Görüş

Kürtler ve Suriye krizi

Ülkedeki mevcut isyanın seyri Suriyeli Kürtler arasında endişe ve güvensizlik yaratıyor.

Protestocular Kürt ve Baas Partisi öncesi Suriye bayraklarını sallıyor.
Suriyeli Kürtler ülkedeki isyana desteğini henüz açıkça ifade etmiyor. [Reuters]

ortada suriye kürtlerinin şu ana kadar rejim karşıtı protesto ve gösterilere gerektiği gibi katılmadığı yönünde genel bir kanaat var. belki de bu kanaatin kaynağı, kürtlerin bir yandan rejimle olan önceki deneyimlerinden, diğer yandan örgütlenmeyle öne çıkan farklı milliyetçi bloğu temsil etmelerinin yanısıra, türkiye ve irak’taki soydaşlarına açılmış coğrafi bölgelerin özelliğinden dolayı halihazırdaki hareketlenmenin başında olacakları yönünde bazı kimseler nezdindeki beklentidir.

yalnız gerçekler, kürt oluşumunun tereddütlü, çekinceli ve çok hırslı bir hal yanısıra, olan bitene ilişkin kürt sahasında meydana gelen bir bölünmüşlük yaşadığına işaret ediyor. bu bölünmüşlük, suriye olayına yaklaşım tarzında, taleplerin sunulması yönteminde ve haklara bakış biçiminde, kürt partiler ve güçler safında yaşanan kutuplaşmanın arka planında yine bu kürt sahasını tehdit etmektedir. ayrıca bu protesto hareketinin gerek kürt halkının ulusal haklarını savunması, gerekse de ulusal sahneyle ilişki biçimi ve yurttaş devletin inşasındaki somut hedefleri noktasında da bir kutuplaşma yaşanmaktadır. 

kürt oluşumu

suriye kürtlerinin nüfusunun 2 milyonun üzerinde tahmin ediliyor. kürtler temel olarak ülkenin kuzeydoğu bölgelerinde bulunuyor. içlerinden önemli bir oran da büyük kentlerde ve özellikle de şam ve halep’te yaşıyor. nüfusun çoğunluğu zor geçim şartları sebebiyle bu şehirlere göç ettiler. oysa kendi bölgeleri, tarım arazileri, petrol, gaz ve su gibi enerji kaynakları açısından daha verimliydi. yani göçün kendisi, devletin, kalkınma açısından bu bölgeleri gerek (hayati önemde fabrika ve tesislerin azlığı yönünden) bilinçli şekilde fakirlik ve yoksulluk içinde bırakmak, gerekse de genel politikasıyla ilgili sebeplerden ötürü ihmal ettiğine önemli bir gösterge oluşturuyor. devlet büyük kentler için taşrayı ihmal etti. sonuç ise taşra, çevresi ve toplumu için felaket oldu, teneffüs edilecek hava olmaması açısından büyük şehirleri boğdu.

kürt ulusal bilincinde 1958 yılı bir dönüm noktası olarak öne çıktı. kürtler ulusal varlıklarını ifade etmek ve mısır’la birlik dönemindeki ulusalcı ideolojiye yanıt vermek üzere kürdistan demokratik parti adıyla ilk ulusal partilerini kurdular. bu ideolojinin sergilediği ulusalcı şiddet başka halkların ve azınlıkların ulusal kimliklerini inkara dayanıyordu. ideoloji kürtlere karşı bir dizi ırkçı ve müstesna icraatlarda bulundu. köy ve kasabalara arapça isimler verildi, sistematik olarak kültür, siyaset, dil ve güvenlik hedef alındı. iş, kürt ulusal kimliğinin yok edilmesi, vurulması, gücünün ve kalıcılığının unsurlarından soyutlanması ve parçalanması amacıyla on binlerce kürt’ün suriye vatandaşlığından ve dolayısıyla vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmasına kadar vardı.

bugün kürt sahasında faaliyet gösteren 13 parti var. bu sahanın genel özellikleri şunlar: siyasi söylemde benzerlik, zayıf kamuoyu, dizginleri elinde tutma eksikliği ve söylemleri sokaklarda somut fiillere dönüştürememe... özellikle de bu partilerin saflarındaki bölünmüşlük kırılgan siyasi yapıya dayanıyor. irak ve türkiye’deki kürt partilere bağımlılar, çoğunun aile, aşiret ve bölgeci yapıyla ilişkisi var.

