Görüş

Yemen'in kırılgan ateşkesi tehlikede

Sürekli protestolar ve kabine değişiklikleri yüzünden bir türlü düzene kavuşamayan Yemen'de, seçimler yapılmadan istikrar sağlamak zor. Diğer yandan kilit siyasi aktörlerin başbakanlık koltuğuna kimin oturacağı konusunda anlaşamadığı bir ortamda özgür ve adil bir seçim düzenlemek de güç görünüyor.

Yemen'de hükümet krizinin çözülememesi ve Husilerin eylem çağrıları, ülkede sükunetin sağlanmasının kolay olmayacağını gösteriyor. [Fotoğraf: AP]

yemen cumhurbaşkanı abdurabbu mansur hadi, şii husi isyancılar ile hükümet güçleri arasında yaşanan ve başkent sana'yı adeta savaş bölgesine çeviren çatışmalardan iki hafta sonra, 7 ekim 2014'te yakın müttefiki ahmed avad bin mübarek'i başbakanlık görevine getirdi. isyancıların bu atamaya anında itiraz etmesi, ülkede bir an önce düzen ortamına geri dönme umutlarını da suya düşürdü.

8 ekim'de bir açıklama yapan husi isyancılarının lideri abdulmelik el husi, bin mübarek'e hükümeti kurma görevi verilmesinin, dış baskıların bir sonucu olduğunu (zira cumhurbaşkanı hadi'nin başbakanlık görevine getireceği kişiyi, amerika birleşik devletleri'nin sana büyükelçisi ile yaptığı görüşmenin ardından seçtiğini) söyledi. ve bu kararı protesto etmek üzere kitlesel eylem çağrısı yaptı. bin mübarek, itirazlara cevaben, kendisine teklif edilen yeni hükümeti kurma görevini özer dileyerek reddetti.

yemen'in en uzun süre görevde kalan cumhurbaşkanı ali abdullah salih döneminde, altı acımasız savaşın hedefi olan husilerin talihi, son zamanlarda önemli biçimde değişti. fakat sana'yı ele geçirmeleri her ne kadar şaşırtıcı olsa da, husi hareketi uzun yıllardır gelişmekteydi. iran'dan örtülü destek gördükleri ve başka dış aktörlerin de gizli tertipler düzenlediği yönündeki iddialara rağmen, husi hareketi'nin kökeni büyük ölçüde yerel sorunlara dayanıyor.

cumhurbaşkanı hadi'nin gösterdiği adaya husilerin itiraz etmesi, yemen'in arap baharı sonrası geçiş sürecini paramparça etme riski barındırıyor. oysa ki, bu siyasi süreç, bir zamanlar bölge için bir model olarak övgüler topluyordu.

by Adam Baron

husi savaşçıları, bir ay süren protesto ve sokak çatışmalarının ardından, 18 eylül'de sana'nın kontrolünü ele geçirdiler. bir haftalık çatışmanın ardından taraflar, hadi'nin cumhurbaşkanlığı makamında kalıp bir ay içinde isyancıların temsilcileri ile de müzakerelerde bulunarak yeni bir teknokrat kabine kurmasını, buna karşılık isyancıların da başkentten çekilmesini öngören bir ateşkes anlaşması yapılmasını kararlaştırdı. lakin bu plan, daha ilk engelde suya düştü.

birleşmiş milletler (bm) aracılığında 21 eylül'de yemen'in kilit siyasi kesimlerinin imzası ile kabul edilen ateşkes anlaşmasının en önemli ilk adımlarında biri, mübarek'in atanması idi. ancak cumhurbaşkanının gösterdiği adaya husilerin itiraz etmesi, yemen'in arap baharı sonrası geçiş sürecini paramparça etme riski barındırıyor. oysa ki, yemen'in yaşadığı bu siyasi süreç, bir zamanlar bölge için model olarak övgüler topluyordu.

değişen siyasi manzara

fakat ülkede yaşanan son krizin aslında bin mübarek ile ilgisi yok. akademisyenlikten siyasete geçmiş bir isim olan bin mübarek, 2011 yılında dönemin cumhurbaşkanı salih'in devrilmesine yol açan protestoları desteklemişti. yemen ulusal diyalog konferansı genel sekreteri olarak kısa sürede salih'in halefi hadi'nin gözüne giren bin mübarek, yeni anayasayı hazırlamak ve iki yıllık geçiş sürecine kılavuzluk etmekle görevli bu birliğe başkanlık etti. ayrıca ilerleyen dönemlerde, hadi'nin genelkurmay başkanı olarak da görev yaptı.

bin mübarek'in cumhurbaşkanı hadi ve diplomatik çevrelerle, bilhassa da bm yemen temsilcisi cemal bin ömer ile olan yakınlığı, aralık 2013'te görevdeki başbakan muhammed basendva'nın yerine geçeceği yönünde söylentilere yol açmıştı. ama kendisinin ekim 2014'te hükümeti kurmakla görevlendirilmesi, yemen siyasetinin içinden pek çok kimseyi şaşırttı. bu şaşkınlığın nedeni, bu kişilerin bin mübarek'i henüz bir yıl öncesine kadar başbakan olarak görememeleri değil, şartların değişmiş olması.

