Görüş

IŞİD'in Musul harekatı, Irak'ı parçalayabilir

IŞİD’in Irak’ta fiili hakimiyeti, mezhep çatışmasını körükleyeceği gibi etnik çatışmayı da tetikleyebilir. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY), fiili durumdan faydalanarak Musul, Kerkük, Selahaddin ve Diyala’ya peşmerge güçlerini gönderiyor.

Özellikle Kobani ve Cerablus arasında batıya doğru önemli mevzi kaybeden IŞİD, Haseke bölgesinde saldırılarını yoğunlaştırdı. [Fotoğraf: AP-Arşiv]

irak, 30 nisan 2014’te yapılan genel seçimlerin ardından hükümet kurma sürecine girmişken, irak ve şam islam devleti (işid) örgütünün 6 haziran 2014 cuma günü musul’a girmesi ve daha sonrasında kenti tamamen kontrol altına almasıyla sarsıldı. musul’u ele geçirdikten sonra kerkük'e yönelen işid’in lideri ebu bekir bağdadi, amaçlarının bağdat’ı ele geçirmek olduğunu açıkladı.

bilindiği gibi işid, suriye iç savaşı öncesinde irak islam devleti adıyla eylemlerini gerçekleştirmiş ve daha sonra suriye’ye girmişti. burada da “cihat” ilan etti, irak islam devleti olan adını irak ve şam islam devleti (el devle el-islamiyye fi’l irak ve eş-şam) şeklinde değiştirdi ve irak ile suriye’de “islam devleti” kurma hedefiyle harekete geçti. işid’in irak ve suriye kollarının birleştirilmesine karşı çıkan eymen zevahiri'nin liderliğindeki el-kaide merkez idaresine rağmen örgüt, her iki ülkede de faaliyetlerini sürdürdü. özellikle irak’ta 2012’de hızlanan işid eylemleri, 2013 yazında daha da yoğunlaştı.

işid irak’ta 2012 yılı boyunca öncelikle şiilerin yaşadığı bölgeleri hedef alıyordu. bu dönemde sünnilerin yaşadığı bölgelerde işid’e karşı geniş çaplı operasyonlar düzenleyen nuri maliki’nin başbakanlığındaki irak merkezi hükümeti, kısmen başarı sağladı ve işid’i geçici olarak elimine edebildi. irak güvenlik güçlerinin baskısı karşısında sünnilerin yaşadığı bölgelere çekilen işid mensupları yeni bir strateji çizerek, sünnilerin yaşadığı musul, tikrit ve anbar gibi şehirlerde ‘alan hakimiyeti’ sağlamaya yöneldiler.

işid, ‘alan hakimiyeti stratejisi’ doğrultusunda sürekli ve sistematik biçimde irak merkezi hükümetine bağlı güvenlik güçlerini hedef almaya başladı.

aralık 2013’te teröre ve anbar’daki sünnilerin hükümet karşıtı gösterilere destek verdiği suçlamasıyla sünni milletvekili ahmet alvani hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. alvani’yi tutuklamak için gerçekleştirilen operasyon sırasında milletvekilinin ailesinden bazı kişilerin hayatını kaybetmesi üzerine eylemlerini hızlandıran işid anbar’a girdi, felluce ile ramadi’de kontrolü ele geçirdi. ama irak merkezi hükümeti buna güçlü bir karşılık vermekten geri durmadı.

maliki, işid tehdidini seçim kozu olarak kullandı

maliki, uzun ve kanlı çatışmalar sonunda anbar ve felluce'de üstünlüğü ele geçirdi ve kontrolü büyük ölçüde sağlamayı başardı. işid tehdidine karşı tam da seçimler öncesinde giriştiği ve kısmen de sonuç aldığı bu hamlesini siyasi bir avantaja dönüştürdü. liderliğini yaptığı kanun devleti koalisyonu’nun seçimlerden birinci çıkması, maliki’nin eline hükümet kurma çalışmalarında ciddi bir koz verdi.

