Kürt sorunu
Albay Özden'in mezarı açıldı
Mardin'in Savur İlçesi'nde 1995 yazında PKK tarafından vurulduğu resmi makamlar tarafından açıklanan komutanın kemiklerine otopsi yapılacak.
Konular:
Türkiye
Haberin Öne Çıkanları
Adı ölüm listesinde
Dosya tekrar açıldı
Eşi tehdit edildi
diyarbakır cumhuriyet başsavcılığı'nın yürüttüğü 'faili meçhul cinayetler' soruşturmasında, 1995 yılında mardin il jandarma komutanlığı görevini yürütürken uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden albay rıdvan özden'in istanbul'daki mezarı açıldı.
özel yetkili istanbul cumhuriyet savcısı hikmet usta, edirnekapı şehitliği'nde yer alan ve etrafına şerit çekilen mezarın açılmasına nezaret etti. özel giysiler içindeki olay yeri inceleme polisleri mezarı açarken, bir grup polis de kamera ve fotoğraf makineleriyle görüntü aldı.
açılan mezarda bulunan iskelet parçaları, delil torbalarına konularak otopsi için adli tıp kurumu'na götürüldü. olay yeri polisleri, özden'in iskeletinin parçalarını delil torbalarına koymasının ardından, detektörle mezarda herhangi bir metal parça kalıp kalmadığını da kontrol etti.
albay özden'in eşi tomris özden, mezarın açılmasını başından sonuna kadar takip etti. tomris özden'in avukatı bülent demir, gazetecilere ''rıdvan özden'in alnından vurularak şehit edildiği söyleniyordu. bu işlem sırasında ben ve benimle birlikte 15 kişi açıkça gördü ki, özden'in kafatasında, alın bölgesinde herhangi bir iz yoktu. kafatasının arka bölümünde avuçiçi büyüklüğünde, yaklaşık 5-6 santimetre büyüklüğünde kırık vardı" açıklamasını yaptı.
tomris özden, edirnekapı şehitliği'ne sabahın erken saatlerinde geldi ve eşinin mezarına üzerinde "30 yıldır aynı sözler. kanlar yerde kalmasın! hain pusu! alçak saldırı! döktükleri kanda boğulacaklar! bize bu acıyı çektirenler misliyle ödeyecek! saldırı sonrası geniş çaplı operasyon başlatıldı! teröre asla taviz vermeyeceğiz!" yazan bir çelenk bıraktı.
özden,"ben hislerime güveniyorum. bu mezarın açıldığını düşünüyorum" dedi.
dosya yeniden açıldı
resmi makamlar, albay rıdvan özden'in 14 ağustos 1995 tarihinde mardin'in savur ilçesi ormancık köyü kırsalında pkk'lılar tarafından açılan ateşte iki korumasıyla birlikte yaşamını yitirdiğini açıklamıştı.
tomris özden, istanbul'daki savcılığa verdiği ifadede cinayeti ergenekon davası sanıkları dönemin jandarma istihbarat ve terörle mücadele (jitem) bölge sorumluları albay atilla uğur ve veli küçük ile tartışmasının ardından işlendiğini söylemiş, dosya yeniden açılmıştı.
17 şubat 1993'te uçak kazasında yaşamını yitiren eski jandarma genel komutanı orgeneral eşref bitlis'in ekibinde yer alan isimlerden biriydi.
adı jitem'in ölüm listesinde var
pkk itirafçısı olarak girdiği jitem'de yaptıklarını, katıldığı televizyon programları ve verdiği röportajlarla anlatan abdülkadir aygan, diyarbakır'da devam eden 'faili meçhul cinayetler' soruşturmasına gönderdiği resmi ifadesinde jitem'in 117 kişilik ölüm listesini açıklamıştı. listede albay rıdvan özden'in adı da vardı.
'bıçak timi' araştırılıyor
soruşturmayı derinleştiren diyarbakır cumhuriyet başsavcılığı, adı birçok itiraf, rapor ve haberde geçen, 1990'lı yıllarda albay atilla uğur'un kurduğu 'bıçak timi'ni de araştırıyor. 'bıçak timi'nin, bölgedeki birçok cinayeti işlediği ileri sürülüyor.
diyarbakır savcılığına gelen bir ihbar mektubunda, 'bıçak timi'nin mardin'de dört öğretmeni kurşuna dizmesine karşı çıkan albay rıdvan özden'in, pkk ile çatışma çıktı haberlerini almasının ardından 14 ağustos tarihinde korumalarıyla birlikte ormancık köyü kırsalına geldiği, burada 'bıçak timi' tarafından ensesine tek kurşun sıkılarak öldürüldüğü yazıyordu.
eşi telefonla tehdit edildi
eşine detaylı otopsi yapılmasını isteyen tomris özden, 16 şubat tarihinde bazı kişiler tarafından telefonla tehdit edildiğini söyleyerek suç duyurusunda bulunmuştu.
özden, bir televizyon programına katılıp ergenekon davasından tutuklu bulunan veli küçük’le ilgili görüşlerini açıkladıktan dört gün sonra tehdit edildiğini belirtmişti.
tomris özden yılmadı
suikastle ilgili resmi açıklamaları yıllardır yalanlayan ve dosyanın ergenekon soruşturmasına girmesini de sağlayan tomris özden, taraf gazetesine verdiği röportajda ilk ve öncelikli talebinin otopsi olduğunu söyleyerek şu açıklamaları yapmıştı:
"yanımda dolaşan, sözüm ona beni sağa sola götürsün diye verdikleri bir adam vardı. ben de eşimin vurulduğunda üstünde olan eşyalarını araştırıyorum. bu adam bana ‘onların hepsi yakıldı, boşver bacım. onlar kötü anılar. al işte yenilerden. hadi bacım hadi...’ deyip duruyordu. bu adamın tarifini, yıllar sonra itirafçılar murat ipek ve murat demir sordu, çizdirdiler bana adamı. zaten çok ilginç bir tipti. seyrek sakallı, köse gibi bir adamdı. benzi sarı, tatar suratlı bir çocuk. elmacık kemikleri çıkıktı. eşinizi işte o vurdu dedi itirafçılar. adamı tanımlayınca, ‘tamam işte o zeki kod adlı i.y’ dediler.
tuncay güney o sıralar beni çok sık arıyordu. 1996 falandı. sıradan bir gazeteciydi benim için. önce akşam gazetesi adına bir röportaj yaptık. sonra birgün de, barış otobüsü eyleminden sonra aradı. flash tv’de çalıştığını söyledi, programa davet etti. ben de elbette sesimi duyurabildiğim kadar duyurmaya çalışıyordum. gittim, ümit oğuztan’la ikisi beni bir odaya kapadı. ve 4-5 saat sorguladılar. o süre içinde bir kaç kez veli küçük paşa’yla da telefonla konuştular. sonra bir kez oğuztan arayıp, ‘yanlış anlamayın falan’ dedi. tuncay güney’le ise bir daha hiç görüşmedim.
eşim mardin’e giderken 'beni kuzey irak’ta öldüremediler. eşref paşa’nın ikinci grubuyuz biz oraya giden. bizi tasfiye ediyorlar. asker mafyalaştı, çeteleşti. bak mardin’de öldürecekler beni' dedi ve öldürüldü."
kaynak: al jazeera ve ajanslar
Yorumlar