Haber analiz
Dünya Suriye'de neyi gözden kaçırdı?
Her ne kadar dünya kamuoyu Suriye'de 21 Ağustos 2013'te sarin gazıyla gerçekleştirilen katliama odaklanmış olsa da yalnızca bu olayı izleyen üç hafta içerisinde ülkede 1500'den fazla insan yaşamını yitirdi.

abd, suriye’de 21 ağustos 2013 günü gerçekleşen kimyasal saldırıya cevap vereceğini duyurduğundan itibaren, dünya washington ve müttefiklerinin ne zaman ve ne şekilde hareket edeceğine kilitlendi.
suriye yönetiminin, başkent şam’ın kenar mahallelerinde yaşayan muhaliflere karşı kimyasal silah kullanıp kullanmadığıyla ilgili tartışmalar devam ediyor. neredeyse her gün, üst düzey batılı liderlerden suriye hakkında açıklamalar geliyor.
amerikalı politikacılar, suriye devlet başkanı beşar esad’ın askeri tesislerine saldırma fikri üzerindeki münakaşalarını sürdürüyorlar. müdahale yanlısı suriyeli eylemciler de kendi ülkelerine askeri müdahale düzenlenmesini desteklemeleri için abd kongre üyelerine yönelik propagandalarını yoğunlaştırıyorlar.
lakin binlerce kişinin öldüğünün bildirildiği 21 ağustos’ta şam'ın guta semtine düzenlenen saldırıdan itibaren, suriye’de istikrarlı bir şekilde kan dökülmeye devam ediyor.
sivil muhalefetin önemli unsurlarından biri olan ve ülke çapında örgütlenen yerel koordinasyon komiteleri (ykk) eylemci ağına göre, 22 ağustos ile 9 eylül 2013 tarihleri arasında en az 1529 kişi öldürüldü. bir yanda yeni ‘katliamlar’ yapıldığı bildiriliyor, diğer yanda esad kuvvetlerinin ilerleme kaydettiğinden bahsediliyor ve bazı köylerin isyancı kuvvetlerin elin geçtiği öne sürülüyor.
burada suriye’de 21 ağustos sonrasındaki üç hafta içerisinde gerçekleşen, fakat kimyasal saldırı anlatısının gölgesinde kalan büyük hikayelerden bazılarını bulabilirsiniz:
24 ağustos 2013 – halep’teki kuyularda cesetler bulundu
halep civarındaki cünayid kasabası'ndaki bir kuyuda çürümekte olan yedi ceset bulundu. bu olayın birkaç hafta öncesinde, cünayid yakınlarındaki um amud köyü'ndeki altı kuyudan cesetler çıkartılmıştı.
bölgede yaşayanlar, esad’a bağlı güçler ile muhalifler arasında on gün süren şiddetli çatışmalar sırasında, esadçı birliklerin, her iki yerleşim bölgesinin halkını ve oradan geçenleri öldürdüğünü, ardından da cesetlerini kuyuya attığını iddia ettiler.
gönüllüler cesetleri çıkartırken um amud’da bulunan al jazeera’dan naser shadid, ağır koku ve donanım yoksunluğu yüzünden ceset çıkarma işinin yavaş ilerlediği haberini geçti.
3 eylül 2013 – suriye ordusu, stratejik ariha kasabası’nı kontrol altına aldı
esad kuvvetleri, ülkenin kuzeyinde yer alan ve stratejik önem taşıyan ariha kasabası'nı ele geçirdi. bu hamleyle beraber suriye yönetimi açısından çok önemli bir müstahkem mevki olan deniz kenarındaki lazkiye ile ordunun, çoğu kısmı muhaliflerin kontrolündeki, idlib vilayeti içerisinde elinde tuttuğu (az sayıda) alanlar arasındaki ikmal hattı açıldı.
esad’ın askeri kazanımlar elde ettiğini bildiren (britanya merkezli ve muhalefet yanlısı bir kuruluş olan) suriye insan hakları gözlemevi (syrian observatory for human rights), rejim güçlerinin yoğun top ateşi altında ariha’yı ele geçirdiğini kaydetti.
gözlemevi, bu operasyon esnasında onlarca insanın hayatını kaybettiğini belirtiyor. eylemciler, ariha’daki sivillerin çoğunun, ağır topçu ve hava saldırıları sebebiyle önceki haftalarda bölgeden kaçtığını söylüyorlar. buna ek olarak gözlemevi de, esad yanlısı güçlerin, kasabaya girdikten sonra saldırı ve yağmaya başladıklarını gündeme getiriyor. tüm bu bilgiler ışığında, olayları şöyle özetlemek mümkün:
24 ağustos 2013 günü, aralarında ahrar şam tugayları ve el kaide bağlantılı diğer grupların da bulunduğu muhalif birliklerce ele geçirilen ariha’nın, isyancıların kontrolüne girmesiyle çıkması adeta bir oldu.