husi hareketi, (şii islam inancının hemen hemen yalnızca yemen'de rastlanan bir kolu olan ve) suudi arabistan'ın etkilediği ideolojilerin yayılmasıyla birlikte tehdit altına giren zeydilik geleneğini yeniden canlandırma amacıyla 1990'larda kurulan mümin gençlik (eş şebab-ul mümin) hareketinden doğmuş bir grup. fakat karizmatik bir imam olan grubun kurucusu hüseyin el husi, bir süre sonra husilerin ekonomik ve siyasi anlamda ötekileştirildiklerinden yakınmaya ve de yemen'in abd ile yakın işbirliğini eleştirmeye başladı.

husi hareketi takdir toplayınca, hükümet de misilleme yoluna gitti. grubun 2004 senesinde hükümet ile girdiği ilk çatışmada, yemen kuvvetleri husileri öldürdü. grup, hüseyin el husi'nin erkek kardeşi ve halefi abdulmelik el husi'nin liderliği döneminde ise daha da yıkıcı savaşlar verdi.

2011 yılında salih'i deviren yetki devri anlaşması kapsamında, kabinedeki görevler, salih'in ülkede hakim konumdaki genel kongre partisi (gpc) temsilcileri ile meclisteki muhalefet gruplarının oluşturduğu ortak toplantı partileri (jmp) koalisyonu arasında bölüştürüldü. o dönemde husiler, jmp'den yana tavır alarak salih'in koltuğundan indirilmesi çağrısında bulunuyorlardı. ancak hareketin jmp – ve özellikle de koalisyonun en büyük bileşeni olan ve müslüman kardeşler'in yemen kolunun önemli bir bölümünü bünyesinde barındıran sünni islamcı islah partisi – ile ilişkileri, son iki yılda giderek daha gerginleşti.

husi hareketi, (şii islam inancının hemen hemen yalnızca yemen'de rastlanan bir kolu olan) zeydilik geleneğini yeniden canlandırmak için 1990'larda kurulan mümin gençlik (eş şebab-ul mümin) hareketinden doğdu.

by Adam Baron

islah partisi yetkililerini, iktidarı ele geçirmeye yönelik komplolar kurmak ve yolsuzluk yapmakla suçlayan husiler, sana'nın kuzeyindeki birçok cephede islah partisi bağlantılı aşiretlerle çarpıştılar. husiler, yolsuzluk karşıtı söylemleri sayesinde, istikrarsızlıktan, yozlaşmadan ve ekonomik durgunluktan usanan pek çok yemenlinin desteğini kazandılar. aşiret milisleri karşısında arka arkaya elde ettikleri zaferler, grubun artan gücünün bir göstergesiydi.

husiler, temmuz 2014'te hadi yönetiminin, akaryakıt ödeneklerini kaldırma yönündeki infial yaratan kararını fırsat bilerek, önce sana'da halkı sivil itaatsizliğe davet ettiler. güvenlik güçleri, husi protestocuları öldürerek yanıt verince, bunu bir savaş nedeni sayan isyancılar, halk gözünde giderek popülaritesini kaybetmekte olan basendva liderliğindeki hükümetin görevden alınarak sana'nın ele geçirilmesi çağrısında bulundular.

kırılgan ateşkes

barış anlaşması, hadi'yi iktidarda tutuyor. ama husiler de amir konumda adeta sana sokaklarında hüküm sürüyor, kontrol noktalarına adamlarını yerleştiriyor, hükümet binalarına muhafızlık ediyordu. hadi'nin yeni bir hükümet kurma girişimlerine rağmen, yemen'in siyasi geleceği her zamanki gibi belirsiz görünüyor.

bununla birlikte, husilerin, hadi'nin sağ kolunu iktidarda görmek istemedikleri de açık. yetkililer, bin mübarek'in son çare olduğunu söylüyor; zira daha büyük çaplı destek gören diğer adaylar, şimdilerde adeta "ateşten bir gömlek" olarak gördükleri bu görevi kabul etmeye yanaşmıyorlar. mevcut gerilimler, yemen'i yeniden kaosa sürükleyerek, zaten kırılgan olan siyasal geçiş sürecini tepe taklak etme riski doğuruyor.

bin mübarek'in 7 ekim'de hükümeti kurmakla görevlendirilmesinin ardından husiler başkenti ele geçirmeleri ile sonuçlanan devrimci eylemlere geri dönme çağrısında bulundular. daha kötüsü, gpc bile bin mübarek'in atanmasına razı olmadıklarını ima ediyor.

devam eden protestolar ve kabine değişikliklerinin ülkeyi istikrarsızlaştırdığı aşikar. seçimler olmadan ülkede bir nebze bile istikrar sağlamak ne kadar zorsa, kilit siyasi aktörlerin, başbakanlık koltuğuna oturacak yeni isim üzerinde uzlaşamadığı bir ortamda özgür ve adil bir seçim düzenlemek de o denli güç. durum böyle olunca, 2014 yılı içinde yapılması planlanan seçimler, anayasa yazılıp referanduma sunuluncaya kadar ertelendi. eski ve yeni siyasetçiler, nüfuzlarını arttırmak için yarışırlarken, yemen'in bir zamanlar övgü toplayan demokrasiye geçiş süreci de askıya alınmış görünüyor.

adam baron, londra'da yerleşik yazar ve siyasi analist.

twitter'dan takip edin: @adammbaron

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Adam Baron

Adam Baron

londra'da yerleşik yazar ve siyasi analist. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;