Görüş

Türkiye - İran ilişkileri ve Suriye ikilemi

Suriye krizi, tarafların aralarındaki ortak çıkarlar ve sorunların boyutunu dikkate alarak çatışmama yönündeki kararlılığı ortasında, Ankara ile Tahran arasında bir irade çekişmesine dönüştü.

Cevad Zarif ve Ahmet Davutoğlu el sıkışıyor.
İran'daki Ruhani hükümetinin yeni dış politika hamleleri Cevad Zarif'in Ankara ziyaretine yansımıştı. [AFP]

türkiye ile iran arasında gerek siyasi rejimin yapısı gerekse de dış politika açısından net anlaşmazlıklara rağmen ikili ilişkiler, coğrafya ve tarihi bağlantılara mahkum görülüyor. bu bağlantılardan safevi ve osmanlı imparatorluklarının haleflerinin arasındaki çekişmeli ve kanlı mirasa rağmen ortak çıkarlar bulunabiliyor.

dolayısıyla krizler, çıkarlar ve beklentilerle şişirilmiş bölgede iki taraf arasında buluşma, rekabet ve nefret noktaları oldukça fazla.

suriye krizi

suriye krizi baş gösterdiğinde türkiye ve iran zıt tutum sergilediler. her iki tarafın farklı sebepleri, argümanları ve stratejileri var.

tahran, suriye rejimine tam desteğini açıkladı. bu tutum otuz yıldan fazla süredir iki taraf arasında kurulu ittifakın gölgesinde doğal ve anlaşılır. bu bakış açısından hareketle tahran, suriye rejimini, içerideki ve dışarıdaki muhaliflerine ve düşmanlarına yönelik savaşında desteklemek için tüm alanlarda harekete geçti.

ankara ise tam aksine tüm alanlarda bu rejimi devirmek için hareket etti, türk yönetimi 'hayırları' dile getirmekte, mühlet ve fırsatlar vermekte benzeri görülmemiş bir üslup izledi. suriye krizi çoğu zaman tahran ile ankara arasında bir soğuk savaşa dönüştü. zira ahmet davutoğlu'nun "şii canlanma" döneminin sona ermesinden ve "sünni canlanma" döneminin başlamasından bahsettiğini duymaya başlarken tahran, "türkiye ile suriye arasında tercih yapacak olursak kesinlikle suriye'yi seçeriz ve rejimin düşmesi meselesi kırmızıçizgidir" şeklinde karşılık veriyordu.

her taraf suriye'de olan bitenin kendi ulusal güvenliğine zarar verdiğini ve hatta bir şekilde iç mesele sayıldığını düşündü.

suriye krizini siyasi açıdan çözme noktasında rusya ile anlaşmaya varan abd'nin tutumu, suriye rejiminin devrilmesi konusunda türkiye açısından tam bir hayal kırıklığı oluşturdu.

by Hurşid Deli

tahran, suriye'de yaşananların bir komplo ve amacın, savaşı tahran'ın kalbine taşımak olduğunu düşünürken ve bu yüzden bütün silahlarını ve imkanları seferber ederken, ankara bunun bir iç devrim olduğunu düşündü, ancak derinliklerde türk bölgesel projesini suriye rejiminin değiştirilmesiyle irtibatlı kıldı.

daha öncesinde türkiye, arap baharı devrimlerinin adalet ve kalkınma partisi'nin orta doğu bölgesine yönelik stratejisini gerçekleştirdiğini düşündü ve bu yüzden devrimleri güçlü şekilde destekledi. belki de türk hükümetini bu şekilde harekete geçirmeye sevk eden husus, türk iktidar modelinin önemini gösterebileceğini ve hatta belki bölgedeki 'sünni dünyayı' yönetebileceğini hissetmesiydi.

böylece suriye krizi, taraflar arasındaki ortak çıkarlar ve sorunların boyutunu dikkate alarak çatışmama yönündeki kararlılığın ortasında, ankara ile tahran'ın irade çekişmesine dönüştü.

suriye krizinin patlamasından yaklaşık üç yıl geçmişken, son zamanlarda önceki denklemi değiştiren birçok gelişme yaşandı. mısır'da 2013 yazında yaşananlar türkiye'nin bölgesel projesine darbe vurdu ve mısır'da yaşananlara yönelik tutumun arka planında ankara'nın körfez ülkelerinin çoğunluğuyla ilişkilerini sıkıntıya soktu.

