Görüş
Karacı tekeli kırılmalı
TSK’nın komuta kontrol yapısı mevcut haliyle çok karışık. İki müşterek komutanlık kurulmalı; Genelkurmay Başkanı ve müşterek komutanlar Deniz ve Hava Kuvvetlerinden de seçilebilmeli. Görevdeyken ordunun reorganizasyonu hakkında çalışmalar yapan eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin komuta kademesinde gerekli değişiklikleri Al Jazeera için yazdı.

silahlı kuvvetlerin yeniden yapılandırılmasının gerekliliğine önceki yazılarda değindim. gelecek 40-50 yıllık bir zaman diliminde, dünyada ve bölgede olabilecekleri tartışan, bunların ülkemizi nasıl etkileyeceğini, ülkemize yönelik risk ve tehditleri açıklayan, hükümet ile birlikte hazırlanması gereken stratejik öngörü dokümanı yeniden yapılanmanın ilk adımı olmalıdır. bu öngörü çerçevesinde ülkenin karşılaşacağı risk ve/veya tehditlerin, bunlara karşı uygulanması düşünülen politika ve stratejilerin belirlenmesi, bunu uygulayacak kuvvet ve komuta yapısının ve tabii ki kazanılması gereken yeteneklerin hayati önem taşıdığı tartışmasızdır. tüm bunları destekleyecek personel yönetim sistemi ve diğer alt sistemler de sıraladığım diğer maddeler kadar mühimdir.
bu konulara girmeden önce ordunun caydırıcılık sağlayabilmesi için mutlaka sahip olması gereken yetenekleri de sıralamakta fayda var:
- teknoloji ile bütünleşmiş bir sınır koruma sistemi
- yüksek ve orta irtifa hava savunma füze sistemi (hava savunma radarları ve erken ikaz uçakları)
- füze savunma sistemi
- uzun menzilli balistik füze sistemi
- elektronik savunma ve elektronik harp yeteneği
- stratejik, operatif ve taktik istihbarat yeteneği
- görüntü istihbaratı (uydu + iha + keşif uçakları)
- sinyal istihbaratı
- insan istihbaratı
bütün bu yetenekler bize beka ve caydırıcılığımızın sağlanmasında çok önemli bir avantaj sağlar. bunlar dışında elde edeceğimiz yetenekler, türkiye’nin uygulayacağı politika ve stratejilerle ilgilidir. türkiye bekasını, güvenliğini sağlamaya, denizler ve hava sahası, uzay dahil millî çıkarlarını savunmaya yönelik politikalar izlemelidir. etrafında bir barış çemberi yaratmalı, bunu bölgesel ve global ittifaklarla güçlendirmelidir.
komşu ülkelerin topraklarında bir iddiamız olmadığı, amacın sadece caydırıcılık ve çıkarlarımızın korunması olduğu bilinse bile, ülke dışına yapılacak büyük bir saldırı yeteneğine sahip olma ihtimalimiz asla göz ardı edilmemelidir. oluşturulacak kuvvetler ve komuta yapısının mutlaka ikiz veya üçüz görevlerde kullanılması düşünülmelidir. bu uygulama tasarruf sağladığı gibi, oluşturulacak değişik silahlı güçlerin ve/veya farklı yapıların ortaya çıkaracağı karmaşıklığı önler ve komuta kontrolü basitleştirir.
ayrıca çeşitli amaçlarla oluşturulan paramiliter güçler ve diğer güvenlik güçlerinin de harpte silahlı kuvvetlerle birlikte kullanılması planlanmalıdır. oluşturulacak ya da daha doğru bir deyimle yeniden yapılandırılacak tsk mutlaka caydırıcılığa sahip olmalı, sınırlı ölçüde (işgal anlamında değil, başka bir ülkenin topraklarında harekât yapmak anlamında) taarruz yeteneği bulunmalı ve gerektiğinde iç güvenlik harekâtı ve tabii afetlerde kullanılmalıdır. tsk birliklerinin deprem, sel, heyelan, orman yangını vb. tabii afetlerde kullanıldığını biliyoruz. özellikle tsk’da bu konularla ilgili olarak teşkil edilmiş özel birliklerin yanında diğer birlikler de bu görevlere uygun teşkilat yapısına geçebilecek esnekliğe sahip olmalı ve bunun için mutlaka mevcut komuta yapısı kullanılmalıdır.
sadeleşmiş bir komuta yapısı
tsk’nın komuta kontrol yapısı mevcut haliyle çok karışık, tekrarcı, çok sayıda ara kademeyi içermektedir. hâlbuki komuta kontrol yapısının basit ve sade olması, harp prensiplerinin en önemlilerinden biridir. mevcut komuta kontrol yapısının sadeleştirilmesi, bunların görev ve yetkilerinin yeniden belirlenmesi gerekmektedir.
