Katar

Arap dünyasında çatışma ve değişim

Üç gün sürecek Al Jazeera Forumu Katar'da başladı. Dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılar, 'Arap Dünyasında Çatışma ve Değişim' konusunu tartışıyor. Konuşmacıların gündeminde Filistin Sorunu ve bölgesel anlaşmazlıklar var.

Konular: Ortadoğu

üç gün sürecek 9. al jazeera forumu, katar’ın başkenti doha’da başladı. forum siyasi liderlere, aydınlara, analistlere, gazetecilere, aktivistlere ve medya uzmanlarına, arap dünyasında süregelen değişikliklerle ilgili fikir alışverişinde bulunabilecekleri bir platform sunuyor.

bu yılki forumun başlığı, ‘arap dünyasında çatışma ve değişim’.  dünyanın dört bir yanından gelen onlarca konuşmacı, çatışmanın bölgesel ve uluslararası kapsamını, sebeplerini ve belirtilerini tartışıyor.

açılış konuşmasını yapan al jazeera yönetim kurulu başkanı şeyh hamad bin tamer el tani, medya mensuplarının karşılaştıkları sorunlara değindi.

el tani, “maalesef gazeteciler görevlerini yaparken hapishaneye dahi düşebiliyor. biz adaleti vermeye çalışırız. bu sene çok gazeteci kaybettik. bu nedenle bu forumun ne kadar önemli olduğunu belirtmek istiyorum” diye konuştu.

özgür medyanın önemini vurgulayan el tani, bu amaca destek veren herkesin elini tek tek sıkmak istediğini söyledi.

çatışmaların çözümü için sebepleri incelenmeli

panelin ikinci konuşmasını yapan al jazeera genel müdürü dr. mustafa souag, forumun gündeminde çatışmaların incelenmesi ve olası çözümler olacağını söyledi.

arap dünyası’nda jeopolitik değişimler yaşandığını belirten souag, çatışmaların çözümlerinin çok boyutlu olması gerektiğini ve çözüme ulaşabilmek için öncelikle sebeplerin doğru tespit edilmesinin önemli olduğunu söyledi.

uluslararası ve bölgesel güçlerin üstlendiği rollerin doğru analiz edilmesi gerektiğini vurgulayan mustafa souag, “bölgenin geleceğindeki belirsizliğin farkındayız. son iki yüzyılda balkanlarda yaşananlara benzer bir durum görüyoruz” diye konuştu.

bölge ülkelerinin demokrasilerini geliştirme konusunda diyaloğun önemine dikkat çeken souag, güç sahiplerinin bu amaca yönelik diyaloğunun belirleyici olacağı görüşünde.

medyadaki radikal değişimi vurgulayan souag, özellikle sosyal medya teknolojilerinin gelişmesiyle insanların artık haberlere daha kolay erişebildiğine ve birkaç medya organının tahakkümüne mecbur kalmadığına dikkat çekti.

çatışmaların çözümünde medyanın üzerine düşen rolün büyük olduğunu söyleyen souag, ancak doğru araçların doğru zamanda kullanılması ile gerçek bilgiye ulaşılabileceğini belirtti.

‘barış ve istikrarın anahtarı diyalogtur’

katar uluslararası işbirliği bakanı yardımcısı şeyh muhammed bin abdulrahman bin casim el tani, forumun üçüncü konuşmasında ülkesinin bölgede barış ve istikrar için gereken diyaloğu kurmaya çabaladığını söyledi.

katar devleti olarak değişimin getireceği çatışmadan bahsetmeyi sevmediklerini belirten el tani, halklar ve devletler arası diyalogtan yana olduklarını belirtti.

arap dünyasının en büyük sorunlarından birinin diktatörlükler olduğunu söyleyen katarlı bakan, hükümetinin teröre ve dikta rejimlerine karşı her zaman halktan yana olduğunu vurguladı.

“diktatörlüğü her kötülüğün anası olarak görüyoruz” diyen el tani, arap gençlerinin artık deniz kenarına iyi vakit geçirmek için değil başka ülkelere göçebilmek için gelmesinin bir utanç olduğunu söyledi.

bölge liderlerine her zaman halklarına karşı iyi davranmalarını söylediklerini belirten el tani, birleşmiş milletler üyesi bir ülke olarak pozitif diyalog için çabalamaya devam edeceklerini söyledi.

‘bölge ülkeleri filistin’e kayıtsız kaldı’

eski ingiltere dış ilişkiler ve ingiliz milletler topluluğu ilişkilerinden sorumlu devlet bakanı barones sayeeda warsi, katarlı bakanın ardından özel konuşmacı olarak söz aldı.

geçen yaz israil’in filistin’e yönelik saldırısı esnasında bölge ülkelerinin kayıtsız kaldığını söyleyen warsi, batının da bu nedenle olaya müdahil olmadığını söyledi.

pakistanlı bir ailenin kızı olarak ingiltere’ye geldiğini ve mümkün olan en yüksek makama yükseldiğini anlatan warsi, arap dünyası’nın filistin’e karşı suskunluğunu gördüğünde şaşkına döndüğünü ve tarihin doğru tarafında kalabilmek için görevinden istifa ettiğini anlattı.

“eşitlikten yana bir insan olarak kendimi islam ve batı arasındaki uçurumda köprü rolünde bulmaktan çok mutluyum” diyen warsi, “filistin’e yönelik saldırı başladığında arkadaşlarımızla ne yapacağımız konusunda ikilemde kaldık” dedi.

warsi, “ingiltere kabinesinin müdahale etmeme yönündeki tutumunu anlayamadım. bir anne olarak, kumsalda futbol oynarken öldürülen çocuklara kayıtsız kalınmasını anlayamadım. yapılan konuşmalarda içtenlik hissetmedim” dedi.

warsi, “çocuk ve torunlarımıza anlatacağımız hikaye şöyle olmalı: bu bölge yüksek sesle konuştu ve değişim için çalıştı" dedi.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;