ayrıca suriye krizini siyasi açıdan çözme noktasında rusya ile anlaşmaya varan abd'nin tutumu, suriye rejiminin devrilmesi konusunda türkiye açısından tam bir hayal kırıklığı oluşturdu.

son olarak cenevre nükleer anlaşmasının imzalanmasıyla gerçekleşen abd - iran yakınlaşması birçok denklemi değiştirdi. zira yukarıda anlatılanların tümü türk diplomasisine, tahran'a dönme arayışı şeklinde yansıdı. tahran, cenevre nükleer anlaşması sonrası dönemi kullanma arzusuyla bu eğilimi yakaladı. tarafların suriye krizini siyasi olarak çözmek için işbirliği yapması hususunda uzlaşmayla sonuçlanan yakınlaşması ortasında karşılıklı ziyaretler yapıldı.

ortak çıkarlar kuralı

suriye krizinin gaddarlığına ve iki taraf arasında temel anlaşmazlık noktasına dönüşmesine rağmen bu kriz, ilişkileri vurma düzeyine ulaşmadı. her iki taraf da keskin tutumları yumuşatmakta, güvenlik koordinasyonunu sürdürmekte, ekonomik, ticari ve mali ilişkileri iyileştirmekte kararlılık gösterdi. bu da pratik olarak iran'a yönelik yaptırımların hafiflemesine katkıda bulundu. şöyle ki türkiye'deki ses getiren yolsuzluk skandalı bu mali ve ticari ilişkinin bir yönünü gözler önüne serdi.

islami eğilimleriyle ilgili sebeplerden dolayı akp hükümeti döneminde güçlenen türk-iran ilişkilerinin kendine has bir yapısı olduğunu düşünenler var. bu eğilim ortak ekonomik çıkarların gelişmesine çokça önem veren iran'ı rahatlattı. aynı zamanda bu eğilim önceki döneme darbe vurdu. türkiye'deki denklem 'laik rejimin' iran'daki 'islami rejimle' mücadele içine konulması şeklindeydi.

türk - iran ilişkilerine hükmeden ortak çıkarlar kuralının, suriye krizinin etkisiyle gerilemesi ardından yeniden ilerlemeye başladığı açık. her iki taraf bu durumdan en iyi şekilde yararlanmak için bölgesel ve uluslararası politikalarında bir tür dengeleme yapmakta kararlı.

by Hurşid Deli

bu süreç türkiye üzerinden iran ile avrupa arasında petrol ve gaz bağlantı hattı açılması, ekonomik ve ticari alışverişin geliştirilmesi suretiyle iki ülke arasındaki ilişkilerde enerji etkeni rolünün güçlenmesine yol açtı. aralarındaki ticaret hacmi 18 milyar dolara yaklaşırken taraflar, cenevre nükleer anlaşması sonrası bu miktarın dışişleri bakanı ahmet davutoğlu'nun son tahran ziyaretinde bahsettiği üzere gelecek birkaç yıl içinde 40 milyar dolara ulaşmasını umuyorlar.

türkiye ile iran arasında işbirliği konuları (birçok alanda ve pozisyonda rekabet şeklini almasına rağmen) epeyce fazla. orta asya ülkelerinden afganistan, irak, suriye ve ortak sınırlara kadar, ortak güvenlik sorunu oluşturan güçler ve gruplarla mücadelede işbirliği ve güvenlik koordinasyonu şeklini alan meseleler var. bu sorunların sınırla, enerji güvenliği, ekonomi ve coğrafya ile sağlam bağları bulunuyor. bu konular sosyal, etnik ve mezhepsel sorunlar (irak ve suriye'nin yanı sıra, sınırın iki yakasında kürtler) ve şii-sünni anlaşmazlığını taşıyor. tüm bu sorunlar, iki ülkenin politika hesaplarında bölgenin güvenlik ve istikrarını dikkate almalarını gerektiriyor.

