Haber analiz

Soru-Cevap: Mesut Barzani

Iraklı Kürt lider, merkezi hükümetle yaşanan petrol krizi, Suriye’deki durum ve bağımsızlık gibi konulara ilişkin olarak Al Jazeera’ye konuştu.

Konular: Ortadoğu, Irak, Suriye

Haberin Öne Çıkanları

'Savaş ilanı kabul ederiz'

'Irak'ta gönüllü birlik yaptık'

'Suriyeli Kürtler kardeşlerimiz'

Barzani, Erbil'de gerçekleştirilen söyleşide önemli açıklamalarda bulundu.
Barzani, Erbil'de gerçekleştirilen söyleşide önemli açıklamalarda bulundu. [Reuters]

kuzey irak bölgesel kürt yönetimi başkanı mesut barzani’nin, suriye, türkiye, irak ve iran’da yaşayan yaklaşık 30 milyon etnik kürt üzerinde önemli etkisi bulunuyor.

barzani, daha önce, bağdat’taki merkezi yönetimin taleplerini karşılamaması durumunda, iraklı kürtlerin bağımsızlık arayışına girebileceğini ve bölgenin, irak’ın kalanı ile birlikte, çukura çekilemeyeceği yönünde uyarılarda bulunmuştu.

al jazeera’den jane arraf imzalı geniş kapsamlı röportajda barzani; bölgedeki durum, merkezi yönetim ile kuzey irak bölgesel kürt yönetimi arasında petrol gelirlerinin kontrolüne dair süregelen uyuşmazlık ve kürt halkının istekleri hakkında konuştu.

jane arraf: bölge, iki savaşa, uluslararası yaptırımlara, iç çatışmalara ve dış saldırılara maruz kaldı. şimdiyse, daha önce olmadığı kadar güçlü ve özerk bir görüntü çiziyor. hala varlığınızı sürdürmek için mücadele içinde olduğunuzu düşünüyor musunuz?

mesut barzani: kürt sorununun büyük ilerleme kaydettiği hakkında şüphe yok. hala önümüzde birçok zorluk olduğunu inkar edemem, ancak kürtlerin varlığının tehdit altında olduğu aşamayı geçtiğimizi kendimden emin bir biçimde söyleyebilirim. kaydettiğimiz ilerlemeden bir geriye dönüşün imkansız olduğunu düşünüyorum.

ja: irak’ta gerçek bir kriz var ve bu çerçevede siz, sadece birkaç ay önce, bunun devam etmesi durumunda kürt bölgesinin bağımsızlık arayışına girebileceği uyarısını yaptınız. bu yoldan gitmek konusunda hala hazırlıklı mısınız?

mb: sözlerimi tam olarak açıklamama izin verin: irak gerçek ve ciddi bir krizle yüz yüze. iki tür sorunumuz var. biri irak’ın bir bütün olarak genel sorunu, diğeri ise bağdat ve bölgeden kaynaklanan sorunlar. biz hem irak çapındaki hem de bağdat ile [kürtlerin yaşadığı] bölge arasındaki bu sorunlara yönelik olarak hakiki reformlar yapılması çağrısı yaptık. eğer bizimle temas kurmaya hazır hale gelmişlerse, iraklı güçlere sesleniyorum. biz, bu sorunların çözülmesine katkı sağlamak için ne yapılması gerekiyorsa buna hazırız. ama irak’taki diğer güçler bizi takip etmeye hazır değillerse, o zaman kürt halkına döneceğim ve bu noktada ne yapılması gerektiğini onlara soracağım. bunu halen söylüyorum.

ja: bağdat ile (kuzey irak bölgesel kürt yönetimi başkenti) erbil arasındaki ilişkilerde pek ilerleme olmadığından hareketle, eylül 2012'de kürtlere referandum yoluyla bağımsızlık isteyip istemediklerini sormayı düşünüyor musunuz?

mb: dürüst olmak gerekirse şu anki durum kabul edilemez. halkımız buna müsamaha göstermez ve iraklıların da bunu kabul edeceğini düşünmüyorum. ama durum o aşamaya geldiğinde, kesinlikle halka soracağım.

böyle bir noktada, bölgedeki siyasi partiler ve parlamentoya danışmalıyım; zira bu benim tek başıma alabileceğim bir karar değil. fakat hayal kırıklığına uğradığımız ve sorunları çözerek krizden çıkma umudumuzu kaybettiğimiz an, kesinlikle halka danışacağım.

