Görüş

Petrol ülkelerinin düşük fiyat sorunu

Petrol fiyatlarındaki düşüş, tüketiciyi sevindiriyor. Ancak yarattığı baskı, geneli yozlaşmış ve otoriter rejimlere sahip petrol üreticisi ülkelerde reformu teşvik etmekten ziyade istikrarsızlığı arttırabilir.

Benzinin pompa çıkış fiyatındaki düşüş tüketiciyi memnun etse de, düşük fiyatlar petrol üreticisi ülkeleri istikrarsızlığa sürükleyebilir. [Fotoğraf: Getty Images]

amerika birleşik devletleri ve avrupa'daki tüketiciler benzinin pompa çıkış fiyatındaki düşüşün keyfini çıkarırken, ekonomileri petrol gelirine bağlı bazı ülkeleri ise gelir belirsizliği ve bütçe açıklarıyla dolu bir dönem bekliyor. ancak düşük petrol fiyatlarının yarattığı baskının, geneli yozlaşmış ve otoriter rejimlere sahip bu ülkelerde reform yönünde bir teşvik unsuru olmaktan ziyade istikrarsızlığı arttırması daha muhtemel.

son yıllarda petrol zenginliğinin üretici ülkeler üzerinde ağır etkileri oldu. petrol gelirleri, kimi ülkelerde otoriterliğin sürmesinde, yolsuzluk ve yönetim zafiyetlerinin artmasında rol oynadı.

by Emma Ashford

petrolün fiyatı son 6 ayda yarı yarıya gerileyerek 50 usd/varil seviyesinin altına indi. bu düşüşün arkasında, küresel talepteki daralma ve suudi arabistan'ın abd, rusya ve petrol ihraç eden ülkeler örgütü (opec) dışı diğer ülkelerde petrol üretiminin artmasını engelleme çabaları yer alıyor. bu durum, suudi arabistan kralı abdullah bin abdulaziz'in ölümü sonrasında da değişecek gibi görünmüyor. zira suudi tahtının yeni sahibi kral selman bin abdulaziz, selefinin politikalarını devam ettireceğini özenle vurguladı. bu da demek oluyor ki, petrol fiyatları bir müddet daha düşük seyredecek. petrolün varil fiyatı, 1980'li ve 1990'lı yılların büyük kısmında 20 usd'nin altında idi. ama yine de bugünkü fiyatlar, varil başına fiyatın 147 usd seviyesini gördüğü daha yakın geçmişten bir kopuşu simgeliyor.

son yıllarda petrol zenginliği, üretici ülkeler üzerinde ağır etkilere yol açtı. petrol gelirleri, kimi ülkelerde otoriterliğin sürmesinde, yolsuzluk ve yönetim zafiyetlerinin artmasında rol oynadı. liderlerin ekonomik kalkınma ve çeşitlilik yönünde çabalama gereği duymaması, petrol gelirine bağımlı ve zayıf ekonomiler doğurdu. petrol, birçok siyaset bilimci tarafından bir lanet olarak tanımlanır hale geldi.

reform yerine istikrarsızlık

suudi arabistan, iran, venezuela ve rusya gibi dünyanın en büyük petrol üreticisi ülkelerinin başındaki sorunlu rejimler düşünüldüğünde, fiyat baskısının nihayet bu ülkelere reform getireceği umuduyla düşen petrol fiyatlarını memnuniyetle karşılama eğilimi gösterebiliriz. fakat ne yazık ki, söz konusu ülkelerin sorunlarının çözümü bu kadar kolay değil. petrole dayalı bir ekonomiyi bir anda uluslararası yatırımcılara hitap eden, çok yönlü bir ekonomiye çevirmenin yolu yok. yaygın, kurumsallaşmış yolsuzluk sorununun hızla kökünü kazımak mümkün değil. ayrıca otoriter rejimlerini desteklemek için petrol servetine bel bağlayan liderlerin demokratik reform arayışı içine girmesi de olası görünmüyor.

düşen petrol fiyatları, reformlardan ziyade istikrarsızlığı besleme potansiyeli taşıyor. tabii her petrol ülkesi bu durumdan eşit şekilde etkilenecek diye bir şey yok. örneğin, suudi liderler, sıkıntılı dönemleri ellerindeki nakit stoğu ile aşma yoluna gidebilir. petrol fiyatları uzun yıllar düşük seyretmediği müddetçe opec'in körfezli üyeleri arasında bir istikrarsızlık ihtimali de pek yok. fakat diğer opec üyeleri ve opec dışı ülkeler o kadar şanslı değil.

