Haber analiz
Portre: Handan İpekçi
Emniyet Müdürlüğü'nün uyarısı üzerine filmi yasaklansa da siyasi meselelere değinmekten çekinmeyen yönetmen, Türkiye'de bağımsız sinemanın önemli temsilcilerinden biri.

handan ipekçi 1956 yılında ankara'da dünyaya geldi. gazi üniversitesi basın yayın yüksek okulu radyo televizyon bölümü’nden mezun oldu.
trt'de program asistanı olarak profesyonel hayata adım atan ipekçi, bir süre dizilerde çalıştıktan sonra sinemada asistanlık yaptı.
yönetmen koltuğuna ilk olarak senaryosunu şair yaşar miraç'ın yazdığı ‘kemençenin türküsü’ adlı belgesel için oturdu.
1994 yılında, 12 eylül askeri darbesini çocukların dünyasından anlatan ilk uzun metrajlı filmi ‘babam askerde'yi çekti. bir işadamının maddi yardımları ile çekilen film vizyona giremeyince, ipekçi kendi imkanları ile gösterimler düzenledi ve bu şekilde yaklaşık 10 bin izleyiciye ulaştı.
film arası dergisine verdiği bir röportajında kendisinin de 12 eylül askeri darbesi’nin mağdurlarından olduğunu söyleyen ipekçi, “askerle hesaplaşacaksak bunun 12 eylül’e doğru gitmesi lazım” demişti.
türkiye'de çeşitli ödüller alan ‘babam askerde', yine yönetmenin kendi çabaları sayesinde 1995 yılında berlin film festivali'nin panaroma bölümünde gösterildi.
filmi yasaklandı
ipekçi en büyük çıkışını birçok ödül aldığı ‘büyük adam küçük aşk’ filmiyle ile yaptı.
küçük bir kürt kızını evlatlık edinen ve inandığı önyargılardan küçük kızla psikolojik mücadelesi sonucunda kürtçe öğrenecek kadar vazgeçen emekli bir hakimin öyküsü anlatan film, antalya film festivali'nden 'altın portakal' dahil beş ödülle döndü.
ancak emniyet genel müdürlüğü’nün filmin gösterilmesi ile ilgili bazı sakıncalar olduğunu öne sürmesinin ardından , kültür bakanlığı’nın oluşturduğu kurul filmi yasakladı.
yasak gerekçe olarak ‘devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne, milli egemenliğe, cumhuriyet, milli güvenlik, genel asayiş, kamu yararı, genel asayiş ve genel ahlak gibi konulara aykırılıklar olması şeklinde filmlerin yasaklanacağına’ ilişkin kanun maddesi sunuldu.
bağımsız sinemanın temsilcisi
bağımsız sinemanın türkiye’deki önemli kadın yönetmenlerinden biri olan ipekçi, 2006 yılında çektiği ‘saklı yüzler’de bu kez namus cinayetlerini işledi.
dört yıl aranın ardından 2010 yapımı ‘çınar ağacı’nda ise siyasi meselelere çok da değinmeden, yaşlı bir kadının kızı ile torunu arasındaki ilişkiyi konu aldı.
“sıcak, samimi, insana ulaşan bir film yapmaktı amacım” diyen ipekçi, bu filmde ilk kez nurgül yeşilçay, nejat işler gibi sinemanın yeni dönem popüler oyuncuları ile çalıştı.
başlıca ödülleri
babam askerde
ankara film festivali, umut veren yeni senaryo yazarı, umut veren yeni yönetmen
büyük adam küçük aşk
antalya altın portakal film festivali, en iyi film, en iyi senaryo, jüri özel ödülü
kahire uluslararası film festivali, en iyi senaryo gümüş piramit
köln akdeniz film festivali, en iyi senaryo
uluslararası istanbul film festivali, halk ödülü
kaynak: al jazeera
Yorumlar