ja: son birkaç ayda başbakan nuri el maliki’nin güvenoyu alamamasını sağlamaya yönelik bazı girişimler oldu. görünüşe göre bunlar başarıya ulaşamadı. sizin, iki yıl sonraki seçimler öncesinde maliki'nin yerine başka birinin geçebileceğine ilişkin umudunuz var mı?

mb: süreç durmadı. başbakan’ın (durumunun parlamentoda) sorgulanması süreci sürüyor.

ja: durum kişisel bir hal almış gibi duruyor. siz başbakan maliki’ye birlik hükümetini kurması için yardım ettiniz. aslına bakarsanız başbakan olması için de yardım ettiniz ve sanki o, sizin güveninize ihanet etmiş gibi bir algı söz konusu. maliki ile aranızdaki meselenin ne kadarı kişisel?

mb: sorunun hiçbir koşulda kişisel hale gelmesine izin vermeyeceğim. şüphe yok ki başbakan maliki’ye, eski ilişkimizden dolayı büyük güvenim vardı. elbette olanlardan dolayı ona olan umudumu yitirdim. her zaman, bir kez olsun kürtleri herhangi bir platformda benim savunduğum gibi savunmasını bekledim. o ise maalesef, 2008 yılında hanigin’de kürtlerin üzerine tankları sürdü. o olaydan sonra kendisine duyduğum güveni kaybetmeye başladım.

ja: bir silahlanma hareketi görülüyor. kürt bölgesi ile irak arasındaki ‘de facto’ sınırda yüksek tansiyon var; siz de irak’ın f-16 savaş uçakları edinmesi noktasındaki endişelerinizi dile getirdiniz. kürt bölgesinin güvende olması için siz neler yapıyorsunuz?

mb: f-16’lar, aslında bizim açımızdan, mig-19’lar ve mig-21’lerden farksız. bunların daha önce bize karşı kullanıldığını gördük. halkımıza karşı askerler, tanklar, havan topları ve başka silahlar da kullanıldı. korkumuz bu değil, sorunların çözülmesi için hâlâ uçak, havan topu ve tank kullanılmasına inanan düşünce tarzı... bu yanlış bir yaklaşım… irak’ın bugün karşı karşıya olduğu acılar ve sorunlar, bu yaklaşımın ürünü. biz bunun tekrarlanmasını istemiyoruz. bağdat ya da federal hükümet eğer bu tip silahları kullanmayı düşünüyorsa, biz de f-16’ları hedef alarak bize ulaşamamalarını sağlamayı düşündüğümüz günlere geri döneriz.

ja: (bağdat'ın) f-16’larının sizi hedef almasına izin vermemek için aldığınız tedbirleri biraz açabilir misiniz? hava savunmanızı güçlendirmek amaçlı önlemler mi alıyorsunuz?

mb: bizim bütün çabamız, durumun o noktaya gelmesine izin vermemeyi amaçlıyor. irak ordusundaki dengenin yeniden kurulmasını istiyoruz. iraklılların tamamı için, irak’ın ve irak'taki halkların tümünü savunan bir irak ordusu istiyoruz; irak halkını veya irak'taki bir bölgeyi hedef alan bir ordu değil. stratejimiz ve politikamız bu olacak. başarıya ulaşmayı umuyoruz.


türkiye başbakanı erdoğan (sağda), ülkesindeki bazı çevrelerin tepkisine rağmen, kürt lider ile sık sık biraraya geldi. [aa]

ja: türkiye ile ilişkilerde müthiş ilerlemeler sağladınız. türkiye, kürt bölgesinin ekonomik yaşam kaynağı olsa da, büyüyen kürt gücünden dolayı bu ülkede bazı endişeler de bulunuyor. sizce türkiye, ekonomik olduğu kadar askeri açıdan da daha güçlü bir kürt bölgesine izin verir mi?

mb: inanıyorum ki bölge, tüm komşularla iyi ekonomik ilişkiler kurulmasına hazır ve istekliydi ve türkiye ile ilişkilerimizde de büyük ilerlemeler yaşandı. bu tip ekonomik ilişkilerin gelişmesi, onlar açısından başka endişelerin bertaraf edilmesine de daha fazla yardımcı oluyor. kürdistan bölgesinin askeri açıdan güçlenmesi, kürt halkı ve kürt bölgesi ile ilgilidir. buna (kim olursa olsun) başka birinin karışmasına izin vermeyiz.

ja: petrol konusu çok tartışılıyor. bağdat, kürt bölgesine tedarik ettiği gelirleri kesmek tehdidini dile getirdi. kürt bölgesi, türkiye’ye petrol ihraç ettiğini belirtiyor. başbakan maliki’nin danışmanlarından biri, bunun silahlı çatışmaya yol açabileceğini söyledi. bu nereye kadar sürecek?