suriye rejimi, 2012 yılında geniş çapta misket bombaları kullanmaya
başladı. [reuters]
4 eylül 2013 – insan hakları izleme örgütü raporu, misket bombalarının ‘geniş çapta’ kullanıldığını ortaya koydu
insan hakları izleme örgütü (human rights watch - hrw) verilerine göre, suriye yönetimine bağlı birlikler, 2012’nin ortalarında 'geniş çapta' misket bombası kullanmaya başlayarak pek çok sivilin ölümüne yol açtı.
kara mayını ve misket bombası izleme örgütü’nün (landmine and cluster munition monitor), 4 eylül’de yayımladığı misket bombası izleme raporu 2013 (the cluster munition monitor report 2013), geçtiğimiz yıl misket bombası yüzünden yaralanan ya da hayatını kaybeden 190 kişiden 165’inin suriye’de bulunduğunu ortaya koydu.
örgüt tarafından 2010’dan itibaren hazırlanan yıllık rapor, misket bombalarının her türlü üretim, kullanım, dağıtım ve stoklanmasını yasaklayan 2008’de imzaya açılan uluslararası misket bombalarının yasaklanması sözleşmesi’nin (the convention on cluster munitions - ccm) nasıl uygulandığını gösteriyor.
insan hakları izleme örgütü rapor editörü mary warenham, “suriye’nin geniş çapta misket bombası kullanımı, gereksiz yere sivil ölümlerine yol açtı.” şeklinde konuştu.
4 eylül 2013 – isyancılar, stratejik bir askeri üssü ele geçirdiler
suriye’nin en önemli askeri üslerinden biri olan 81. zırhlı tugayı’nın büyük bir kısmı, isyancılar tarafından ele geçirildi. isyancılar, zırhlı araçların yanı sıra lübnan sınırı yakınlarında, şam’ın kuzeydoğusuna düşen dağlık kalamun bölgesindeki iki yerleşkeye de el koyduklarını öne sürdüler. şam-halep ana yolu üzerinde yer alan ve batı istikametinde lübnan’a uzanan yolun ele geçirilişi, muhalifler için büyük bir zafer kabul ediliyor.
7 eylül 2013 – tarihi hristiyan köyü malula'yı ele geçiren isyancılar, daha sonra geri çekildiler
el kaide bağlantılı savaşçıların öncülüğündeki suriyeli isyancı bir grup, şam’ın kuzeydoğusundaki malula isimli, çoğunluğu hristiyanlardan oluşan köyü kontrol altına aldı. savaşçılar, yüzlerce köylüyü kaçmak zorunda bırakan ağır çatışma eşliğinde dağ eteğindeki bir sığınağa girdiler. devlet medyası ise -rejim güçlerinin kazandığını öne sürmek suretiyle- bölgedeki mücadeleye dair oldukça farklı bir resim çizdi. (nitekim daha sonra yapılan açıklamalar ve geçilen görüntülerden, esad'a bağlı birliklerin köye takviye göndermesi üzerine isyancı grupların malula'dan çekildikleri anlaşıldı.)
suriye’de ayakta kalabilen en eski manastırlardan ikisine ev sahipliği yapan tarihi malula köyü, iç savaş öncesi önemli bir turizm alanıydı. hazreti isa’nın konuştuğuna inanılan aramicenin bir türü, malulalı bazı köylüler tarafından hâlâ konuşuluyor.
8 eylül 2013 – rejime bağlı birlikler, suriye’nin en büyük barajının yakınlarını bombaladı
suriye yönetimine ait savaş uçakları, isyancıların kontrolündeki rakka vilayeti’ndeki tabka barajı civarındaki bölgeyi bombaladı. asi nehri üzerine kurulmuş olan suriye’nin en büyük barajı, ülkenin en önemli elektrik kaynaklarından biri konumunda.
suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan rakka’dan gelen bir eylemci, bölgeyi dolaşırken çektiği bir videoda, “bombalardan biri, baraj kapağına sadece 15 metre uzaklıkta olan barajın çitine çarptı. eğer kapaklar vurulsaydı, çevredeki bütün köylere sel basardı.” ifadelerini kullandı.
suriye muhalif ve devrimci güçler ulusal koalisyonu (smdk), baraja yapılan saldırının tehlikeli bir emsal oluşturduğunu kaydetti. rejimin bu saldırısının, 'başta ülkenin doğusundaki bölgelerde yaşayanlar olmak üzere, ülkedeki milyonlarca suriyeli için önemli bir tehdit yarattığı' vurgulandı.
şubat 2013'te isyancı gruplar tarafından ele geçirilen tabka barajı, hem muhalif hem de rejim yanlısı bölgelere elektrik sağlıyor.
rakkalı eylemci, barajın 40 yıl önce, o dönemde sovyetler birliği olan rusya'nın yardımıyla yapıldığına işaret ederek, durumun dramatikliğini şu cümleyle ifade etti: “işin ironik tarafı, rus yapımı barajı yine rus yapımı bombaların vurmasıdır."
kaynak: al jazeera
Yorumlar