türkiye’nin tamamı tek bir harekât alanı olarak belirtilmekte ve bu harekât alanında komuta kontrolü ve/veya harekât genelkurmay harekât merkezi’nden yönetilmektedir. mevcut yapıya baktığımızda çok sayıda kademe oluştuğu görülmekte, sevk ve idareyi zorlaştıran, geciktiren ve karmaşıklaştıran, hiyerarşik bir durumun varlığıyla karşılaşılmaktadır.
diğer bir konu da harp zamanı komuta kontrol yapısının nasıl olması gerektiği ve barıştan itibaren aynı yapının tesisi ve uygulanmasının gerekliliğidir.
ayrıca günümüz harekâtları müşterek harekâtlardır, yani kuvvetlerin bir komuta altında harekâta iştirak etmeleriyle yürütülür. bunun eğitim, tatbikat ve planlamasının da barıştan itibaren aynı şekilde yürütülmesi gerekir.
bu maksatla genelkurmay karargâhı, müşterek bir karargâh olarak tesis edilmiş ve müşterek planlama görevi dışında diğer ülkelerden farklı olarak aynı zamanda harekâtı sevk eden ve bütün birliklerin emir komutasını elinde bulunduran bir karargâh ve komutanlıktır.
genelkurmay başkanlığı’nın bu yapısı muhafaza edilmekle birlikte gerçek bir müşterek karargâh haline dönüştürülmesine ihtiyaç bulunmaktadır. genelkurmay başkanlığı karargâhı’na sadece üç kuvvet, jandarma genel komutanlığı ve sahil güvenlik komutanlığı’ndan personel atamak veya çalıştırmak müştereklik için yeterli olmamaktadır. müştereklik, çalışmaları bir bütünlük içinde ve kuvvet ayrımı yapılmadan planlamak ve harekât icra etmekle uygulanabilir. bunun için kuvvet komutanlıklarının görev ve fonksiyonları gözden geçirilmeli ve yeniden belirlenmelidir.
kuvvet komutanlıklarının ana görevi personel temini, eğitim ve öğretim, lojistik, silah, malzeme, teçhizat geliştirme ve temin, doktriner destek (talimname yazımı vb.), denetleme vb. görevlerdir.
muharip birliklerin tamamı doğrudan genelkurmay başkanlığı’na bağlı olmalıdır. muharip birlikler şu anda kuvvet komutanlıklarına bağlıdır.
kuvvet komutanlıklarının yukarıda belirtilen görevler dışında harekâtı sevk ve idare görevi olmamalıdır. harekât, genelkurmay komuta kontrol merkezi’nden sevk ve idare edilir. bu durumda biri doğu’da, biri batı’da olmak üzere iki müşterek komutanlık kurulmalı ve doğrudan genelkurmay başkanlığı’na bağlı olmalıdır.
bunların komutanları üç kuvvetten de olabilir. eskişehir’deki muharip kuvvetler ve füze savunma komutanlığı ile donanma komutanlığı muharip unsurlar olarak doğrudan genelkurmay başkanlığı’na bağlı olmalıdır. bunlar da birer müşterek karargâh olarak tesis edilmelidir.
bu arada hem tesis edilecek müşterek komutanlıklar hem de genelkurmay karargâhı gerçek anlamda müşterek olmalıdır. genelkurmay başkanı ve müşterek komutanlar kara, deniz ve hava kuvvetleri personelinden seçilmeli ve göreve getirilmelidir.
bu konudaki teamüller ya da gelenekler terkedilmelidir. böyle bir yapılanma hem sevk ve idareyi sadeleştirecek hem de barıştan itibaren müştereklik sağlayacaktır. ayrıca aynı görevin değişik kademelerce tekrar tekrar yapılmasını önleyecek, hem personel hem de zaman tasarrufu sağlayacaktır.
birinci yazı: nasıl bir türk silahlı kuvvetleri?
ikinci yazı: tsk'da yeniden yapılanma nereden başlamalı?
dördüncü yazı: dinamik bir ordu şart
ismail hakkı pekin 1972’de kara harp okulu’ndan mezun oldu. 1974 kıbrıs barış harekatı’na 1. paraşüt taburu’yla katıldı. 1972-2007 arası çeşitli birliklerde takım, bölük, tabur, alay, tugay, tümen ve kolordu komutanlıkları, 2007-2011 arası genelkurmay istihbarat başkanlığı yaptı. eylül 2011’de ergenekon davası kapsamında tutuklandı, ağustos 2013’te tahliye oldu. cezaevinde geçen sürede, tsk’ya yönelik eleştirilerini balyoz davasından tutuklu ahmet yavuz ile “asker ve siyaset” adlı kitapta topladı. halen doğu perinçek’in kurduğu vatan partisi’nde genel başkan yardımcısı. pekin, ingilizce, fransızca ve arapça biliyor.
bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Yorumlar