gerçekten de türk - iran ilişkilerine hükmeden ortak çıkarlar kuralının, suriye krizinin etkisiyle gerilemesi ardından yeniden ilerlemeye başladığı açık. her iki taraf bu durumdan en iyi şekilde yararlanmak için bölgesel ve uluslararası politikalarında bir tür dengeleme yapmakta kararlı.

bu çerçevede iran, suudi arabistan'la bozulan ilişkilerinin gölgesinde 'sünni' ortak olarak türkiye'ye ihtiyaç duyabilirken, ankara da bir yandan çıkarlardan hareketle diğer yandan mısır, körfez ülkelerinin çoğunluğu ve israil'le ilişkilerinin olumsuz etkilerinden hareketle bağdat'la ilişkilerini iyileştirmek için tahran'ın öneminin farkında.

yeni sayfa arayışı

iran ve türkiye'nin cenevre nükleer anlaşması sonrası büyük ekonomik canlanma umutları güçleniyor. zira ankara, bu anlaşmanın sonuçlarından (özellikle de işler umut edildiği üzere tahran üzerindeki yaptırımların kalkmasıyla son bulursa) istifade edenlerin başında olacağı ihtimalini güçlü görüyor. türkiye bu yaptırımların kalkmasının, iran petrol ve doğalgaz projelerine katılım üzerinden dış ticaret hacmini ikiye katlayacak büyük ekonomik fırsat oluşturacağını düşünüyor.

bu temelde ankara ve tahran'da iki ülke arasında yeni sayfa açılmasının yakın olduğundan bahsedenler var. bu sözlerde iki ülkenin bölgede ikili ve siyasi ilişkilere dair birçok konudaki anlaşmaların ileri evresine ulaştıkları anlaşılıyor.

DOSYA: İRAN - BATI'NIN KORKTUĞU GÜÇ

suriye krizinin siyasi çözümü konusunda iki ülkenin yakınlaşması, her bir tarafın bölgenin istikrarındaki rolü ve aralarındaki işbirliği ve koordinasyona bağlılığı, bu anlaşmaların başlıklarını oluşturuyor. tahran'da cumhurbaşkanı hasan ruhani türkiye ziyaretine hazırlanırken recep tayyip erdoğan tahran'daydı. iki taraf da ziyaretlerin, aralarındaki dizginleri serbest bırakacak stratejik bir ortaklık dokumasını umuyor.

bir süre önce amerikalı yazar stephen kinzer'in reset: iran, turkey, and america's future kitabında bahsini ettiği konu da tam da buydu. zira kinzer, orta doğu'ya yönelik yeni amerikan politikasındaki yoğunluğun, iran ve türkiye ile ortaklığın güçlendirilmesi, israil ve klasik arapların (körfez ülkeleri ve özellikle suudi arabistan) yerine stratejik müttefik olarak bu iki ülkeye dayanılması etrafında olacağını düşünüyor. kinzer bu bakış açısına abd eski başkanı richard nixon'ın 1970'li yıllarda çin'le izlediği yakınlaşmayı delil gösteriyor.

suriye krizinin ikilemi ve bu krizin çoğu zamanlar türk - iran ilişkilerinin gerilmesindeki rolü bir yana, bu ilişkiler, görülen o ki çıkarlarla dolu yeni bir süreçle karşı karşıya. iki tarafın da beklentileri var ve bu beklentiler, tarafları (arap ülkelerinin ve özellikle de körfez devletlerinin aleyhine olacak şekilde) birçok bölgesel denklemi değiştirecek ortak eksen arayışına sevk edebilir.

suriye doğumlu yazar, suriye televizyonunda haber editörü ve müdürü olarak çalıştı. iran merkezli el alem televizyonunun şam muhabirliği ve müdürlüğünü yaptı. el hayat, en nehar ve el müstakbel gibi gazetelerde makaleleri yayınlandı. türkiye ve kürt konularında uzman olan yazarın 'türkiye ve dış politikanın sorunları' adıyla bir kitabı da bulunuyor.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Hurşid Deli

1967 suriye doğumlu yazar, suriye televizyonunda haber editörü ve müdürü olarak çalıştı. iran merkezli el alem televizyonunun şam muhabirliği ve müdürlüğünü yaptı. el hayat, en nehar ve el müstakbel gibi gazetelerde makaleleri yayımlandı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;