dolayısıyla kürt koordinasyonları sokaklara dökülmeye, gösteriler organize etmeye, özgürlük isteyen sloganlar atmaya başladığında, ‘azadi’ (özgürlük) kelimesi diğer suriye kentleriyle eş anlamlı olarak kamışlı ve amuda sokaklarında şakıdı. bu partiler, siyaset sahnesinin başında kalmak için siyasi olarak sokak hareketlerinin arkasına takılmadan ve yapılandırmadan önce kürt gençleri, hareketleri, sloganları ve hareket etme kapasiteleri sürpriziyle karşılaştılar. bu olayın bu partiler üzerinde şok etkisi oldu, peşi sıra gelen gelişmeleri takip etmek için meclisler, bloklar ve siyasi ittifaklar oluşturmaya sevk etti.

kürt talepleri

suriye’de olaylar patlak vermeden önce kürt hareketinin talepleri iki çerçevede veya iki şekilde özetleniyordu:

bir: ülke düzeyinde özgürlüğün, demokrasi ve çoğulculuğun gerçekleştirilmesiyle ilgili genel talepler.

iki: kürtlerin ulusal kimliğinin hususiyetiyle ilgili kültürel ve siyasi hak talepleri.

şimdi suriye’de protestoların başlamasının üzerinden 10 aydan fazla bir süre geçmesi sonrası kürt taleplerinin halkası büyük oranda genişledi ve aşamalı olarak kendi geleceğini belirleme hakkını isteme şeklini aldı. birkaç hafta önce yapılan kürt ulusal kongresi’nden çıkan kapanış bildirisi bu eğilimleri yansıtıyor. ilk defa federasyon çağrısı ve kürtlerin araplardan sonra ülkede ikinci etnik kimlik olarak anayasada tanınması, suriye arap cumhuriyeti ismindeki arap kelimesinin kaldırılması gibi talepler ortaya çıktı.

bu ve diğer talepler, ulusalcı sunumun rejiminin devrilmesi ve ülkede yeni siyasi döneme geçilmesi çağrısıyla ilişkisi olmadığını, böyle bir sunumun işleri arap-kürt çekişmesine götürebileceğini ve halihazırdaki hareketliliğin akışını olumsuz etkileyeceğini düşünenler ile milliyetçi söylemlerle kaynayan ve geleceğin suriyesinin adı geçen kürt talepleri gerçekleşmeksizin mümkün olamayacağını düşünen kürt sokaklarının görüşü arasında, kürt ve arap sokaklarında büyük tartışma yarattı.

burada tek değişmeyen, bu taleplerin gerek suriye muhalefeti (suriye ulusal konseyi, ulusal eşgüdüm komitesi) olsun, gerekse de (suriye’de yaşananların kendi iç meselesi olduğunu defalarca ifade eden bölgesel bir devlet olarak) türkiye olsun, başka tarafların tutumlarının birçok tartışma, güvensizlik ve hatta yaşanan hareketliğin dozunu olumlu veya olumsuz etkileyecek şekilde karşılıklı endişeyi körüklemesidir. 

dikkat çeken nokta kürtlerin ve rejimin, içeriğinde çokça siyasi pragmatist yaklaşımın bulunduğu ortak bir noktadan hareket etmesi. rejim, kürtlere açılmaya çalışıyor ve kendi bölgelerinde kısmi sükunet halini korumak için taleplerine tedrici olarak olumlu karşılık veriyor. kürtler ‘kendi taleplerine kim karşılık verecek’ kuralından hareketle ve daha az kayıp ve kanla değişimin gerçekleşmesini, işlerin bir arap-kürt çekişmesine gitmemesini, ayrılma ve ayrılıkçılık hanesine konulmamasını isteyerek muhalefet ve rejime açılıyor.

kürt bölünmüşlüğü

kürt sahasında yaşanan bölünmüşlüğe rağmen kürt partiler ve güçler bütün itibariyle son derece organize bir blok oluşturuyor. bu bloğun rejimle mücadele alanında uzun bir deneyimi var. çeşitlilik, halkların zenginliğini ve hareketlerini ifade eden doğal bir özellik, ancak suriye kürtlerinin durumunda bu çeşitlilik farklı ve doğal durumun ifadesinden çok, dışarının etkisinin ürünü. dolayısıyla kürt sahasında faaliyet gösteren üç siyasi bloktan söz etmek mümkün. bunlar:

1-       11 siyasi partiden oluşan kürt ulusal konseyi pratik olarak kürtlerin, kendilerini görmezlikten geldiğini düşündüğü suriye ulusal konseyi’ne (suk) tepki olarak kuruldu. suk, kendi bünyesindeki kürtleri, kürt hareketini ve partilerini temsil etmeyen şahıslardan ibaret görmüştü.

bu siyasi akımın sorunu sokakların önünde değil, arkasında durması. ayrıca sokak, rejim ve muhalefeti uzlaştırmasının yanısıra, kararlarında ve hareketinde irak kürdistanı bölgesindeki kürt hareketi yönetiminden uzak değil. bu bloğun partilerinin irak’taki iki temel kürt parti (mesud barzani liderliğindeki kürdistan demokratik partisi ve celal talabani liderliğindeki kürdistan yurtseverler birliği partisi) ile doğrudan bağlantıları var.