bu bağlamda en çok sıkıntı çekecek ülke muhtemelen venezuela olacak, çünkü ülkenin bütçesi, petrol fiyatını varil başına 117 usd olarak baz almış durumda. kredi derecelendirme kuruluşu moody's, bir süre önce venezuela'nın kredi derecesini düşürerek ülkenin görünümünü negatife çevirdi. venezuela ekonomisi, ülkenin ekonomi yönetimindeki ciddi zafiyetler ve petrol gelirleriyle finanse edilen sosyal programlara aşırı bağımlılık nedeniyle zaten çalkantılı durumdaydı. ama petrol fiyatlarındaki düşüş, krizi daha da akut hale getirdi. öyle ki, devlet başkanı nicolás maduro, geçtiğimiz günlerde yardım istemek için çin ve suudi arabistan'ı ziyaret etti. ülkenin 2015'teki borç ödemelerinde temerrüde düşme olasılığı bile var. krizin etkileri, sıradan vatandaş nezdinde giderek daha fazla hissedilir noktaya gelecek. bu da 2014'te başkent karakas'ı sallayan şiddetli protestoların yenilerini tetikleyebilir. 

iran ve rusya

iran ve rusya da, o kadar keskin olmamakla birlikte, benzer bütçe baskıları ile karşı karşıya. ki, bu iki ülke özelinde, söz konusu baskıların şiddetlenmesinde batı kaynaklı yaptırımların da payı var. bir süre önce düşen petrol fiyatlarını dengelemek adına bütçe revizyonuna giden tahran, çareyi altyapı harcamalarında büyük kesinti yapmakta buldu. venezuela'da olduğu gibi, iran'da da ekonominin olumsuz gidişatı halk ayaklanması olasılığını arttıracaktır.

düşük fiyatları memnuniyetle değil ihtiyatla karşılamak gerekiyor. zira zaten kötü durumda olan petrol ülkeleri, düşen fiyatlarla birlikte iyiden iyiye raydan çıkabilir.

by Emma Ashford

yaptırımlar rusya ekonomisine belli ölçüde zarar verse de, esasen düşük petrol fiyatları kremlin açısından çok daha büyük bir sorun. rus yetkililer, 2015 yılında (askeri harcamalar hariç) her alanda yüzde 10 kesintiye gidileceğini duyurdu. aynı dönemde rublenin de ciddi değer kaybetmesi, düşen petrol fiyatlarının olumsuz etkisini bir nebze hafifletse de, hükümet, 2015'te enflasyonun yüzde 15-17 aralığında gerçekleşmesini bekliyor. ruslar kemer sıkmaya alışık olduğundan, bu durumun bir halk ayaklanmasına yol açma ihtimali düşük. bunun yerine, seçkinler arasındaki memnuniyetsizlik, devlet başkanı vladimir putin liderliğindeki rejim ile bir gerilim yaşanmasına ya da ülke içindeki baskıların daha da artmasına sebep olabilir.

nijerya'da devlet gelirlerinin yüzde 70'i ham petrol ihracatına dayalı. petrol fiyatlarındaki düşüş yüzünden enflasyon yüzde 8'e çıkarken, nijerya tahvilleri zayıf performans göstermeye devam ediyor. devlet, boko haram örgütünün silahlı başkaldırısı ile karşı karşıyayken dahi, bürokratik ve askeri yolsuzluklardan muzdarip. devlet başkanı goodluck jonathan liderliğindeki hükümet, 14 şubat 2015'teki seçimlerde iktidarı kaybedebilir. öte yandan, yeni kurulacak hükümet de bahsedilen sorunları muhtemelen çözemeyecek ve düşük petrol fiyatları, zaten yozlaşmış olan nijerya ordusunun boko haram'a karşı yürütülen mücadelede başarı sağlamasını iyice zorlaştıracaktır.

siyasi istikrarsızlığı doğru şekilde öngörmek her ne kadar zorsa da, düşen petrol fiyatları, petrol ülkelerinde mevcut ekonomik ve siyasi koşulları kötüleştirerek istikrarsızlık potansiyeli yaratıyor. dolayısıyla düşük fiyatları memnuniyetle değil ihtiyatla karşılamak gerekiyor. zira zaten kötü durumda olan petrol ülkeleri, düşen fiyatlarla birlikte iyiden iyiye raydan çıkabilir.

emma ashford, cato enstitüsü'nde dış politika çalışmaları alanında misafir öğretim üyesi. rusya ve diğer eski sovyetler birliği ülkeleri başta olmak üzere petrol zengini ülkelerin dış politikaları üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırıyor.

twitter'dan takip edin: @emmamashford

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Emma Ashford

Emma Ashford

cato enstitüsü'nde dış politika çalışmaları alanında misafir öğretim üyesi. araştırmalarında, rusya ve diğer eski sovyetler birliği ülkeleri başta olmak üzere, petrol zengini ülkelerin dış politikalarına ağırlık veriyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;