. ama bir öpücük yeterliydi bence, fazlasına lüzum yoktu. olimpiyat stadı'nda de sutter'in çok zor durumlara düşürdüğü necip, kadıköy'de de 30 dakika emenike'ye karşı zorlandı. ikinci yarıda da diri webo, işi bitirdi zaten.

saat 19:57
gökhan'ın sakatlığı maça tesir etmedi
santraya 3-4 dakika kala gökhan'ın ağrılarının artması ve formasını mehmet topuz'a bırakması, maçın hikayesi olabilir miydi acaba? ismail kartal neden bekir'i değil de topuz'u seçti ki? 

bence kartal'ın bekir yerine topuz'u seçme nedeni, karşısında sosa gibi statik ve formsuz bir oyuncunun oynayacak olmasıydı. normalde hemen her maç defalarca sola geçen gökhan töre'nin de bu müsabakada sabit kalması enteresan. bence biliç rakip oyuncuları iyi tanıyor olsaydı, gökhan'la sosa'yı yer değiştirip töre-topuz eşleşmesine umut bağlayabilirdi.   

saat 20:31
emenike tekrar girmemeliydi
ilk 30 dakika boyunca beşiktaş, sadece sağdan hücum etmeyi denedi. aynen brugge maçında olduğu gibi ilk toplar sürekli anlamsızca töre'ye atıldı. gökhan'dan bir mucize beklendi. töre'yi de o çizgide caner ve alper gibi iki enerjik adam karşılayınca beşiktaş kilitlendi bir anlamda.

fenerbahçe de 30 dakika boyunca rakibi tartmaktan fazlasını yapmadı aslında. maçın ilk net pozisyonu emenike-necip eşleşmesindeki fiziki dengesizlikten çıktı ama enteresandır emenike aslında fena oynamıyorken tribünlerden protestolar yükseldi. çünkü emenike'nin kredisi düşük. çünkü tribünler kızgın. çünkü beklenen sondu bu.

bence meseledeki bir büyük yanlış da emenike formayı çıkardıktan sonra geri giydirip sahaya zorla sokmaktı. o forma çıktıysa artık elinden alınıp soyunma odasının yolu gösterilmeliydi. bugün, yarın, önümüzdeki hafta, gerekirse birkaç hafta daha giymemeliydi o formayı. çünkü belli ki o formanın değerini anlayamamış bu çocuk.

saat 20:35
fenerbahçe çift santrfora döndü
tribünlerin ısrarla istediği moussa sow oyuna girdi ama çıkan sakatlanan meireles oldu. fenerbahçe'de sol açık alper, sağ açık kuyt, emenike-sow çift santrfordu artık.

saat 20:36
aydınus, kartlarını evde unutmuş olmalı!
fenerbahçe 15 dakika boyunca, yani 35'te sow'un girişiyle 50'de kuyt'ın çıkışı arasında çift santrforla sahada dizildi ama bu bölümde pek bir futbol oynanamadı. çünkü emre bir kez daha küfürler savurdu etrafa ve maç 5 dakika daha pause'landı adeta. fırat aydınus'un formasını çıkaran emenike'ye kart göstermemesini şaşkınlığına bağlayabiliyorum ancak. emre'nin küfürleriniyse o duymadıysa bile kenardaki hakemler de mi duymadı ki? aydınus, ilk yarıda kartlarını evde unutmuştu herhalde!

saat 20:44
günay'ın girişi, beşiktaş'ın hücum planını değiştirdi
günay'ın girişi, maçın hiç beklenmedik kader anlarından biriydi doğrusu. kalecilik performansı açısından tolga'dan bir eksiği yoktu günay'ın. süper bir gol yedi, her kalecinin yiyebileceği cinsten.

ama esas katkısı, beklenmedik bir şekilde hücumda oldu. ilk yarı boyunca her topu gökhan'a atan beşiktaş savunması yerine oyun kurma görevini günay devraldı. hem degajları, hem de aut atışlarını çok isabetli bir şekilde sol açığa deplase olan ba'ya attı ikinci yarıda. o bölgede genelde sağ stoper alves'le eşleşen ba topları indirdi, oyun kurdu, beşiktaş'ın hücum aksiyonlarını organize eden adam oldu. iki de yüzde yüzlük pozisyon buldular ikinci yarıda...

saat: 21:12
kader anı, webo'nun girişiydi
46'da webo girdi. 50'de de diego... fenerbahçe maçta üçüncü kez diziliş değiştirdi 50'de... 4-3-3 başlamışlardı... 35'le 50 arası 4-4-2 oynadılar. 50'de diego'nun girişiyle 4-2-3-1'e döndüler.
bu yeni dizilişin handikabı, alper'in yeni pozisyonunun sağ açık olmasıydı. alper kağıt üstünde sağa gitti, ama realitede göbekte kaldı. göbekte kalması fenerbahçe'ye orada bir sayısal üstünlük kazandırdı, alper 2-3 etkili uzaktan şut attı. ama sağ savunmada mehmet topuz'u yalnız bırakınca beşiktaş bütün hücum planını sola yıktı. demba ba'nın soldan bu kadar etkili olmasının altında bu gerçek de var.

saat 21:57
ve kazanan webo
her krizde bir fırsat gizli tabii... sağı boşaltan alper'in merkezde yarattığı kalabalık, fenerbahçe'ye pozisyonlar getirdi. webo daha rahat dolaştı üçüncü bölgede... ve sonuç olarak kamerunlu yürekli santrfor, 90'da yüksek topu indirip on numara bir asist yaptı sow'a. belki bugün herkes sow'u konuşacak ama maçın esas kahramanı webo'dur bence. emenike bu kadar formsuz olduğu halde kasım'dan beri kendisine ilk 11 şansı vermeyen fenerbahçe teknik yönetimine bir adalet mesajı verdi webo bu asistle. ve bir kez daha emenike'ye, “büyük futbolcu nedir, nasıl olunur” dersini hediye etti kamerunlu.

uğur meleke, milliyet gazetesi spor yazarı.

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

kaynak: al jazeera