mb: bu konu maalesef, bağdat’taki bazı kişilerin kürdistan halkının iyiliğini istemediğini ve kürdistan bölgesine açıkça düşman olduklarını kanıtladı. mesele, yasalara veya anayasaya uygunluk değil. onlar sadece kürt bölgesinin ilerlemesini durdurmak istiyorlar; bizim inancımız bu yönde. aslında, imzaladığımız hiçbir kontrat anayasayı ihlal etmedi. 2007 yılında kabul edilen petrol ve doğalgaz yasasının parlamentoya götürülmesine ilişkin bir öneri vardı. ekte, yasanın mayıs ayında kabul edilmemesi durumunda, iki tarafın da kontrat imzalamaya devam etmesi öngörülüyordu.

bahsi geçen yasanın parlamentoda kabul edilmesine neden izin vermediler? her konuda haklı olduğumuzu söylemiyorum, bizimle ilgili bazı sorunlar da olabilir. fakat oturup konuşalım ve duruma bakalım. anayasaya aykırı hiçbir şey yapmadık. eğer yaptıysak, itiraf etmeye ve bunu düzeltmeye hazırız. kürt halkına karşı düşmanlık beslemek yerine iraklılara cevap vermeliler. elektrik üretim sektörüne 27 milyar dolar harcadıktan sonra, iraklılara paraya ne olduğunu ve bu sektörün ülkedeki durumunu açıklayabilirler mi? kürt halkına karşı çalışmak yerine bu soruları yanıtlasınlar. zamanlarını irak halkına hizmet üretmek için harcasınlar. en iyi ilerleme yolunun, parlamentodan bir petrol ve doğalgaz yasası geçirmek için görüşmelere devam etmekten geçtiğine inanıyorum. bu yasa geçtiği an, sorunları çözmek için bir fırsat ortaya çıkacaktır. bunun tersine, eğer bağdat’taki bir kişinin kişisel karar almasını beklersek, bu, mevcut sorunun çözümüne yardımcı olmaz. ve tabii ki, bölgenin bütçesinin bağdat’tan kesilmesini savaş ilanı olarak algılarız. bunun sonuçlarından da bağdat sorumlu olur.

ja: tam olarak neyi kastediyorsunuz? bölgenin bütçesinin bağdat’tan kesilmesi durumunda, bunu savaş ilanı olarak algılayacağınızı söylediniz, bu ne anlama geliyor? bir sonraki adım nedir?

mb: bütçe kesintisinin yapıldığı an, bu, savaş ilanı olarak algılanacak ve savaş ilanının neyi gerektirdiği açık. henüz (bu konuları konuşmak için) erken, ama bunu yaptıkları an, durumu savaş ilanı olarak algılayacağız. bu safhada detaya girmeye gerek yok bence.

ja: savaş ilanı, çoğu kişiye göre, savaşçılarınızı alıp ve silahlarınızı kuşanıp çatışmaya girmektir. bundan mı bahsediyoruz?

mb: başka seçenekler de var. bunun tek seçenek olduğu söylenemez.

ja: kürt bölgesi, irak’ın bütçesini kesmesi halinde, türkiye ve diğer bölgelere petrol ihracatını sürdürmek suretiyle, var olmaya devam edebilir mi?

mb: durum böyle kalmayacak, bu şekilde devam etmeyecek.

ja: bu şu anlama mı geli…

mb: soru sadece (kürtlerin yaşadığı) bölge ile ilgili değil. bütün irak böyle kalacak mı yoksa kalmayacak mı? soru budur.

ja: bu iyi bir soru; çünkü hem sünni bölgelerde hem de ülkenin güneyinde, özerklik yönünde sayıları giderek artan çeşitli girişimlerde bulunulduğunu görüyoruz. irak bir arada kalabilecek mi? 

mb: eski irak’tan bahsetmiyoruz. biz yeni irak’ın kurulmasına katkıda bulunduk ve onun ortaklarından biriyiz. yeni irak, ortak olarak yönetilmeli ve bu ülkede ortaklık, gerçek ortaklık olmalı. bu ülkeyi yönetmek, bir kişi ya da bir grupla ilgili olmanın ötesinde bir durumdur. irak’ta bugün yaşadığımız sorun tam da budur. bir kişi tarafından yönetilmek ve merkezi şeylerin dayatılması. iraklıların bunu kabul edeceğine inanmıyorum; ne şiiler ne de sünniler bugünkü durumu kabul eder. ayrıca iraklılar, bu kriz sonucu bir grubun, irak’ı bilinmez bir geleceğe taşımasına izin vermeyecektir.

