türkiye’deki son yolsuzluk operasyonu arap basınında geniş yer buldu.  çıkan yorum ve makalelerde operasyonlar gülen-erdoğan çekişmesi üzerinden değerlendirilirken operasyonu gülen’in erdoğan’a darbesi olarak gören yorumlar dikkat çekti. türkiye’deki gelişmeleri erdoğan’ın son mısır politikası üzerinden okuyan analizlerin yanı sıra gülen hareketinin yeni muhafazakarla bağlantısına işaret eden yazılara da rastlamak mümkün.

katar şark gazetesi: gezi'den sonra ikinci operasyon

türkiye’yi yakından takip eden lübnanlı yazar muhammed nureddin, katar şark gazetesinde kaleme aldığı ‘erdoğan’sız türkiye’ başlıklı makalesinde, operasyonu gezi’den sonra erdoğan’ın karşılaştığı ikinci operasyon olarak gördü. gülen-erdoğan çekişmesini türkiye’deki islamcılığın bütünlüğü içindeki büyük çatlak olarak gören nureddin, yeni dünya düzenindeki rol çekişmesi bağlamında nihai hedefin erdoğan’ı denklemin dışına atmak olduğunu belirtiyor: ‘ nihai hedef erdoğan’ın başbakan ve cumhuriyetin muhtemel devlet başkanı olarak türk iç denkleminden çıkarılması ve dolayısıyla hiç kimsenin taşıyamayacağı maceraların dışındaki doğal yerine iade edilmesidir.’

ürdün düstur gazetesi: gülen'den erdoğan'a darbe

ürdün düstur gazetesinden yaser zeatire de ‘türkiye’de neler oluyor’ başlıklı yazısında erdoğan’ın suriye’deki tutumunun bedelini ödediğini belirterek gülen’in abd’deki yeni muhafazakarlarla bağlantısına dikkat çekiyor, yaşananlardan erdoğan ve partisinin pek etkilenmeyeceğini kaydediyor: ‘erdoğan’a savaş açan fethullah gülen’in herkesin siyonizm’e bağlılıklarını bildiği yeni muhafazakarlarla malum bağlantıları var. gülen’le husumet sürecinin, erdoğan’ın, siyonist oluşumun mavi marmara gemisi saldırısı sebebiyle aldığı güçlü tutumunu sert biçimde eleştirmesiyle başladığı unutuluyor. yaşananlar erdoğan’ı pek etkilemeyecek. özellikle de soruşturmalar kayda değer bir sonuç vermezse ve zararın boyutları netleşirse.'

aynı gazetenin bir başka yazarı hüseyin revaşa da, türkiye’de yaşanan son yolsuzluk operasyonunu gülen cemaatinin erdoğan’a darbesi olarak değerlendiriyor. son dershane tartışması akabinde gülen cemaatinin hükümete yönelik rahatsızlıklarının arttığını belirten yazar, yolsuzluk operasyonu sonrası cemaat ile parti arasındaki çatışmanın türkiye’nin dışına taşınabileceğine işaret ediyor: ‘temel mesele cemaat ile parti arasındaki çatışmanın dışarıya taşınması. bu çekişme şu an farklı bir şekilde mısır’da yaşanıyor. özellikle de islam’ın sosyal düşüncesini benimseyen cemaat, rejimler ve hükümetler açısından bir tehlike haline geldi. dolayısıyla gülen ile erdoğan arasındaki boşanma provası birçok arap ülkemize ulaşabilir.'

lübnan el hayat gazetesi: iki islamcı grubun çekişmesi

el hayat gazetesinin düşünce ekinde yazan bekir sıdki de makalesinde askeri vesayetin sona ermesi sonrası türkiye’de tek başına iktidarda bulunan islamcılık içindeki iki grubun çekişmesinin su yüzüne çıktığını belirtiyor. mısır’da 3 temmuzda yaşananların erdoğan için büyük şok etkisi yarattığına dikkat çeken yazar ankara’daki siyasi kulislerde kabine değişikliğinin dışişleri bakanı davutoğlu’nu da kapsayacağının konuşulduğunu iddia ederek akp içindeki ‘uyuyan gülen hücrelerinin harekete geçtiğine sözü getiriyor: ‘ parlamentoda ilk akp milletvekilinin istifasıyla birlikte gülen’in parti içindeki uyuyan hücreleri harekete geçti. bunu başka istifalar da izleyebilir. bu da parlamento ve ordu içindeki güç dağılımı haritasını tümden değiştirebilir. önümüzdeki seçimler erdoğan’ın mı yoksa gülen’in mi daha güçlü olduğunu gösterecek.’

mısır ehram gazetesi: gülen bile erdoğan'a güvenmiyor

ehram gazetesinde ‘erdoğan’ın batışı’ başlığıyla yer alan başyazıda bu batışın en önemli sebebinin dış politikasının erdoğan’ın maceraları yüzünden çıkmaz yolun sonuna gelmesi olduğu belirtiliyor. türkiye’nin kendi bölgesinde yabancılaşma sürecinden ancak başbakanın sahneden tamamen çıkmasıyla kurtulabileceğine dikkat çeken gazete din adamı gülen’in bile erdoğan’a güvenmediğini dile getiriyor: ‘görünen o ki türk modelinin çekiciliği erdoğan’ın davranışları sebebiyle derin şüphe konusu. hatta din adamı fethullah gülen’in yandaşları bile erdoğan’a güvenmiyor artık.’

gazetenin yazarlarından dr. hasan ebu talib de ‘gülen ve yolsuzluk erdoğan’ı kahrediyor’ başlıklı makalesinde erdoğanizm adını verdiği olgunun gerçeklerinin, siyaset, ekonomi ve derin devlet inşasında gözler önüne serildiğini belirterek yolsuzluk operasyonu sonrası kızışan gülen hareketi-erdoğan anlaşmazlığına bir anlam veremediğini belirtiyor: ‘gülen hareketi ile erdoğan arasındaki bu anlaşmazlığa anlam vermek zor. zira erdoğan’ın geçen on yıl boyunca elde ettiği başarıları bu ana sosyal akım sayesinde gerçekleşti. cemaat kelimenin tam anlamıyla muhafazakar eğitim, sağlık, medya, basın, kültür ve sanata uzanan derin bir devleti oluşturuyor. türkiye’nin içerideki kalkınmasına ve dışarıya yönelik ithalatının artmasına katkıda bulunan küçük ve orta ölçekli birçok iş adamının desteklenmesinde büyük rolü oldu. hareket türkiye’nin laik düşüncelerle ve batıyla çatışmayan ötekine açılımcı ılımlı islam modelinin gündem oluşturulmasına destek oldu. hatta ötekini bilmenin ve birlikte yaşamanın en uygun girişi olarak diyalogu önerdi. tüm bunlar hareketin batı ve abd nezdinde büyük kabul görmesini sağladı.’