ancak maliki’nin bir kez daha hükümet kurma çalışmalarını domine etmesi, bilhassa sünnilerde büyük rahatsızlık yarattı. bu rahatsızlığın sünnilerin yanında şiiler açısından da geçerlilik taşıdığından bahsetmek mümkün. maliki’nin gerekirse çoğunluk hükümeti kuracağına yönelik açıklamaları, irak’ta siyasi ortamı iyice gerginleştirdi; sünnilerin, yönetimin dışında kalacakları yönünde tehdit algılaması geliştirmelerine yol açtı.

maliki’nin bu özgüveni, işid’in musul harekatı ile adeta çöktü. irak ordusu ve emniyet birimleri, işid’in musul, kerkük ve tikrit’teki saldırıları karşısında son derece yetersiz kaldıkları görüntüsü veriyor. öyle ki irak merkezi yönetimine bağlı güvenlik güçleri, işid’in saldırıya geçtiği bölgelerde silah ve üniformalarını bırakarak kaçıyorlar. bu durum, ülkedeki güvenlik boşluğunu ve endişeleri daha da arttırıyor.

işid’in ele geçirdiği sünni bölgelerde halk, nispeten daha güvenli bölgelere kaçıyor. fakat 2006-2007’de sünnilerin yaşadığı musul, anbar, selahaddin gibi vilayetlerde etkin olan irak islam devleti’nden farklı olarak işid; bir yandan kontrol alanları yaratırken diğer yandan halk arasında kendine taban oluşturmaya çalışıyor. ele geçirdiği musul’da, günlük yaşamı devam ettirmek suretiyle halk desteğinin sağlanmaya çalışıyor.

lakin 2006-2007’den farklı olarak işid’in arkasına sünni kesimden çok güçlü bir destek aldığını söylemek kolay değil. bunun en önemli nedeni de örgütün eylemlerinde kullandığı yöntemlerin aşırılığı ve üyelerinin çoğunun yabancılardan oluşması. dolayısıyla işid’in eylemlerini bu haliyle uzun zaman devam ettirmesi pek öyle mümkün gözükmüyor.

maliki’nin özgüveni, işid’in musul harekatı ile çöktü. irak ordusu ve emniyet birimleri, işid’in musul, kerkük ve tikrit’teki saldırıları karşısında çok yetersiz bir görüntü veriyor. öyle ki irak merkezi yönetimine bağlı güvenlik güçleri, işid’in saldırıya geçtiği bölgelerde silah ve üniformalarını bırakarak kaçıyorlar.  

by Bilgay Duman

işid eylemleri ve mezhep çatışması

işid’in eylem alanını giderek genişletmesi, artık bağdat’ı tehdit eder bir noktaya ulaştı. musul’u kontrolü altına alan işid, kerkük’ün güneyinde de etkinlik kurdu. tikrit’i de ele geçirdiği bilinen işid’in kuzey-güney bağlantısını sağlaması halinde bağdat’a yönelebilmesi gayet kolaylaşabilir. bu bağamda işid’in girdiği yerlerden hiç neredeyse direnmeden geri çekilen ve kaçan güvenlik güçlerinin bağdat ve güneyini korumak için bu hamleyi gerçekleştirdiği akıllara geliyor.

böylesi bir durum, irak’ta mezhep çatışması tehlikesini de beraberinde taşıyabilir. zira şii aşiretler işid’in operasyonlarına karşı koymak için çoktan toplamaya başladılar bile. başbakan maliki de halka, işid’e karşı koyma çağrısından bulundu ve merkezi hükümetin yanında yer alacak kişilerin silahlandırılabileceğini açıkladı.