ja: bugün kürt bölgesinde gençler arapça konuşmuyorlar, bu dili okullarında öğrenmiyorlar. bölgenizin kendi ekonomisi, kendi kamu hizmetleri ve büyük ölçüde sınır kontrolleri mevcut. bugün kürt bölgesini irak’a bağlayan nedir?

mb: elbette arapça, ülkenin ve kürt bölgesinin resmi dilidir ve 30 yıllık politikaların devamı olarak bölgede de öğrenilmektedir. sorunun ikinci bölümüne gelince; bu gerçekten ve asıl olarak algılanmak istediğimiz konumdur, zira biz insanların şuna ikna olmalarını istiyoruz: irak, araplar ve kürtlerden oluşuyor ve biz bu birleşmeye gönüllü olarak karar verdik. tanındığımız ve kabul edildiğimiz zaman, hiçbir sorun olmayacak. ama eğer, bağdat’taki birilerinin bizim geleceğimizi belirleyebileceği düşünülüyorsa, bu yanlıştır. o dönem sona erdi. eğer bizim gönüllü olarak bir birlik oluşturduğumuz gerçeğini kabul ederek bir karar almaya hazırlarsa, bunda bir sorun yok. yok eğer kendi iradelerini bizim insanlarımıza zorla kabul ettirmek istiyorlarsa, bunu kabul etmeyeceğiz.

ja: birkaç hafta önce, saddam hüseyin’in (1988'de gerçekleştirdiği) enfal operasyonu'nun kurbanlarından birinin tabutunu toprağa verdiğinizi gördük. hâlâ toplu mezarlarda yatan on binlerden biriydi o kişi. enfal operasyonu, bu bölgenin tarihini nasıl etkiledi?

mb: bu derin bir yara şüphesiz. ve onu hiçbir zaman unutmayacağız. bir kürt bireyi olmakta gururluyum, çünkü bizim halkımız keder ve acılar yaşasa da, başına gelen trajedilere karşı misilleme yapmayı veya bunlardan dolayı intikam almayı düşünmediler. bana göre (toprağa verilen) o kişi bir şehitti. onun, erkek ya da kadın, kız ya da erkek çocuğu olduğunu bilmiyordum. o an çok tuhaf bir duyguya kapıldım ve muhtemelen hayatımda ilk kez böyle bir şey hissettim; o kişiyi o an benim kardeşim, oğlum, annem, kızım olarak düşündüm. bundan gerçekten etkilendim.

ja: suriye kürtlerini eğitmekten bahsettiniz; ülkelerine geri dönmelerine yönelik olarak eğitmekten. suriye’de kürtlerin yaşadığı bölgelerin bazılarının, muhalif savaşçıların kontrolüne geçmesinin ne gibi etkileri olabilir? ne görüyoruz burada? ülke bir arada kalabilecek mi? suriye’deki kürtlerin geleceği nasıl olacak ve bu, bölgedeki kürtleri nasıl etkileyecek?

mb: tabii ki onlar kardeşlerimiz… ancak suriyeli kürtlerin durumu, diğer bölgelerden farklı; en temel vatandaşlık haklarından bile yoksunlar ve devlet kimlikleri yok. mülteci veya casus olarak algılanıyorlardı. dolayısıyla, bahsedilen eğitim savaşmak için değil, mevcut yapının çökmesi ve bir vakum oluşması ihtimalinde suriye'de bir rol oynamak için önlem olarak veriliyor. biz şüphesiz ki suriye’deki kürtlerin durumunda iyileşme görmek istiyoruz. ama bu onların karar vermesi gereken bir şey. bu, onların rolü ve biz, demokratik ve çoğulcu yeni bir suriye’nin kurulmasında onların olumlu bir rol oynayabileceklerine inanıyoruz.

ja: bu yıl bölgesel bir kürt konferansına ev sahipliği yapmaktan bahsetmiştiniz. bu, kürtlerin bölgedeki belki de en büyük buluşması olarak olağanüstü bir adım olacaktır. bölgede bütün olan bitenler, arap baharı ve onun çerçevesindeki değişim göz önüne alındığında, sınırlar arasında daha güçlü bir kürt toplumu kurmanın eşiğinde olduğunuz duygusuna mı kapılıyorsunuz?

