Görüş

Yemen'in intihar saldırılarına tepkisi yetersiz

Şiddet olayları, Yemen'in her köşesini sarmış durumda.

Yemen Savunma Bakanlığı 5 Aralık 2013
Yemen Savunma Bakanlığı, 5 Aralık 2013'te Arap Yarımadası'ndaki El Kaide'nin (AYEK) intihar saldırısına hedef oldu. [AA]

yemen’in başkenti sana, 5 aralık 2013 günü savunma bakanlığı'na düzenlenen çifte saldırının yaralarını sarmaya çalışıyor. arabistan yarımadası'ndaki el kaide (ayek), en az 56 kişinin ölümü ve 167’den fazla kişinin yaralanmasına yol açan intihar saldırılarının sorumluluğunu üstlendi.

başkentte panik yaratan saldırı, yemenliler arasında çılgınca bir tartışmaya da yol açtı. ancak ortalıkta dolaşan söylentiler ve suçlamaların arasında, yemenli yetkililerinin çabuk, eksiksiz ve tarafsız bir soruşturma gerçekleştirmek suretiyle gerçeğe ulaşması, hayati önem taşıyor. saldırının arkasındaki şahısların, idam cezası söz konusu olmaksızın, uluslararası standartlara uygun bir şekilde adaletin karşısına çıkarılmaları gerekiyor.

saldırı insanlar arasında hiçbir ayrım yapmıyordu ve yaşam hakkını hiçe saydığını gösterdi. hayatını kaybedenler arasında sivil hastalar, doktorlar, hemşireler ve savunma bakanlığı hastanesinin diğer çalışanları vardı. yetkililer saldırının, kasım 2011’den beri ilerleyen siyasi geçiş sürecini baltalamayı amaçladığını söyledi. fakat bugün, üstelik her zamankinden daha yoğun bir şekilde, yemen’in geçiş süreci; yetkililerin bu saldırıyı ve 2011 ayaklanması öncesine dayanan diğer ihlallerin arkasındaki gerçekleri nasıl soruşturduğu ve ortaya çıkardığına bağlı durumda.

saldırıdan bir saat sonra yemenli yetkililer, tehdidi sonlandırdıkları ve her şeyi kontrol altına aldıklarını öne sürüyorlardı. halbuki saldırının ardından çıkan çatışmalar en az iki saat daha devam etti, hatta aynı günün öğlen ve akşamı gene patlak verdi.

yemen cumhurbaşkanı abdurabbuh mansur hadi'yi, saldırı alanını ziyaret edip askeri birlikler ile güvenlik güçlerinin liderleriyle görüşürken gösteren video, olayların ardından ordunun hızlıca ve etkin şekilde kamu düzenini sağlamasının kanıtı olarak ortaya çıktı. lakin çatışmaların birkaç saat sonra tekrar başlaması, resmi söylemin bir makyajdan ibaret olduğunu gözler önüne serdi.

yemen makamlarının 5 aralık saldırısına tepkisi, askerler veya güvenlik güçleri tarafından işlenen insan hakları ihlalleri ve silahlı güçlerin uyguladığı şiddetle nasıl başa çıktıklarının belirtisiydi. cumhurbaşkanı hadi, saldırı daha bitmeden, 24 saat içerisinde saldırıyı incelemek ve bulgularını ortaya koymak üzere yüksek düzeyde bir askeri komisyon kurdu. 6 aralık’ta ortaya çıkan kısa rapor, bazı saldırganların suudi uyruklu olabileceğine dair doğrulanmamış iddia dışında, mevcut spekülasyonlara yeni hiçbir şey eklemedi. yemenli yetkililer, şeffaf biçimde davranma veya ciddi soruşturmalar yürütme konusunda mütemadiyen başarısızlığa uğradılar.

dinmeyen şiddet

şiddet olayları son zamanlarda yemen'in her köşesini sarmış durumda. kuzey’de ulusal diyaloğa katılmış silahlı güçler arasındaki çatışma sürüyor. güney’de ve doğu’da ise ayek üyesi olduklarından şüphelenilen kimseler, askeri ve güvenlik yetkililerine suikast düzenledikleri gibi yabancı uyruklu insanları da kaçırmışlardı. yine aynı bölgelerde, el kaide üyesi olduğu öne sürülen kişilere karşı abd'nin insansız hava araçları'nın (iha) düzenledikleri saldırılar yüzünden siviller kanunsuzca öldürüldüler. 