şiilerin en büyük dini merci ayetullah ali sistani de bütün herkesi teröre karşı orduya destek vermeye çağırdı. bu şartların şii ve sünnileri yeniden karşı karşıya getirme olasılığı yüksektir. bağdat’a doğru ilerleyen işid’e karşı maliki’ye destek veren şii halk ve işid’e karşı olan şii milislerin devreye girmesi halinde şii ve sünni halk kesimleri doğrudan çatışabilir.

işid’in irak’ta fiili hakimiyeti, ülkede mezhep çatışmasını körükleyeceği gibi etnik çatışmayı da tetikleyebilir. nitekim fiili durumdan faydalanan irak kürt bölgesel yönetimi (ikby) biraz da emrivakiyle musul, kerkük, selahaddin ve diyala’da, egemenlik kurduğu veya kurmak istediği bölgelere peşmerge güçlerini gönderiyor. böylece alan hakimiyetini genişletip, petrol gelirlerinin paylaşım sorunu nedeniyle anlaşmazlık yaşadığı bağdat’ın gücünü de sınırlandırıyor.

tam bu noktada işid ve ikby’nin “ortak düşman” algısını ortaya çıkardığı, fiili durumdan her iki tarafın da faydalandığı şeklinde bir resim beliriyor. işid ve ikby unsurlarının henüz çatışmadığı ve birbirlerine karşı hamle yapmadığı da biliniyor. yine de bu halin kalıcı olduğunu söylemek mümkün değil. özellikle irak’ın kuzeyindeki rabia sınır kapısı gibi bölgelerde işid ve ikby unsurları karşı karşıya gelebilirler. her iki tarafın da aynı hedefi gözetmesi, çatışma dinamiğini ortaya çıkartabilir.

ancak merkezi yönetim ile ikby’nin uzlaşması ihtimali artarsa, irak’ın bölünme senaryoları daha fazla gündeme gelebilir. burada kritik konu, maliki’nin tekrar güç toplayıp, işid’in ele geçirdiği bölgelerde daha etkinliğini oturtamadan örgütün gücünü kırmasıdır. gelinen aşamada erbil ile bağdat arasında yeniden bir anlaşma sağlanabilir ve ortak bir hamle yapılabilir. zira ikby, işid’e karşı mücadelede irak merkezi hükümetine yardımcı olabileceğini açıkça dile getiriyor.

söz konusu senaryodaki diğer kritik konu, ikby-irak merkezi hükümeti işbirliğinin işid’i elimine etme konusunda yeterli olup olamayacağıdır. erbil-bağdat ittifakı, sünnilerin desteğine bağlı olarak gelişebilir. işid’in aktivitesinin uzun vadede sürekliliği olması imkan dahilinde değil çünkü.

maliki, işid’e karşı şimdilik bir hamle yapmıyor ve beklemeyi tercih ediyor. maliki’nin, gücünü topladığı ve yeterli desteği bulduğu anda işid’e karşı bir operasyon dalgası başlatma ihtimali yüksektir. abd ve iran, maliki’yi destekleme şeklindeki pozisyonlarını koruyorlar. öte yandan şiiler de saddam hüseyin sonrasında elde ettikleri iktidarı kaybetmek istemiyorlar. özetle irak’taki çatışma ortamının giderek büyümesi beklenebilir. irak’ın birliği ve bölünmesi arasındaki ibrenin yönünü de o çatışma belirleyecek.

bilgay duman, ortadoğu stratejik araştırmalar merkezi (orsam) ortadoğu uzmanı. irak üzerine çok sayıda yazı ve rapor kaleme aldı; konferans, çalıştay ve sempozyumlarda sunumlar yaptı. irak’ta gerçekleştirilen 2010 genel seçimleri, 2013 yerel seçimleri, 2013 irak kürt bölgesel yönetimi parlamento seçimleri ve 2014 genel seçimlerinde uluslararası gözlemci olarak yer aldı. duman, abant izzet baysal üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümü’nde doktora çalışmalarını sürdürüyor.

twitter'dan takip edin: @bilgayduman

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bilgay Duman

Bilgay Duman

ortadoğu stratejik araştırmalar merkezi (orsam) uzmanı. irak üzerine çok sayıda yazı ve rapor kaleme aldı; konferans, çalıştay ve sempozyumlarda sunumlar yaptı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;