Türkiye
Aleviler devletten ne bekliyor?
AK Parti, 2009'daki Alevi açılımıyla beklentileri yükseltmişti. Ancak düzenlenen çalıştaylar sonuçsuz kaldı. Alevilerin yıllardır dile getirdikleri talepler henüz karşılık bulmuş değil.

'cemevleri ibadethane kabul edilsin'
alevilerin ilk talebi cemevlerinin yasal statüye kavuşması ve 'ibadethane' olarak kabul edilmesi. pir sultan abdal kültür derneği genel başkanı kemal bülbül’e göre cemevleri, aleviler ve dünya kamuoyu nezdinde ibadethanedir, bunu tartışmaya açmak anlamsızdır. bülbül, "meclis'in yapması gereken tek şey cemevlerinin ibadethane olduğunu kabul etmesidir" diyor.
1925 yılında çıkarılan devrim kanunları ile islam inancı içinde, cami ve mescit dışındaki ibadethaneler yasaklandı. cami ve mescitleri de ancak diyanet işleri başkanlığı açabilir ve yönetebilir. hükümetin de bugüne kadarki bakış açısına göre islamiyet ana başlıktır ve cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi islamiyet içinde bölünmeye yol açabilir. hükümet alevi cemaatinin kendi açtığı cemevlerinin ibadethane olması için “tekke ve zaviyelerin kapatılmasına” dair yasanın kaldırılması gerektiğini de belirtiyor.
ama bu konuda alevi örgütler arasında bir ağız birliği yok. diğer alevi örgütlere göre hükümetle daha uyumlu çalışan cem vakfı ise diyanet işleri başkanlığı’nı kaldırmaktan değil “dönüştürmekten” bahsediyor. kurumun alevileri de temsil edecek yeni bir yapıya kavuşturulmasını istiyor. cem vakfı başkanı izzettin doğan, alevilerin bu sayede genel bütçede din hizmetlerine ayrılan paydan yararlanabileceğini, devletin imam ve müftüler gibi alevi dedelerine de maaş ödeyebileceğini savunuyor.
zorunlu din dersi
dersin adı her ne kadar 'din kültürü ve ahlak bilgisi' olsa da, alevi-bektaşiler, dersin bir kültür ve ahlak dersi değil, içerik itibariyle öğrencilere sünniliği öğreten bir 'din dersi' olduğunu savunuyorlar. alevi örgütlerinin büyük çoğunluğu zorunlu din derslerinin kaldırılmasını istiyor.
dersin kaldırılması için 2007 yılında avrupa insan hakları mahkemesi’nde açılan davada mahkeme, türkiye’yi haksız buldu. gerekçeli kararda, ders programlarında en büyük önceliğin, diğer felsefe ve dinlere oranla islam'a verildiği belirtildi. öğrencilerin kur'an-ı kerim'den sureleri çalışmaları ve ezberlemelerinin istendiği, günlük ibadetin resimli bir biçimde öğretildiği vurgulandı. aihm kararında, "din öğretim programlarının ebeveynin inançlarına saygı göstermemesi, insan hakları ihlali oluşturur" dedi ve türkiye’yi tazminat ödemeye mahkum etti.
alevi örgütler bu karara dayanarak zorunlu din dersinin kaldırılmasını istedi ama milli eğitim bakanlığı dersi kaldırmak yerine içeriğini daha “tarafsız ve kapsayıcı” yapma yolunu seçti. bu amaçla kitaplarda aleviliğe de yer verdi. ama bu yeni tartışma yaratmaktan başka bir işe yaramadı. alevi örgütler, bu bölümlerin alevilere danışılmadan ve “sünni bakış açısıyla” yazıldığını söylüyor. dersi veren din öğretmenlerinin sünni olması da onlara göre başka bir sorun.
liseye geçiş sınavlarında din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden de sorular kondu ve 2012 yılında kur’an-ı kerim, hz. peygamberimizin hayatı, seçmeli dersler arasına girdi.
türkiye'de yaşayanların yaklaşık yüzde 15'inin alevilik inancını benimsediği tahmin ediliyor.
kaynak: al jazeera
Yorumlar