geçmiş iki sene içerisinde siyasi aktivistler, gazeteciler ve parlamento üyeleri, sana'nın göbeğinde rahatsız edildiler, fiziksel saldırıya maruz kaldılar, kaçırıldılar ve suikasta uğradılar. bu eylemleri gerçekleştirmekle suçlananlar, hükümet güçlerinden çeşitli silahlı gruplara kadar geniş bir çerçevede sıralanıyor. ancak yetkililer, bu dosyaların hiçbirinde gerçekten neler olup bittiği hakkında yeterli yanıtlar veremediler veya suçu işleyenleri adaletin karşısına getiremediler.

bu tarz başarısızlıklar, halkın ülke kurumlarına duydukları güveni sarsıyor. ve ülkenin siyasi elitinin, geçmişteki suçlar için sorumluluk üstlenme ve onarma konusuyla gerçekten ilgilenip ilgilenmediği konusunda ciddi soru işaretleri meydana getiriyor. ki bu da ulusal diyalog sürecinin sona yaklaştığı esnada aşılması gereken kilit bir nokta teşkil ediyor.

ulusal diyalog üzerine çalışan dokuz gruptan altısının nihai raporlarını sunmalarıyla beraber yemen’in siyasi geçiş süreci kritik bir safhaya ulaştı. fakat iki ana konu, karşıt siyasi güçleri bir çıkmaza soktu. bunlardan biri de ülkenin güneyinin geleceği hakkında. bölgenin sahip olacağı özerkliğin derecesi konusunda görüşler keskin bir şekilde ayrılmakta.

diğer uzlaşılamayan konu ise önerilen geçiş dönemi yasası üzerine. halen yürürlükte bulunan taslak, geçmişteki insan hakları ihlalleri mağdurları için bir çeşit onarım sağlamayı taahhüt ediyor. yine de yasanın uygulamaya geçmesi konusunda, geçiş döneminin başlangıcından beri bir şeyin değiştiği söylenemez. siyasi elit, mağdurların haklarının iadesi pahasına işi ağırdan alıyor.

önerilen yasanın metni, zaten hiçbir zaman cezai hesap verebilirlik sunmadı. lakin geçmiş suçların ortaya çıkarılmasına yönelik herhangi bir taahhüt, birbirini takip eden taslaklar vasıtasıyla hafifletildi. bazı siyasetçiler, 'geçiş dönemi adaleti' terimini tamamıyla ortadan kaldırmak isteyecek kadar ileri gittiler. onun yerine, ülkedeki çoğu kişinin yüksek değer verdiğini söylemesine rağmen temelini neyin oluşturduğunu bilmek istedikleri 'uzlaşma' terimini ikame etmek istiyorlar. adaleti ve hesap verebilirliği feda eden herhangi bir adım, yemen’in geçiş sürecini bir oyuna çevirme riskini taşıyor.

yetkililerin, yemenlilerin güvenini kazanma ve geçiş sürecini sürdürme fırsatı halen mevcut. bunun yolu, etkili bir adalet ve uzun süreli istikrar sağlamak ve böylece yemen’in yakın dönem tarihinde bir leke oluşturan katliamları döngüsünü kırmaktan geçiyor. ancak bu yöntem, ihtiyaç duyulduğunda uluslararası uzmanlık ve destek de alarak bugün ve geçmiş ihlaller hakkındaki hakikatleri ortaya çıkaracak ciddi soruşturmalar yapmaya dair samimi bir taahhüt gerektiriyor. bu suçluların, mensubiyetleri ne olursa olsun, yaptıklarından sorumlu tutulacağının garanti edilmesi anlamına geliyor.

sana'nın merkezindeki son saldırı, bu taahhüdü şeffaf bir şekilde ortaya koyan ve insan haklarının herhangi bir siyasi sürece rehin verilmediğini emniyete alan bir tepkiyi bekliyor.

uluslarası af örgütü'nde araştırmacı olarak görev yapan sevag kechichian, çalışmalarını suudi arabistan, yemen, katar ve umman üzerine yoğunlaştırıyor.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Sevag Kechichian

uluslarası af örgütü'nde araştırmacı olarak görev yapan sevag kechichian, çalışmalarını suudi arabistan, yemen, katar ve umman üzerine yoğunlaştırıyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;