Gülen örgütü soruşturmaları
'17 Aralık Cemaat'in operasyonu'
Silivri Cezaevi'nde tutuklu olan eski emniyet müdürü Hanefi Avcı, 17 Aralık yolsuzluk operasyonunu Gülen Cemaati'nin yaptığını savundu. Avcı'ya göre, Dışişleri'ndeki Suriye toplantısının internete sızmasından da Cemaat sorumlu.

habertürk gazetesi'ne konuşan eski emniyet müdürü hanefi avcı, hükümet üyelerinin de adının karıştığı 17 aralık tarihli yolsuzluk ve rüşvet operasyonun arkasında fethullah gülen cemaati'nin olduğunu öne sürdü.
avcı, "17 aralık'tan 1 yıl önce, mit müsteşarı'na (hakan fidan) yönelik operasyon girişimi olan 7 şubat yaşandı. ona rağmen hükümet tedbir almadı" dedi.
dışişleri bakanlığı'nda ahmet davutoğlu, bakanlık müsteşarı feridun sinirlioğlu, milli istihbarat teşkilatı (mit) müsteşarı hakan fidan ve genelkurmay 2. başkanı orgenaral yaşar güler'in katıldığı suriye konulu gizli toplantının ses kayıtları internete düşmüştü.
hanefi avcı'ya göre, toplantının sızdırılmasının arkasında da yabancı bir ülke değil gülen cemaati var.
"bunu cemaat'ten başkası yapamaz. türkiye'de işlenmiş her suçu emniyet isterse ortaya çıkarabilir. eğer çıkmıyorsa emniyet istemediği içindir. emniyet istese (chp'nin eski genel başkanı) deniz baykal ve 10 mhp'liyle ilgili kasetlerin faillerini hemen bulur. bulmuyorsa emniyet kendi yapmıştır. dışişleri'nde gizli bir toplantı dinlenmişse bütün bakanlıklar dinlenmiştir. kriptolu telefonlar ancak devletin imkânlarıyla dinlenebilir. bu sisteme girdiğiniz andan itibaren yapamayacağınız şey yoktur. cemaat valiler, bürokratlar, bakanlar üstü bir hâl aldı. devleti yönetenler görevlerini yaparsa cemaat kimseyi dinleyemez."
"biri hukuku mahvetti, öteki izin verdi"
avcı sadece gülen cemaati'ni değil hükümeti de eleştirdi.
"keşke haksız çıksaydım da devlet bu denli yıpranmasaydı. cemaat'e yakın, hükümeti seven bir insandım. ikisini de karşıma aldım. çünkü biri yapıyor, öteki de göz yumuyordu. cemaat bu hükümet döneminde hak etmediği bir nimete kavuştu. aynı şekilde hükümet de. ama ikisi de bunu çok kötü kullandı. bu nimeti iyi kullansalardı, adil bir hukuk yaratılabilirdi. biri hukuku mahvetti, öteki de hukuku mahvetmesine izin verdi. cemaat bu kavgayı kaybetmeye mahkûm. hiçbir örgüt devleti ele geçiremez. bu hükümet, cemaat'in en son mağdurudur. benden de eski mağdurlar var. örneğin güneydoğu politikası bir dönem cemaat'in insafına terk edildi. inanılmaz hukuk cinayetleri işlendi. adi suçlarda bile olağanüstü cezalar verildi."
hanefi avcı hükümeti devirmeye teşebbüs suçlamasıyla yapılan ve yıllarca süren ergenekon davasındaki boşluklardan da bahsetti. avcı'ya göre, ergenekon operasyonları sırasında gömülü olduğu açıklanan silahların hepsi sahte:
"8 gaz bombası var. bunları taşımak, bulundurmak suç değil. suç değilse niye sakladınız? bir sis kutusu var mesela. bunlar yer işaretleme aracı. niye gömülsün ki? bu sis kutuları zir vadisi'nde, poyrazköy'de ve ankara gölbaşı'nda gömülü halde bulundu."
hanefi avcı, ağustos 2010'da piyasaya çıkan "haliç'te yaşayan simonlar-dün devlet bugün cemaat" adlı kitabında, gülen cemaati'nin emniyet teşkilâtında örgütlendiğini ve telefon dinlemesi dahil yasadışı faaliyetlerde bulunduğunu iddia etmişti. avcı, kitabının yayımlanmasından kısa bir süre sonra devrimci karargah örgütü soruşturmasında gözaltına alındı.
eski emniyet müdürü 'terör örgütüne yardım' suçlamasıyla yargılandı ve çarptırıldığı 15 yıl hapis cezasını silivri'de çekiyor.
kaynak: habertürk gazetesi
Yorumlar