mb: konferansın amacı, kürtlerin, barış ve barışçıl bir ortak varoluşa dair ortak bir söylemi olmasıdır. konferans ayrıca, sorunları barışçıl ve demokratik yollarla çözmeyi hedefliyor.
 
 
ja: siz bir noktada, bütün bir kürt bölgesi olarak, herkes tarafından ihanete uğradınız. 1991 yılında amerikalılar hemen yardımınıza koşmadığında… türkiye ve diğer çevre ülkeler tarafından… kime güveniyorsunuz, müttefikleriniz kimler?
 
mb: tabii ki dünya değişti. fakat her şeyden önce tanrı'ya ve halkımıza güveniyoruz. 
 
ja: kürt bölgesinde, hedeflediğiniz demokrasinin henüz hayata geçmediğiyle ilgili endişeler var. burada düzenlenmesi gereken yerel seçimler ertelendi. bu ne zaman yapılacak ve bölgenin demokratik olmadığı eleştirilerine nasıl cevap verirsiniz?
 
mb: ben yerel seçimlerin ertelenmesine karşı çıktım. aslında, bağdat’taki parlamento, hükümet ve bağımsız komisyon, bize teknik nedenlerle seçimlerin yapılamayacağını belirtti ve ben bunu kabul ettim. yoksa ben bu karara karşı çıkıyorum ve yerel seçimlerin gerçekleştirilmesini destekliyorum.
 
ja: bölge, çeşitli seviyelerde trajik bir tarihe sahip ve bu trajedinin bir bölümünü, orada yaşayan kürtlerin kendi aralarındaki çatışmaları oluşturuyor. 1990’larda, diğer büyük kürt fraksiyonu yardım için iran’a yaklaşırken, siz karşı tarafı erbil’den atmak için irak hükümetine, saddam hüseyin’in güçlerine başvurudunuz. sizin geçmişin herhangi bir safhasına ilişkin herhangi bir pişmanlığınız var mı?
 
mb: öncelikle, bölgenin başkanı olarak, bu mevkide bulunmaktan gurur duyduğumu belirtmek istiyorum. kürtler arasındaki çatışmaların bir daha tekrarlanmadığından emin olmak, bu sorumluluğu kabul etmekteki ana amaçlarımdan biriydi. söz konusu aşama geçmişte kaldı; çok talihsiz ve üzücü bir dönemdi. bunu arkamızda bıraktığımızı umut ediyoruz. eğer kürt halkı, o çatışmaların nasıl cereyan ettiğini, neden ortaya çıktığını soruşturmak istiyorsa, buna bir itirazım da yok. 
 
ja: bütün bu trajedileri yaşamış olan daha yaşlı jenerasyonlar ile genç jenerasyonların istekleri ve gerçek hayatta talep ettikleri arasında bir mesafe görüyor musunuz? bazı gençler, aile büyüklerinin ulusal güvenlik konseylerinin başında bulunduğu zamanların sona erdiğine inanıyor. bu endişeleri nasıl algılıyorsunuz?
 
mb: elbette ki insanlar inandıkları her şeyi söyleme hakkına sahipler. herkesin düşünce özgürlüğü var, ama sonuçlara da bakılmalı. yeni jenerasyon veya eski jenerasyon, kürdistan bölgesinin sakini olan herkes… güvenlik ve istikrar açısından sahip olduklarımız zor şartlarda, çaba harcayarak elde edildi. bunlar, belirli kişilerin uğraşılarının başarıya ulaşması sonucu gerçekleşti. bu kişiler yaptıklarından dolayı takdir edilmeliler.
 
ja: yalnızca (irak'taki) kürt bölgesinin değil, ortadoğu'daki bütün kürtlerin (yakın) tarihinin ayrılmaz bir parçasıydınız. mirasınız nasıl değerlendirilmesini istersiniz? 
 
mb: halkımız için yapabileceğimin en iyisini yaptığım hususunda vicdanım çok rahat. çocukluğumdan itibaren, halkımızı özgürleştirmek ve topraklarımızı boyunduruk altından kurtarmak için elimden gelen herşeyi yaptım. sonuçta takdir halkındır.
 
ja: bölge, bağımsız bir kürdistan'a hazır mı? 
 
mb: bu, kürt halkının doğal hakkıdır. buna (bölgenin) ne zaman ve nasıl hazır olacağı ise farklı bir sorudur.
 
ja: başkan barzani, al jazeera'ye konuştuğunuz için çok teşekkür ederiz.
 
mb: ben teşekkür ederim. 
 
kaynak: al jazeera

Jane Arraf

al jazeera english muhabiri. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;