2-       demokratik birlik partisi (pyd) abdullah öcalan liderliğindeki pkk’nın suriye kolundan ibarettir. adı geçen parti ulusal koordinasyon komitesine katıldı. burada dikkat çeken nokta, bazı kürt çevrelerinde partinin, suriye otoriteleriyle ilişkisine dair birçok soru işareti oluştuğu yönündeki kanaatin ortasında, bu partinin yandaşlarının son dönemde kürt sokaklarındaki faaliyetlerinin aleni şekilde artması. hareketin genel özelliği, kendisini suriye muhalefetinden çok türkiye muhalefetiymiş gibi gösteriyor.

3-       kürt koordinasyonları, gençliğine, deneyim ve tecrübesizliğine rağmen dikkatleri sokağa çekmekte başarılı oldu. sokak düzeyinde bilinen liderleri de bulunmuyor.

endişe ve güvensizlik

suriye kürtleri ile rejim ve keza muhalefet arasında bir güvensizlik var. kürt hareketini bastırması ve kürt ulusal haklarını görmezlikten gelmesi sebebiyle rejim açısından işler biliniyor olsa da, muhalefet açısından farklı görülüyor. zira bu muhalefet siyasi programında kürt taleplerini açıkça konuşmuyor veya benimsemiyor. genelde bu taleplere genel çerçeve ve belirsiz sloganlar olarak bakıyor. bu güvensizliğin yanısıra, ortada, gelecekte yönetimin şekline dair bir kürt endişesi de var.

burada kürt tartışması çerçevesinde iki türlü bir endişe üzerinde durulabilir. birincisi, islamcıların ve özellikle de müslüman kardeşler’in rejimin devrilmesi veya çökmesi sonrası iktidara gelmesine yönelik endişe. kürt hareketine milliyetçi ideoloji hakim ve hareketin genel yapısı kürtlerin islam dinine mensup olmasıyla birlikte laikliğe daha yakın.

ikincisi, ortada suriye muhalefetine ve özellikle de müslüman kardeşler’e kucak açan türkiye’nin, suriye kürt hareketine (içerideki kürt sorununa yansımaları olacağı endişesiyle) gerçekçi rol vermeksizin geleceğin suriye sahnesini düzenlemeye çalışacağı yönde saklı bir kürt inancı var. 

gerçekten de türkiye, suriye kürtlerinin, irak kürtlerinin konumuna benzer bir statü ve kendileri için bir bölge veya yerel yönetim elde etmesinden oldukça endişeli. bu da türkiye’nin politikaları için büyük sorun oluşturuyor. zira böyle bir bölge veya yönetim, bölgede ulusal bir kürt devletinin yolda olduğu yönünde artan kanaatin ortasında, bu ülkelerdeki kürtler arasında coğrafi bir bağlantı yaratacaktır.

kürt hareketinin pragmatist mantığı, saflarında yaşanan bölünme, güvensizlik ve mevcut endişeler yanısıra, rejim ve muhalefetin kürt oluşumla ve talepleriyle ilişki kurma yöntemi de dahil bütün bunlar, kürtlerin halihazırdaki protesto ve gösterilere katılımını, tereddüt ve türlü hesaplar içine sokmaktadır. bu pozisyonun bırakılmasının, suriye krizinin en tehlikeli dönemine girmesi sonrası gelecek haftalardaki gelişmelerin akışıyla ilişkili olacağı görülüyor.

1967 suriye doğumlu yazar, suriye televizyonunda haber editörü ve müdürü olarak çalıştı, iran merkezli el alem televizyonunun şam muhabirliği ve müdürlüğünü yaptı. el hayat, en nehar ve el müstakbel gibi gazetelerde makaleleri yayınlandı. türkiye ve kürt konularında uzman olan yazarın türkiye ve dış politikanın sorunları adıyla bir kitabı da bulunuyor.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Hurşid Deli

1967 suriye doğumlu yazar, suriye televizyonunda haber editörü ve müdürü olarak çalıştı. iran merkezli el alem televizyonunun şam muhabirliği ve müdürlüğünü yaptı. el hayat, en nehar ve el müstakbel gibi gazetelerde makaleleri yayımlandı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;